Değirmenköy'de Değirmenci coşkusu
Demokratik Sol Parti Silivri Belediye Başkan Adayı Selami Değirmenci, Değirmenköy'de yüzlerce vatandaş tarafından karşılandı.
DSP Silivri Belediye Başkan Adayı Selami Değirmenci, DSP Silivri İlçe Başkanı Hüseyin Dertop, CHP’li Meclis Üyesi Devrim Uzun ve belediye meclis üyesi adaylarıyla birlikte Değirmenköy Mahallesi’nde yüzlerce vatandaş tarafından karşılandı. Adaylık sürecini anlatan Başkan Adayı Selami Değirmenci, “Bir kente karşı haksızlık yapılamaz, 10 yıldır Silivri’de görev yapmış, 10 yıldır Silivri’ye bir tek çivi çakmamış, 10 yıl boyunca Silivri’nin kaynaklarını heba etmiş, kendi servetini arttırmak için kullanmış, buraya geldiğinde de geçmiş 10 yılda yaptığı bir eser yokken tekrar görev almak istiyor. İşte biz buna isyan ediyoruz” dedi.
“EN BASİTİNDEN BİR TUVALET BİLE YOK”
“10 yılda size verdiği sözün hangisini tuttu?” diyen Değirmenci, “En basitinden başlayalım, aşağıda o dükkanların orada duran tuvaletin hali ne arkadaşlar? Oradaki esnaf bir pankart asmış, ‘Bunun hesabını sana soracağız’ diye. İnsana layık görülmez öyle bir yer. Peki buradaki tuvalet oradan daha mı iyi. Buraya gelen bir hanımefendinin girebilecek bir tuvalet var mı? Ya sen ne yapıyorsun Allah aşkına. Sen 10 yılda o eski belediye yönetimi çok arattın. Yine ara sokaklarımızın halini görüyorsunuz. Geçmiş belediye ne yaptıysa, onlar duruyor. Koskoca Silivri’de, 10 bin nüfusu geçen bir Değirmenköy’de spor kulübü faaliyeti yok. Bu reva görülür mü?” şeklinde konuştu.
“DEĞİRMENKÖY’E HAYRI DOKUNMUŞ MU?”
CHP’li mevcut Belediye Meclis Üyesi Doruk Bulut’u eleştiren Değirmenci, “Şimdi 2 dönemdir, Değirmenköy için o kadar hizmet yapmış, çok başarılı bir belediye meclis üyemiz var. O kadar başarılı ki, üçüncü kez onu tekrar aday yaptı. Allah aşkına değerli arkadaşlar, o meclis üyesi arkadaşımız, bizim de 2009 kadromuzdaydı, şu Değirmenköy’e dokunmuş bir hayrını gösterir misiniz? Başka bir şey söyleyeceğim. Belediye meclis üyelerinin belediye ile ekonomik ilişkilere girmesi yasak ve suç. Bu arkadaşımızın kaç tane aracı belediye de kiralık? Eş dost adı üzerine. Böyle bir şey olabilir mi? Hatta öyle bir noktaya getirdiler ki, bir arkadaşına, ‘Bu ambulans işi çok karlı, gel bir ortak ambulans alalım da belediyeye kiralayacağız, şu kadar para ver dedi. Parasını aldı. Ambulansı da almadılar sonra. Şimdi o kadar zengin oldu ki bu işlere gerek kalmadı. Şimdi işi gücü emlak işlerini takip etmek, ruhsatsız işleri takip etmek” dedi.
Değirmenci sözlerine şu şekilde devam etti;
“ONUN HUZUR KAYGISI KENDİSİ”
“Bir hatırlayın, 2009 seçildiğinde ilk meclis kararı Silivri’deki belediyeye ait tüm gayrimenkullerin satışıyla ilgili tek bir yetki aldı. Daha ilk meclis. Onları başkan olmadan önce bütün parsel numaralarıyla da tespit etmiş. Geldi gelirken daha satış yetkisini aldı. 10 yıl içinde Silivri’nin bütçesini bitirdi. 100 milyonluk arazi sattı, onu sormayacağım nasıl yediyse yedi. Ama şu anda 300 Milyonluk borç var. Sorarım, 10 yıl boyunca toplam 300 milyonluk hizmet göster bana. Böyle olmaz, geleceksin ahkam keseceksin, huzurumuzun devamı diyeceksin. Onun huzur kaygısı kendisi. Amacım karalamak, çamur atmak, iftira atmak değil. Söylediklerimin bir tek kelimesi yalansa tüm Silivri benim yüzüme tükürsün.
‘SÖYLEDİKLERİMİN HANGİ KELİMESİ YALAN?’
Demiş ki, ‘O kadar yalan söylüyor ki, Silivri’nin İŞİD’i, yalancı.’ Ben de diyorum ki, hangi kelimesi yalan. Cümle demiyorum. Söylediklerime, ortaya koyduğum gerçeklere bir kere cevap verebildin mi? Yok diyebildin mi? Çünkü ben gerçek olmayan hiçbir şey söylemedim.
“KÖYLÜYE YAPILMIŞ EN BÜYÜK İHANETTİR”
Şimdi çok övündüğü bir proje var. ‘Sizin arazilerinizi ben sit alanı ilan ettim. Bundan sonra değerlendiremeyeceksiniz.’ Böyle bir şey olabilir mi? Sizin arazilerinizi size sormadan böyle bir kararı nasıl alırsın? Bu ne demek biliyor musunuz? Bundan sonra sizin arazilerinizi çiftçilik yapacak bir adamın haricinde hiç kimsenin alma şansı yok. Henüz daha alım satım yapıyorsunuz, bilmiyorlar daha anlamıyorlar. Yarın öbür gün bu işin farkına varıldığında bilin ki o tarlalar eliniz de kaldı. Hemen bir örnek vereyim, Alipaşa’da yol çalışması var. Orada tarlaların metrekaresi 150 liraya kadar çıkmıştı. Sonra bu ova ilan edildi, kamulaştırma işlemine girildi, 150 liraya çıkmış tarla bir anda düştü 90 liraya. Buraları ova ilan ettim demek kabul edilir bir şey değil. Şunu söyleyebilir. Ben tarım topraklarına inşaat yaptırmayacağım, çivi çaktırmayacağım, tamam. Belediyesin, imar vermezsin olur ama buraları sit alanı ilan etmek, gelecekte de hiçbir zaman hiçbir şey yapılmayacak hale getirmek asla kabul edilebilir bir şey değil. Bu, köylüye yapılmış en büyük ihanettir.
“ÇALMAYACAK YAPACAK”
Hiç kimse kusura bakmasın, bunları size anlatacağız. Bunların hiçbir tanesi gerçek dışı değil, hepsi gerçek. Hepsi bu halkın cebinden çıkan para. He çok büyük paralar kazandırır belediye, çok büyük hizmetler yapar, arada bunları da kaçırır götürür, ya bunları da yaptı ama adam çalıyor ama yiyiyor, böyle bir anlayış olamaz ama Türkiye’de artık neredeyse yerleşti. Bak ne güzel de hizmet yapıyor, çalmaya da devam etsin. Hayır, çalmayacak yapacak. Ben 15 yıl belediye başkanlığı yaptım. Benim babadan kalma bir sürü tarlam vardı, yazlığım, evim, arabalarım vardı. Ben belediye başkanlığını bırakırken, ne evim kalmıştı, ne arabam kalmıştı ne tarlam kalmıştı. Sadece şu muhasebe büromun yüzde 50’si benimdi, başka da hiçbir şeyim yoktu, 450 milyon lira da borcum vardı. Hala sürünüyoruz, hiçte pişman değilim. Ben bu belediyenin hiçbir kuruşunu yemedim, hiçbir arkadaşıma da yedirmedim. Eğer öyle olsaydı bugün karşınıza çıkamazdım.”
Değirmenci, projelerini anlatarak, “Silivri’de üretim yapacağız” dedi.