Büyükgönenç; "Mamografiden Korkmayın, Düzenli Yaptırın!"
Meme Sağlığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Büyükgönenç; 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Küpe FM radyosunda Turhan Alyakut'un sunduğu Sabah Haberleri'ne konuk oldu. 6 yıldır Dernek Başkanlığı görevini yürüten Büyükgönenç, soru-cevap gelişen söyleşide meme kanserinin erken tanı ile tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu vurguladı ve bunda kadınların yıllık kontrollerinin yanı sıra, aylık periyodlarda yapacağı kendi kendine meme muayenesinin öneminin büyük olduğuna değindi.
Meme Sağlığı Derneği (MEMEDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Büyükgönenç, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayında Küpe FM radyo kanalında yayımlanan Turhan Alyakut’un sunduğu Sabah Haberleri programına konuk oldu. Meme kanserinde erken tanı, düzenli takip ve kendi kendine meme muayenesinin hayat kurtarıcı öneme sahip olduğuna dikkat çeken Büyükgönenç, dernek hakkında genel bilgilendirmelerde bulunarak faaliyetlerinden bahsetti.
Şöyleşiyi aynen bilgilerinize sunuyoruz:
“10 SENEDE YAKLAŞIK 9 BİN KADINA TARAMA YAPILDI”
Turhan ALYAKUT: Türkiye’nin çok önemli bir sivil toplum kuruluşunda emek veriyorsunuz. Dernek hakkında bizlere biraz bilgiler verebilir misiniz?
Ülkü BÜYÜKGÖNENÇ: Meme Sağlığı Derneği (MEMEDER) 2007 yılında kurulmuştur. Kurucu Onursal Başkanımız Prof. Dr. Vahit Özmen’dir. Doktorlar, meme kanserini geçirmiş hastalar ve yakınlarıyla birlikte kurulan bir dernektir. Derneğimiz oluşum aşamasından sonra önemli bir faaliyeti misyon olarak edindi. Bahçeşehir’deki merkezimizde bölgedeki kadınları toplum tabanlı tarama dediğimiz yöntem ile evlerinden çağırarak 40-69 yaş arası kişilerde mamografi ve ultrason gibi işlemlerden geçirerek meme sağlığında herhangi bir şikayeti olmadan önce taramaya alarak önemli bir görevi yerine getirdi. 10 senede yaklaşık 9 bin kadına ulaştı. Kişi bir kere davet ediliyor ardından kişinin şahsi ihtiyacına göre 2 yılda 1 ya da 1 yılda 6 ay içinde kontrollerden geçiyor. Tabi bu duruma doktorlar karar veriyor. Bu yöntemle yaklaşık 135 civarında meme kanseri erken teşhisi yapılan kişiler oldu.
“MEME KANSERİNDE ERKEN TANININ HAYAT KURTARDIĞINI BİZZAT DENEYİMLEDİM”
Bende erken teşhisi konulan kişilerden birisiyim. Kurucu Başkanlardan bu yana meme kanseri hikayesi olmayan ilk kişiydim. Çeşitli sivil toplum kuruluşunda yer aldığım için Vahit Bey beni bu dernekte çalışmaya davet etti. Yönetim kurulunda bulundum ve ilerleyen süreçte başkan oldum. Başkan olduktan 1 sene sonra yine MEMEDER’de yaptığımız bir çekimde bir değişiklik olduğu görüldü. Hemen emar çekildi. 5 Ekim 2015 de Vahit Hocam hemen ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Benim cevabım; “Hocam Ekim ayı etkinliklerimiz var sonra yapalım” dedim. O da “Olmaz ben ameliyatını yapayım, seni yetiştiririm” dedi. Sağ olsun gerçekten de ameliyattan 3 hafta sonra Çırağan etkinliğine katılabildim. Erken teşhis olduğu için özellikle vurgulamak istiyorum; arayıp da bulundu bendeki herhangi bir şikayetim yoktu. Erken teşhis olduğu için kemoterapi görmedim. Bu çok önemli bir kazanım. Sadece radyo terapi gördüm. Devamında da akıllı ilaç alıyorum. Benim hayatımdan sadece bir 6 ay aldı diyebilirim. Ameliyat, tedaviler radyoterapi gibi… Ondan sonra normal hayatıma Allah'a şükürler olsun doktorlarımız sayesinde devam ediyorum. Normal kontrollerimi yaptırıyorum.
“MAMOGRAFİDEN KORKMAYIN, DÜZENLİ YAPTIRIN”
Bütün kadınlara bunu özellikle söylemek istiyorum; 40-69 yaş arası mamografi çektirmekten kaçırmasınlar. Mamografinin hiçbir zararı yok ben bunu tabi ki doktorlarımızdan aldığım bilgilere göre söylüyorum. Erken teşhis içinde en önemli araç mamografidir. Bu rahatsızlık genç kişilere kadar indi. 17 yaşında bir meme kanseri olan hasta gencimiz var. O zaman ne yapmalıyız? Genç kızlarımız kendi kendine meme muayenesi yapmayı öğrenmeli ki MEMEDER bunu kendi sayfasında da ve birçok etkinliklerinde gösteriyor. Kendi kendine bunu yaptığını düşünelim. Genç kızımız bir rahatsızlık, sıra dışı bir şey görürse hemen bir hekime başvuracak. Normalde 40 yaşından küçük kişilere mamografi çekilmiyor ama eğer bir olay varsa hekimi uygun görürse o da çekiliyor. İnanın 8 kadından biri bu rahatsızlığa yakalanıyor deniyordu ama bence bu sayı Türkiye’de arttı. 5 kadın ile bir araya geliyoruz, 3’ü inanın bunu bende yaşıyorum diyor. Yani çok hızlı yayılıyor. Kadın kanserleri içinde de ölüm oranı en yüksek hastalıktır. Demek ki 1 şansımız var önceden teşhis edilebiliyor. Bütün kanserlerden çok daha farklı bir avantaj bu. Yani kontrollerimizi devam ettirip kaçınmamız lazım.
“KADINLARIMIZA, MEME SAĞLIĞI ALANINDA ÖNCÜ HEKİMLERDEN EN GÜNCEL BİLGİLERE ERİŞMELERİNE FIRSAT YARATMAK VE FARKLI BİR DENEYİM YAŞATMAK İÇİN PEMBE FESTİVAL’İ ORGANİZE EDİYORUZ”
Turhan ALYAKUT: İçerisinde bulunduğumuz Ekim ayında çeşitli vesilelerle bu konunun önemi vatandaşlara bir kez daha hatırlatılıyor dolayısı ile bu hatırlatmalar ve bilinçlendirmelerde bu hastalıkla karşı karşıya kalanların ve erken teşhis yapılıp hayatını kurtulanların sayısını arttırıyor. Siz MEMEDER olarak çeşitli etkinlikler yapıyorsunuz, bunlardan bir tanesi de Pembe Festival bu etkinliğinizi bizlere anlatır mısınız?
Ülkü BÜYÜKGÖNENÇ: Pembe Festivali yaklaşık 4 senedir yapıyoruz. Tabi ki hep yüz yüze yapıyorduk. Sponsorlarımız destek veriyorlar. Çırağan da yaptık daha sonra Florence Nightingale’de yaptık son 2 sene… Hedef kitlemiz bu hastalığı geçiren kadınlarımızdır. Zaten geçirmişler ama özellikle tıptaki yeni gelişmeleri açıklayan çok önemli hocalarımız katılıyor bu etkinliğimize soru cevap şeklinde soruları varsa onları soruyorlar, geleceğe yönelik endişeleri varsa onların cevabını alıyorlar. Sıkıntılı bir dönemde olanlar; işte kanser hastalığını yaşamış ya da yaşıyor olan kişiler içinde motive edici etkinliklerimiz oluyor. Ünlü yazar misafirlerimiz oluyor onlarla soru-cevap yapıyorlar, psikiyatristlerimiz ve doktorlarımız da oluyor. Müziklerimiz ve konserlerimiz de bu programda var. Şöyle diyebiliriz; Pembe Festival kanser olmuş kişinin de hayata pembe bakabileceğiniz göstermek için yapılan bir etkinliktir. Bu sene tabii ki bu etkinliğimizi yüz yüze yapamıyoruz. Ama yine de geri kalmayacağız. Bu sene online olarak yapacağız. Tamamen dijital ortam üzerinden ve herkes buna girebilecek. Bunun üzerinde yaklaşık bugüne kadar yaptığımız yüzü yüze olan her etkinliği yapabileceğiz. Çünkü; artık pandemi nedeniyle herkes her şeyin online olarak yapmaya çok fazla alıştı. Doktor konuşmalarımız olacak, rol model konuşmalarımız olacak, yogo çalışmaları olacak yine geçirdiklerini anlatan arkadaşlarımız olacak, sponsorlarımızla görüşmeler yapacağız. Biraz yine motive edici olup biraz da bilgilendirici bu sene de Pembe Festivalimizden vaz geçmedik. Online olarak dijital ortama taşıyacağız.
“PANDEMİ SÜRECİ NEDENİYLE TARAMALARI DURDURDUK”
Turhan ALYAKUT: Bu yaşadığınız pandemi süreci taramaları nasıl etkiledi?
Ülkü BÜYÜKGÖNENÇ: Onları şu anda yapamıyoruz. Çok yakın temas olduğu için. Zaten sırası geldikçe yapıyorduk. Birçok kadınımız da normal hastanelere gitmeye bile kaçınıyorlar. MEMEDER de küçük bir ortam. Şimdilik onları durdurduk. İhtiyacı olanlar geliyorlar sorularını soruyorlar, bilgilerini de alıyorlar istiyorlarsa başka yerde de devam edebilirler ama şu an için pandemiden dolayı buna devam edemiyoruz.
“MEMEDER BAĞIŞLARLA YAŞIYOR”
Turhan ALYAKUT: Sizinle birlikte yola çıkmak isteyen, size yardımcı olmak isteyenler hangi yolu izlemeliler? Örneğin bağış kabul ediyor musunuz? Ya da insanların emekleri ile gelip size katkıda bulunmaları işinize yarıyor mu? Size bu konuda destek olmak isteyenler ne yapmalı?
Ülkü BÜYÜKGÖNENÇ: Bütün bu söyledikleriniz çok önemli, bizim de beklediğiniz ve hayati önem taşıyan devamlılığımızı sağlayan olgular bu bahsettiklerinizdir. MEMEDER bağışlarla yaşıyor.
“MEMEDER’E BAĞIŞ YAPAN KURUMSAL FİRMALAR, BUNUN TAMAMINI VERGİDEN DÜŞEBİLİYORLAR”
MEMEDER kamuya yararlı bir dernektir. Bu statüyü almak Türkiye'de hiç kolay değildir. Kendini ispat ettiği için Cumhurbaşkanımızın imzası ile kamuya yararlı dernek olduk. Bunun getirdiği ne var? MEMEDER’e bağış yapan kurumsal firmalar. Bunun tamamını vergiden düşebiliyorlar. Bu önemli bir kazanım. Firmalar bizlere bağışlar yapıyorlar. Onunla devam ettiriyoruz. Onun dışında bireysel destek vermek isteyenlere de kapımız her zaman açık. Çünkü; MEMEDER’in yönetim kurulu bir kısmı doktorlar, doçent, profesör hepsi alanında uzman kişilerden oluşuyor. Bir kısmı da benim gibi sosyal kişilerden oluşuyor. Haliyle burada bir doktor arkadaşımızla görev almak isteyebilirler. Ya da iletişim konusunda PR yapabilecek bir arkadaşımızla yardımcı olabilir. Buna her zaman açığız. Bizi takip etmek için www.memeder.org adresine girebilir. Bunun yanında tabi sosyal medya hesaplarımızda bu sitede var. Banka hesaplarımız da aynı sitede mevcut. Oradan takip edilebiliriz ve kapımız bütün gönüllülere açık.
“BU BİR EKİP ÇALIŞMASI”
Turhan ALYAKUT: Size bu kutsal çalışmalarda kolaylıklar diliyorum. Umarım ki bu yaptığınız çalışmalar neticesinde daha fazla kadınımız bilinçlenir. Daha az kadınımız bu hastalıkla daha zor günler yaşar. Dolayısıyla bu yaptığınız çalışmaların karşılığını kısa sürede ve alacağına inanıyorum. Çok güzel çalışmalar yapıyorsunuz. Bu çalışmaların içerisinde olan genç yaşlı hepinizin sizin nezdinizde ellerinden öpüyorum teşekkür ediyorum.
Ülkü BÜYÜKGÖNENÇ: Tabi ki ben yönetim kurulu başkanıyım ama hiçbir zaman tek başıma yapabileceğim bir şey değil. Başta Vahit hocamız olmak üzere tüm yönetim kurulundaki arkadaşlarım, sosyalde olmak üzere hep birlikte çok güzel bir ekibiz. Bu bir ekip çalışmasıdır. Ben 6 yıldır başkanım. Çok güzel huzurlu bir yönetim kurulumuz var. Bizde bu şekilde ülkemiz ve kadınlarımız için iyi olacak şeyler yapmaya devam etmek istiyoruz.
“DAHA FAZLA KADINA ULAŞMA HEDEFİMİZE KATKI SUNDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Turhan ALYAKUT: Ekim Ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı; biz de bu vesileyle Meme Sağlığı Derneği (MEMEDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Büyükgönenç’i stüdyomuzda ağırladık. Teşekkür ediyoruz Vakit ayırdığınız ve bilgileri bizimle paylaştığınız için…
Ülkü BÜYÜKGÖNENÇ: Daha fazla kadına ulaşabilmemize vesile olduğunuz için ben Küpe FM ailesine çok teşekkür ediyorum.
Haber : Batuhan GÜÇLÜ