Özer Çelik, metal masa ayakları üretip Alipaşa'dan dünyaya pazarlıyor

Özer Çelik Büro Mobilya Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.'nin şirket ortağı ve genel müdürü Yasemin Özkan, İş Dünyası programında firma hakkında bilgiler verdi. 'Özer Çelik, metalden aklınıza gelebilecek her şeyi üretiyor ama ana üretim kalemi metal masa ayakları' diyen Yasemin Özkan, 'Başta Avrupa ülkelerine olmak üzere üretimimizin %75-80'lik kısmını ihraç ediyoruz' şeklinde konuştu.

Özer Çelik Büro Mobilya Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.'nin şirket ortağı ve genel müdürü Yasemin Özkan, Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği ile Küpe FM iş birliğinde hazırlanan İş Dünyası programının bugünkü konuğu oldu. Yayında radyo programcısı Turhan Alyakut’un sorularını cevaplayan Yasemin Özkan; firma, verdiği hizmetler ve sektör hakkında bilgilendirmede bulundu.

Söyleşiyi aynen bilgilerinize sunuyoruz;

“METALDEN AKLINIZA GELEBİLECEK HER ŞEYİ ÜRETİYORUZ”

SORU: Özer Çelik ne üretiyor?

Yasemin ÖZKAN: Özer Çelik, metalden aklınıza gelebilecek her şeyi üretiyor ama ana üretim kalemi metal masa ayakları.

“ÖZER ÇELİK, İNİVOVASYON KONUSUNDA ÇOK BAŞARILI”

SORU: Yaratıcılığın ve AR-GE’nin önemli olduğu bir alan sizin yaptığınız üretim…

Yasemin ÖZKAN: Tabi ki. AR-GE ekibimiz var, başka türlü Özer Çelik olamazdık biz. Butik üretim yapıyoruz. Bu üretimin en önemli kısmı da yeni modeller üretmek ve yenilikler yapabilmekten geçiyor. Bu konuda Özer Çelik gerçekten çok başarılı.

“ÜRETİMİMİZİN YAKLAŞIK %80’İNİ İHRAÇ EDİYORUZ”

SORU: Üretiminizin büyük kısmını ihraç ediyorsunuz bildiğim kadarıyla…

Yasemin ÖZKAN: Evet. Başta Avrupa ülkelerine olmak üzere üretimimizin %75-80’lik kısmını ihraç ediyoruz.

“AVRUPA’YA YAKINLIĞIMIZ EN ÖNEMLİ AVATAJLARIMIZDAN”

SORU: Baktığımız zaman yükselen yıldız Asya ülkeleri ya da Çin. Çin’in dünyadaki pazar payıyla Türkiye’deki bu sektörün pazar payı arasında nasıl bir fark var?

Yasemin ÖZKAN: Çin dünyanın en büyük aktörlerinden biri. Bunu kabul etmek lazım. Ama kendimizi de o kadar küçümsemeyelim. Bizim de çok büyük avantajlarımız var. Biz Avrupa’ya lokasyon olarak çok daha yakınız. Biz daha kaliteli ürünler üretebiliyoruz. Avrupa’dakiler Çin’den bir ürünü 1-1,5 ayda getirebiliyorsa bizden 15 günden getiriyor. Bunlar avantaj.

“YAPTIĞINIZ İŞİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPMAK ZORUNDASINIZ”

SORU: Ürettiğiniz ürünler hayatın her alanında karşımıza çıkan ürünler. Yüksek standartta ürün üretmiyor olsanız herhalde dünyanın birçok ülkesine ihraç yapamazdınız…

Yasemin ÖZKAN: Elbette. Bir kere yaptığınız işi çok iyi yapmak zorundasınız. Bu yalnızca sizin için değil, içinde bulunduğunuz ülke için bir zorunluluk ve görev. Bu sizden mal alan insanlar için çok önemli. Ne iş yaparsanız yapın çok iyi yapmalısınız ki hem siz para kazanın hem sizinle birlikte çalışan insanlar kazansın hem de ülke para kazansın.

“PANDEMİ KOŞULLARINA GÖRE POZİSYON ALIYORUZ”

SORU: 1998 yılından bu yana sektörün içindesiniz. Bu dönemde fuar, tanıtım eksikliğini sektördeki diğer oyuncularla bir araya gelme ihtiyacını nasıl gideriyorsunuz?

Yasemin ÖZKAN: Fuarlar gerçekten çok önemli. Fuarlar herkesin ‘Ben bu sektörde varım’ dediği bir yer. Manken gibi podyuma çıkmış oluyorsunuz. Bu anlamda çok önemli ama pandemiden dolayı fuarlar yapılamıyor. Görünen o ki çok uzun zamanlar daha yapılamayacak. Fuarlar online fuarlara dönüşmeye başladı. Toplantılar online yapılmaya başladı. Bu da fiziki fuarların gelecekte yavaş yavaş ortadan kalkacağını gösteriyor. Bizde pozisyonumuzu ona göre alıyoruz. Toplantılarımızı ve müşterilerimizi online olarak yapıyoruz.

“KURDAKİ DALGALANMA BİZİ ETKİLİYOR”

SORU: Genel olarak ihracatta yaşadığınız zorluklar neler?

Yasemin ÖZKAN: En büyük zorluk tabi ki döviz kuru. Kurdaki artış da azalış da bizi etkiliyor. Girdi maliyetleri yükseliyor. Yani Türkiye’de bir üreticiyi ne etkiliyorsa bizi de o etkiliyor.

“HAMMADDEYİ DIŞARDAN ALIYORUZ”

SORU: Ürünlerde kullandığınız hammaddeyi dışardan alıyorsunuz sanırım?

Yasemin ÖZKAN: Evet, döviz bazlı.

“İHRACAT KONUSUNDA SIKINTILAR YAŞADIK AMA KOLAY AŞTIK”

SORU: Pandemi döneminde bazı sektörler hayatın doğası gereği bu durumu avantaja çevirebiliyor ama reel olarak üretim yapan bir sanayi kuruluşu olarak siz bir takım sıkıntılar yaşıyorsunuz…

Yasemin ÖZKAN: Elbette çünkü üretim ve ihracat yapıyorsunuz. İhracat yaptığınız ülkeler kapılarını kapattığı zaman sizden mal almıyor ve sıkıntılar yaşıyorsunuz tabi ki ama biz bunları kolay aştık. Etkilendik ama bir şekilde toparlandık.

“DİĞERLERİNİZDEN FARKLI OLDUĞUNUZU ORTAYA KOYMAK ADINA MARKALAŞMANIZ GEREKİYOR”

SORU: Katma değerli ürünler üretebilmek için sözlerimizin başında konuştuğumuz AR-GE’nin, inovasyonun olması gerekiyor. Ne yazık ki Türkiye’de üretim olsa da sektör önemli değil marka çok az çıkıyor…

Yasemin ÖZKAN: Markalaşmak biraz daha fazla çaba, bilgi birikimi, tecrübe istiyor. Başlangıçta üretici olarak markalaşmayı düşünmüyorsunuz; üreteyim ve para kazanayım diyorsunuz ama sonra bakıyorsunuz ki sizin ürettiğiniz ürünleri üreten başkaları da var. Sizin onlardan bir farkınızın olması gerekir ki daha fazla kazanabilirsiniz. İşte burada markalaşmak devreye giriyor. Markalaşınca belirli kriterlere çok dikkat etmeniz gerekiyor.

“BİZİMKİ AİLE ŞİRKETİ”

SORU: Sizinki bir aile şirketi değil mi?

Yasemin ÖZKAN: Tamamen bir aile şirketi. Bütün yönetim kademelerinde aile üyeleri var. İkinci kuşak da var bizde.

“ÇALIŞMA HAYATINDA KADIN OLMANIN ZORLUKLARINI YAŞADIM”

SORU: Çalışma hayatınızda kadın olmanın zorluklarını yaşadınız mı?

Yasemin ÖZKAN: Türkiye’de kadın olmak zor. Hele bir de çalışan kadın olmak gerçekten çok daha zor. Bende bir sürü sıkıntı yaşadım. Ben öğrenciyken çalışmaya başladım. Benimle aynı işi yapan erkek benden daha fazla para alıyordu. Gittim bu durumun nedenini sordum, “Ama o erkek” dediler. Çok ağırıma gitmişti. Çok fazla çalıştım. Günün sonunda daha fazla maaşı hak ettiğimi ifade ettiler ve ben o haksızlığı düzelttirdim. Bu yaşadıklarımdan bir tanesiydi. Pes etmek gibi bir lüksümüz yok çünkü bu ülkede sizden sonra bir sürü kız çocuğu var. Onlar için çalışmak zorundasınız. Ben pes etmedim. Metal sektörü de çok erkek egemen bir sektör. Çok az yönetici kadın. Onlardan biri de benim. Ama ben bu sektörde zorluklarla karşılaşmadım açıkçası. İnsanlar bana biraz daha toleranslı yaklaştılar. Sonuçta siz işinizi iyi yaparsanız bir süre sonra cinsiyet ortadan kalkıyor.

“DAVETİNİZ İÇİN SİZE VE SİAD’A TEŞEKKÜR EDERİM”

SORU: İlave etmek istedikleriniz varsa onları alıp öyle kapatalım yayını…

Yasemin ÖZKAN: Bizi buraya davet ettiğiniz için hem size hem SİAD’a teşekkür ederim. Umarım en kısa zamanda normale en yakın eski yaşantımıza döneriz…

Haber : Batuhan GÜÇLÜ