İşadamı Turhan: Yıllık 20 Milyon Adet Gaz Armatürü İmal Ediyoruz

Bu hafta İş Dünyası'na Turaş Gaz Armatürleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, konuk oldu. Turaş'ın kuruluş ve gelişim hikayesi ile yatırımlarının masaya yatırıldığı programda konuşan Turhan, 'Şirketimiz %100 öz sermayeyle kuruldu. Konumuzda dünyada ilk 3'ün arasındayız. Amacımız dünyada en iyi inovatif firma olmak. Yıllardan beri bu felsefe üzerinde çalışıyoruz. Dünya üzerindeki hemen hemen bütün beyaz eşyacılarla çalışıyoruz diyebilirim. Sizin bildiğiniz Arçelik, Vestel, Bosh, Siemens en önemli markalarımız' sözleriyle iddialarını ortaya koydu.

Dilek Sırdaş’ın sahibi olduğu Küpe FM’de, radyo programcısı Turhan Alyakut’un sunduğu İş Dünyası programına bugün Turaş Gaz Armatürleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı, İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi, Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Armatür Valf Musluk Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayicileri Derneği Başkanı Gökhan Turhan konuk oldu. Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği katkılarıyla hazırlanan programda işadamı, Alyakut’un sorularını cevaplayarak kamuoyunu bölgemizin köklü kuruluşu Turaş hakkında aydınlattı.

“KENDİMİ BİLDİM BİLELİ İŞ HAYATININ İÇİNDEYİM”

Yayın Turhan Alyakut’un “Kaç yaşından beri çalışıyorsunuz?” sorusu ile start aldı. Gökhan Turhan bu soruya, “Çok uzun yıllardır çalışıyorum. Babam çok eski zamanlardan beri sanayinin içinde.  1954 yılında 12 yaşındayken İstanbul’a geliyor. Burada Rum, Ermeni ustaların yanında çıraklık yaparak işi öğreniyor. Esasında biz de onların kültürünü aldık. Babam beni çok küçük yaşlarda çalıştırmaya başladı. O zamanlarda buna biraz kızardım çünkü bütün arkadaşlarım yaz tatili yapardı ama ben işe giderdim. Yaz tatili yaptığımı hatırlamıyorum. Kendimi bildim bileli iş hayatındayım. Akademik olarak okulumu okudum ama bir taraftan da çalıştım. Elim her zaman işin üzerindeydi. 40 yılın üzerinde çalışıyorum” şeklinde cevap verdi.

“HER SENE YAKLAŞIK 5 MİLYON AİLEYE DOKUNUYORUZ”

Turhan Alyakut’un, “Turaş’ın içimize dokunacak bir kuruluş hikayesi var mı?” sorusunun üzerine Gökhan Turhan, şunları söyledi: “Ben ikinci nesil Yönetim Kurulu Başkanıyım. Babam, Onur Kurulu Başkanımız. Bana anlattığı hikaye şu: tabi bu işleri çıraklıktan öğreniyor, askerlik görevinden sonra kendi atölyesini kuruyor. Sonrasında küçük işler yapıyor. O dönemde, 1950’lerde Türkiye’de sanayi diye bir şeyimiz yok. Gelen seri işler 3-5 tanedir. 100 adet seri iş geldiğinde babam sevinirmiş. Şimdi bugüne baktığımız zaman biz yıllık 20 milyon adet gaz armatürü imal ediyoruz. Her sene yaklaşık 5 milyon aileye dokunuyoruz. Yani 5 milyon ailenin evine giriyoruz.

“TURAŞ’IN KURULUŞ HİKAYESİ, BİR DOSTLUK VE YARDIMLAŞMA DUYGUSU ÜZERİNE GELİŞİYOR”

Şimdi olay biraz farklılaştı. O dönemden bu döneme çok fazla değişim oldu. Yaptığımız değişiklerin üzerine koyarak devam ediyoruz. Geçmişteki babamın 5-10 m2’lik iş yeri üzerine çok daha fazlasını eklemek istiyoruz. Babamın bir arkadaşı Füze diye bir firma olarak beyaz eşya imalatı yapıyor. Babam bir gün arkadaşıyla karşılaşıyor bakıyor ki kara kara düşünüyor. Üretim yapmak istediklerini ancak gaz armatürünü bulamadıklarını, yurtdışından getirmenin de çok zor olduğunu kendisiyle paylaşıyor.  Babam da, “Kolay o, ben sana yapayım” diyor. Arkadaşı, “Deli misin? Bu o kadar zor bir iş ki yapılmaz!” diyor. Yıl 1975-1980’ler gibi babam bu işi yapmaya karar veriyor. O dönemde bile bizim işimiz teknoloji gerektirdiği için çok zor. Mikron bazında hassas işlem gerektiriyor. TURAŞ’ın kuruluş hikayesi işte bu şekilde başlıyor.”

“KONUMUZDA DÜNYADA İLK 3’ÜN ARASINDAYIZ”

Turhan Alyakut bu defa, “Turaş Gaz Armatürleri olarak ne tür ürünler üretiyorsunuz, iç piyasaya mı, dış piyasaya mı göre mi mal satıyorsunuz, birlikte çalıştığınız bizim de bildiğimiz büyük markalar var mı?” sorularını sıraladı. Gökhan Turhan, toplu olarak şu açıklamayı yaptı: “Biz 1984 yılında anonim şirketi olduk. Çok küçük yaşta olmama rağmen babam beni kurucular arasına aldı yani 1984 yılından beri şirketimizin ortağıyım. Şirketimiz %100 öz sermayeyle kuruldu. Konumuzda dünyada ilk 3’ün arasındayız. Amacımız dünyada en iyi inovatif firma olmak. Yıllardan beri bu felsefe üzerinde çalışıyoruz. Dünya üzerindeki hemen hemen bütün beyaz eşyacılarla çalışıyoruz diyebilirim. Sizin bildiğiniz Arçelik, Vestel, Bosh, Siemens en önemli markalarımız… Bölgesel beyaz eşya üreticilerimiz var, Kayseri Bölgesi inanılmaz beyaz eşya üreticileridir. Oradaki firmaların neredeyse tümüne biz tedarik ederiz. Eskişehir olsun, Ankara olsun, Türkiye’de çalışmadığımız hiçbir üretici yok. Toplam üretimimizin %45’ini ihraç ediyoruz. Bu da tabi bize güç veriyor. Ürün verdiğimiz firmalar da % 90-95 oranında ihraç ediyor. Bütün sektörümüz ihracat odaklı. Bu da bizim güçlü olmamızı ve dünyada bu konudaki en önemli ülke olmamızı sağlıyor. Çin’i saymazsak çünkü farklı bir coğrafya, pişirme ve yemek kültürleri çok farklı, biz pişirici ve onların tedarikçileri konusunda dünyada bir numarayız. Bu bizim için çok önemli ve onur kaynağımız.”

“KRİTİK BİR ÜRÜN ÜRETTİĞİMİZ İÇİN HATA YAPMA ŞANSIMIZ SIFIR”

Sohbetin akışında “Yaptığınız iş ve bulunduğunuz sektör konusunda dünyada bir numaraysanız, o sektöre de yön veriyorsunuz demektir. Günümüzde bir şeyler üretirken ve işin içinde teknoloji olduğu zaman inovasyon ve Ar-Ge konuları ön plana çıkıyor. Sizin bu konudaki yatırımlarınız neler?” sorusu geldi. Gökhan Turhan, şöyle konuştu: “Bizim sıfır hatayla çalışma prensibimiz var çünkü ürettiğimiz ürün çok kritik. Gazla çalışan her ev bizim ürünümüzü mutfağında kullanıyor. Hata yapma şansınız sıfır. İhtimal dahilinde olmaması gerekiyor.

“AR-GE KONUSUNDA MÜKEMMELİZ”

Bu sebeple Ar-Ge altyapımız 2000’li yılların öncesine dayanıyor. Kendim işletme okudum ama hep Ar-Ge ve mühendislik konusunda çalıştım. 1990’lı yıllardan itibaren Ar-Ge’miz vardı. Bunu daha sonra gerçek bir Ar-Ge merkezine dönüştürdük. 2016 yılında Türkiye’nin 289. Ar-Ge merkezini kurmuş olduk. Bölgedeki ilk Ar-Ge merkezlerinden birini kurduk. Yaklaşık 18 civarında mühendisimiz çalışıyor. 250’e yakın patent başvurumuz oldu. Patentin koruma süresi 20 yılı aştığı için bunların birkaçı artık düştü ama her sene 20 yeni patent başvurumuz oluyor. 30-40 arasında da Ar-Ge çalışmamız oluyor. Ar-Ge konusunda mütevazi davranmayacağız. Mükemmeliz diyebiliriz.”

Haber : Batuhan GÜÇLÜ