"İstanbul'da Bir Metreküp Su Bile Arıtılmadan Denize Bırakılmamalı"
İSKİ Genel Kurulu ve 2020 yılı Faaliyet Raporu görüşmeleri sırasında Marmara Denizi'ndeki deniz salyası sorunuyla ilgili konuşan Başkan Yılmaz, 'İstanbul'daki bir metreküp su bile ileri biyolojik arıtma tesisinden geçmeden Marmara Denizi'ne bırakılmamalı.' dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) 2021 yılı Mayıs ayı meclis toplantısının 4. oturumunda İSKİ genel kurulu ve 2020 yılı Faaliyet Raporu görüşüldü. İBB Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili ve Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu’nun yaptığı sunumun ardından kürsüye gelerek açıklamalarda bulundu.
Yaptığı konuşmaya “İstanbul’umuzun marka değeri olan İSKİ; kentimizin içme suyunu, atık sularını ve su havzalarını koruyarak çok önemli bir görevi ifa ediyor. Bu nedenle daha önceki yönetimler de dâhil olmak üzere İSKİ’ye hizmet etmiş olan, işçiden genel müdüre kadar herkese teşekkür ediyorum. İstanbul’un taşı üstüne bir taş koyan herkese de buradan şükranlarımı sunmak istiyorum.” diyerek başlayan Başkan Yılmaz, devamında İSKİ’nin faaliyetleri, Marmara Denizi’ndeki deniz salyası sorunu ve talep edilen su zammı başta olmak üzere birçok konuya değindi.
“MARMARA DENİZİ’NDEKİ KİRLİLİK İÇİN DERHAL HAREKETE GEÇİLMELİ”
Marmara Denizi’nde birkaç aydır müsilaj yani deniz salyası olarak ifade edilen bir hadise ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Başkan Yılmaz, soruna derhal müdahale edilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Deniz salyası konusu ilk zamanlarda doğal bir olay gibi yorumlansa da her geçen gün endişe verici noktalara doğru ilerliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İBB ekipleri bazı kıyılarda temizlik çalışmaları yapıyor ancak bu sorun, üzerinde çok detaylı durulması ve acil tedbirler alınması gereken bir konu. Marmara Denizi’ne kıyısı olan yerleşim alanlarının yüzde 60’ını İstanbul oluşturuyor. Dolayısıyla İstanbul evsel sular ve atık sular bakımından Marmara Denizi’ni en fazla kirletme potansiyeli olan şehir. İstanbul’da tüketilen günlük su miktarı 2,8 ila 2,9 milyon metreküp arasında değişmekte ve İstanbul’dan Marmara Denizi’ne günlük ortalama 2,5 milyon metreküp evsel atık su deşarj ediliyor. Bunun yönetimi ve operasyonu da tamamıyla İSKİ’ye ait. İstanbul’da atık suların yüzde 99’u bazı bölgelerde fiziksel, bazı bölgelerde ise birincil arıtma yapıldıktan sonra Marmara Denizi’ne derin deşarj edilmektedir. Atık su arıtma tesislerinin büyük kısmı maalesef sadece karbon giderimini yapan birincil arıtmalardır. İstanbul’da; Tuzla, Beykoz, Kadıköy, Üsküdar, Yenikapı, Baltalimanı, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Silivri, Silivri Selimpaşa, Silivri Çanta bölgelerinde ileri biyolojik arıtma tesisleri ve deniz deşarjı yapılmaktadır. Yine biyolojik arıtma olarak; Üsküdar, Yenikapı, Kadıköy, Baltalimanı, Küçükçekmece atık sular ön arıtma, yani fiziksel arıtma yapıldıktan sonra Marmara Denizi’ne derin deşarj edilmektedir. Diğer bölgelerde ise atık sular ne yazık ki sadece karbon giderimi yapılarak, birincil arıtma diye adlandırdığımız yöntemle Marmara Denizi’ne gönderilmektedir. Endüstriyel tesislerin yoğun olduğu Büyükçekmece, Küçükçekmece, Tuzla ve Pendik’te de endüstriyel atık su faaliyetleri oldukça fazladır. Marmara Denizi’ni koruyabilmek adına İstanbul sahillerinin büyük bölümü hassas alan kapsamına alınmalı, hassas alan sınır değerlendirmesine göre evsel ve endüstriyel atık sular ileri kademe ile arıtılmalıdır. Yani İstanbul’daki bir metreküp su bile ileri biyolojik arıtma tesisinden geçmeden Marmara Denizi’ne bırakılmamalıdır. Marmara Denizi’ne deşarj edilen tüm dere ve nehir havzaları hassas alan ilan edilmeli ve tüm atık sular ileri kademede arıtıldıktan sonra denize gönderilmelidir. Özellikle Marmara Denizi sahillerinde deniz salyasının hakim olduğu bugünlerde çalışmalara acilen başlanmalı ve İSKİ tarafından ortaya bir yol haritası konmalıdır. Kuruluş amacı Marmara Denizi’ni endüstriyel ve evsel atıklardan korumak, çevreye ve doğaya katkı sunmak olan Marmara Belediyeler Boğazlar Birliği de acilen bu işin içine dâhil edilmelidir. İSKİ bu işte lokomotif görevi üstlenerek projeler üretmeli ve ortaya bir projeksiyon koymalıdır.”
“SIKILI YUMRUKLARA DEĞİL KUCAKLAŞMAYA İHTİYAÇ VAR”
Başkan Yılmaz, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’nın, “CHP’nin belediye başkanı olduğumuz için daha önceki İBB yönetimi partizanlık yaparak Kadıköy’e hizmet etmedi.” şeklindeki iddialarını, CHP döneminde İBB tarafından Silivri’ye yapılan hizmetler üzerinden yanıtladı. “Öncelikle belirtmek isterim ki kürsüye gelirken negatif elektrik yüklü ve sıkılı yumruklarla geliyorsunuz. Belki de ülkenin en çok izlenen İBB meclisinde sıkılı yumruklara değil kucaklaşmaya ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum.” diyen Başkan Volkan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Ben Kadıköy Belediye Başkanımızın önceki yönetimden hizmet alamadık tezini şöyle çürüteceğim: İSKİ’nin genel müdürü bütün yatırımlara oldukça hâkim. İstanbul’da dokuz adet biyolojik arıtma tesisi bulunuyor. Bu dokuz arıtma tesisinden üçü Silivri’de yer alıyor. Silivri’de bizim dönemimizden önce CHP’li bir belediye görev yapıyordu. Yani Ak Partili bir İSKİ, en büyük yatırımlarını, ileri biyolojik arıtma tesisinin üç tanesini CHP yönetimindeki Silivri’ye yapmış. CHP’li belediyelere hizmet yapılmıyor iddialarınız esasında bu çıkarımla boşa düşüyor. Onun için iddialarınız izaha muhtaçtır. Bu izahı da İSKİ Genel Müdürü; ‘Evet biz partizanca davrandık, Kadıköy’e hizmet etmedik.’ ya da ‘Sayın Başkan yanlış biliyorsunuz, yanlış duymuşsunuz veya yanlış bilgilendirilmişsiniz, biz her ilçeye İSKİ’nin yatırımlarını partizanlık yapmadan götürdük.’ diyerek yapabilir.”
“EKREM İMAMOĞLU’NUN SU HESABINI İYİ YAPAMADIĞINI KABUL ETMESİ GEREKİR”
İBB’nin su fiyatlarına zam uygulanması için verdiği önerge hakkında konuşan Başkan Yılmaz, “Sayın İmamoğlu’nun belediye başkanı olmadan önce su fiyatları konusundaki vaadini sırf başkan olabilmek için verdiğini düşünmüyorum. Ya matematik konusunda biraz zayıf ya da ona su konusunda bilgi veren danışmanları onu boşluğa düşürmüşler. Ekrem Bey’in çıkıp; ‘Ben bu hesabı iyi yapamadığımı kabul ediyorum ancak İstanbul’a da hizmet etmek zorundayız. Ak Parti, İyi Parti, MHP ve CHP’nin yetkilileri bir araya gelsin, İSKİ’nin hizmetler noktasında durmaması için makul bir su zammında buluşsunlar.’ demesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu’nun damacana su ile İSKİ suyunu fiyat olarak kıyaslamasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Yılmaz, “Sayın Genel Müdürüm ben matematiksel istatistik okudum, ekonometri mezunuyum. Damacana su ile musluktan gelen İSKİ suyu hakkında yapmış olduğunuz matematik hesabı pek olmadı. Hani evdeki hesap çarşıya uymaz denir ya, sizin damacana su ile İSKİ’nin bir metreküp suyunun rakamlarını birbirine geçirerek yaptığınız hesap tam olarak buna benzedi. Kurumunuzun ve sizin göreviniz musluklardan içilebilir kalitede su akıtmak. Şu an vatandaşlarımız, aylık su faturasından fazla damacana suya para ödüyor. Sizin hesabınıza göre damacana suyun litresi 63 kuruşa, İSKİ’nin bir litre suyu da 0,003 kuruşa geliyor. Siz eğer musluktan içilebilir su akıtabilirseniz, biz o damacana suyuna verdiğimiz 63 kuruşu vermeyiz ve bir litre suya 0,003 kuruş öderiz. Siz istemez misiniz evinize damacana su almamayı? İSKİ bugün musluktan içilebilir su akıtsa fena mı olur? Bu nedenle İSKİ rakamları çarpıtmak yerine, vatandaşların ekonomik yüklerini hafifletebilmek adına önümüzdeki üç yıl içinde, musluklardan içilebilir su hizmeti sunmak için projeler üretmeli ve çalışmalar yapmalıdır.” diye konuştu.
Konuşmasının sonunda faaliyet raporunun hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçen tüm İSKİ çalışanlarına teşekkür eden Başkan Yılmaz, “Biz MHP grubu olarak çevreye, doğaya, su havzalarına yapılacak her türlü yatırımın destekçisiyiz. İstanbul’un bütün problemlerinin çözülmesi adına da yapıcı muhalefetimizi sürdüreceğimizi buradan ifade ediyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.” dedi.