Bayır: Seçim iptali AKP'ye pahalıya patladı
23 Haziran seçim kampanyası boyunca Silivri'den sorumlu olan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, seçim iptali konusunda yaptığı değerlendirmede toplumun adalet duygusuna dokunmanın faturasının iktidar için ağır olduğunu söyledi. Bayır, 'Gördük ki; halk, siyasilere kendi iradesinin gücünü yeniden hatırlattı. Toplum için geleceğe dair planlar yeniden yeşermeye başladı. Halkın aklından ne zaman ne geçeceğini çözemezsiniz. An gelir, sizi önce baş tacı yapar, sonra da yerin dibine sokar. ABD Eski Başkanı Jefferson'un sözüyle yazımı tamamlayayım: 'Halk, hükümetinden korktuğu zaman diktatörlük; hükümet, halkından korktuğu zaman özgürlük vardır' dedi.
Yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sürecinde Silivri’den sorumlu olan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, bu seçimin sonucunda iktidarın toplumu hiçe sayan dediğim dedik anlayışının sert bir kayaya çarptığı tespitini dile getirdi.
“DEMOKRASİNİN TIKANAN DAMARLARI YENİDEN AÇILMAYA BAŞLADI”
Bayır, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: “31 Mart seçimleri ve hemen ardından hukuki bir gerekçe olmadan gerçekleşen seçim iptali AKP’ye pahalıya patladı. Bu seçim yerel seçimin çok ötesine geçti. Demokrasinin tıkanan damarları yeniden açılmaya başladı. Demokrasi inancı canlandı. Seçim sonuçları, Milletin huzursuz ve mutsuzluğunun had safhaya geldiğinin göstergesi olurken, iktidar için büyük bir hezimet oldu. Seçmen sadece AKP’ye değil, tüm siyasetçilere mesaj verdi. Bu seçim bir partinin değil halkın seçimi oldu.
“PEKİ BUNDAN SONRA NE OLACAK?”
Buğday cücükken, çocuk küçükken konuşulmaz, der bir Yörük atasözü… Her ne kadar birçok CHP’li belediye başkanı yeni seçildiyse de onlar için büyük bir sınav sorumluluğu başlıyor. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 23 Haziran seçimlerinden sonraki ilk meclis grup toplantısında açıkladığı yedi kuralı, tüm belediye başkanlarının kelimesi kelimesine uygulaması gerekiyor. Rehavete kapılmadan kararlı adımlarla halkçı ve şeffaf belediyecilik anlayışı ile…
Neydi bu 7 kural!
1.Beldedeki bütün kimlikleri kucaklayacaksınız.
2. Hizmeti, zümre kişi akraba yandaş için değil halk için yapacaksınız.
3. Fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız. Dezavantajlı gurupları önceleyeceksiniz.
4. Yoksullara yardım yaparken asla teşhir etmeyeceksiniz.
5. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz.
6.Belediye yönetim kurullarında liyakata uyacaksınız.
7.Belediyeyi adaletle yöneteceksiniz.
Kılıçdaroğlu’nun "Belediyeyi adaletle yöneteceksiniz. Asıl görevimiz şimdi başlıyor. Belediye başkanlarımıza düşen görev halk için başkanlık yapmaktır’’ sözleri oldukça önemli...
“BELEDİYE BAŞKANLARININ SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİĞİNİN NE OLDUĞUNU HALKA KANITLAMASI GEREKİYOR”
Bu sözcüklerin şifresi aslında çok açık! Yıllardır iktidar hasreti ile yanıp tutuşan CHP örgütünün 2023 yılında iktidar olabilmesi, belediye başkanlarının sosyal demokrat belediyeciliğin ne olduğunu uygulamaları ile kanıtlayıp, sosyal demokrat bir iktidarın neler yapabileceğini halka göstermesinden geçmektedir. ‘Her şey çok güzel olacak!’ söylemiyle yola çıkıldı. Tüm CHP’li belediyelerin, sadece sözde değil eylemde de bu yaklaşımı benimsediğini göstermesi gerekiyor. Bu süreçten sonra hem iktidara hem de halka karşı büyük bir sınav verecekler.
“İKTİDAR BLOĞU PARÇALANMA SÜRECİNE GİRDİ”
Diğer taraftan, AKP’nin iktidarlığını sürdürebilmesi için yeni bir politika ve yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı var gibi görünüyor. Yeni arayışlar ve yeni bir oluşum kaçınılmaz olarak daha da hızlanacak. Bu süreçten sonra deneyecekleri yeni yolda, 17 yıllık iktidarlıkları dönemindeki gibi ayrıştırıcı ve ötekileştirişi dili kullanmaya devam ederlerse, kendilerini çıkmaza sokup parçalanacaklar.
“ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR TAHRİBAT VAR”
Ülkemizin, demokrasiye, hukuka, eşitliğe, çoğulcu bir yönetim anlayışına geçmesi için asıl mücadele şimdi başlıyor. Eğitimde, ekonomide, tarımda, dış politikada; demokrasi, eşitlik, özgürlük, liyakat gibi temel değerlerin uygulanmasında onlarca yıla dayalı ciddi sorunları var. Ülkemizde büyük bir tahribat var.
“TOPLUMSAL BİRLİKTELİĞE İHTİYAÇ VAR”
Tüm bu sorunların çözülmesi için, siyasetteki değişim yeterli değildir. Toplumun büyük bir kesiminin de dönüşüme ihtiyacı var. Ülkenin gidişatından endişe duyan tüm toplumsal oluşumların, bu dönüşüme katkı koymaları gerekiyor. Bu tahribatın bir an önce aşılmasını hızlandıracak bir üslubu benimsemesi ve bu yaklaşımı kararlılıkla, sürdürmesi gerekiyor. Evrensel değerlere dayalı toplumsal birlikteliğe ve bu birlikteliği daha da güçlendirecek siyaset anlayışına ve kadrolara ihtiyaç var.
“HALK SİYASİLERE KENDİ İRADESİNİN GÜCÜNÜ YENİDEN HATIRLATTI”
Gördük ki; halk, siyasilere kendi iradesinin gücünü yeniden hatırlattı. Toplum için geleceğe dair planlar yeniden yeşermeye başladı. Tarih kahramanları da yazar, diktatörleri de… Halkın aklından ne zaman ne geçeceğini çözemezsiniz. An gelir, sizi önce baş tacı yapar, sonra da yerin dibine sokar. Amerika Birleşik Devletleri eski Başkanı Jefferson’un sözüyle yazımı tamamlayayım; “Halk, hükümetinden korktuğu zaman diktatörlük; hükümet, halkından korktuğu zaman özgürlük vardır.”
Haber : Batuhan GÜÇLÜ