Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, İSO Ekim Ayı Meclis Toplantısına Katıldı
stanbul Sanayi Odası'nın (İSO) ekim ayı Meclis toplantısı, 23 Ekim 2020 tarihinde video konferans yöntemiyle yapıldı. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay'ın başkanlığında yapılan İSO Meclisi'nin ana gündem maddesi 'Pandemi Döneminde Ekonomi ve İhracata İvme Kazandırmak Hedeflenirken Sanayimize Yönelik Risklere ve Fırsatlara Odaklanmak' oldu. İSO Meclisi'ne Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan konuk oldu ve gündemdeki konular ile ilgili değerlendirmeler yaptı.
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, Meclis’te yaptığı konuşmada küresel şirketlerin ilk üç tedarik coğrafyasında Türkiye’nin de yer aldığı AB merkezli şirketlerin oranının iki kat artışla yüzde 30’a çıktığına dikkat çekerek “Pandemi sonrasında Türk sanayisi, tedarikçi konumunu güçlendirdi. Bu süreçte Türk Eximbank’ın kredi hacminin artırılması ve yeni iş modelleri geliştirerek farklı enstrümanlarla sanayi ve ihracatımızı daha fazla desteklemesi önemli” dedi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan İSO Meclisi’nde sanayicilere seslenirken: “Önümüzdeki süreçte küresel ekonomi ve ticaret yapısında görülmesi olası dönüşümler Türkiye için şüphesiz fırsatlar barındırıyor. İnanıyorum ki Türkiye olarak her durumda, her senaryoda küresel ekonomi ve küresel değer zincirleri içindeki pozisyonumuzu güçlendirmemiz mümkün” dedi.
Ekim ayı Meclis toplantısı İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından açıldı. Okyay özetle şunları söyledi:
“Biz sanayiciler olarak ekonomik kalkınmanın temelinde üretim, verimlilik yenilikçilik ve inovasyonun yer alması gerektiğine yürekten inanıyoruz. Yıllardır savunageldiğimiz üretim ekonomisinin mihenk taşı ise ihracat. Dünya ihracatından aldığımız payı son 20 yılda artırmış olsak da ne yazık ki istediğimiz noktadan uzağız. 2001 yılında dünya ihracatından yüzde 0.5 pay alırken bugün payımız yüzde 0.9 civarında. Ama bugün bir şeyler değişiyor ve bu değişim önümüze çok önemli bir fırsat çıkarıyor. Adına ticaret savaşları, korumacılık, adalaşma ne dersek diyelim bugün yaşanan trend kırılması, bu gidişatın değişeceğini gösteriyor.
Sayın Bakanımızın huzurunda bir kez daha altını çizmek isterim ki bugün ABD, Çin ve AB arasındaki gerilimi odak alan öngörüler, gelecek beş yıl içinde küresel ticari akışın yüzde 15’i ila yüzde 25’i arasında bir hacmin farklı bölgelere kayabileceğine işaret ediyor. 2.9 trilyon dolar ile 4.6 trilyon dolar arasında değişen bir ticaret hacminde eksen kaymasından söz ediyoruz.
Böyle bir ortamda sanayiden lojistiğe her alanda güçlü bir atılım yapmak isteyen Türkiye’nin bu dönüşümde öncü bir rol alacak şekilde kendini hazırlaması çok önemli. Üretimin ithalata bağımlılığını azaltırken ihracat pazarlarımızı çeşitlendirmeli, yüksek teknoloji ihracatımızı yükseltmeli ve sürdürülebilir ihracat için küresel tedarik zincirindeki yerimizi sağlamlaştırmalıyız.”
Konuşmasının ardından Meclis Başkanı Okyay, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı’ya Meclis konuşmasını yapmak üzere söz verdi. Özhamaratlı, Covid-19 salgınının tedarik zincirinin tek bir coğrafyaya bağlı olmasının sakıncalarını tüm dünyaya gösterdiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Avrupa da dahil olmak üzere gelişmiş ekonomiler alternatif tedarik merkezlerinin arayışı içindeler. Geçen temmuz ayında yayınlanan ve dünya çapında 200’ün üzerinde şirketi kapsayan bir araştırmanın sonuçlarına göre, bu şirketlerin yüzde 96’sı 2019’un ilk yarısında Çin’i ilk üç tedarik coğrafyası içinde sayarken bu oran 2020’de yüzde 75’e gerilemiş. Yine ilk üç tedarik coğrafyasında Türkiye’nin yer aldığı AB merkezli şirketlerin oranı 2019’da yüzde 14 iken, bu oran 2020’de ciddi bir artışla yüzde 30’a yükselmiş.
Bütün bu veri ve gelişmeler, dinamik üretim yapısı ve avantajlı coğrafi konumu ile Türk sanayisinin birçok sektörde tedarik noktası anlamında konumunu güçlendirdiğini ve yeni ihracat fırsatlarının oluştuğunu bize gösteriyor. Bu süreçte Türk Eximbank’ın kredi hacminin artırılması ve yeni iş modelleri geliştirerek farklı enstrümanlarla şirketlerimizi ve ihracatımızı daha fazla desteklemesi büyük önem taşıyor” dedi.
Avrupa Birliğinde Almanya’dan sonra ikinci büyük ticaret ortağı olan İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci Brexit’i yakından takip ettiklerine değinen Özhamaratlı, “İngiltere, Brexit sonrasında icari ilişkilerimizin artarak devam etmesi konusunda fazlasıyla istekli. İngiltere ile sanayi alanında iş birlikleri geliştirilmeli” dedi.
Türkiye’deki üretimin korunması ve rekabet gücü kazandırılması adına son dönemde yapılan düzenlemeler ve birçok ürünün ithalatına getirilen ilave vergilerin faydalı olduğunu da söyleyen Özhamaratlı, “Ancak, ülkemizde üretimi bulunmayan, sınırlı üretimi olan veya kısa vadede yerli üretim ile ikamesi mümkün olmayan ürünlerin ithalatına getirilen vergiler bu kez bu ürünleri girdi olarak kullanan ihracatçı sektörlerimizin maliyetlerini artırıyor, rekabet güçlerini olumsuz etkiliyor.
Özellikle birçok sektörümüzü yakından ilgilendiren başta yassı çelik, paslanmaz ve petrokimya ürünlerinde olmak üzere bu tür hammadde ve aramalı ithalatına yönelik vergi düzenlemelerinin sektörler ile yakın istişare içerisinde yapılması faydalı olacak” dedi.
Yine pandemi sürecinde Bakanlığın uygulamaya koyduğu Kolay İhracat Platformu, e-ticaret üyelikleri, sanal ticaret fuarları gibi birçok yeni destek unsurunun ihracatçılara önemli katkıda bulunduğunu vurgulayan Özhamaratlı, “Bakanlığımızın verdiği teşvikler, adeta can suyu işlevi görüyor. Ancak son günlerde bu teşviklerin geri ödemelerinde gecikmeler yaşandığını görüyoruz. Teşviklerin zamanında geri ödenmesi firmalarımızı finansman açısından rahatlatırken, kurum ve kuruluşların bu desteklerden daha fazla yaralanmalarına da imkan sağlayacaktır” dedi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da İSO üyelerine seslenirken pandemi döneminde küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. STK’larla istişareye bu dönemde daha da önem verdiklerini , STK’ların taleplerini görüş ve önerilerini Bakanlık olarak değerlendirdiklerini anlatan Pekcan, diğer bakanlıkları ilgilendiren konuları da ilgili bakanlıklara ilettiklerini ve takipçisi olduklarını söyledi.
Türkiye’nin AB başta olmak üzere, komşu ve çevre ülkelerle aynı zamanda bölgesel ölçekteki ticaret ortaklarıyla hali hazırda güçlü bir yasal işbirliği altyapısının, derinleşmiş ekonomik ve ticari ilişkilerinin mevcut olduğunu dile getiren Pekcan, bu ilişkileri yasal, teknik ve fiili olarak daha da ileri noktalara taşımak için çalışmaları iş dünyasıyla birlikte el birliğiyle sürdüreceklerini söyledi. Pekcan, Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunda özel sektörün de katkısının son derece önemli olduğunu ifade etti.
Önümüzdeki süreçte küresel ekonomi ve ticaret yapısında görülmesi olası dönüşümlerin Türkiye için şüphesiz fırsatlar barındırdığına dikkati çeken Pekcan, şunları kaydetti: “İnanıyorum ki Türkiye olarak her durumda, her senaryoda küresel ekonomi ve küresel değer zincirleri içindeki pozisyonumuzu güçlendirmemiz mümkün. Türkiye olarak; beşeri kaynaklarımız jeo-stratejik konumumuz, ve katma değer odaklı gelişen ekonomimiz ve kaliteli üretim yapımız ile üretimdeki ve ihracattaki potansiyelimizi, kapasitemizi çok daha ileri seviyelere götürebiliriz. Türkiye, önümüzdeki süreçte de küresel ekonominin en dinamik aktörlerinden birisi olmaya devam edecektir. Bu çerçevede, fırsatları lehimize çevirerek yeni kazanımlar elde etmemiz çok da zor gözükmüyor.
Bu noktada iş dünyamızın önerilerine ve işbirliğine açık olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz “
Pandeminin başından beri bu süreci en az zararla atlatmak; dış ticaretin mümkün olduğunca sürdürülebilirliği temin etmek doğrultusunda önemli tedbirler aldıklarını anlatan Pekcan bu süreçte iş insanlarını destekleyici adımları hızla attıklarını vurguladı.
Bu kapsamda temassız ticaret uygulamalarıyla ticaretin kesintisiz devam ettirmenin önünü açtıklarını, gümrüklerde kolaylıklar sağladıklarını, dijital birçok uygulamanın devreye aldıklarını, sanal ticaret heyetleri ve sanal fuar programları düzenlendiklerini anlatan Pekcan, Eximbank üzerinden de ilave kolaylıklar sağlanarak ve yeni finansal ürünlerin devreye alındığını, e-ticarete de destekler verildiğini kaydetti.
Pekcan, “Devletimizin verdiği destekler ve iş insanlarımızın her zamanki azimli, özverili, dirayetli ve yaratıcı çalışmaları sayesinde Türkiye ekonomisi olarak pandemiye karşı direncimizi gösterdik; göstermeye de devam ediyoruz. Devlet-özel sektör-millet işbirliği ile hedeflerimize ulaşmamız lazım.” şeklinde konuştu.
Bakanlığın Kolay İhracat Platformu, Sanal Ticaret Akademisi, Export Akademi ve Online ve Fiziki Kadın Girişimci Network programları gibi başarılı çalışmaları hakkında da bilgi veren Pekcan, ihracatı tabana yaymaya yönelik çalışmaların, gayretlerin önümüzdeki dönemde de süreceğini bildirdi.
Bakan Pekcan, “Türkiye, direnci ve dinamizmi ile bu süreci mümkün olan en az hasarla atlatıp; gelecekte çok daha avantajlı bir biçimde yolumuza devam edecektir. Bunun için kendi hedeflerimize ve kendi potansiyelimize odaklanarak; üretimimizi ve ihracatımızı mümkün olduğunca katma değer odaklı; mümkün olduğunca yerlilik oranı yüksek biçimde artırmamız gerekiyor.
Hep birlikte, istişare ve koordinasyon içinde çalışmaya devam edeceğiz. Bizler mali desteklerimiz ve teknik çalışmalarımızla devletin iradesi sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda; her zaman olduğu gibi sizlerin karşılaştığı problemleri, teknik ve bürokratik sorunları çözme noktasında hızlı davranacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Pekcan’ın konuşmasının ardından İSO Meclis Üyeleri de görüşlerini paylaşırken Bakan Pekcan’a da sorularını yönelttiler. Pekcan, İSO Meclis Üyesi sanayicilerden gelen sorulara yanıt verdi.