Celalettin Yazıcı; "Silivri'nin Konsept Projesi Millet Bahçesi Olacak"
AK Parti İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi (İmar Komisyonu Başkanı) Celalettin Yazıcı ile gerçekleştirdiğimiz röportajda kendisine iş ve siyaset arenasındaki yolculuğunu, Silivri’deki 31 Mart yerel seçimlerinden sonra başlayan değişimi, yerel siyaseti, kentin hedeflerini, kentsel dönüşüm çalışmalarının durumunu, imar gündemini, AK Parti Silivri İlçe Başkanlığının yeni dönem listesini, 2021’de Silivri’yi yerel yönetim açısından neler beklediğini sorduk, tüm samimiyetiyle yanıtladı. “Belediyemizin yapmakta olduğu bazı projeler var, 2021’de bu projelerin hayata geçtiğini göreceğiz” diyen Yazıcı, “İlçemize hükümet kanalıyla yapılanlar var. Kamu kurum ve kuruluşları ihtiyaçları vardı. Bunlar yapılıyor, emniyet binası gibi. Tabi ki en çok istediğimiz, beklediğimiz, belediyenin de takip ettiği Silivri’ye bir Millet Bahçesi yapılması. Çalışmalarda sona yaklaşıldı. Başlarsa bence Silivri’nin konsept projesi Millet Bahçesi olacak. Millet Bahçesi projesi hayata geçtiğinde vatandaşlarımızın çoluk çocuğu ile rahat bir nefes alacağı güzide ve güzel bir mekan Silivri halkının hizmetine sunulmuş olacak” şeklinde konuştu.
Editör: Yaz Dostum
04 Aralık 2020 - 19:17 - Güncelleme: 04 Aralık 2020 - 20:23
AK Parti İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi (İmar Komisyonu Başkanı) Celalettin Yazıcı ile sorularıma açık yüreklilikle cevap verdiği bir röportaj gerçekleştirdim. Kendisi hayatını, siyasete girişini, Cumhur İttifakı’nın zaferiyle sonuçlanan yerel seçimleri, muhalefetin eleştirilerini, imar gündemini, kentsel dönüşüm çalışmalarını, AK Parti Silivri İlçe Başkanlığının yeni dönem listesini, 2020’nin nasıl geçtiğini, Silivri’yi yeni yılda bekleyen belediyecilik anlayışını ve çok daha fazlasını okurlarımız için paylaştı.
Sizler için hazırladığımız röportajı aynen ilginize sunuyoruz:
“İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEZUNUYUM”
Hazal BAŞARAN: Öncelikle sizi daha yakından tanımak istiyoruz. Celalettin Yazıcı kimdir?
Celalettin YAZICI: 1973 yılının Şubat ayında Gümüşhane’de doğdum. 5 yaşındayken ailemle birlikte Selimpaşa’ya göç ettim. Liseyi Silivri Lisesi’nde okudum. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi/İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdim. Daha sonrasında İstanbul Üniversitesi’nde İngilizce işletme eğitimi aldım. Askerlik vazifemi Kıbrıs’ta yedek subay olarak yerine getirdim ve Selimpaşa’ya geri döndüm. 1998 yılı itibariyle aile şirketimiz olan Yazıcı Yapı İnşaat San. Tic. Ve Ltd. Şti. firmamızda mesleğim olan mühendislik görevimi ifa etmeye başladım. İş hayatı serüvenim böyle devam etti. Evliyim, 3 çocuğum var.
“SİYASETLE ÇOCUKLUK YILLARIMDA TANIŞTIM”
Hazal BAŞARAN: Siyaset ile tanışmanız nasıl ve ne zaman oldu?
Celalettin YAZICI: Siyasetle tanışmam çocukken oldu. Babam dolayısıyla siyaseti takip ediyordum. Geri planda babama destek verirdim. Babam Doğru Yol Partisi’nde uzun yıllar siyaset yapmış bir insan. Milletvekilliği adaylığı, İlçe Başkanlığı gibi çeşitli girişim ve görevlerde bulundu. 25-30 yıl siyasetin içinde bulundu. Siyasete ilgim buradan kaynaklanıyor. Hep geri plandaydım, işin doğrusu hiç de ön planda olmayı tercih etmedim. Babama, aileme destek olmayı ve onun kararlarına yardımcı olmayı önemsiyordum. Tam manasıyla siyaseti izliyordum diyebilirim.
“AK PARTİ SİLİVRİ İLÇE BAŞKANLIĞININ DURUŞUNU BEĞENDİĞİM İÇİN VE AYNI ZAMANDA MERKEZ SAĞ SİYASET GELENEĞİNDEN GELİYOR OLMAM NEDENİYLE MECLİS ÜYELİĞİ DAVETİNE SICAK BAKTIM”
Hazal BAŞARAN: Peki neden AK Parti’de siyaset yapıyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Siyaset yapmayı hayatım boyunca çok fazla tercih etmedim. Zaman zaman bunlar gündeme geldi, kendimi buna hazır hissetmedim. Bir insanın siyaset yapıyor olması için bana göre önce işiyle gücüyle belli bir özgürlüğe ulaşması gerekiyor. Biraz önce de belirttiğim gibi babam dolayısıyla siyaseti çok uzun yıllar boyunca yakinen izleme fırsatım oldu. Ben insanın belli bir düzeye gelmeden bu işi yapmasını istemem. Zaten sağ kökenli bir aileden geliyoruz. Bu süreçte şahsıma daha önce de teklifler geldiğini biliyorsunuzdur. Şu andaki yönetimin çok etkili olduğunu söyleyebilirim. İlçe Başkanının (Mutlu Bozoğlu) davetindeki ısrar olabilir. Duruşlarını beğendim. Zaten ideolojik olarak da aynı görüşten geliyoruz. Süreç böyle gelişti.
“DEMOKRASİYİ ÖZÜMSEMİŞ, ÜLKESİNİ VE VATANINI SEVEN BİRİYİM”
Hazal BAŞARAN: Siyasi kimlik olarak kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Ben kendimi bir tanımın içine koymayı sevmiyorum. O kalıpların insanları sınırlandırdığını düşünüyorum. En azından beni sınırlandırıyor. Tabi ki ülkesini, vatanını seven, önceleyen, ülkesinin gelişmesini talep eden, vatanının bağımsızlığı için endişe duyan birisiyim. Milliyetçiyim desem milliyetçiliğin çok farklı tanımları var. Benim milliyetçiliğim ülkemdeki her bireyi ayrımsız olarak kapsar. Demokratım. Demokrasiyi özümsemeliyiz. Tüm ideolojilerden, inançlardan öte empati yeteneğinin herkeste olması ve içselleştirmesi gerektiği düşüncesindeyim.
“SİYASET BİR MESLEK DEĞİLDİR”
Hazal BAŞARAN: Neden meclis üyesi olmak istediniz?
Celalettin YAZICI: Ben hayatımda hiçbir yere talepte bulunmam. Tabi ki insan kariyer planı yapabilir, iş hayatında hedefler koyabilir kendine ama siyaset bir meslek değildir. Siyaset bana göre insanın topluma verebileceği bir şey varsa, belli bir kişisel seviyeye ulaştıktan sonra halktan da talep varsa yapması gereken bir şeydir. Talep olmadan insanların bir konuda beklenti içine girmesini ben şahsım olarak zayıflık olarak görürüm. Beklentiler insanı idealizmden uzaklaştırabilir. Herkesi uzaklaştırır demiyorum, çok düşündüm bunu ifade ederken, hiçbir siyasiye haksızlık yapmak istemem ama bunu bir ihtimal olarak söylüyorum.
“HERKESİ TENZİH EDEREK SÖYLÜYORUM, BİR ŞEYE TALİP OLMAYI ZAYIFLIK OLARAK GÖRÜRÜM”
O yüzden geçmiş zaten geçmiştir, geleceği planlamak ve gelecekle ilgili talepte bulunmak çok sağlıklı bir şey değildir diye düşünüyorum çünkü çok fazla değişken var gelecekte. An budur. Bu anda aslında ne yapabiliyorsan, o anının verimliliği, gereği neyse onu yapmalısınız. Herkesi tenzih ediyorum, o yüzden bir şeye talip olmayı, bir şeyi beklemeyi dediğim gibi zayıflık olarak görürüm ve asla öyle bir şey beklemem.
“İMAR PLANI, ŞEHİRLER İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR”
Hazal BAŞARAN: Silivri Belediye Meclisi’nde İmar Komisyonu Başkanı olarak görev yapıyorsunuz. İlçe merkezi sahil bölgesi dahil Semizkumlar Mahallesinden Cumhuriyet Mahallesini kapsayan yaklaşık 1000 hektarlık alanın imar planları için onay verilmişti, bu noktaların haricinde beklentileri karşılayan bir imar çalışması gündeminizde var mı?
Celalettin YAZICI: İmar planı ne demek önce onu bir açıklığa kavuşturmak lazım. Nasıl ülkelerin bir anayasası varsa, şehirlerinde anayasası imar planlarıdır. Devletle birey arasındaki ilişkileri nasıl düzenlerse, vatandaşla vatandaş arasındaki ilişkileri nasıl düzenlerse, yani bir düzeni sağlamaksa anayasanın görevi, aynı zamanda ideolojik de bir metindir; şehirler de bireylerle doğa arasındaki ilişkileri düzenler. İmar planı olmazsa düzensiz, doğaya, insana saygısı olmayan, imar rantları açısından adalet dağıtamayan şehirler olur. O yüzden imar planları şehirler için çok önemlidir. İmar planları aynı zamanda o kentte yaşayanların kültürünü, karakterini belirler. Yani şehre girdiğiniz zaman binalara bakarsanız o insanları görürsünüz. İnsanlara bakarsanız da binaları görürsünüz. Şehre baktığınız zaman toplumun değer yargıları binaların katlarından, düzeninden, intizamından, estetiğinden çıkar. O yüzden çok önem taşır.
“İMAR PLANLARI TEORİK OLARAK YAPILAŞMA OLMADAN ÖNCE YAPILIR AMA BİZDE DURUM MAALESEF Kİ TAM TERSİ İŞLİYOR”
Soruya dönecek olursam, ilçe merkezi sahil bölgesi dahil Semizkumlar Mahallesinden Cumhuriyet Mahallesini kapsayan yaklaşık 1000 hektarlık alanın imar planları için onay verildi evet. Gecikmiş bir plandı. İmar planları teorik olarak yapılaşma olmadan önce yapılır. Yapılaşma olmadan önce yaparsınız, oraya altyapısını, üstyapısını getirirsiniz ve şehrin konut ihtiyacına göre de emsal, yoğunluk tanımlarsınız ve şehir oraya doğru büyür. Maalesef bizde bu olamıyor. Mevcut yapıların üzerine mümkün olan en iyi standardı yakalayabilecek bir imar planı yapmak istiyorsanız evet 1000’lik imar planı odur çünkü mevcut yapıdan dolayı istediğiniz kadar yeşil alan, sosyal-kültürel tesisler ayıramıyorsunuz. Bu duruma rağmen mümkün olan en iyisi yapılmaya çalışılıyor.
“E-5’İN KUZEYİNDE ÇALIŞMALAR YAPILIYOR”
Silivri’nin bu konuda ihtiyacı var. E-5’in kuzeyinde çalışmalar yapılıyor. Köylerin ihtiyacı var. Belediyemizin planlama birimi bunlarla ilgili yoğun şekilde çalışıyor ama imkanlar kısıtlı yani mevcut kıt kaynaklarla yapılabilecek her şeyi yapmaya çalışıyoruz ama yeterli olduğunu söyleyemeyiz tabi ki.
“SİLİVRİ, İNSAN RENKLERİ VE KÜLTÜRLERİ BAKIMINDAN ÇOK SAYIDA KOMPOZİSYONUN OLDUĞU BİR TABLO”
Hazal BAŞARAN: Meclis üyeliğinde “kesin yapmalıyım” dediğiniz bir idealiniz var mı?
Celalettin YAZICI: Bir sürü idealim var ama sonuçta bir meclis üyesi tek başına irade sahibi değil. Bunu bir mutabakatla yapıyor olmanız lazım. Mutabakatla kendi fikirlerinizi aktarabilmeniz lazım. Tabi ki şehrimizle ilgili güzel tasarruflarımız, hayallerimiz var. Bunları zaman zaman toplantılarda dile getiriyorum. İnsan renkleri ve insan kültürü bakımından çok fazla sayıda kompozisyonun olduğu bir tablo Silivri.
“AİDİYET DUYGUSUNU GELİŞTİRMELİYİZ”
Anadolu’dan ve Rumeli’den gelmiş farklı farklı kültürler var. Silivri’de renkler var, malzemeler var ama bunun bir sanat eserine dönüşmesi lazım. Kentlilik kültürünü, Silivrililik kültürünü yerleştirmeliyiz. Aidiyet duygusunun geliştirebileceği bir kültür ağı yaratılması lazım.
“SEÇMEN, EN İYİ ALTERNATİFİN -CUMHUR İTTİFAKI- OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜ”
Hazal BAŞARAN: Silivri’yi konuşursak seçmen neden Cumhur İttifakı dedi?
Celalettin YAZICI: Çünkü en iyi alternatifin o olduğunu düşündü. Seçmen karmaşık düşünmez, çok basit düşünür.
“VOLKAN YILMAZ, SİLİVRİ İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPMAYA ÇALIŞAN BİR BELEDİYE BAŞKANI”
Hazal BAŞARAN: Volkan Yılmaz Silivri için nasıl bir Başkan oldu?
Celalettin YAZICI: Volkan Yılmaz, benim gördüğüm kadarıyla Silivri’ye katkı sunacak bir Belediye Başkanı. Belki de şimdiye kadar gelmiş en başarılı belediye başkanlarından birisi olmaya aday. İdealist davranıyor. Enerjisini, birikimini Silivri’ye veriyor. Silivri için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışan bir belediye başkanı. Geçmiş dönemde gördüğümüz, eleştirdiğimiz dejenerasyonu dikkate aldığımız zaman bu değişimin Silivri’nin lehine olduğunu söyleyebiliriz.
“SİLİVRİ BELEDİYESİ’NİN MALİ DİSİPLİN ANLAYIŞINI BEĞENİYORUM”
Hazal BAŞARAN: Silivri Belediyesi’nin bugüne kadarki en çok hangi hizmetini/projesini takdir ediyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Bir defa bütçedeki mali disiplin anlayışı çok beğendiğim bir yaklaşım. Masrafların, giderlerin kısılması, denk bütçe yapılması çok kıymetli. Silivri Belediyesi bütçesinin korunup kollandığını gözlemliyorum. Bu aynı zamanda kendisi için siyasi bir risk. Biz kendisine mecliste harcaması için borçlanma yetkisi de verdik. Onu da kullanmadı. Türkiye’deki bütün belediyeler şu anda borç batağında. Hani bağımsız ve özgür Türkiye hayallerimiz var ya, borçlu ülke hiçbir zaman yeteri kadar bağımsız olamaz. Borçlu belediyeler de bağımsız olamaz. Belediye Başkanları seçildiği zaman halka hizmet etmek, daha çok bir şeyler göstermek adına bütün borçlanma yetkilerini sonuna kadar kullanıyorlar. Bu stk’larda, sendikalarda, bütçesi olan tüm spor kulüplerinde de geçerli. Bunu halkın değerlendirmesi lazım. Yatırım yapılıyor ama nereden/hangi bütçeyle yapılıyor? Borcu sınırlı düzeyde olan çok az belediye var. Bunun düzelmesi lazım. Silivri Belediyesi’nin bu anlamda bütçe çalışmasını beğeniyorum.
“TÜRAM, VOLKAN YILMAZ’LA İLERLEME KAYDEDİYOR”
Hazal BAŞARAN: Peki bütçe çalışmasının haricinde Silivri Belediyesi’nin vatandaşa daha çok yansıyan beğendiğiniz bir hizmetini örneklendirebilir misiniz? Mesela “Çiftçiye Tohum Desteği Projesi” var…
Celalettin YAZICI: TÜRAM’ı önemsiyoruz. TÜRAM tabi ki Özcan Işıklar’ın ana fikrini oluşturduğu bir proje ama çok ilerleme kaydedilmemişti. Volkan bey buna çok sahip çıktı. Köylüler ve tarım için çok ümit verici adımlar atılıyor. Bu çok değerli.
“MİLLET BAHÇESİ ÇALIŞMALARINDA SONA YAKLAŞILDI”
Hükümet kanalıyla yapılanlar var. Kamu kurum ve kuruluşları ihtiyaçları vardı. Bunlar yapılıyor, emniyet binası gibi. Tabi ki en çok istediğimiz, beklediğimiz, belediyenin de takip ettiği Silivri’ye bir Millet Bahçesi yapılması. Çalışmalarda sona yaklaşıldı. Başlarsa bence Silivri’nin konsept projesi Millet Bahçesi olacak. Millet Bahçesi projesi şehrimize değer katacak. Millet Bahçesi projesi hayata geçtiğinde vatandaşlarımızın çoluk çocuğu ile rahat bir nefes alacağı güzide ve güzel bir mekan Silivri halkının hizmetine sunulmuş olacak…
“VOLKAN YILMAZ’IN SİLİVRİ’NİN GERÇEK GÜNDEMLERİNİ ÖRTBAS ETTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Hazal BAŞARAN: Muhalefet kanadı Başkan Volkan Yılmaz’ın suni gündemler yaratarak ilçenin öncelikli gündemlerini örtbas ettiğini ileri sürüyor. Siz bu eleştiriyi nasıl yorumluyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Ben Volkan beyin böyle siyasi hamleler yaptığını düşünmüyorum. Ne sorun varsa kendi ölçülerinde ve belediyenin mali bütçesi çerçevesinde çözüme kavuşturmaya çalışıyor. Aynı zamanda gerek merkezi hükümetten gerekse de Büyükşehir’den ısrarlı takiplerinin olduğunu biliyorum.
“YAT LİMANI PROJESİNİ TAKİP EDİYORUZ”
Silivri’nin en konsept projelerinden biri de bana göre Yat Limanı olacak. İki tane proje var Yat Limanı’yla ilgili. Bir tanesi daha küçük ölçekli belediyenin. Birisi de çok eskiden beri gelen proje. Bizim gibi çeperli beldeler için cazibe yaratacak projeler gerekli. Sirkülasyonlar merkezde olur. Çeperde bir değer yaratmak istiyorsanız eğer yani merkezin dışında o zaman oraya bir çekim alanı oluşturmanız lazım. Örneğin lojistik merkezleri, üniversite, yat limanı vb. bunlar gibi konsept projeler. O anlamda yat limanı projesi önemli. Biz de takip ediyoruz onu. Görevim sebebiyle Ankara’ya gittiğimde oradaki yetkililerle, buradaki ilgililer de zaman zaman görüşüyorum.
“İHALESİ YAPILDI”
Hazal BAŞARAN: Yat Limanı projesinde son durum nedir?
Celalettin YAZICI: Fizibilite ve proje çalışmaları devam ediyor. Pandemi sebebiyle durgunlaştı. Süreç devam ediyor. İhalesi yapıldı. Tabi ki yarın olabilecek bir şey değil. Uzun vadeli bir proje. Mümkün olan en kısa zamanda yapmak için takip ediyoruz.
“DEPREM HAZIRLIK ÇALIŞMALARINI SADECE DEVLETTEN BEKLEMEMEK GEREKİR”
Hazal BAŞARAN: Silivri’de kentsel dönüşüm çalışmaları ne durumda? Sizce yeterli mi?
Celalettin YAZICI: Bir kısım vatandaş kentsel dönüşüm adına hiçbir şeyin yapılmadığını düşünüyor, bir kısım da yapıldığını düşünüyor. 1999 depreminden sonra bizim çağımız için deprem gündeme geldi. 2001 yılında deprem yönetmeliği değişti. Aslında dönüşüm yeni projelerle devam ediyor ama tabi ki yılların birikimi var, bir diğer yandan İstanbul’a göç de var. Deprem hazırlığına ihtiyaç var. Bu çalışmaları sadece devletten beklemek bana göre doğru bir şey değil.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN GERÇEKLEŞEBİLMESİ İÇİN HALKIN SAHİPLENMESİ LAZIM”
Öncelikle kentsel dönüşümün gerçekleşebilmesi için halkın benimsemesi, sahiplenmesi ve bunu içselleştiriyor olması lazım. Maalesef ben bunu halkta göremiyorum. Örneğin imkanı olanlar mahalleyi sevme ya da alışmışlık gibi sebeplerle riskli binalarda kalmakta bir sorun görmüyorlar. Halk bilinçli olmadan bir kanunla, emirle dönüşümü zorla yapamazsınız. Halk sahip çıkmalı, ondan sonra zaten politikacılar da sahip çıkıyor.
“DEVLETİMİZ YIKILMA RİSKİ TAŞIYAN BİNALARIN DÖNÜŞÜMÜ İÇİN KREDİDE, KİRADA, BELEDİYEDE HARÇTA PEK ÇOK AVANTAJ SUNUYOR”
Kentsel dönüşümle ilgili aslında merkezi hükümetimizin vatandaşımıza yönelik avantajları var. Bunları zaman zaman mecliste de dile getirdim. Bankalardan kullanılacak olan kentsel dönüşüm kredilerinde devlet faiz desteği veriyor. Yarı faizi devletin karşıladığı bir avantaj var. Yine devlet kira yardımında bulunuyor. Belediye harç almıyor. Vergi muafiyetleri var. Bu avantajları var ama maalesef yapılmıyor.
“SİLİVRİ BELEDİYESİ, KENTSEL DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK EDECEK”
Silivri Belediyesi’nin kentsel dönüşüm çalışmaları var. Bir firma kuruldu biliyorsunuz. Bu firmanın kurulmasında çok ısrarcı oldum. Belediye başkanlarının da risk alması gerekiyor. Belediyemiz bu riski aldı, bir firma kuruldu, bu firma dönüşümün hepsini yapmayacak; örnek olacak, öncülük edecek, yapılabileceğini gösterecek. Silivri gibi yerlerde yapmak zor çünkü Silivri’de bina, inşaat rantları o kadar yüksek değil. Örneğin Bağcılar’da bu yapılıyor. Oradaki vatandaşlar ekstra para vermeden ya da az bir para vererek bu dönüşümü sağlıyor çünkü bir tane daireden fazla çıksa tüm binanın bedelini ödeyebiliyor. Silivri’de bu mümkün değil. Mevcut şartlarda hem aynı binayı yapacaksın hem de insanlara aynı daireyi vereceksin ama bir şey istemeden çok ciddi bir bütçe. Belediye bunun öncülüğünü yapabilir, bu firma bazı yerlerde proje geliştirecek, oradan belli bir bütçe elde edecek, bu elde ettiği bütçeyle de daha dar gelirli insanlara daha avantajlı bir şekilde yapmaya çalışacak. Ama bunun en itici gücü, dinamosu halkın istemesidir.
“AK PARTİ DÖNEMİNDE SİLİVRİ’YE BELEDİYENİN BÜTÇESİNİ AŞAN YATIRIMLAR YAPILDI”
Hazal BAŞARAN: Silivri Belediyesi’nin MHP’den olması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’den olması Silivri’yi sizce hizmet anlamında ne yönde ve nasıl etkiliyor?
Celalettin YAZICI: Önemli olan oradaki yetkililerle kurduğunuz iletişimdir. Ben iletişime ve samimiyete inanırım. Ne kadar parti farkı olsa bile sonuçta İstanbul Büyükşehir Belediyesi de Silivri’ye hizmet etmek zorunda. Siz eğer iyi projeler geliştirirseniz, samimiyetinizi ortaya koyarsanız, ısrarla takip ederseniz bunun ben dezavantaj olacağını düşünmüyorum. Mesela geçmişte AK Parti döneminde Silivri’ye çok büyük hizmetler oldu. Silivri Belediye bütçesini belki beş on misli aşan hizmetler kazandırıldı. Örneğin İSKİ’nin yaptığı Biyolojik Arıtma Tesisleri çok büyük maliyetli yatırımlardı. Yollar, devlet binaları, kamu binaları ciddi şekilde yapıldı. İyi projeye kim destek vermez ki? İyi proje her iki siyasinin de lehine olan bir şey. O yüzden proje götürmeniz ve takip etmeniz lazım.
“SİLİVRİ BELEDİYESİ İLE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN DİYALOĞUNDA BİR OLUMSUZLUK GÖRMÜYORUM”
Hazal BAŞARAN: Bu dönem Silivri Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iletişimini nasıl buluyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Ben iki farklı siyasi parti ve iki belediye başkanının görevleri gereği kurdukları ilişkide bir olumsuzluk görmüyorum. Silivri Belediyesi’ni bu konuda başarılı buluyorum.
“AK PARTİ SİLİVRİ İLÇE BAŞKANLIĞININ YENİ YÖNETİM KURULU LİSTESİNİ SİLİVRİ ADINA OLUMLU DEĞERLENDİRİYORUM”
Hazal BAŞARAN: Geçtiğimiz günlerde AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı olarak 7. Olağan Kongrenizi gerçekleştirdiniz. Yeni dönem İlçe Yönetim Kurulu asil, yedek ve il delege listesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Listeyi çok olumlu değerlendiriyorum. Listede yeni yeni siyasete giren, davet edilen insanlar var. Silivri adına olumlu olarak değerlendiriyorum. Birikimli, eğitimli insanlar var. Kadın temsiliyetine önem var. Avukatlar var, işletme-iktisat mezunları var. Zamanla bunun daha büyük bir dinamizm oluşturacağını ve Silivri’ye katkı sağlayacağını hep beraber göreceğiz.
“SİLİVRİ 2020’DE TECRÜBE KAZANDI”
Hazal BAŞARAN: Geride bırakmak üzere olduğumuz 2020 yılıyla ilgili kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Celalettin YAZICI: Bir görüşte, ‘zaman zaman gelir elde ettim, zaman zaman da tecrübe kazandım’ denir. 2020 Silivri’nin, dünyanın tecrübe kazandığı dönem. Tecrübeyi kazandığımız bir dönem olarak görüyorum. Ülkemiz ve dünya için çok sıkıntılı bir dönem ama çok samimi olarak söylüyorum; kazandıklarımızın duygularımıza, ilişkilerimize, geleceğimize çok olumlu katkıları olduğunu düşüyorum.
“PANDEMİ, HAYATTA PEK DEĞER VERMEDİĞİMİZ ŞEYLERİN DEĞERİNİ BİZLERE HATIRLATTI"
Belki uzun süre hiç değerli görmediğimiz, sıradan şeylerin bile ne kadar değerli olduğunu bu dönemde anladık. Bu anlamda 2020 yılının ekonomik olumsuzlukların yanında manevi değerlerimizi, bizi biz yapan değerlerimizi, sevgimizi, özlemlerimizi bize hatırlattığı için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Geleceğimiz için de ülkemize, kişiliğimize katkı sunacak bir yıl olarak görüyorum.
“2021’DE BELEDİYEMİZİN PROJELERİNİN HAYATA GEÇTİĞİNİ GÖRECEĞİZ”
Hazal BAŞARAN: 2021’de Silivri’yi yerel yönetim açısından neler bekliyor?
Celalettin YAZICI: 2021’de belediyemizin 2. yılına geçmiş olacağız. Belediyemizin yapmakta olduğu bazı projeler var, bu projelerin hayata geçtiğini göreceğiz. Daha olumlu olacak. 2020’den hizmet açısından baktığınız zaman daha çok üstüne konduğu bir yıl olacağını görüyorum. Silivri’yi 5 yıl boyunca güzel, başarılı günler bekliyor…
“BÜTÜN HALKIMIZA BULUNDUKLARI ANIN DEĞERİNİ, SEVGİSİNİ YAŞAMALARINI ÖNERİRİM”
Hazal BAŞARAN: Son olarak okuyucularımıza neler iletmek istersiniz? Silivri sakinlerine bir mesajınız var mı?
Celalettin YAZICI: Tüm bu olumsuzlukların ışığında, morallerin bozulduğu bu dönemde bunların hep gelip geçici olduğunu unutmasınlar. Nasıl insanın hayatında inişler çıkışlar varsa, ülkelerin de, Silivri’mizin de var. Güçlü ve iradeli olsunlar isterim. Hayata hep umutla ve sevgiyle baksınlar isterim. Ve bulundukları anın değerini, sevgisini yaşamalarını öneririm bütün halkımıza. Benimde bunları %100 yaptığım söylenemez ama yapmaya çalışıyorum çünkü zaman zaman iş yoğunluğu, stres, bizi bir maratona mecbur ediyor; bu koşu içinde atladıklarımız, belki üzdüklerimiz, belki de duygularımızı, sevgimizi ifade edemediğimiz dostlarımız var. Ben dolu dolu yaşasınlar isterim, aileleri ve sevdikleriyle…
Sizler için hazırladığımız röportajı aynen ilginize sunuyoruz:
“İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEZUNUYUM”
Hazal BAŞARAN: Öncelikle sizi daha yakından tanımak istiyoruz. Celalettin Yazıcı kimdir?
Celalettin YAZICI: 1973 yılının Şubat ayında Gümüşhane’de doğdum. 5 yaşındayken ailemle birlikte Selimpaşa’ya göç ettim. Liseyi Silivri Lisesi’nde okudum. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi/İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdim. Daha sonrasında İstanbul Üniversitesi’nde İngilizce işletme eğitimi aldım. Askerlik vazifemi Kıbrıs’ta yedek subay olarak yerine getirdim ve Selimpaşa’ya geri döndüm. 1998 yılı itibariyle aile şirketimiz olan Yazıcı Yapı İnşaat San. Tic. Ve Ltd. Şti. firmamızda mesleğim olan mühendislik görevimi ifa etmeye başladım. İş hayatı serüvenim böyle devam etti. Evliyim, 3 çocuğum var.
“SİYASETLE ÇOCUKLUK YILLARIMDA TANIŞTIM”
Hazal BAŞARAN: Siyaset ile tanışmanız nasıl ve ne zaman oldu?
Celalettin YAZICI: Siyasetle tanışmam çocukken oldu. Babam dolayısıyla siyaseti takip ediyordum. Geri planda babama destek verirdim. Babam Doğru Yol Partisi’nde uzun yıllar siyaset yapmış bir insan. Milletvekilliği adaylığı, İlçe Başkanlığı gibi çeşitli girişim ve görevlerde bulundu. 25-30 yıl siyasetin içinde bulundu. Siyasete ilgim buradan kaynaklanıyor. Hep geri plandaydım, işin doğrusu hiç de ön planda olmayı tercih etmedim. Babama, aileme destek olmayı ve onun kararlarına yardımcı olmayı önemsiyordum. Tam manasıyla siyaseti izliyordum diyebilirim.
“AK PARTİ SİLİVRİ İLÇE BAŞKANLIĞININ DURUŞUNU BEĞENDİĞİM İÇİN VE AYNI ZAMANDA MERKEZ SAĞ SİYASET GELENEĞİNDEN GELİYOR OLMAM NEDENİYLE MECLİS ÜYELİĞİ DAVETİNE SICAK BAKTIM”
Hazal BAŞARAN: Peki neden AK Parti’de siyaset yapıyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Siyaset yapmayı hayatım boyunca çok fazla tercih etmedim. Zaman zaman bunlar gündeme geldi, kendimi buna hazır hissetmedim. Bir insanın siyaset yapıyor olması için bana göre önce işiyle gücüyle belli bir özgürlüğe ulaşması gerekiyor. Biraz önce de belirttiğim gibi babam dolayısıyla siyaseti çok uzun yıllar boyunca yakinen izleme fırsatım oldu. Ben insanın belli bir düzeye gelmeden bu işi yapmasını istemem. Zaten sağ kökenli bir aileden geliyoruz. Bu süreçte şahsıma daha önce de teklifler geldiğini biliyorsunuzdur. Şu andaki yönetimin çok etkili olduğunu söyleyebilirim. İlçe Başkanının (Mutlu Bozoğlu) davetindeki ısrar olabilir. Duruşlarını beğendim. Zaten ideolojik olarak da aynı görüşten geliyoruz. Süreç böyle gelişti.
“DEMOKRASİYİ ÖZÜMSEMİŞ, ÜLKESİNİ VE VATANINI SEVEN BİRİYİM”
Hazal BAŞARAN: Siyasi kimlik olarak kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Ben kendimi bir tanımın içine koymayı sevmiyorum. O kalıpların insanları sınırlandırdığını düşünüyorum. En azından beni sınırlandırıyor. Tabi ki ülkesini, vatanını seven, önceleyen, ülkesinin gelişmesini talep eden, vatanının bağımsızlığı için endişe duyan birisiyim. Milliyetçiyim desem milliyetçiliğin çok farklı tanımları var. Benim milliyetçiliğim ülkemdeki her bireyi ayrımsız olarak kapsar. Demokratım. Demokrasiyi özümsemeliyiz. Tüm ideolojilerden, inançlardan öte empati yeteneğinin herkeste olması ve içselleştirmesi gerektiği düşüncesindeyim.
“SİYASET BİR MESLEK DEĞİLDİR”
Hazal BAŞARAN: Neden meclis üyesi olmak istediniz?
Celalettin YAZICI: Ben hayatımda hiçbir yere talepte bulunmam. Tabi ki insan kariyer planı yapabilir, iş hayatında hedefler koyabilir kendine ama siyaset bir meslek değildir. Siyaset bana göre insanın topluma verebileceği bir şey varsa, belli bir kişisel seviyeye ulaştıktan sonra halktan da talep varsa yapması gereken bir şeydir. Talep olmadan insanların bir konuda beklenti içine girmesini ben şahsım olarak zayıflık olarak görürüm. Beklentiler insanı idealizmden uzaklaştırabilir. Herkesi uzaklaştırır demiyorum, çok düşündüm bunu ifade ederken, hiçbir siyasiye haksızlık yapmak istemem ama bunu bir ihtimal olarak söylüyorum.
“HERKESİ TENZİH EDEREK SÖYLÜYORUM, BİR ŞEYE TALİP OLMAYI ZAYIFLIK OLARAK GÖRÜRÜM”
O yüzden geçmiş zaten geçmiştir, geleceği planlamak ve gelecekle ilgili talepte bulunmak çok sağlıklı bir şey değildir diye düşünüyorum çünkü çok fazla değişken var gelecekte. An budur. Bu anda aslında ne yapabiliyorsan, o anının verimliliği, gereği neyse onu yapmalısınız. Herkesi tenzih ediyorum, o yüzden bir şeye talip olmayı, bir şeyi beklemeyi dediğim gibi zayıflık olarak görürüm ve asla öyle bir şey beklemem.
“İMAR PLANI, ŞEHİRLER İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR”
Hazal BAŞARAN: Silivri Belediye Meclisi’nde İmar Komisyonu Başkanı olarak görev yapıyorsunuz. İlçe merkezi sahil bölgesi dahil Semizkumlar Mahallesinden Cumhuriyet Mahallesini kapsayan yaklaşık 1000 hektarlık alanın imar planları için onay verilmişti, bu noktaların haricinde beklentileri karşılayan bir imar çalışması gündeminizde var mı?
Celalettin YAZICI: İmar planı ne demek önce onu bir açıklığa kavuşturmak lazım. Nasıl ülkelerin bir anayasası varsa, şehirlerinde anayasası imar planlarıdır. Devletle birey arasındaki ilişkileri nasıl düzenlerse, vatandaşla vatandaş arasındaki ilişkileri nasıl düzenlerse, yani bir düzeni sağlamaksa anayasanın görevi, aynı zamanda ideolojik de bir metindir; şehirler de bireylerle doğa arasındaki ilişkileri düzenler. İmar planı olmazsa düzensiz, doğaya, insana saygısı olmayan, imar rantları açısından adalet dağıtamayan şehirler olur. O yüzden imar planları şehirler için çok önemlidir. İmar planları aynı zamanda o kentte yaşayanların kültürünü, karakterini belirler. Yani şehre girdiğiniz zaman binalara bakarsanız o insanları görürsünüz. İnsanlara bakarsanız da binaları görürsünüz. Şehre baktığınız zaman toplumun değer yargıları binaların katlarından, düzeninden, intizamından, estetiğinden çıkar. O yüzden çok önem taşır.
“İMAR PLANLARI TEORİK OLARAK YAPILAŞMA OLMADAN ÖNCE YAPILIR AMA BİZDE DURUM MAALESEF Kİ TAM TERSİ İŞLİYOR”
Soruya dönecek olursam, ilçe merkezi sahil bölgesi dahil Semizkumlar Mahallesinden Cumhuriyet Mahallesini kapsayan yaklaşık 1000 hektarlık alanın imar planları için onay verildi evet. Gecikmiş bir plandı. İmar planları teorik olarak yapılaşma olmadan önce yapılır. Yapılaşma olmadan önce yaparsınız, oraya altyapısını, üstyapısını getirirsiniz ve şehrin konut ihtiyacına göre de emsal, yoğunluk tanımlarsınız ve şehir oraya doğru büyür. Maalesef bizde bu olamıyor. Mevcut yapıların üzerine mümkün olan en iyi standardı yakalayabilecek bir imar planı yapmak istiyorsanız evet 1000’lik imar planı odur çünkü mevcut yapıdan dolayı istediğiniz kadar yeşil alan, sosyal-kültürel tesisler ayıramıyorsunuz. Bu duruma rağmen mümkün olan en iyisi yapılmaya çalışılıyor.
“E-5’İN KUZEYİNDE ÇALIŞMALAR YAPILIYOR”
Silivri’nin bu konuda ihtiyacı var. E-5’in kuzeyinde çalışmalar yapılıyor. Köylerin ihtiyacı var. Belediyemizin planlama birimi bunlarla ilgili yoğun şekilde çalışıyor ama imkanlar kısıtlı yani mevcut kıt kaynaklarla yapılabilecek her şeyi yapmaya çalışıyoruz ama yeterli olduğunu söyleyemeyiz tabi ki.
“SİLİVRİ, İNSAN RENKLERİ VE KÜLTÜRLERİ BAKIMINDAN ÇOK SAYIDA KOMPOZİSYONUN OLDUĞU BİR TABLO”
Hazal BAŞARAN: Meclis üyeliğinde “kesin yapmalıyım” dediğiniz bir idealiniz var mı?
Celalettin YAZICI: Bir sürü idealim var ama sonuçta bir meclis üyesi tek başına irade sahibi değil. Bunu bir mutabakatla yapıyor olmanız lazım. Mutabakatla kendi fikirlerinizi aktarabilmeniz lazım. Tabi ki şehrimizle ilgili güzel tasarruflarımız, hayallerimiz var. Bunları zaman zaman toplantılarda dile getiriyorum. İnsan renkleri ve insan kültürü bakımından çok fazla sayıda kompozisyonun olduğu bir tablo Silivri.
“AİDİYET DUYGUSUNU GELİŞTİRMELİYİZ”
Anadolu’dan ve Rumeli’den gelmiş farklı farklı kültürler var. Silivri’de renkler var, malzemeler var ama bunun bir sanat eserine dönüşmesi lazım. Kentlilik kültürünü, Silivrililik kültürünü yerleştirmeliyiz. Aidiyet duygusunun geliştirebileceği bir kültür ağı yaratılması lazım.
“SEÇMEN, EN İYİ ALTERNATİFİN -CUMHUR İTTİFAKI- OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜ”
Hazal BAŞARAN: Silivri’yi konuşursak seçmen neden Cumhur İttifakı dedi?
Celalettin YAZICI: Çünkü en iyi alternatifin o olduğunu düşündü. Seçmen karmaşık düşünmez, çok basit düşünür.
“VOLKAN YILMAZ, SİLİVRİ İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPMAYA ÇALIŞAN BİR BELEDİYE BAŞKANI”
Hazal BAŞARAN: Volkan Yılmaz Silivri için nasıl bir Başkan oldu?
Celalettin YAZICI: Volkan Yılmaz, benim gördüğüm kadarıyla Silivri’ye katkı sunacak bir Belediye Başkanı. Belki de şimdiye kadar gelmiş en başarılı belediye başkanlarından birisi olmaya aday. İdealist davranıyor. Enerjisini, birikimini Silivri’ye veriyor. Silivri için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışan bir belediye başkanı. Geçmiş dönemde gördüğümüz, eleştirdiğimiz dejenerasyonu dikkate aldığımız zaman bu değişimin Silivri’nin lehine olduğunu söyleyebiliriz.
“SİLİVRİ BELEDİYESİ’NİN MALİ DİSİPLİN ANLAYIŞINI BEĞENİYORUM”
Hazal BAŞARAN: Silivri Belediyesi’nin bugüne kadarki en çok hangi hizmetini/projesini takdir ediyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Bir defa bütçedeki mali disiplin anlayışı çok beğendiğim bir yaklaşım. Masrafların, giderlerin kısılması, denk bütçe yapılması çok kıymetli. Silivri Belediyesi bütçesinin korunup kollandığını gözlemliyorum. Bu aynı zamanda kendisi için siyasi bir risk. Biz kendisine mecliste harcaması için borçlanma yetkisi de verdik. Onu da kullanmadı. Türkiye’deki bütün belediyeler şu anda borç batağında. Hani bağımsız ve özgür Türkiye hayallerimiz var ya, borçlu ülke hiçbir zaman yeteri kadar bağımsız olamaz. Borçlu belediyeler de bağımsız olamaz. Belediye Başkanları seçildiği zaman halka hizmet etmek, daha çok bir şeyler göstermek adına bütün borçlanma yetkilerini sonuna kadar kullanıyorlar. Bu stk’larda, sendikalarda, bütçesi olan tüm spor kulüplerinde de geçerli. Bunu halkın değerlendirmesi lazım. Yatırım yapılıyor ama nereden/hangi bütçeyle yapılıyor? Borcu sınırlı düzeyde olan çok az belediye var. Bunun düzelmesi lazım. Silivri Belediyesi’nin bu anlamda bütçe çalışmasını beğeniyorum.
“TÜRAM, VOLKAN YILMAZ’LA İLERLEME KAYDEDİYOR”
Hazal BAŞARAN: Peki bütçe çalışmasının haricinde Silivri Belediyesi’nin vatandaşa daha çok yansıyan beğendiğiniz bir hizmetini örneklendirebilir misiniz? Mesela “Çiftçiye Tohum Desteği Projesi” var…
Celalettin YAZICI: TÜRAM’ı önemsiyoruz. TÜRAM tabi ki Özcan Işıklar’ın ana fikrini oluşturduğu bir proje ama çok ilerleme kaydedilmemişti. Volkan bey buna çok sahip çıktı. Köylüler ve tarım için çok ümit verici adımlar atılıyor. Bu çok değerli.
“MİLLET BAHÇESİ ÇALIŞMALARINDA SONA YAKLAŞILDI”
Hükümet kanalıyla yapılanlar var. Kamu kurum ve kuruluşları ihtiyaçları vardı. Bunlar yapılıyor, emniyet binası gibi. Tabi ki en çok istediğimiz, beklediğimiz, belediyenin de takip ettiği Silivri’ye bir Millet Bahçesi yapılması. Çalışmalarda sona yaklaşıldı. Başlarsa bence Silivri’nin konsept projesi Millet Bahçesi olacak. Millet Bahçesi projesi şehrimize değer katacak. Millet Bahçesi projesi hayata geçtiğinde vatandaşlarımızın çoluk çocuğu ile rahat bir nefes alacağı güzide ve güzel bir mekan Silivri halkının hizmetine sunulmuş olacak…
“VOLKAN YILMAZ’IN SİLİVRİ’NİN GERÇEK GÜNDEMLERİNİ ÖRTBAS ETTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Hazal BAŞARAN: Muhalefet kanadı Başkan Volkan Yılmaz’ın suni gündemler yaratarak ilçenin öncelikli gündemlerini örtbas ettiğini ileri sürüyor. Siz bu eleştiriyi nasıl yorumluyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Ben Volkan beyin böyle siyasi hamleler yaptığını düşünmüyorum. Ne sorun varsa kendi ölçülerinde ve belediyenin mali bütçesi çerçevesinde çözüme kavuşturmaya çalışıyor. Aynı zamanda gerek merkezi hükümetten gerekse de Büyükşehir’den ısrarlı takiplerinin olduğunu biliyorum.
“YAT LİMANI PROJESİNİ TAKİP EDİYORUZ”
Silivri’nin en konsept projelerinden biri de bana göre Yat Limanı olacak. İki tane proje var Yat Limanı’yla ilgili. Bir tanesi daha küçük ölçekli belediyenin. Birisi de çok eskiden beri gelen proje. Bizim gibi çeperli beldeler için cazibe yaratacak projeler gerekli. Sirkülasyonlar merkezde olur. Çeperde bir değer yaratmak istiyorsanız eğer yani merkezin dışında o zaman oraya bir çekim alanı oluşturmanız lazım. Örneğin lojistik merkezleri, üniversite, yat limanı vb. bunlar gibi konsept projeler. O anlamda yat limanı projesi önemli. Biz de takip ediyoruz onu. Görevim sebebiyle Ankara’ya gittiğimde oradaki yetkililerle, buradaki ilgililer de zaman zaman görüşüyorum.
“İHALESİ YAPILDI”
Hazal BAŞARAN: Yat Limanı projesinde son durum nedir?
Celalettin YAZICI: Fizibilite ve proje çalışmaları devam ediyor. Pandemi sebebiyle durgunlaştı. Süreç devam ediyor. İhalesi yapıldı. Tabi ki yarın olabilecek bir şey değil. Uzun vadeli bir proje. Mümkün olan en kısa zamanda yapmak için takip ediyoruz.
“DEPREM HAZIRLIK ÇALIŞMALARINI SADECE DEVLETTEN BEKLEMEMEK GEREKİR”
Hazal BAŞARAN: Silivri’de kentsel dönüşüm çalışmaları ne durumda? Sizce yeterli mi?
Celalettin YAZICI: Bir kısım vatandaş kentsel dönüşüm adına hiçbir şeyin yapılmadığını düşünüyor, bir kısım da yapıldığını düşünüyor. 1999 depreminden sonra bizim çağımız için deprem gündeme geldi. 2001 yılında deprem yönetmeliği değişti. Aslında dönüşüm yeni projelerle devam ediyor ama tabi ki yılların birikimi var, bir diğer yandan İstanbul’a göç de var. Deprem hazırlığına ihtiyaç var. Bu çalışmaları sadece devletten beklemek bana göre doğru bir şey değil.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN GERÇEKLEŞEBİLMESİ İÇİN HALKIN SAHİPLENMESİ LAZIM”
Öncelikle kentsel dönüşümün gerçekleşebilmesi için halkın benimsemesi, sahiplenmesi ve bunu içselleştiriyor olması lazım. Maalesef ben bunu halkta göremiyorum. Örneğin imkanı olanlar mahalleyi sevme ya da alışmışlık gibi sebeplerle riskli binalarda kalmakta bir sorun görmüyorlar. Halk bilinçli olmadan bir kanunla, emirle dönüşümü zorla yapamazsınız. Halk sahip çıkmalı, ondan sonra zaten politikacılar da sahip çıkıyor.
“DEVLETİMİZ YIKILMA RİSKİ TAŞIYAN BİNALARIN DÖNÜŞÜMÜ İÇİN KREDİDE, KİRADA, BELEDİYEDE HARÇTA PEK ÇOK AVANTAJ SUNUYOR”
Kentsel dönüşümle ilgili aslında merkezi hükümetimizin vatandaşımıza yönelik avantajları var. Bunları zaman zaman mecliste de dile getirdim. Bankalardan kullanılacak olan kentsel dönüşüm kredilerinde devlet faiz desteği veriyor. Yarı faizi devletin karşıladığı bir avantaj var. Yine devlet kira yardımında bulunuyor. Belediye harç almıyor. Vergi muafiyetleri var. Bu avantajları var ama maalesef yapılmıyor.
“SİLİVRİ BELEDİYESİ, KENTSEL DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK EDECEK”
Silivri Belediyesi’nin kentsel dönüşüm çalışmaları var. Bir firma kuruldu biliyorsunuz. Bu firmanın kurulmasında çok ısrarcı oldum. Belediye başkanlarının da risk alması gerekiyor. Belediyemiz bu riski aldı, bir firma kuruldu, bu firma dönüşümün hepsini yapmayacak; örnek olacak, öncülük edecek, yapılabileceğini gösterecek. Silivri gibi yerlerde yapmak zor çünkü Silivri’de bina, inşaat rantları o kadar yüksek değil. Örneğin Bağcılar’da bu yapılıyor. Oradaki vatandaşlar ekstra para vermeden ya da az bir para vererek bu dönüşümü sağlıyor çünkü bir tane daireden fazla çıksa tüm binanın bedelini ödeyebiliyor. Silivri’de bu mümkün değil. Mevcut şartlarda hem aynı binayı yapacaksın hem de insanlara aynı daireyi vereceksin ama bir şey istemeden çok ciddi bir bütçe. Belediye bunun öncülüğünü yapabilir, bu firma bazı yerlerde proje geliştirecek, oradan belli bir bütçe elde edecek, bu elde ettiği bütçeyle de daha dar gelirli insanlara daha avantajlı bir şekilde yapmaya çalışacak. Ama bunun en itici gücü, dinamosu halkın istemesidir.
“AK PARTİ DÖNEMİNDE SİLİVRİ’YE BELEDİYENİN BÜTÇESİNİ AŞAN YATIRIMLAR YAPILDI”
Hazal BAŞARAN: Silivri Belediyesi’nin MHP’den olması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’den olması Silivri’yi sizce hizmet anlamında ne yönde ve nasıl etkiliyor?
Celalettin YAZICI: Önemli olan oradaki yetkililerle kurduğunuz iletişimdir. Ben iletişime ve samimiyete inanırım. Ne kadar parti farkı olsa bile sonuçta İstanbul Büyükşehir Belediyesi de Silivri’ye hizmet etmek zorunda. Siz eğer iyi projeler geliştirirseniz, samimiyetinizi ortaya koyarsanız, ısrarla takip ederseniz bunun ben dezavantaj olacağını düşünmüyorum. Mesela geçmişte AK Parti döneminde Silivri’ye çok büyük hizmetler oldu. Silivri Belediye bütçesini belki beş on misli aşan hizmetler kazandırıldı. Örneğin İSKİ’nin yaptığı Biyolojik Arıtma Tesisleri çok büyük maliyetli yatırımlardı. Yollar, devlet binaları, kamu binaları ciddi şekilde yapıldı. İyi projeye kim destek vermez ki? İyi proje her iki siyasinin de lehine olan bir şey. O yüzden proje götürmeniz ve takip etmeniz lazım.
“SİLİVRİ BELEDİYESİ İLE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN DİYALOĞUNDA BİR OLUMSUZLUK GÖRMÜYORUM”
Hazal BAŞARAN: Bu dönem Silivri Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iletişimini nasıl buluyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Ben iki farklı siyasi parti ve iki belediye başkanının görevleri gereği kurdukları ilişkide bir olumsuzluk görmüyorum. Silivri Belediyesi’ni bu konuda başarılı buluyorum.
“AK PARTİ SİLİVRİ İLÇE BAŞKANLIĞININ YENİ YÖNETİM KURULU LİSTESİNİ SİLİVRİ ADINA OLUMLU DEĞERLENDİRİYORUM”
Hazal BAŞARAN: Geçtiğimiz günlerde AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı olarak 7. Olağan Kongrenizi gerçekleştirdiniz. Yeni dönem İlçe Yönetim Kurulu asil, yedek ve il delege listesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Celalettin YAZICI: Listeyi çok olumlu değerlendiriyorum. Listede yeni yeni siyasete giren, davet edilen insanlar var. Silivri adına olumlu olarak değerlendiriyorum. Birikimli, eğitimli insanlar var. Kadın temsiliyetine önem var. Avukatlar var, işletme-iktisat mezunları var. Zamanla bunun daha büyük bir dinamizm oluşturacağını ve Silivri’ye katkı sağlayacağını hep beraber göreceğiz.
“SİLİVRİ 2020’DE TECRÜBE KAZANDI”
Hazal BAŞARAN: Geride bırakmak üzere olduğumuz 2020 yılıyla ilgili kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Celalettin YAZICI: Bir görüşte, ‘zaman zaman gelir elde ettim, zaman zaman da tecrübe kazandım’ denir. 2020 Silivri’nin, dünyanın tecrübe kazandığı dönem. Tecrübeyi kazandığımız bir dönem olarak görüyorum. Ülkemiz ve dünya için çok sıkıntılı bir dönem ama çok samimi olarak söylüyorum; kazandıklarımızın duygularımıza, ilişkilerimize, geleceğimize çok olumlu katkıları olduğunu düşüyorum.
“PANDEMİ, HAYATTA PEK DEĞER VERMEDİĞİMİZ ŞEYLERİN DEĞERİNİ BİZLERE HATIRLATTI"
Belki uzun süre hiç değerli görmediğimiz, sıradan şeylerin bile ne kadar değerli olduğunu bu dönemde anladık. Bu anlamda 2020 yılının ekonomik olumsuzlukların yanında manevi değerlerimizi, bizi biz yapan değerlerimizi, sevgimizi, özlemlerimizi bize hatırlattığı için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Geleceğimiz için de ülkemize, kişiliğimize katkı sunacak bir yıl olarak görüyorum.
“2021’DE BELEDİYEMİZİN PROJELERİNİN HAYATA GEÇTİĞİNİ GÖRECEĞİZ”
Hazal BAŞARAN: 2021’de Silivri’yi yerel yönetim açısından neler bekliyor?
Celalettin YAZICI: 2021’de belediyemizin 2. yılına geçmiş olacağız. Belediyemizin yapmakta olduğu bazı projeler var, bu projelerin hayata geçtiğini göreceğiz. Daha olumlu olacak. 2020’den hizmet açısından baktığınız zaman daha çok üstüne konduğu bir yıl olacağını görüyorum. Silivri’yi 5 yıl boyunca güzel, başarılı günler bekliyor…
“BÜTÜN HALKIMIZA BULUNDUKLARI ANIN DEĞERİNİ, SEVGİSİNİ YAŞAMALARINI ÖNERİRİM”
Hazal BAŞARAN: Son olarak okuyucularımıza neler iletmek istersiniz? Silivri sakinlerine bir mesajınız var mı?
Celalettin YAZICI: Tüm bu olumsuzlukların ışığında, morallerin bozulduğu bu dönemde bunların hep gelip geçici olduğunu unutmasınlar. Nasıl insanın hayatında inişler çıkışlar varsa, ülkelerin de, Silivri’mizin de var. Güçlü ve iradeli olsunlar isterim. Hayata hep umutla ve sevgiyle baksınlar isterim. Ve bulundukları anın değerini, sevgisini yaşamalarını öneririm bütün halkımıza. Benimde bunları %100 yaptığım söylenemez ama yapmaya çalışıyorum çünkü zaman zaman iş yoğunluğu, stres, bizi bir maratona mecbur ediyor; bu koşu içinde atladıklarımız, belki üzdüklerimiz, belki de duygularımızı, sevgimizi ifade edemediğimiz dostlarımız var. Ben dolu dolu yaşasınlar isterim, aileleri ve sevdikleriyle…
YORUMLAR