"Çayırdere, Sayalar ve Danamandıra'da vatandaş 28 aydır tapu bekliyor!"
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi; TBMM Genel Kurulu'nda Çatalca'nın Gümüşpınar, Yaylacık, Aydınlar, Hallaçlı ve Karamandere köyleri ile Silivri'nin Çayırdere, Sayalar ve Danamandıra bölgelerinde yaşanan tapu sorununa değindi. Hamzaçebi, “2019 yılında bir kanun çıktı. Emlak vergi değerinden vatandaşlarımıza bu yerleri satalım teklifinde bulunduk. Fakat iktidar; 'Hayır biz değeri düşürelim ama emlak vergi değeri olmasın. Rayiç bedelin yüzde 50’si üzerinden bu satışı gerçekleştirelim' dedi. Sorun eğer bu şekilde çözülecekse elbette ki ‘evet’ diyerek desteklerimizi ifade ettik. Kanunun çıktığı tarihten bu yana tam 28 ay geçti. Köylere gittim daha tapularını alan kimse yok. Vatandaşlarımıza kısmen bir takım tebligatlar gitmiş özellikle yerleşim alanındaki arazilere ilişkin tebligatların yaklaşık yüzde 30-40’ı kabul yönünde olurken, yüzde 60-70’i ret yönünde, bazı köylerde bu oranlar farklı olabilir. Şu ana kadar doğru düzgün tebligat yapılmış değil, yapılanlarda taleplerin ret edilmesi yönünde. Ne anladık bu işten? 28 aydır vatandaş tapu bekliyor ve hala tapusunu alabilmiş değil, tapuları ret edilmiş olanlara da ecrimisil ihbarnameleri gönderiliyor” dedi.
Editör: Yaz Dostum
03 Kasım 2021 - 18:59 - Güncelleme: 03 Kasım 2021 - 21:40
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, TBMM Genel Kurulu'nda Çatalca'nın Gümüşpınar, Yaylacık, Aydınlar, Hallaçlı ve Karamandere köyleri ile Silivri'nin Çayırdere, Sayalar ve Danamandıra köylerinde yaşanan tapu sorununu gündeme taşıdı. 2019 yılında çıkarılan kanunun sağlıklı işlemediğini ifade eden Hamzaçebi, vatandaştan ecrimisil istenmesinin ise "hukuksuz" olduğunu savundu.
“DEVLET İRADESİ İLE BURALARA YERLEŞTİRİLEN VATANDAŞLARIMIZA İŞGALCİ MUAMELESİ YAPILARAK ECRİMİSİL İSTENİYOR”
Hamzaçebi, konuyla ilgili şunları söyledi:
Değerli Milletvekilleri, geçtiğimiz hafta sonu Cumartesi günü Çatalca'nın Gümüşpınar, Yaylacık, Aydınlar, Hallaçlı ve Karamandere köylerini ziyaret ettim. Önceki hafta da Silivri'nin Çayırdere, Sayalar ve Danamandıra köylerine gitmiştim. Yasalarla buralar mahalle oldu, tabii ki de bu 8 köyün ortak bir sorunu var. Köy, ahalisi tam 143 yıl önce zamanın padişahı II. Abdülhamit tarafından buralara yerleştirilmiştir. O dönemin torunları ve çocukları bugün bu arazileri kullanıyor. Hatta, Çatalca'nın Yaylacık köyü tam 500 yıldır burada... Bu arazileri kullanan vatandaşlarımız devletin idaresi ile buralara yerleştirilmiş olması nedeniyle asla işgalci sayılmamalıdır. Ama görüyorum ki hala bu vatandaşlarımızdan ecrimisil isteniyor. Bu tamamen hukuksuzdur! Konuya ilişkin önceki konuşmalarımda da bunu ifade ettim.
“RAYİÇ BEDEL ÜZERİNDEN SATILMAK İSTENEN ARAZİLER, VATANDAŞIN BÜTÇESİNİ AŞTI"
Bu vatandaşlarımızın mülkiyet sorununu çözmek üzere 2017 yılında bir kanun çıktı. Kanun şöyle diyordu; 'Bu yerleri kullanan vatandaşlarımız, rayiç bedel üzerinden bu arazileri satın alabilirler' fakat bu kanun işlemedi. Çünkü, rayiç bedel bu vatandaşlarımızın bütçelerinden çok üzerinde bir rakama çıkıyordu.
“2019’DA ZORUNLU KANUN TEKLİFİ İLE KONUYU TBMM’YE TAŞIDIM”
Ardından, 2019 yılında bir kanun daha çıktı! Tabii bu kanunun çıkmasında, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizlerin çok büyük payı vardır. O zaman da ben yine bu köylerimizi ziyaret ettim. Zorunlu bir kanun teklifiyle gündem dışı konuşma ile konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gündemine getirdim.
“İKTİDAR, EMLAK VERGİ DEĞERİ ÜZERİNDEN BU YERLERİ VATANDAŞA SATMAYA YANAŞMADI”
Emlak vergi değerinden bu vatandaşlarımıza bu yerleri satalım teklifinde bulunduk. Fakat iktidar; 'Hayır biz değeri düşürelim ama emlak vergi değeri olmasın.
“RAYİÇ BEDELİN %50’Sİ ÜZERİNDEN SATIŞ YAPILMASI NOKTASINDA KARAR ALINDI”
Rayiç bedelin yüzde 50’si üzerinden bu satışı gerçekleştirelim' dedi. Peki, bu sorun eğer bu şekilde çözülecekse elbette ki duruma 'Evet' dedik. Desteklerimizi ifade ettik.
“KANUN ÇIKTIĞI TARİHTEN BU YANA 28 AY GEÇMİŞ OLMASINA RAĞMEN DAHA TAPUSUNU ALAN KİMSE YOK”
2019 yılının Temmuz ayında çıktı kanun, 4 Temmuzda kabul edildi. 10 Temmuz 2019’da yürürlüğe girdi. Kanunun çıktığı tarihten bu yana tam 28 ay geçti. Köylere gittim daha tapularını alan kimse yok.
“DOĞRU DÜZGÜN TEBLİGAT YAPILMIŞ DEĞİL”
Vatandaşlarımıza kısmen bir takım tebligatlar gitmiş özellikle yerleşim alanındaki arazilere ilişkin tebligatların yaklaşık yüzde 30-40’ı kabul yönünde olurken yüzde 60-70’i ret yönünde, bazı köylerde bu oranlar farklı olabilir. Köy yerleşim alanı dışında kalan tarım arazilerine ilişkin olarak şu ana kadar doğru düzgün tebligat yapılmış değil, yapılanlarda taleplerin ret edilmesi yönünde. Ne anladık bu işten?
“TAPULARI RET EDİLMİŞ OLANLARA ECRİMİSİL İHBARNAMELERİ GÖNDERİLİYOR”
28 aydır vatandaş tapu bekliyor ve hala tapusunu alabilmiş değil, tapuları ret edilmiş olanlara da ecrimisil ihbarnameleri gönderiliyor. Ecrimisil rakamları da köylünün olağan üstü ölçüde bütçesinin üzerinde bir rakam tutuyor. Köylünün bunu ödemeye imkanı yok.
“BU VATANDAŞLARI ZENGİNLERİN ELLERİNE TESLİM ETMEYİN!”
Bir kere iktidarın şu bakış açısını değiştirmesi lazım; 'Bunlar çok güzel arazilerde oturuyorlar, buraları kullanıyorlar, ellerini ceplerine atsınlar paraları ödesinler.’ Yapmayın bu vatandaşları emlak zenginlerinin ellerine teslim etmeyin. Buna hakkınız yok!
“MİRASÇILAR MAĞDUR EDİLİYOR”
Bazı durumları kanun hiç dikkate almış değil, kanun diyor ki; '19 Temmuz 2003 tarihinden önce bu araziyi kullanıyor olacaksın sonra 2017 tarihinde çıkan kanun yürürlülük tarihi itibariyle de kullanmaya devam etmiş olacaksın.' Peki, 19 Temmuz 2003 tarihi itibariyle bu araziyi kullanan bir baba, arazisini çocuklarına fiilen devretmiş, tespit yapılıyor. Sen burada kullanıcı değilsin denilerek talep ret ediliyor. Ama baba ölmüş, mirasçılarının kanuna göre aslen yararlanması lazım. Ret yazısını bizzat gördüm. Mirasçıların talepleri ret edilmiş. Buna ilişkin pandemi sürecinin başlangıcında, CHP Grubu olarak kanun teklifleri verdik, 'Gelin bu aile içi devirlerini halledelim' diye… Çevre ve Şehircilik Bakanlığını da haberdar ettim. Fakat maalesef bu teklifimiz kabul görmedi.
“ECRİMİSİL İSTENMEMELİ”
Bir kere bunlar işgalci değil, ecrimisili bırakın bir kenara, devlet iradesiyle yerleştirilmişler. Devletin devamlılığı vardır. Cumhuriyet geldi senden ecrimisil alırız diye bir şey yok. Ayrıca bu vatandaşlarımızdan 2006 yılına kadar ecrimisil istenmemiş.
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
“DEVLET İRADESİ İLE BURALARA YERLEŞTİRİLEN VATANDAŞLARIMIZA İŞGALCİ MUAMELESİ YAPILARAK ECRİMİSİL İSTENİYOR”
Hamzaçebi, konuyla ilgili şunları söyledi:
Değerli Milletvekilleri, geçtiğimiz hafta sonu Cumartesi günü Çatalca'nın Gümüşpınar, Yaylacık, Aydınlar, Hallaçlı ve Karamandere köylerini ziyaret ettim. Önceki hafta da Silivri'nin Çayırdere, Sayalar ve Danamandıra köylerine gitmiştim. Yasalarla buralar mahalle oldu, tabii ki de bu 8 köyün ortak bir sorunu var. Köy, ahalisi tam 143 yıl önce zamanın padişahı II. Abdülhamit tarafından buralara yerleştirilmiştir. O dönemin torunları ve çocukları bugün bu arazileri kullanıyor. Hatta, Çatalca'nın Yaylacık köyü tam 500 yıldır burada... Bu arazileri kullanan vatandaşlarımız devletin idaresi ile buralara yerleştirilmiş olması nedeniyle asla işgalci sayılmamalıdır. Ama görüyorum ki hala bu vatandaşlarımızdan ecrimisil isteniyor. Bu tamamen hukuksuzdur! Konuya ilişkin önceki konuşmalarımda da bunu ifade ettim.
“RAYİÇ BEDEL ÜZERİNDEN SATILMAK İSTENEN ARAZİLER, VATANDAŞIN BÜTÇESİNİ AŞTI"
Bu vatandaşlarımızın mülkiyet sorununu çözmek üzere 2017 yılında bir kanun çıktı. Kanun şöyle diyordu; 'Bu yerleri kullanan vatandaşlarımız, rayiç bedel üzerinden bu arazileri satın alabilirler' fakat bu kanun işlemedi. Çünkü, rayiç bedel bu vatandaşlarımızın bütçelerinden çok üzerinde bir rakama çıkıyordu.
“2019’DA ZORUNLU KANUN TEKLİFİ İLE KONUYU TBMM’YE TAŞIDIM”
Ardından, 2019 yılında bir kanun daha çıktı! Tabii bu kanunun çıkmasında, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizlerin çok büyük payı vardır. O zaman da ben yine bu köylerimizi ziyaret ettim. Zorunlu bir kanun teklifiyle gündem dışı konuşma ile konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gündemine getirdim.
“İKTİDAR, EMLAK VERGİ DEĞERİ ÜZERİNDEN BU YERLERİ VATANDAŞA SATMAYA YANAŞMADI”
Emlak vergi değerinden bu vatandaşlarımıza bu yerleri satalım teklifinde bulunduk. Fakat iktidar; 'Hayır biz değeri düşürelim ama emlak vergi değeri olmasın.
“RAYİÇ BEDELİN %50’Sİ ÜZERİNDEN SATIŞ YAPILMASI NOKTASINDA KARAR ALINDI”
Rayiç bedelin yüzde 50’si üzerinden bu satışı gerçekleştirelim' dedi. Peki, bu sorun eğer bu şekilde çözülecekse elbette ki duruma 'Evet' dedik. Desteklerimizi ifade ettik.
“KANUN ÇIKTIĞI TARİHTEN BU YANA 28 AY GEÇMİŞ OLMASINA RAĞMEN DAHA TAPUSUNU ALAN KİMSE YOK”
2019 yılının Temmuz ayında çıktı kanun, 4 Temmuzda kabul edildi. 10 Temmuz 2019’da yürürlüğe girdi. Kanunun çıktığı tarihten bu yana tam 28 ay geçti. Köylere gittim daha tapularını alan kimse yok.
“DOĞRU DÜZGÜN TEBLİGAT YAPILMIŞ DEĞİL”
Vatandaşlarımıza kısmen bir takım tebligatlar gitmiş özellikle yerleşim alanındaki arazilere ilişkin tebligatların yaklaşık yüzde 30-40’ı kabul yönünde olurken yüzde 60-70’i ret yönünde, bazı köylerde bu oranlar farklı olabilir. Köy yerleşim alanı dışında kalan tarım arazilerine ilişkin olarak şu ana kadar doğru düzgün tebligat yapılmış değil, yapılanlarda taleplerin ret edilmesi yönünde. Ne anladık bu işten?
“TAPULARI RET EDİLMİŞ OLANLARA ECRİMİSİL İHBARNAMELERİ GÖNDERİLİYOR”
28 aydır vatandaş tapu bekliyor ve hala tapusunu alabilmiş değil, tapuları ret edilmiş olanlara da ecrimisil ihbarnameleri gönderiliyor. Ecrimisil rakamları da köylünün olağan üstü ölçüde bütçesinin üzerinde bir rakam tutuyor. Köylünün bunu ödemeye imkanı yok.
“BU VATANDAŞLARI ZENGİNLERİN ELLERİNE TESLİM ETMEYİN!”
Bir kere iktidarın şu bakış açısını değiştirmesi lazım; 'Bunlar çok güzel arazilerde oturuyorlar, buraları kullanıyorlar, ellerini ceplerine atsınlar paraları ödesinler.’ Yapmayın bu vatandaşları emlak zenginlerinin ellerine teslim etmeyin. Buna hakkınız yok!
“MİRASÇILAR MAĞDUR EDİLİYOR”
Bazı durumları kanun hiç dikkate almış değil, kanun diyor ki; '19 Temmuz 2003 tarihinden önce bu araziyi kullanıyor olacaksın sonra 2017 tarihinde çıkan kanun yürürlülük tarihi itibariyle de kullanmaya devam etmiş olacaksın.' Peki, 19 Temmuz 2003 tarihi itibariyle bu araziyi kullanan bir baba, arazisini çocuklarına fiilen devretmiş, tespit yapılıyor. Sen burada kullanıcı değilsin denilerek talep ret ediliyor. Ama baba ölmüş, mirasçılarının kanuna göre aslen yararlanması lazım. Ret yazısını bizzat gördüm. Mirasçıların talepleri ret edilmiş. Buna ilişkin pandemi sürecinin başlangıcında, CHP Grubu olarak kanun teklifleri verdik, 'Gelin bu aile içi devirlerini halledelim' diye… Çevre ve Şehircilik Bakanlığını da haberdar ettim. Fakat maalesef bu teklifimiz kabul görmedi.
“ECRİMİSİL İSTENMEMELİ”
Bir kere bunlar işgalci değil, ecrimisili bırakın bir kenara, devlet iradesiyle yerleştirilmişler. Devletin devamlılığı vardır. Cumhuriyet geldi senden ecrimisil alırız diye bir şey yok. Ayrıca bu vatandaşlarımızdan 2006 yılına kadar ecrimisil istenmemiş.
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
YORUMLAR