Aşkın: Silivri Cezaevinin adının İstanbul Batıkapısı olarak değiştirilmesini bekliyoruz
Silivri Belediye Meclisi’nin Eylül Ayı Meclis toplantısının I. Birleşiminde konuşan MHP Grup Başkan Vekili Sultan Aşkın, “Bir cezaevini sınırları içerisinde bulunduran bir ilçeyiz. Malumunuz olduğu üzere ismi de Silivri Cezaevi olarak anılmakta. Silivri Belediye Başkanımız Sayın Volkan Yılmaz, Adalet Bakanlığına gönderdiği dilekçe ile Silivri kamuoyunun ortak isteği ve beklentisi ile Silivri Cezaevinin adının “İstanbul Batıkapısı” diye değiştirilmesini talep etti. Geçtiğimiz günlerde Silivri’mizi ziyaret eden İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya da bu taleplerimizi yineledi. Umarım talebimiz en kısa sürede gerçekleşir ve Silivri’miz sadece doğasıyla, yoğurduyla ve deniziyle anılan bir ilçe olur” dedi.
Editör: Yaz Dostum
05 Eylül 2022 - 13:44 - Güncelleme: 05 Eylül 2022 - 14:17
Silivri Belediye Meclisi’nin 05/09/2022 Pazartesi tarihine rastlayan Eylül Ayı toplantısının I. Birleşiminin I. Oturumu, saat 10.30’da Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Gündem maddelerinin görüşülmesine başlanmadan önce Grup Başkan Vekillerine söz verildi.
Bu çerçevede konuşan MHP Grup Başkan Vekili Avukat Sultan Aşkın, geride bıraktığımız Ağustos ve içinde bulunduğumuz Eylül ayının tarihsel önemli gelişmelerine değinerek bir dizi değerlendirmelerde bulundu. Aşkın aynı zamanda Silivri Cezaevi’nin isminin değiştirilmesi ile ilgili de temennilerini aktardı.
Sultan Aşkın, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
Sayın Başkanım, değerli meclis üyelerimiz, sayın ilçe başkanım, güzide basın mensuplarımız, bizleri canlı yayından izleyen çok değerli Silivri halkımızı MHP Grubumuz adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bir aylık bir aradan sonra meclisimiz açısından Eylül ayı toplantısı ile yeni bir döneme giriyoruz. Alacağımız kararların Silivri için hayırlı olmasını diliyorum.
Geçtiğimiz ay büyük bir coşku ile kutladığımız 30 Ağustos Zaferi ile milletimiz, kendi iradesi ve rızası dışında dayatılan her türlü plan ve oyunu iman ve inancıyla tarihin karanlık sayfalarına nasıl gömebileceğini dosta ve düşmana bir kez daha göstermiştir. Kutsal vatanımızın varlığı ve bağımsızlığının dünyaya kabul ettirildiği bu çok anlamlı zaferin yıl dönümünde başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere bütün silah arkadaşlarını; büyük Türk milleti için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran ve minnet duygularımla anıyor, manevi huzurlarında Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Silivri’mizin gururu milli tenisçimiz İrem Kurt’un kortlarda aldığı başarılı neticeler hepimizi gururlandırdı. Kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını can-ı gönülden diliyorum.
Önümüzdeki hafta ilk ders zilleri çalacak. Baştan öğretmenlerimiz olmak üzere eğitim camiamızın tüm çalışanlarına, kıymetli veli ve öğrencilerimize sağlıklı ve başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyorum.
Yeni adli yıla girmemiz münasebetiyle başta meslektaşlarım olmak üzere tüm yargı mensuplarının görevlerinde başarılar diliyor, yeni adli yılın ülkemize, milletimize ve yargı teşkilatımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Yargı teşkilatı dediğimiz zaman maalesef diğer bir cephesi de cezaevleri. Ve bir cezaevini sınırları içerisinde bulunduran bir ilçeyiz. Malumunuz olduğu üzere ismi de Silivri Cezaevi olarak anılmakta. Bu rahatsızlığı hepimizle birlikte en fazla hisseden Silivri Belediye Başkanımız Sayın Volkan Yılmaz, Adalet Bakanlığına gönderdiği dilekçe ile Silivri kamuoyunun ortak isteği ve beklentisi ile Silivri Cezaevinin adının “İstanbul Batıkapısı” diye değiştirilmesini talep etti. Ve aynı şekilde geçtiğimiz günlerde Silivri’mizi ziyaret eden İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya da bu taleplerimizi yineledi. Kendisine öncelikle bir Silivri olarak şahsım adına ve grubumuz adına teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım talebimiz en kısa sürede gerçekleşir ve Silivri’miz sadece doğasıyla, yoğurduyla ve deniziyle anılan bir ilçe olur.
Zabıta Teşkilatımızın 196. Kuruluş yılını kutluyor, ilçemizin huzuru için büyük bir özveriyle çalışan zabıta arkadaşlarımıza kolaylıklar diliyorum.
B yıl Sivas Kongresinin 103. Yıl dönümü. Sivas Kongresi milli tarihimiz açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Sivas Kongresinde milli onur galip gelmiş, manda ve himaye arzusu püskürtülmüştür. Gazi Mustafa Kemal, manda ve himaye arzusu çekenleri şu sözlerle reddetmişti: “Oh ne ala! Mücadele yerine mandayı kabul edeceğiz ve rahata kavuşacağız! Bu ne gaflet, ne körlük ve budalalık!”
Sivas Kongresi yedi düvele meydan okumasıyla, İstiklal Savaşının adeta ilan olmasıyla, esarete ve erimeye karşı çıkmasıyla Türk tarihindeki müstesna yerini almış, milletin azim ve kararlılığını perçinlemiştir. Sivas Kongresinde yükselen irade sayesinde istikbalin önüne çekilen sömürge perdesi indirilmiştir. Bu azim ve kararlılık halen ruhumuzdadır. Bu nedenle yurdumuz sonsuza kadar var olacaktır. Sivas Kongresinin 103. Yıl dönümünü minnetle anıyor, aziz ATATÜRK’e, kahraman şehitlerimize, milli mücadeleyi fedakarca yerine getiren Türk milletinin asil evlatlarına Allah’tan rahmet diliyorum.
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen “kara Eylül” olarak hafızalarımızdaki acıları hala taze. Darbeler Türkiye’yi devamlı geriye götürmüş, siyasi ve toplumsal dengeleri tepeden tırnağa bozmuştur. MHP bugüne kadar hiçbir darbeyi, gayri meşru kalkışmayı, cunta yönetimini, ara dönemi, demokrasi dışı arayış ve dayatmaları kabul etmemiş, boyun eğmemiştir.
12 Eylül darbesi, 28 Şubat post modern müdahalesi, 27 Nisan e muhtırası ve 15 Temmuz darbe girişimi, devletimize, milletimize ve ülkemizin geleceğine tamiri imkansız zararlar vermiştir.
Bilhassa 12 Eylül karanlığının tetikçileri ve tertipçileri ülkemizi kahredici ve korkunç olaylara mahkum etmekle kalmamışlar, emperyalizme ve küresel sömürü çarkının mimarlarına taşeronluk ve hizmetkarlık yapmışlardır.
Üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen 12 Eylül zilleti, milli hafızalara kazınmış; yaşanan acılar, şehadetler, işkenceler, zulümler asla unutulmamıştır.
12 Eylül darbesi ile 15 Temmuz darbe ve işgal teşebbüsü aynı çevrelerin, farklı zaman dilimlerindeki saldırısıdır.
MHP darbeleri ve darbecileri açıkça lanetlememektedir.
Türk milleti tehditlere karşı uyanık ve dikkatlidir. Milli beka üzerinde oyun kuranların, cinayet ve ihanet nöbetine girenlerin hevesleri kursaklarında kalacak, yaptıklarının hesabı da birer birer sorulacaktır.
12 Eylül 1980’de demokrasi ve milli iradeye zincir vurulmuş, masumlar ve mücadelesi haktan, halktan ve hakikatten yana olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in iman erleri utanç verici muamele ve mağduriyetlere maruz kalmışlardır. Hücrede diz çökmeyen, sehpada da baş eğmeyen, milletinin varlığı için boyunlarına urgan takılmasına razı lan bozkurtlarımız Ahmet Kerse’yi, Ali Bülent Orkan’ı, Cengiz Baktemur’u, Cevdet Karakaş’ı, Fikri Arıkan’ı, Halil Esendağ’ı, Selçuk Duracık’ı, İsmet Şahin’i ve Mustafa Pehlivanoğlu’nu rahmete anıyorum. Ne sizleri unuttuk ne kara Eylülleri.
Sakarya Zaferinin 101. yıl dönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmet ve minnete anıyorum.
Birik ve dayanışmanın sembolü Ahilik kültürünün gelecekte de korunması temennisi ile esnaf ve sanatkarlarımızın Ahilik Haftasını kutluyorum. Bol bereketli ve hayırlı işler diliyorum.
19 Eylül gazilerimizin günü. Gazilik inanmış bir kalbin, irfanla yoğrulmuş bir ruhun, felaketler karşısında fazilet ve fedakarlık anıtı olup yükselmesidir. Düşmanlarımız “ölürsem şehit, kalırsam gazi” şuuru karşısında asla karşı duramamıştır. 19 Eylül 1921’de gazilik ünvanını alan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm milli mücadele kahramanlarına, şehiterimize ve ebediyete intikal eden gazilerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, hayatta olan gazilerimize de uzun ömürler diliyorum.
Vatandaşlarımızın huzuru ve güvenliği adına fedakarca görev yapan İtfaiye Teşkilatımızın 308. Kuruluş yıldönümünü kutluyor, itfaiyecilerimize hayırlı görevler diliyorum.
Binlerce yıllık tarihi ile Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihindeki “Şimden gerü hi kimse ne kapuda ve divanda ve mecais ve seyranda Türki diinden gayri dil söylemeyeler” fermanı, Türkçenin devlet dili olmasının üzerinden 655 yıl sonra Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün katılımıyla 1932 yılında düzenlenen I. Türk Dili Kurultayının açılış günü olan 26 Eylül’ü her yıl Dil Bayramı olarak kutluyoruz. Türkçe aynadaki aksimiz, tarihteki anımız, atideki ahlakımız, cihandaki adımız, geçmişteki namımız, gelecekteki bahtımızdır. Türkçe mukadderatımızın vatanı; bizi geçmişe bağlayan gelecekle buluşturan, kaynaştırıp bir millete aidiyeti temellendirip tahkim eden, zamanlar üstü kültürel bağ ve bağlantıdır. Dilimizin yani milli kimliğimizin bayramı olan bu günde Türkçemize emek veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere herkesi saygı ve minnetle anıyoruz. Dil bayramımız kutlu olsun.
“Dilde, fikirde, işte birlik” diyen büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı’yı vefatının 108. yıl dönümünde rahmetle anıyorum.
Eserleriyle gönüllere dost olmuş büyük halk ozanı Neşet Ertaş’ı vefatının 10. yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum.
Sözlerime son verirken MHP grubumuz adına Eylül ayı meclis toplantısında alacağımız kararların Silivri’miz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
Bu çerçevede konuşan MHP Grup Başkan Vekili Avukat Sultan Aşkın, geride bıraktığımız Ağustos ve içinde bulunduğumuz Eylül ayının tarihsel önemli gelişmelerine değinerek bir dizi değerlendirmelerde bulundu. Aşkın aynı zamanda Silivri Cezaevi’nin isminin değiştirilmesi ile ilgili de temennilerini aktardı.
Sultan Aşkın, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
Sayın Başkanım, değerli meclis üyelerimiz, sayın ilçe başkanım, güzide basın mensuplarımız, bizleri canlı yayından izleyen çok değerli Silivri halkımızı MHP Grubumuz adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bir aylık bir aradan sonra meclisimiz açısından Eylül ayı toplantısı ile yeni bir döneme giriyoruz. Alacağımız kararların Silivri için hayırlı olmasını diliyorum.
Geçtiğimiz ay büyük bir coşku ile kutladığımız 30 Ağustos Zaferi ile milletimiz, kendi iradesi ve rızası dışında dayatılan her türlü plan ve oyunu iman ve inancıyla tarihin karanlık sayfalarına nasıl gömebileceğini dosta ve düşmana bir kez daha göstermiştir. Kutsal vatanımızın varlığı ve bağımsızlığının dünyaya kabul ettirildiği bu çok anlamlı zaferin yıl dönümünde başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere bütün silah arkadaşlarını; büyük Türk milleti için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran ve minnet duygularımla anıyor, manevi huzurlarında Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Silivri’mizin gururu milli tenisçimiz İrem Kurt’un kortlarda aldığı başarılı neticeler hepimizi gururlandırdı. Kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını can-ı gönülden diliyorum.
Önümüzdeki hafta ilk ders zilleri çalacak. Baştan öğretmenlerimiz olmak üzere eğitim camiamızın tüm çalışanlarına, kıymetli veli ve öğrencilerimize sağlıklı ve başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyorum.
Yeni adli yıla girmemiz münasebetiyle başta meslektaşlarım olmak üzere tüm yargı mensuplarının görevlerinde başarılar diliyor, yeni adli yılın ülkemize, milletimize ve yargı teşkilatımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Yargı teşkilatı dediğimiz zaman maalesef diğer bir cephesi de cezaevleri. Ve bir cezaevini sınırları içerisinde bulunduran bir ilçeyiz. Malumunuz olduğu üzere ismi de Silivri Cezaevi olarak anılmakta. Bu rahatsızlığı hepimizle birlikte en fazla hisseden Silivri Belediye Başkanımız Sayın Volkan Yılmaz, Adalet Bakanlığına gönderdiği dilekçe ile Silivri kamuoyunun ortak isteği ve beklentisi ile Silivri Cezaevinin adının “İstanbul Batıkapısı” diye değiştirilmesini talep etti. Ve aynı şekilde geçtiğimiz günlerde Silivri’mizi ziyaret eden İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya da bu taleplerimizi yineledi. Kendisine öncelikle bir Silivri olarak şahsım adına ve grubumuz adına teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım talebimiz en kısa sürede gerçekleşir ve Silivri’miz sadece doğasıyla, yoğurduyla ve deniziyle anılan bir ilçe olur.
Zabıta Teşkilatımızın 196. Kuruluş yılını kutluyor, ilçemizin huzuru için büyük bir özveriyle çalışan zabıta arkadaşlarımıza kolaylıklar diliyorum.
B yıl Sivas Kongresinin 103. Yıl dönümü. Sivas Kongresi milli tarihimiz açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Sivas Kongresinde milli onur galip gelmiş, manda ve himaye arzusu püskürtülmüştür. Gazi Mustafa Kemal, manda ve himaye arzusu çekenleri şu sözlerle reddetmişti: “Oh ne ala! Mücadele yerine mandayı kabul edeceğiz ve rahata kavuşacağız! Bu ne gaflet, ne körlük ve budalalık!”
Sivas Kongresi yedi düvele meydan okumasıyla, İstiklal Savaşının adeta ilan olmasıyla, esarete ve erimeye karşı çıkmasıyla Türk tarihindeki müstesna yerini almış, milletin azim ve kararlılığını perçinlemiştir. Sivas Kongresinde yükselen irade sayesinde istikbalin önüne çekilen sömürge perdesi indirilmiştir. Bu azim ve kararlılık halen ruhumuzdadır. Bu nedenle yurdumuz sonsuza kadar var olacaktır. Sivas Kongresinin 103. Yıl dönümünü minnetle anıyor, aziz ATATÜRK’e, kahraman şehitlerimize, milli mücadeleyi fedakarca yerine getiren Türk milletinin asil evlatlarına Allah’tan rahmet diliyorum.
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen “kara Eylül” olarak hafızalarımızdaki acıları hala taze. Darbeler Türkiye’yi devamlı geriye götürmüş, siyasi ve toplumsal dengeleri tepeden tırnağa bozmuştur. MHP bugüne kadar hiçbir darbeyi, gayri meşru kalkışmayı, cunta yönetimini, ara dönemi, demokrasi dışı arayış ve dayatmaları kabul etmemiş, boyun eğmemiştir.
12 Eylül darbesi, 28 Şubat post modern müdahalesi, 27 Nisan e muhtırası ve 15 Temmuz darbe girişimi, devletimize, milletimize ve ülkemizin geleceğine tamiri imkansız zararlar vermiştir.
Bilhassa 12 Eylül karanlığının tetikçileri ve tertipçileri ülkemizi kahredici ve korkunç olaylara mahkum etmekle kalmamışlar, emperyalizme ve küresel sömürü çarkının mimarlarına taşeronluk ve hizmetkarlık yapmışlardır.
Üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen 12 Eylül zilleti, milli hafızalara kazınmış; yaşanan acılar, şehadetler, işkenceler, zulümler asla unutulmamıştır.
12 Eylül darbesi ile 15 Temmuz darbe ve işgal teşebbüsü aynı çevrelerin, farklı zaman dilimlerindeki saldırısıdır.
MHP darbeleri ve darbecileri açıkça lanetlememektedir.
Türk milleti tehditlere karşı uyanık ve dikkatlidir. Milli beka üzerinde oyun kuranların, cinayet ve ihanet nöbetine girenlerin hevesleri kursaklarında kalacak, yaptıklarının hesabı da birer birer sorulacaktır.
12 Eylül 1980’de demokrasi ve milli iradeye zincir vurulmuş, masumlar ve mücadelesi haktan, halktan ve hakikatten yana olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in iman erleri utanç verici muamele ve mağduriyetlere maruz kalmışlardır. Hücrede diz çökmeyen, sehpada da baş eğmeyen, milletinin varlığı için boyunlarına urgan takılmasına razı lan bozkurtlarımız Ahmet Kerse’yi, Ali Bülent Orkan’ı, Cengiz Baktemur’u, Cevdet Karakaş’ı, Fikri Arıkan’ı, Halil Esendağ’ı, Selçuk Duracık’ı, İsmet Şahin’i ve Mustafa Pehlivanoğlu’nu rahmete anıyorum. Ne sizleri unuttuk ne kara Eylülleri.
Sakarya Zaferinin 101. yıl dönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmet ve minnete anıyorum.
Birik ve dayanışmanın sembolü Ahilik kültürünün gelecekte de korunması temennisi ile esnaf ve sanatkarlarımızın Ahilik Haftasını kutluyorum. Bol bereketli ve hayırlı işler diliyorum.
19 Eylül gazilerimizin günü. Gazilik inanmış bir kalbin, irfanla yoğrulmuş bir ruhun, felaketler karşısında fazilet ve fedakarlık anıtı olup yükselmesidir. Düşmanlarımız “ölürsem şehit, kalırsam gazi” şuuru karşısında asla karşı duramamıştır. 19 Eylül 1921’de gazilik ünvanını alan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm milli mücadele kahramanlarına, şehiterimize ve ebediyete intikal eden gazilerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, hayatta olan gazilerimize de uzun ömürler diliyorum.
Vatandaşlarımızın huzuru ve güvenliği adına fedakarca görev yapan İtfaiye Teşkilatımızın 308. Kuruluş yıldönümünü kutluyor, itfaiyecilerimize hayırlı görevler diliyorum.
Binlerce yıllık tarihi ile Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihindeki “Şimden gerü hi kimse ne kapuda ve divanda ve mecais ve seyranda Türki diinden gayri dil söylemeyeler” fermanı, Türkçenin devlet dili olmasının üzerinden 655 yıl sonra Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün katılımıyla 1932 yılında düzenlenen I. Türk Dili Kurultayının açılış günü olan 26 Eylül’ü her yıl Dil Bayramı olarak kutluyoruz. Türkçe aynadaki aksimiz, tarihteki anımız, atideki ahlakımız, cihandaki adımız, geçmişteki namımız, gelecekteki bahtımızdır. Türkçe mukadderatımızın vatanı; bizi geçmişe bağlayan gelecekle buluşturan, kaynaştırıp bir millete aidiyeti temellendirip tahkim eden, zamanlar üstü kültürel bağ ve bağlantıdır. Dilimizin yani milli kimliğimizin bayramı olan bu günde Türkçemize emek veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere herkesi saygı ve minnetle anıyoruz. Dil bayramımız kutlu olsun.
“Dilde, fikirde, işte birlik” diyen büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı’yı vefatının 108. yıl dönümünde rahmetle anıyorum.
Eserleriyle gönüllere dost olmuş büyük halk ozanı Neşet Ertaş’ı vefatının 10. yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum.
Sözlerime son verirken MHP grubumuz adına Eylül ayı meclis toplantısında alacağımız kararların Silivri’miz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
YORUMLAR