Başkan Yılmaz'dan Malazgirt Zaferi Mesajı
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümü münasebetiyle yayımladığı mesajda “Malazgirt Zaferi sadece bir askeri zafer değil, tarihin yeniden yazılmasına vesile olan bir zaferdir.” dedi.
Editör: Yaz Dostum
25 Ağustos 2021 - 17:01
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Yılmaz, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya da şehit olarak Cennet’e giderim. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de ancak sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim. Ölürsem kefenim, üzerimdeki elbisemdir.” diyen büyük kumandan Sultan Alparslan’ın önderliğinde 26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te kazanılan büyük zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluna uzanan yolun ilk adımı olmuştur. Malazgirt Zaferi, sadece bir askeri zafer değil, tarihin yeniden yazılmasına vesile olan zaferdir.
Sultan Alparslan’ın ‘Size öyle bir vatan aldım ki; ebediyen sizin olacaktır’ sözlerinden de anlaşılacağı gibi Anadolu’nun sonsuza kadar ‘Türk Yurdu’ olmasını ve kalmasını sağlayacak olan 26 Ağustos 1971 tarihindeki bu büyük zafer ile birlikte atalarımızın asırlar süren var olma mücadelesi, 4 kıtaya yayılarak büyük bir imparatorluk halini almıştır.
Bugün bu köklü medeniyetin temsilcisi olarak, dört bir yanı ata yadigârlarıyla bezenmiş olan Aziz Vatanımız; sahip olduğumuz en büyük servetimiz, gelecek nesillere bırakacağımız yegâne mirasımızdır.
Kardeşlik ve adalet esası üzerine kurduğumuz medeniyetimiz ile kazandığımız başarıların altında, ulvî gayelere ulaşmak için karşılıklı sevgi ve saygıyı yayıp, birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve fedakârlık ruhu ile mücadele etmemiz yatmaktadır. Askeri, siyasi, dini, kültürel ve estetik sahada büyük bir iftihar ile andığımız mazimizi, gelecekte de ihya etmemiz, aynı fedakârlık duygusu içinde mücadele ruhunu yeniden canlandırmamızı gerektirmektedir. İnancımızın yüklediği sorumluluk ve tarihimizden aldığımız ilham ile bugünün sıkıntılarından kurtulup, dünya milletler ailesi arasında daha iddialı bir şekilde yerimizi yeniden almamız, ancak bu sayede mümkün olacaktır.
Türk milletinin birliği, dirliği, istiklali, istikbali ve vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna şehadet şerbetini içen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, Sultan Alparslan’dan Fatih’e ve Atatürk’e uzanan devlet geleneğimizi koruyup yücelten atalarımızı rahmet ve şükranla anar, Malazgirt Meydan Muharebesinin 950. yıl dönümünü kutlar, aziz milletimizin birlik ve dirlik içinde ebediyete kadar hür ve bağımsız yaşamasını dilerim.”
“Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya da şehit olarak Cennet’e giderim. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de ancak sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim. Ölürsem kefenim, üzerimdeki elbisemdir.” diyen büyük kumandan Sultan Alparslan’ın önderliğinde 26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te kazanılan büyük zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluna uzanan yolun ilk adımı olmuştur. Malazgirt Zaferi, sadece bir askeri zafer değil, tarihin yeniden yazılmasına vesile olan zaferdir.
Sultan Alparslan’ın ‘Size öyle bir vatan aldım ki; ebediyen sizin olacaktır’ sözlerinden de anlaşılacağı gibi Anadolu’nun sonsuza kadar ‘Türk Yurdu’ olmasını ve kalmasını sağlayacak olan 26 Ağustos 1971 tarihindeki bu büyük zafer ile birlikte atalarımızın asırlar süren var olma mücadelesi, 4 kıtaya yayılarak büyük bir imparatorluk halini almıştır.
Bugün bu köklü medeniyetin temsilcisi olarak, dört bir yanı ata yadigârlarıyla bezenmiş olan Aziz Vatanımız; sahip olduğumuz en büyük servetimiz, gelecek nesillere bırakacağımız yegâne mirasımızdır.
Kardeşlik ve adalet esası üzerine kurduğumuz medeniyetimiz ile kazandığımız başarıların altında, ulvî gayelere ulaşmak için karşılıklı sevgi ve saygıyı yayıp, birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve fedakârlık ruhu ile mücadele etmemiz yatmaktadır. Askeri, siyasi, dini, kültürel ve estetik sahada büyük bir iftihar ile andığımız mazimizi, gelecekte de ihya etmemiz, aynı fedakârlık duygusu içinde mücadele ruhunu yeniden canlandırmamızı gerektirmektedir. İnancımızın yüklediği sorumluluk ve tarihimizden aldığımız ilham ile bugünün sıkıntılarından kurtulup, dünya milletler ailesi arasında daha iddialı bir şekilde yerimizi yeniden almamız, ancak bu sayede mümkün olacaktır.
Türk milletinin birliği, dirliği, istiklali, istikbali ve vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna şehadet şerbetini içen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, Sultan Alparslan’dan Fatih’e ve Atatürk’e uzanan devlet geleneğimizi koruyup yücelten atalarımızı rahmet ve şükranla anar, Malazgirt Meydan Muharebesinin 950. yıl dönümünü kutlar, aziz milletimizin birlik ve dirlik içinde ebediyete kadar hür ve bağımsız yaşamasını dilerim.”
YORUMLAR