Papazın ayini, iktidarın çıkışları, muhalefetin halleri!
Silivri’de gündem inanılmaz baş döndürücü değil mi? Sanki zaman akmıyor, koşuyor; ona yetişemiyor, yaşayamıyoruz gibi geliyor. Geçtiğimiz günlerde o kadar çok şey oldu ki… Biraz üstünde duralım istiyorum.
Ortodoksların son azizi Aziz Nektaryus'u anma etkinliği, Fener Rum Patrikhanesi Ruhani lideri Patrik I. Bartholomeos öncülüğünde Kale Park Sosyal Tesislerinde yapıldı. Geçmiş yıllarda olsa Silivri adeta ikiye bölünür; bir yanda doğal karşılayanlar, diğer yanda istemezükçüler olurdu hatta öyle ki günlerce tartışması döner iş provokatif eylemlere kadar uzanırdı. Bu defa her şey çok farklı gelişti. Önceden sanki izinsiz yapılıyormuş gibi ortalığı ayağa kaldıranlar “Ama İçişleri Bakanlığı izin verdi” savunmasına geçti birdenbire. Ayan beyan ilçemizde ayin yapılmasına karşıt olan kesimler de dut yemiş bülbüle döndü. Bu ikiyüzlü tutumu neye bağlamalıyız? Ya 360 derece fikirleri değişti ya da kendilerine konuşacak özgürlük alanları bulamadılar geldiğimiz sosyo-politik düzlemde… Velhasıl ayin sessiz sedasız geçti ama tarihe de bir not düşüldü böylece. Aziz Nektaryus'u anma gününün sadece CHP’li belediye dönemine has yapılan bir etkinlik olmadığı sanırım herkesçe anlaşılmış oldu. Neticede olaysız tamamlanması ilçemizin hoşgörü kimliğine yakıştı, aksi bir temennimiz olamaz zaten…
Başkan Volkan Yılmaz’a gelince hiç olmadığı kadar gergin bir döneminde olduğunu düşünüyorum. Silivri Belediye Meclisinde tansiyonu dengede tutmaya çalışan siyasetçi kimliği, İBB Meclisi’nde agresif halet-i ruhiyeye bürünüveriyor. Gergin siyasetin topluma kazandıracağı pek bir şey yok. Silivri olarak sakinliğe, huzur ve sükunete ihtiyacımız var. Başkan Yılmaz’ın güler yüzlü ve kavga istemeyen hallerine alışık olduğumuz için bu yadırgayışım açıkçası… Silivri ölçeğinden gidersek yükselmeden, güç gösterilerine girişme gereği duymadan sorunları açıkça gündeme taşıma ve müzakere kültürünü geliştirme olgunluğu göstermeli tüm yerel siyasetçilerimiz diye düşünüyorum. Kamu spotunu da buraya iliştirdiğime göre muhalefet için de bir iki kelam edeceğim müsaadenizle…
Muhalefet için belki sert bir yorum olacak ama iktidarı sırtında taşımayı biraz da olsa bıraktılar diye düşünüyorum. Tabanın hasret duyduğu soran sorgulayan, çözüm önerileri getiren, dayatmalara itirazını daha net biçimde ortaya koyan bir siyaset anlayışı izleniyor artık. Bu minvalde uzun zaman sonra tertip edilen basın toplantısında CHP, hem son dönem polemiklerine cevap getirdi hem de iktidara yönelttiği bir dizi soru ile dikkatleri üzerine çekti. Başkan Berker Esen’in, “Düne kadar Silivri’de 5. parti konumundayken Cumhur İttifakı’nın lütfuyla iktidara gelenler CHP’yi hedef alamaz!” ifadeleri sanırım bugüne kadar ki en sert geri dönüşlerden biri oldu iktidara yönelik… CHP, Silivri’yi geri almakta ısrarlı. Bundan sonraki süreçte izlenecek stratejiyi hep birlikte göreceğiz.
ÇALIMIN BÖYLESİ…
İktidar, muhalefet tartışadursun hiçbir ayrım yapmaksızın vatandaşın sorunlarını dinleyen, dert edinen ve çözüme kavuşturma gayesi taşıyan AK Parti’nin Silivri Belediyesi’ndeki “Nöbetçi Meclis Üyesi Uygulaması" son dönemin en iyi siyasi çalımı oldu, kabul etmek gerekir. Başta AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu olmak üzere özveriyle mesai harcayan belediye meclis üyelerini tebrik ediyorum. Öte yandan AK Parti 7. Olağan Kongresini 22 Kasım’da gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Şimdiden Silivri’mize hayırlı olsun.