Cumhur İttifakı Grubu'ndan Kendi Seçmenine Büyük Ayıp

Hazal Başaran
ABONE OL

**
Geçtiğimiz Pazartesi günü yapılan Silivri Belediyesi Şubat Ayı Meclis Toplantısına dönelim.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle iki ayrı soruşturma kapsamında ifade veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için Cumhur İttifakı kanadından ağır ithamlarda bulunulmuştu. Saatler süren tartışmaya sebep olan, meclisi asıl gündeminden uzaklaştıran kışkırtıcı siyasi söylemler ve kullanılan kavga dili, bugün yapılan Şubat Ayı Meclis Toplantısı 2. Birleşiminde de ne yazık ki kendisini gösterdi.

Olan biteni özetlemek isterim.

İBB ile Silivri Belediye Başkanlığı arasında Silivri Gençlik ve Kültür Merkezi Ortak Kullanım Protokolü yapmak için Belediye Başkanına yetki verilmesi ile ilgili Hukuk Komisyonu raporunun görüşülmesi ile başladı her şey. Tartışmayı fitilleyen durum bu olduğu için ilgili gündem maddesine AK Parti ve MHP Grubu’nun ‘ret’ verdiğinin bilgisini paylaşarak konuyu anlatıyorum müsaadenizle…

MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın ve AK Parti Meclis Üyesi Semanur Kepenek, Silivri Gençlik ve Kültür Merkezi Ortak Kullanım Protokolü ile alakalı görüşlerini ortaya koydu, eleştirilerde bulundu ve soru işaretlerini dile getirdiler. Başkan Bora Balcıoğlu ile CHP’li Meclis Üyeleri de bu konuşmaları büyük bir sükunetle dinledi. Buraya kadar her şey gayet makul ilerlerken AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı’nın konuşması sırasında tansiyon aniden yükseldi. 

AK Partili Celalettin Yazıcı, hem basını hem de CHP’li Meclis Üyelerini hedef alan konuşmasında aynen şunları söyledi:

“…Burada basına da seslenmek istiyorum. Biz bu kararı alırken akşam Cumhur İttifakı Meclis Üyeleri ve İlçe Başkanları olarak bir son toplantı daha yapma gereğini duyduk. Çünkü bazı kalemlerden, ‘Cumhur İttifakı bu öneriyi ret etti, Gençlik ve Kültür Merkezi istemiyor’ diye ucuzluğu ile karşı karşıya gelmek, bunları göğüslemek pahasına Silivri’ye ve Silivri kamuoyuna olan sorumluluğumuz gereği bu kararı alma gereği duyduk. Buradan Silivri’yi sevdiğini iddia eden, Silivri’yi çok seven değerli kamuoyu ve değerli basına da özellikle seslenmek istiyorum. Konuyu tüm açıklığıyla bizim de Silivri’nin de endişelerini içerecek şekilde aksettirmek sizin boynunuzun borcudur. Ve Silivri Belediyesi Meclis Üyelerine de sesleniyorum. Genel politikayla ilgili alanlarda ucuz kahramanlık peşinde takla atanlar…”

Celalettin Yazıcı, Gençlik ve Kültür Merkezi’yle ilgili değerlendirme yaparken konudan bir anda koptu ve hem basına hem de CHP Grubu’na tabiri caizse kendince ayar verdi. Siyaseti adeta bir ‘düşmanlık alanı’ gibi kullanmaya kalkan AK Partili Yazıcı’ya, Başkan Bora Balcıoğlu anında müdahale etti. "Nereye giriyorsunuz? Basına şov yapmaya ne gerek var!? Gündemle ilgili konuşun yoksa mikrofonunuzu kapatmak zorunda kalacağım. Meclisi Pazartesi günkü gibi germeye çalışıyorsunuz. Lütfen sözlerinize dikkat edin" dedi. ‘İstediğini söyleyen, istemediğini işitir’ hesabı cevabını aldı yani.

Karşılıklı diyaloglar akabinde özetle AK Partili Celalettin Yazıcı, “Ben çok gergin gördüm. Bu tavrınızı da kınıyorum. Bu şekilde mecliste kalmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu saygısızca davranışı asla yapamazsınız” diyerek ayaklandı. Tası tarağı toplayıp gitmeye dünden hazır Cumhur İttifakı Meclis Üyeleri ve Partililer ile birlikte meclisi terk etti. ‘Bir de bayıl istersen Feriha’ diyesim geldi. : ) O kadar gereksiz hareketlerdi ki.

Soruyorum;

Muhalefetin gerginlik politikasının amacı ne? Neredeyse her meclis kavga gürültü koparmayı acaba bir ‘muhalefet geleneği’ haline mi getirmek istiyorlar? Bora Balcıoğlu’nun hizmet üretmesini hazmedemeyip acaba ‘takoz siyaseti’ denemesi mi yapıyorlar? Ekrem İmamoğlu’nun Gençlik ve Kültür Merkezi’nden hareketle Silivri halkının lehine atacağı adımların çözümüne ilişkin girişimlerinin engellenmesi yönünde bir işaret olarak mı algılamayız bu toplu çıkışı bilemiyorum?

Boş yere hakaretvari sözlerle iktidara sataşıp ortalığı karıştırıp üstüne meclisi terk etmek Cumhur İttifakı Grubu’nun en başta zamanını heba ettiği Silivri halkına ve kendi seçmenine yaptığı bir saygısızlık oldu. Halkı temsil noktasında büyük zafiyet gösterdiler, başka da hiçbir halta yaramadı.

İşin özü budur. Kavgalarla, polemiklerle, gerginliklerle anılan bir muhalefetin kime ne faydası olur ki?