Başkan Yılmaz'dan İBB'de Yatırım Çağrısı

ABONE OL

İBB Meclis toplantısı 2020 yılı bütçe görüşmelerinde MHP Grubu adına konuşma yapan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Silivri başta olmak üzere İstanbul merkezine uzak ilçelere yatırım çağrısında bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Aralık Ayı Meclis Toplantısının 3. oturumu yapıldı.  MHP Grubu adına söz alan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, İstanbul merkezine uzak ilçelere yatırım çağrısı yaparak İBB’nin 2020 yılı bütçesinden destek beklediklerini dile getirdi. İlçe beledilerinin Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi hazırlamasına ekonomik destek, Seymen Katı Atık Depolama Tesisi’nden kaynaklanan koku sorunu ve çeşitli şikayetlerin giderilmesi için ilave yatırımların yapılması, Silivri Cezaevi’nin İBB’nin sorumluluk alanındaki yollarının onarımı ve evsel atıkların toplanmasına destek verilmesi, ulaşım yatırımları kapsamında metrobüs hattını Beylikdüzü’nden Gümüşyaka’ya getirilmesi, ‘Engelsiz Şehirler’ oluşturmak için İstanbul’daki ilçelerde yatırımlar yapılması, sokak hayvanları için Doğal Hayvan Yaşam Parkı yapılması, hayvancılıkla uğraşan köylüler için mezbahane yapılması, çiçekçilik ve seracılık için destek verilmesi, köy hayatı devam eden İstanbul’da 33 köyün indirimli tarifeden su kullanmasına yönelik konuşma gerçekleştiren Başkan Yılmaz, “İstanbul’un bütüncül bir anlayışla yönetilmesini umuyoruz” dedi. 

 

“İBB’DE İŞTEN ÇIKARILAN EMEKÇİLERİN YANINDAYIZ”

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan işten çıkarılmaları kınayarak konuşmasına başlayan Silivri Belediye Başkanı Yılmaz şunları söyledi: “Üzerinde görüşmeler yaptığımız 2020 yılı bütçesi ve stratejik planın şimdiden İstanbul’umuza hayırlılar getirmesini diliyorum. Fethi sevgili peygamberimiz tarafından müjdelenen ve fethi ile çağ açıp çağ kapatılan bu şehre hizmet etmek herkese nasip olmaz. Bu hizmet için yetkili kılınan bizler ve sayın belediye başkanı bu bilinçle hareket ederek, aşkla İstanbul’umuza hizmet etmelidir. Herkese eşit mesafede hizmet etme anlayışımız olmalıdır. Şeffaf, her kuruşu denetlenebilir ve her kuruşunda İstanbul’un en ücra köşesinde yaşayan vatandaşımızın, yetimlerimizin hakkının olduğu bilinci ile kimseyi ötelemeden, herkesi kucaklayan bir anlayışla bu kadim şehre hizmet etmek zorundayız. Memleketi, dini inancı, mezhebi ne olursa olsun herkese eşit mesafede durularak, birlikte yaşama iradesini ortaya koyan vatandaşlarımıza hizmet etmek birinci vazifemizdir. Hizmet verdiğimiz vatandaşlarımıza eşit mesafede olurken, yine mesai arkadaşlarımıza da eşit mesafede olmamız gerektiğine inanan bir siyasetçiyim. Toptancı bir yaklaşımla iki seçim arasında işe alınan, her biri kendi ailesinin kahramanı olan emekçilere yapılan zulmü buradan kınamak istiyorum. Bu emekçi arkadaşlarımızın her zaman yanında olacağımızı hamasetten değil, inanarak söylüyorum. Ben uzun yıllardır CHP yönetimindeki bir belediyeyi devraldım ve benden önceki belediye başkanının seçim yatırımı olur mu diye son iki, üç ayda işe aldığı arkadaşlarımızı bırakın işten çıkarmayı, merak edip listesini bile istemedim. Yanlışım var ise CHP’li Meclis Üyesi arkadaşlarım buradalar, düzeltmek isterlerse; ‘Sen şu arkadaşımızı işten attın’ diyebilirler. Dolayısıyla biz herkese ama herkese eşit mesafede durmalıyız.”

 

“KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİNİ TÜM SINIRLARA YAYILMALI”

 

İstanbul merkezine uzak mesafedeki ilçelerin de kültür ve sanat faaliyetlerinden yeterince destek alması gerektiğini ifade eden Başkan Yılmaz, şu noktalara değindi: “Büyükşehir Belediyesi’nin tüm şehre nasıl hizmet etmesi gerektiği konusunu ve bazı tespitlerimi sizler ile paylaşmak istiyorum. İstanbul yalnız Suriçi’nden, Beşiktaş’tan, Kadıköy’den, Şişli’den ibaret değil. İstanbul’un büyümesi ile çeperindeki diğer ilçelerin, İstanbul’un hizmetlerinden alacağı yatırımların tüm şehre bütüncül bir anlayış ile taşınması ve yayılmasını istemekteyiz. Kültür ve sanat yatırımları denilince her ne kadar akla Suriçi gelse de, İstanbul Suriçi’nden kat be kat bir büyüklüğe ulaşmıştır. 20 Milyona yaklaşmış büyük bir nüfusa, Tuzla’dan Silivri’ye kadar büyük bir coğrafi alana sahiptir. Önümde İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Aralık Ayı Oyun Programı var. Buradaki tiyatro sahnelerine baktığımızda; Muhsin Ertuğrul Sahnesi- Şişli, Fatih, Kağıthane, Kadıköy, Üsküdar… İstanbul’un merkezi ilçelerinde tiyatro oynanıyor. Buradan sormak istiyorum; Çatalca’nın Kestanelik Köyü’nde, Şile’nin Ahmetli Köyü’nde, Büyükçekmece’nin Kamiloba Köyü’nde, yine Beykoz’un Akbaba Köyü’ndeki bir hanımefendi, bir genç kızımız, bu tiyatroları nasıl izleyecek?”

 

“ELEŞTİRİ DEĞİL OLMASI GEREKENİ SÖYLÜYORUM”

 

CHP sıralarından gelen sesler ile konuşması kesilen Başkan Yılmaz, “Siz benim dilek ve temennilerime ortak olamazsanız, bu şehri beraberce nasıl yöneteceğiz?” diyerek tepkisini gösterdi ve şöyle devam etti: “Bu eleştiri değil, bu stratejik planınızda olması gereken bir şey. Sanatı, kültürü, sporu, eğitimi; taşraya, şehrin fakir mahallelerine, köylerine yayabilmek gerekir. Ben Silivri’de iki defadır gündüz matinesi yapıyorum, tiyatro oynatıyorum. Köylerimizden otobüslerle hanımefendileri getirip tiyatro seyrettiriyorum. 65 yaşındaki bir hanımefendi söz alarak bana şunu söyledi; ‘Bu yaşımdayım ilk defa bugün tiyatro izleyeceğim’. Oyundan sonra ise şunu söyledi; ‘Ben eşimi 20 yıl önce kaybettim, 20 yıldır hiç bu kadar gülmemiştim.’ Aynı şekilde merkezin dışındaki ilçelerimiz spor fakiri. Bu ilçelere spor yatırımlarını yapmamız gerekiyor. Eğitim konusunda da aynı şey geçerli. Bir önceki belediye başkanlarımızın çok değerli kapalı spor salonu yatırımları oldu. Çok teşekkür ediyoruz. Bu bağlamda da sayın Ekrem İmamoğlu’na 150 kreş projesi için de şahsım ve Silivri adına teşekkür etmek istiyorum. Yani bağırarak, çağırarak, konuşmacıyı engelleyerek bir yere varamayız. Teşekkür etmesini de bileceğiz, eleştiri yapıldığında da dinlemesini bileceğiz.”

 

“ENGELSİZ OYUN PARKLARINI HER İLÇEDE OLMALI”

 

Silivri’de yapımına başlanacak olan Engelsiz Park Projesi gibi projelerin 2020 yılı planında yer alması gerektiğine dikkat çeken Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Yine engelli kardeşlerimiz için bu stratejik plan dahilinde, ‘Engelsiz Şehirler’ oluşturmak adına yapmamız gerekenler var. İlçesinde engelsiz bir park olan var mı? Engelli çocuklar ve engelsiz çocukların bir arada olabileceği büyük bir parkı olan ilçe belediye başkanımız var mı? Ben bilmiyorum. İşte bizler, engelli kardeşlerimizin bizler ile birlikte oynayabileceği oyun parklarını her ilçede hizmete açmalıyız. Biz Silivri’de 5000 m2’lik bir engelsiz çocuk parkını, eğlenerek öğrenebilecekleri parkı sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir bağışçı aile ile hayata geçireceğiz.” dedi.

 

“SOKAK HAYVANLARI İÇİN DOĞAL YAŞAM PARKI KURALIM”

 

Başkan Yılmaz, sözlerine Doğal Hayvan Yaşam Parkı projesini anlatarak devam etti. “Gelin birlikte hayata geçirelim” diyen Başkan Yılmaz şunları ifade etti: “Yine İstanbul’umuzun en büyük problemlerinden birisi sokak hayvanları. Hayvan severlerimiz bir tarafta, canlar bir tarafta ama bu canlılardan korkan aileler, çocuklar da bir diğer tarafta. İlçe belediyesinin imkânlarıyla hayvan barınaklarını yönetmeye çalıştığımızı bütün belediye başkanlarımız biliyor. Ben şunu teklif ediyorum, seçim beyannamemizde vardı; Büyük bir Doğal Hayvan Yaşam Parkı’nı gelin coğrafi olarak Çatalca’mızda, Silivri’mizde, Şile’mizde hayata geçirelim. İçinde ormanın, göletin olduğu, hayvanların doğal ortamında yaşadığı, hayvan severlerin de gelip burada hayvan edinebileceği bir Doğal Yaşam Parkı’nı biz İstanbul’umuza hediye etmek zorundayız.”

 

“METROBÜS GÜMÜŞYAKA’YA GELMELİ”

 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na megabüs projesini hatırlatan Başkan Yılmaz, 2020 yılındaki yatırımlar kapsamında metrobüs hattının uzatılmasını dile getirerek, “Ulaşım konusunda bir önceki dönem belediyemizin yapmış olduğu dev yatırımlar var. Bu yatırımların durmaması, metronun, metrobüsün devam etmesi lazım. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun seçim beyannamesinde megabüs yatırımı vardı. Bu Megabüs yatırımına da 2020 yılında hızlı bir şekilde başlanarak Gümüşyaka’ya kadar tamamlanmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.

 

“DEPREME HAZIRLIK KONUSUNDA BELEDİYELER DESTEKLENMELİ”

 

Silivri’de Kentsel Dönüşüm Stratejik belgesi için gerekli çalışmaların start aldığını, zemin etüdü, depreme dayanıklılık testi gibi çalışmaların başladığını ifade eden Başkan Yılmaz, belediyelere lojistik, teknik ve ekonomik destek sağlanması gerektiğini ifade ederek; “Deprem konusu hepinizin malumu. Son olarak Balıkesir’de bir deprem yaşadık yine deprem konuşur olduk. Çalıştaylar yapıyoruz, toplantılar yapıyoruz, güzel güzel konuşuyoruz. Çevre Bakanlığımızın zorunlu olarak kıldığı Kentsel Dönüşüm Stratejik Belgelerini hazırlama konusunda ilçe belediyeleri olarak sınıfta kalıyoruz. Bu belge bina stokunun ortaya çıktığı, jeolojik etütlerin yapıldığı bir belge. Bakın İstanbul’da jeolojik etütlerin yapılmadan imara açılan araziler var. İşte bunların tespit edildiği, kentsel dönüşüm alanlarının belirlendiği, bu planları ve belgeleri hazır etmeliyiz. Ama burada ilçe belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin de bildiği gibi lojistik, teknik ve ekonomik destek olmadan bu planların yapılması biraz zor. Silivri olarak bunun ihalesini yaptık ama ben buradan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına ve yetkililerine bu planla ilgili lojistik, teknik ve ekonomik desteklerini ilçe belediyelerine vermeleri gerektiğini düşünüyorum.” dedi. 

 

SEYMEN’DEKİ KOKU SORUNU

 

Silivrili hemşehrilerinin en büyük sorunlarından biri olan Seymen Katı Atık Depolama Tesisi’nin yaydığı kokuyu da meclis gündemine taşıyan Başkan Yılmaz, gerekli yatırımların yapılmasını temenni etti.  Başkan Yılmaz konuyu şu şekilde aktardı: “Çöp toplama problemi İstanbul’un 20 Milyona yaklaşan nüfusu ile en büyük problemlerinden biri. Eğer böyle giderse 20 yıl sonra 30 yıl sonra çöpleri depolayacak alanları zor buluruz. Doğru toplama yöntemi nedir? Sıfır Atık Projesi nedir? Bununla ilgili kamu binalarına 4 tane kutu koyup, peti buraya atın, metali buraya atın, kağıdı buraya atın demekten öte yapmamız gereken şeyler var.  İlçe bazında Ayrıştırma İstasyonları kurulması gerekli. İlçe belediyelerin bütçelerini aşan bu yatırımlara İstanbul Büyükşehir Belediyemizin ortak olmasını istemekteyiz. Bir şehri yönetiyorsak bu şehrin derdi, tasası, kederi, sevinci ortak. Çöpü de bizim, sevinci de bizim. Ama bu çöp, bu çöplük, bu Katı Atık Deposu Silivri’nin Seymen Mahallesinde. Bir gün bir komisyon olarak Silivri’de sizi gezdireyim. Etrafındaki köyleri bırakın, Silivri merkezine kadar inen ağır kokuları vatandaşlarımız çekiyor. Günlük 18 bin ton çöpün 12 bin tonu Silivri’ye geliyor. Sarıyer’deki çöp dahi Silivri’ye geliyor. 750 tırın trafiği, gürültüsü, yolların bozulması ve kötü kokular… Bununla ilgili de bir önceki yönetimin yapmış olduğu projelerin devam ettirilmesini temenni ediyorum. Bütçeyi incelediğimde Seymen’deki Katı Atık, Depolama Tesisi’nde 64 Milyon liralık bir yatırım öngörülmüş. Bu bütçenin tesise harcanmasını, gerekirse de ek bütçe vererek bu işin ihmal edilmemesi noktasında bilgilerinize sunmak istiyorum.”

 

“SİLİVRİ CEZAEVİ’NİN TÜM YÜKÜ BELEDİYEMİZDE”

 

Silivri Cezaevi’nin birçok ihtiyacının Silivri Belediyesi tarafından karşılandığını, bununla ilgili bir çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Başkan Yılmaz; “Şimdi bahsedeceğim konu esasında Türkiye’nin konusu olması gerekirken, maalesef ki Silivri ile özdeşleşen, tüm problemleri Silivri Belediyesi’ne bırakılan bir konu. Silivri Cezaevi’nde ortalama 25 bin mahkûm, 5 binin üzerinde personel ve günlük ziyaretçiler derken 35 bin kişinin dinamik bir şekilde dolaştığını düşünün. Peki bu kampüs Silivri Belediyesi’ne mi ait? Bakın bu kampüsten çıkan çöpün, evsel atığın toplamı Silivri Belediyesi olarak benim topladığım çöpün % 11’ine denk geliyor. Bir yatak değişimi oluyor, 5 bin yatağı ben çöp depolama tesisine taşıyorum. Bir ağaç budama zamanı geliyor, tırlarca ağaç budanıyor. Yolu, parke taşı, bordürü ve mescidindeki halısına kadar Silivri Belediyesi’nden beklenen bir hizmet. E peki bunları Silivri Belediyesi’nin mi yapması gerekiyor! Şimdi burada merkezi hükümete düşen görevler de var İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne düşen görevler de var. Bütçe olarak da, ekonomik olarak da en zayıf halka Silivri Belediyesi iken, bu yükün tamamının Silivri’ye bırakılması sizce adil mi? Bu konuya yüce meclisimizin de belediye başkanımızın da bir çözüm üretmesi gerekiyor.” diye konuştu. 

 

“SÜT İHTİYACI BÖLGEMİZDEN KARŞILANABİLİRDİ”

 

Silivri, Çatalca ve Şile gibi ilçelerde hayvancılığın desteklenmesi gerektiğini ifade eden Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz; “Esasında en can alıcı konulardan biri; İstanbul’un kırsalının olduğu, tarım ve hayvancılıkla iştigal edilen bir coğrafi alanın bulunduğu, köylerde yaşayan gençlerimizin, vatandaşlarımızın şehre göç etmemesi için tarımsal üretimi desteklememiz gerektiğini belirtmek isterim. Sayın belediye başkanımızın bir süt projesi oldu. Fakat bu süt alımı Silivri’den Çatalca’dan Şile’den değil, İzmir’in Tire ilçesinden yapıldı. Tabi ki bunlar olabilir. Ama ben şunu ifade etmek istiyorum sayın başkanım, bu konudaki danışmanınız en azından Şile, Arnavutköy ve Silivri belediye başkanıyla, tarım ve hayvancılıkla iştigal eden diğer ilçe belediye başkanlarıyla bir toplantı yapabilirdi. Çünkü İstanbul’daki en büyük hayvancılık potansiyeli Silivri’de. Onun için tarım ve hayvancıyı desteklemeliyiz, üretimi desteklemeliyiz, tüm imkanların olduğunu unutmamalıyız.” şeklinde konuştu.

 

“MEZBAHANE KURALIM”

 

Önceki yıllarda çiçekçilik anlamında Silivri’de ciddi üretimin yapıldığını ve bunun desteklenerek devam ettirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Yılmaz, “Bakın değerli arkadaşlar daha önceden İstanbul’un bütün lalesi Silivri ilçesinde ekilip bahçelere dikiliyordu. Tekrar çiçekçiliğin canlandırılıp, alım garantili üretimin Silivri’nin, Çatalca’nın, Şile’nin köylerinde Eyüp’ün köylerinde harekete geçirilmesi ve alım garantili çiçek üretimi yapılması lazım. Seracılığın desteklenmesi lazım. Bakın mezbahane konusu var yetki, sorumluluk ve işletmenin tamamı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde. Biz yapamıyoruz, açamıyoruz ve işletemiyoruz. Ama Silivri’deki, Çatalca’daki hayvancımız büyük baş hayvanını kesimek için Esenyurt’daki mezbahaneye götürüyor ve hayvan başı 1000 TL zarar ediyor. Gelin Silivri’yle Çatalca’nın arasına ortak bir noktaya mezbahane kuralım. Modern bir mezbahane ile hayvancılık üretimini destekleyelim.” dedi.   

 

“33 KÖYÜMÜZE SUYU 4’TE 1 FİYATINA VERMELİYİZ”

 

Aralık gündemi boyunca Meclis’te köylüler için indirimli su mücadelesi veren Başkan Yılmaz, bu oturumda da konuyu gündeme getirdi. Bu tarifenin yeniden indirimli olarak çiftçiye verilmesini isteyen Başkan Yılmaz, şöyle konuştu: “6 ilçemizin 33 köyünde vatandaşlarımız gece yatarken aklında soru işareti olan bir su tarifesi var. Bakın ben yasanın şu maddesi, İSKİ yönetmeliğinin bu maddesi gibi kelimeler kullanmadan kitabın ortasından konuşacağım. Gelin elimizi vicdanımıza koyalım. Köylüyü, çiftçiyi, hayvancılığı destekleyecek miyiz, yoksa kaderine mi terk edeceğiz! Kimsenin malında gözümüz yok, kimsenin zenginliğinden yana bir şikayetimiz yok. Ama Etiler’de Beşiktaş’ta yüzme havuzundaki su ile Silivri’de marulu, domatesi, hayvanı sulayan çiftçinin su fiyatı aynı olamaz. Bunu kabul etmemize imkan yok, bu kabul edilebilir bir durum değil. Gelin biz suyu yine 4’te 1 fiyatına verelim. Bunu gerçekten söylüyorum, bu işin popülizmle, buradan rant elde etmeyle, siyasi bir kazanım elde etmeyle hiçbir bağı yok. Bütün kalbimle söylüyorum, bütün yüreğimle söylüyorum, inanarak söylüyorum. Futbol terimiyle de ifade edeyim; Ekrem Başkanım gelin hep beraber topu taca atmayalım.”

 

“POZİTİF AYRIMCILIK İSTİYORUM”

 

Kürsü konuşmasının sonunda pozitif ayrımcılık mesajı veren Başkan Yılmaz; “Konuşmamın tamamında bütüncül bir anlayış dedim. İstanbul’un merkezinde kültür, sanat, eğitim vs. yatırımları tamamlanmış. Ama dış çeperinde kalan ilçelerinde yok. İstanbul yalnızca Suriçi’nden, merkezden ibaret değildir. Tekrar söylüyorum; İstanbul’u buradan hareketle yönetirseniz büyük bir yanılgıya düşmekle kalmaz, şehrin dış çeperinde yaşayan insanlara büyük haksızlık etmiş olursunuz. Siz kültürü, sanatı, sporu ve tüm hizmetleri bütüncül bir anlayışla İstanbul’un tamamına eşit götürmekle mükellefsiniz. Bu hizmetleri eksik kalmış ve eksik yararlanmış tüm ilçeler adına, bu dönem yatırım ve hizmetlerde pozitif ayrımcılık istemekteyim. 2020 yılı bütçesinin, stratejik planının mutlu bir İstanbul’a, marka kent olmuş İstanbul’a hayırlara vesile olmasına temenni ediyorum.” dedi.

 

Konuşmalardan sonra bütçe oylamasına geçildi. İBB’nin 2020 Yılı Bütçesi oy birliğiyle kabul edildi.