Değirmenci: Korku imparatorluğunu yıkacağız

ABONE OL

Yeni Mahalle halkıyla buluşan Demokratik Sol Parti Silivri Belediye Başkan Adayı Selami Değirmenci, 'Ne yaparlarsa yapsınlar, 31 Mart akşamı bu halk gereğini yapacak' dedi.

Başkan Adayı Selami Değirmenci, DSP Silivri İlçe Başkanı Hüseyin Dertop, mevcut CHP Belediye Meclis Üyesi Devrim Uzun ve Belediye Meclis Üyesi adaylarıyla birlikte Yeni Mahalle’de yüzlerce vatandaşlar bir araya geldi.

 

Değirmenci’nin konuşması şu şekilde;

 

“SENİN BİLGİN OLMASA O PANKARTLARA DOKUNAMAZLAR”

 

“Sizler Silivri’nin korkusuzlarısınız. Korkmadan buraya gelebilen, burada olan insanlarsınız. Korku imparatorluğunu yıkacağız. Haramilerin saltanatı yıkılacak. İnsanlara 10 yıldır verdikleri korkunun hesabı sorulacak. Yazıktır, günahtır. Diyor ki Sayın Belediye Başkanı, ‘Orada seni bir daha görürsem bunun bedelini çocukların bile ödeyemez.’ Yazıklar olsun sana. Bugün CHP’nin ilçe başkanı, ‘Pankartlarımızı kesiyorlar, ayıp ediyorlar’ diyor. Arkadaşlar, bir aydır sistemli bir şekilde bizim pankartlarımız kesiliyor, sesimiz çıkmıyor, yasalar gereği ilgi makamlara bildiriyoruz. Biz onun gereğini yapmasını biliriz ama tartışma ortamı çıkması, ilçe içinde bir gerilim ortamı yaşanmasın diye sabrediyoruz susuyoruz. Ne istiyorsunuz Demokratik Sol Parti’nin afişlerinden. Bizden korkuyorsun da afişlerimizden bile korkuyorsun. Hiç utanmıyorsun değil mi? Senin beslemelerin, senin bilgin olmasa o pankartların bir tanesine bile dokunamazlar. Korku dağları sardı, sabah bizimle kalkıyorsun, gece bizimle yatıyorsun, bütün gün bizimle uğraşıyorsun. Korkunun ölüme bir faydası yok. Bu halk 31 Mart akşamı seni layık olduğun yere gönderecek.

 

“31 MART’TAN SONRA BU SİLİVRİ SOKAKLARINDA YAŞAYAMAYACAKSIN”

 

Hani sen bir zamanlar bizim için siyaset artığı demiştin ya, hani şimdi bizler için siyaset çöplüğüne göndereceğiz diyorsun ya ben 15 yıl Silivri’ye görev yaptıktan sonra bak anlımın teriyle Silivri’de geziyorum. Hiç insanların karşısına mahcup olarak çıkmadım, kendim çıkmadım, bana geçmişte destek veren hiçbir insanında başını yere eğdirmedim. Ama sen sana destek veren insanların başını yerden kaldıramıyorsun. Sana oy verecek insanlar CHP’ye oy vereceğiz diyor, adını söyleyemiyor. O insanlar partilerine sadakatten dolayı sana oy veriyorlar. Hani diyorsun ya, ‘yalan makinası, iftira atıyor.’ Bugüne kadar söylediklerimde bir tek kelimesinde bir tek artısı varsa namerdim ben söylediğim her şey gerçek. Onlar seni ifade etmek için az bile az. Daha fazlasını söyleyemiyorum. Sen 31 Mart’tan sonra bu Silivri sokaklarında yaşayamayacaksın. Benim gibi alnın ak, başın dik çıkamayacaksın. Çünkü 10 yıldır kan kusturduğun insanlar sana bunun hesabını soracaklar. Onları haraca bağladın, rüşvete bağladın, adaletsiz davrandın, baskı yaptın, terör estirdin, diktatörlük yaptın. O zaman göreceğim seni Silivri’de mi yaşıyorsun, nerede yaşıyorsun. Hani anket yaptırdı yüzde 52 çıkıyor ya, o anket muhtemelen Bulgaristan’da yapılmıştır. Silivri’de olmaz.

 

“KAYMAKAM BEY TESPİTLERİ YAPSIN”

 

Sen bütün belediyenin imkanlarını kullanıyorsun. O konvoya taktığın arabalar var ya, firmadan kiraladığın araçlar onlar. Kaymakam Bey’e de buradan söylüyorum, o plaka tespitlerini yapsınlar. Kiraladığın araçları parti konvoyunda kullanıyorsun. Onların yakıtlarını belediyenin hesabından ödüyorsun. Belediye personelini zorla oraya götürüyorsun, onlar olmazsa ailelerini getiriyorsun, ancak o kadar toplayabiliyorsun. Aylardır bizim için koşturan genç kardeşlerimiz var, biz onlara yevmiye veremiyoruz, yemek bile ısmarlayamıyoruz. Onlar tamamen gönüllü iradeleriyle, güçleriyle buradalar. Onlara yürekten teşekkür ediyorum. Kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz, halkımıza anlatmaya çalışıyoruz. Sen ne kadar iskansız bina varsa, boydan boya binalarına pankartlar astın, giydirmeler yaptın. Söyledim ben sana canım kardeşim, Silivri’nin tüm sokaklarına pankartlarını da assan, şimdi bir de başlamışsın evlerinize benim pankartımı asın diye herkes assa da sana oy yok Silivri’de, bu halk seni silmiş.

 

“4-5 KİŞİ BU MİLLETİN KANINI EMİYORSUNUZ”

 

‘Oyunuzu bölmeyin, oyuna gelmeyin, onlar AKP projesi, onlar sırf CHP’ye kaybettirmek için çıktılar, seçim kazanma dertleri yok’ diyorsun. Yok canım, göreceksin sen 31 Mart’ta kim seçim kazanacak, kim kazanamayacak. Yerlerde sürünüyorsun şuan da. Belediyenin imkanları olmasa yarışsaydın ya benimle. 30 yıllık belediyeci olduğunu söylüyorsun, çıksana benim karşıma. O bütçeyi nasıl yediğini, Silivri kaynaklarını nasıl yediğinizi anlatayım da sen de çık, ‘Hayır böyle bir şey yok’ de bakalım. Yalanmış, iftiraymış. Hangisi yalan, yemedin mi on yıllık bütçeyi? Yemedin mi satılan tarlaların parasını? Nerede onların karşılığında yatırım? Orada 4-5 kişi bu milletin kanını emiyorsunuz? Bu toplantılara gelenleri bile tehdit ediyorsunuz. 31 Mart’ta sen gideceksin artık, sadece o makamdan değil, Silivri’den de gideceksin.

 

“O ALDIĞI FARKIN ADI NEDİR?”

 

Silivri topraklarını ova ilan ederken, hangi çiftçiyle, hangi muhtarla tartıştın sen de böyle bir kararın alınmasına öncülük ettin? Utanmadan da bunu savunabiliyorsun. Yazık değil mi bu insanların arazilerini yok pahasına, bu kadar aşağılara düşürdün? Kim bilir ne hesapların var. Kendi tarım arazini 7 katlı imara açacaksın, ondan sonrada katakullilerle kat karşılığının da ötesinde karşılık alacaksın, ondan sonra daha öte bir şey var, aynı blokta müteahhit hakkını 400 bin liraya satarken, sen vatandaşa, ‘Bunu 800’e almak zorundasın’ diyeceksin. Onun adı nedir? O farkın adı nedir? Onu alanlar kimler? Normal müşteriler mi yoksa seninle iş yapanlar mı? Silivri’ye bunları da yaşattın. Yazıklar olsun.

 

“31 MART AKŞAMI HALK GEREĞİNİ YAPACAK”

 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde Silivri’de hiçbir belediye başkanı bu duruma düşmedi. Ben ve 4 arkadaşımız neden aday oldu? Oradaki haksızlıklara tahammül edemiyoruz. Bizim AK Parti projesi olduğumuz doğru değil. Böyle bir şey yok. Bir gerçek var, Silivri sevdalısıyız, Silivri aşığıyız, Silivri’ye sahip çıkıyoruz. Kazanacağız. Ben Silivri halkına güveniyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar, 31 Mart akşamı bu halk gereğini yapacak.

 

“DÖRT PARTİYLE MÜCADELE EDİYORUZ”

 

Ben seni düşünmüyorum artık. Sen yüzde 41’le başlıyorsun, ben sıfırla başladım ama senden önce bitireceğim burasını göreceksiniz. Senden önde olacağım. İki ittifakında oyları yüzde 40, yüzde 40. Sizlerle birlikte dört partiye karşı mücadele ediyoruz. Dört parti ama öyle akıl almaz para gücü var ki, her gün postanıza bir şeyler gönderiyorlar. Her gün başka bir promosyon. Bizim tüm seçim kampanyamız, onların bir gün dağıttı promosyon kadardır. Yazık değil mi bu milletin parasına, size hizmetten çalınan paralar bunlar. Bunların hesabını sormalısınız? Ne zaman nerde para kazandın da sen bunları harcıyorsun diye ona bir sorun.

 

“ARTIK GERİ DÖNÜŞÜMÜZ YOK”

 

Beni diğer partinin adayıyla anlaşmakla suçluyor. O anlaşmayı sen yapıyorsun be sevgili kardeşim. 9 yıldır beraber alışveriş yaptınız siz. 9 yıldır ticaret yaptınız. Ticaretin de nasıl bittiğini herkes biliyor. Benim öyle bir anlaşma yapmam mümkün değil, benim bütün yaşantım belli. Benim bütün dünyam, şerefi, namus, ar. Son bir hafta çekilecekmişim. Sanki ben karar verirken tek başıma karar verdim de, çekilirken de tek başıma çekileceğim. Yok böyle bir şey. Sonucun başarılı olacağına inanıyorum ama sonuç ne olursa olsun, çıktığımız bu yoldan geri dönüşü olmaz bu işin. Önce diyorlardı ki, Özcan Bey’in lehine çekilecek, bugün başladılar, Volkan Bey’in lehine çekilecek. Ben arkadaşlarıma nasıl diyebilirim ki, ‘Ben kendim için oy istedim ama gidin Volkan Bey’e oy verin.’ Siz nasıl bir insansınız ya. Böyle şeyleri nasıl düşünebiliyorsunuz? Sen 10 yılın hesabını ver. Yolsuzluğundan başka hizmet adına söyleyeceğin, hiçbir şey yok.

 

“OTURDUĞUN EVİ YIK ÖNCE”

 

New Center’e yıkacakmış. Burada sağlık ocağını yıktı. Neymiş bizden kalan eserleri yıkacakmış. Be kardeşim, oturduğun evi yıksana önce senin oturduğun evi ben yaptım.

 

“ONLAR BİLE İTİBAR GÖREMİYOR”

 

Şimdi 29’unda Silivri sahilinde büyük miting yapacakmış, Muharrem İnce gelecekmiş. Yetmez yetmez. Sezgin Tanrıkulu’nu getirdin, Erdoğan Toprak’ı getirdin, Gürsel Tekin’i getirdin. Daha birçok kişiyi getirdin. O insanlar ki o partinin en önemli değerleri ama sen öyle getiriyorsun ki onlar bile itibar göremiyor. Sadece kendileri gelse itibar görecek insanlar, yanında sen varsın diye millet onlara selam dahi vermiyor. Yazık ya onları o duruma düşürmene gerek yok. Bak burada halk var. Sizlerle birlikte 31 Mart’ta o bayrağı oraya dikeceğiz. Biz bunu yaparız. Bize güvenin. Silivri’ye sahip çıkalım. Silivri’ye sahip çıkmak için de sizler bize sahip çıkın. Gelin bugün burada olduğu gibi Silivri’yi layık olduğu yaşam biçimine hep birlikte kavuşturalım.”

 

Değirmenci, konuşmasının ardından taleplerini iletmek isteyen vatandaşları tek tek dinleyerek samimi bir şekilde cevap verdi. Değirmenci, engellilere ve yaşlılara yönelik üst geçitlerin asansörlü olacağının da sözünü verdi.