Silivri'de sağlıkçılar isyan etti: Dayanacak gücümüz kalmadı!
İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilciliği ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Silivri Temsilciliği; sağlık emekçilerinin özlük hakları ile ilgili düzenleme içeren yasa tasarısının iktidar tarafından geri çekilmesi üzerine görev eylemine gitti. Bugün Silivri Devlet Hastanesi acil binası önünde basın açıklaması gerçekleştiren sağlıkçılar, 'Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz!' ifadeleri ile özlük ve ekonomik haklarının geliştirilmesi için Sağlık Bakanlığına çağrıda bulundu. İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilcisi Dr. Fethi Bozçalı ise, emeğin değersizleştirildiği, görünmez kılındığı dönemlerden geçildiğini vurgulayarak, 'Bu mücadele sadece hekimler, sağlık emekçileri için değil; tüm toplum için, hepimiz için. Bizim artık dayanacak gücümüz kalmadı' dedi.
İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilciliği ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Silivri Temsilciliği üyesi bir grup sağlık çalışanı, TTB’nin aldığı 1 günlük grev kararı nedeniyle Silivri Devlet Hastanesi acil binası önünde bir araya geldi. Basın açıklaması öncesinde Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanları için saygı duruşu gerçekleşti.
Sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla meclise getirilmediği takdirde eylemlerine devam edeceklerini belirten grup, “Sermayeye Değil, Emekçiye Bütçe” sloganları atarak çalışma şartlarının iyileştirilmesini istedi. Eylemde CHP Silivri Belediye Meclis Üyesi Süheyl Kırkıcı da hazır bulunarak sağlık personellerine destek verdi.
“SAĞLIK BAKANI RANDEVU VERMİYOR”
Dr. Ersin Gökpınar tarafından, “Oyalama Değil, Hakkımız Olanı İstiyoruz!” başlığı altında okunan basın bildirisinde şu ifadelere yer verildi:
Sağlık emekçileri salgın döneminde canla başla çalışırken aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakılmıştır. Sağlık çalışanları “artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için defalarca Sağlık Bakanıyla görüşme taleplerimiz kabul görmemiştir.
“ÖZLÜK HAKLARI İLE İLGİLİ DÜZENLEME YAPILACAĞI İDDİASIYLA TBMM’YE GETİRDİKLERİ YASA TASARISI HIZLA GERİ ÇEKİLDİ”
Türk Tabipleri Birliği olarak “Emek Bizim Söz Bizim” diyerek başlattığımız mücadele programımız, ülke gündemi haline gelmiş, bakanlık bu duruma daha fazla sessiz kalamamış, emeğimizin gücü ve mücadele kararlılığı sağlık, bütçe görüşmelerine yansımıştı. 1 Aralık günü hazırlanan tasarıyla sözde hekimlere yönelik ekonomik iyileştirme esasında hekimler ve sağlık çalışanları arasındaki ücret eşitsizliğini daha da artırmış, ortak mücadeleyi bölmeye neden olmuştur. Emeğimizle alay edercesine hızla getirilen ve aynı hızla geri çekilen yasa tasarılarını ve bu sayede yaratılan algı yönetimini kabul etmiyoruz.
“TALEPLER KARŞILANMADIĞI TAKDİRDE EYLEMLER DEVAM EDECEK”
Biz bu ülkede sağlığı var edenler olarak bugün yaşadığımız sorunları dile getirmek ve çözüm talep etmek adına G(ö)REV başında Sağlık Bakanlığını uyaracak, sağlığın planlanmasından sunulmasına kadar karar alma süreçleri içinde yer alacağımız bir sağlık sistemi inşa edilinceye kadar birlikte mücadele edeceğimizi bildiriyoruz.
“SERMAYEDEN YANA OLAN SAĞLIK POLİTİKALARINA SABRIMIZ TÜKENDİ”
Sağlık sisteminin artık sağlık değil sağlıksızlık ürettiğini uzun süredir dile getirmemize rağmen hiçbir adım atılmamıştır. Yaşanılan bu çöküşe tanıklık eden biz sağlık emekçileri artık nefes alamıyoruz! Bilimden, yaşamdan, emekten yana değil sermayeden yana olan sağlık politikalarına sabrımız tükendi.
NE İSTİYORUZ?
-İnsanca yaşayabileceğimiz, insanca geçinebileceğimiz, emekliliğe yansıyan temel ücret,
-Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi,
-Sağlıkta şiddete karşı etkin ve etkili yasa,
-Covid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası,
-Pandemide hizmet veren sağlık çalışanlarına her yıl için 120 gün yıpranma payı istiyoruz,
-Mevcut 5 dakikada bir muayene dayatmasına son verilmesini, randevuların hastalarımıza en az 20 dakika ayırabileceğimiz şekilde düzenlenmesini istiyoruz,
-Özel hastanelerde aşırı çalıştırılmaya ve ciro baskısına son verilmesini istiyoruz,
-Tüm asistanların emeklerinin karşılığını aldığı, çekirdek eğitim müfredatına uygun, asistan hekimlerin tüm süreçlerde söz sahibi olduğu nitelikli uzmanlık eğitimi almasını ve eğitim dışı işlerde çalıştırılmamasını istiyoruz,
-Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini, topluma dayalı ve bölge/nüfus tabanlı, kamuya ait binalarda performansa bağlı olmadan iş güvencesi ile çalışmasını istiyoruz,
-İşyeri hekimliği alanında OSGB kaldırılmalı; işyeri hekimlerinin çalışma saatleri, atama ve ücretlendirmeleri konusunda tabip odalarının yetkili olmasını istiyoruz,
-KHK ve güvenlik soruşturmaları ile hukuksuzca işinden alı konulmuş tüm sağlık çalışanlarının derhal işlerine başlatılmasını istiyoruz.
Sağlık çalışanlarının çığlığına kulak verilmesini istiyoruz. Taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek yasal değişikliklerin Meclis’e acilen getirilmemesi durumunda eylemlerimizin devam ettirileceğini ilan ediyoruz.”
Hazal BAŞARAN