Çolakoğlu: Türkiye, AK Parti sayesinde dünya siyasetinin "merkezinde" yer alan bir ülke konumuna geldi

ABONE OL

Silivri Belediye Meclisi'nin Eylül Ayı Meclis toplantısının I. Birleşiminde söz alan AK Parti Silivri Belediye Meclis Üyesi Mustafa Çolakoğlu, ülke gündemi üzerine dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

Silivri Belediye Meclisi’nin 05/09/2022 Pazartesi tarihine rastlayan Eylül Ayı toplantısının I. Birleşiminin I. Oturumu, saat 10.30’da Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.

Söz alarak ülke gündemine dair görüşlerini ortaya koyan AK Parti Silivri Belediye Meclis Üyesi Mustafa Çolakoğlu, önce tarihimizdeki önemli olaylara değindi akabinde Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gücüyle dünyanın saygın devletleri arasında yer aldığının altını çizdi.

Çolakoğlu, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

Sayın Başkan, Değerli Meclis Üyesi Arkadaşlarım, Sevgili hemşerilerim Eylül ayı meclis toplantımızın ilçemiz için hayırlara vesile olması temennisiyle sözlerime başlıyorum. Yaz dönemi dolayısıyla toplanamadığımız Ağustos ayına dair birkaç değerlendirmemi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ağustos ayı, milletimizin tarihi açısından unutulmayacak büyük gelişmeleri içinde barındıran bir aydır. Birbirinden destansı olaylara değinmeden önce, Ağustos ayının yakın tarihimizde bizlere yaşattığı acıyı anmak istiyorum. 17 Ağustos 1999 yılında Gölcük’te meydana gelen büyük deprem zihinlerimizde hala tazeliğini korumaktadır. Binlerce insanımızı kaybettiğimiz bu olayda hayatını kaybeden tüm canlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlarına baş sağlığı diliyorum.

Değerli Arkadaşlar, bildiğiniz gibi Ağustos ayı milletimiz açısından gururla hatırlayacağımız çok önemli tarihi olayları da içinde barındırmaktadır.

"Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım ya da şehit olarak Cennet'e giderim. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de ancak sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim. Ölürsem kefenim, üzerimdeki elbisemdir."  diyen Sultan Alparslan’ın 26 Ağustos 1071 yılında kazandığı Malazgirt zaferi, millet olarak bin yıldır yaşadığımız en büyük gururdur.

Kaderin cilvesine bakınız ki, Sultan Alparslan’ın bin yıl önce bize yurt yaptığı bu kadim topraklar, kirli emelleri olan müstevliler tarafından yeniden hedef haline getirildiği kurtuluş mücadelesinin en karanlık günlerinde, milletimizi bu topraklardan çıkarmak isteyenlerin karşısına çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk,  ‘’Anadolu bizimdir, gitmiyoruz’’ diyerek,  Büyük Taarruzu başlatmış ve 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile milletimize büyük bir zafer armağan etmiştir.  Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyorum.

Yüzüncü yılı olması dolayısıyla, 30 Ağustos Zafer Bayramı bu yıl milletimiz için ayrı bir öneme haizdir. Zira büyük milletler önlerine büyük hedefler koyarlar. 30 Ağustos’un yüzüncü yılında milletimiz bu büyük hedeflere ulaşma yolunda emin adımlarla yürümektedir.
Değerli Arkadaşlar, milletler tarihleri kadar büyüktür. Kitaplara sığmayacak destan ve kahramanlıklara sahip bir medeniyetin torunları olarak ne kadar şükretsek azdır. Geçmişten alacağımız tecrübelerle geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Tarihimize ve medeniyet değerlerimize ne kadar sahip çıkarsak, geleceğe dair hayallerimiz de o denli büyük olur. Yahya Kemal’in  ‘’Ne Harabiyim, ne Harabatiyim, Kökü mazide olan atiyim’’ ifadesinde hayat bulan anlamıyla, geçmişimize sahip çıkacak ve geleceğe millet olarak adımızı yazdıracağız.
İşte bu anlayışla geçtiğimiz Ağustos ayında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın himayelerinde ve devletimizin en üst düzeyde temsiliyle törenler yapılmış, ecdadımızın destansı mücadelesi yeni nesillere bir kez daha hatırlatılmıştır. Cumhurbaşkanımızın Ahlattaki törenlerde  "Ahlat ve Malazgirt, medeniyetimizi yeniden yükseltme irademizin adıdır; dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku veren yükselişimizin mührüdür" ifadeleri milletimizin önüne konulan hedeflerin işaret fişeğidir. Ülkemiz, bu büyük hedefler doğrultusunda ve AK Partimizin son 20 yılda ortaya koyduğu siyaset anlayışı sayesinde, gücünü ve yükselişini günden güne arttıran ve sağlam iradesiyle dünya siyasetinin “merkezinde” yer alan bir ülke konumuna gelmiştir. Tarihi kahramanlıklarla dolu olan milletimiz, dünyanın vicdanı olmak için, milli savunma sistemlerinden, teknoloji üstlerine, yerli uydularımızdan uzay sanayine kadar her alanda ecdadının yolunda yürümektedir.

Türkiye Cumhuriyeti olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘muasır medeniyetler’ hedefi doğrultusunda emin adımlarla yürüyoruz. Bulunduğumuz tüm alanlarda bu hedef doğrultusunda çalışacağımızın ve dolayısıyla ülkemizin ve yaşadığımız şehirlerin kalkınmasına katkı sunmaya devam edeceğimizin bilinmesini ister, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarım.