CHP'li Berker Esen: Silivri'yi Kesinlikle Geri Alacağız

“Kavaklı konusu olsun, Marina konusu olsun, Balıkçılar Çarşısı’nın yıkılma konusu olsun, Silivri Stadyumu’nun yıkılması konusu olsun hepsi çok önemli konular. Artık ‘Yıkan Başkan’ olarak anılmaya başlandı. Şehir Emini olarak güven vermiyor. Bizim muhalefet olarak haklılığımız gün geçtikçe ortaya çıkıyor” diyen CHP İlçe Başkanı Berker Esen, “Yatıp kalkıp geçmiş 10 yılı, İmamoğlu’nu hedef alıyor. Bu hala onu aşamadığını ve içinden atamadığını gösteriyor çünkü biz Silivri’ye bir vizyon koyduk” sözleri ile Başkan Volkan Yılmaz’ın yönetim anlayışını eleştirdi. AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu’nun da hatalarda eşlikçi tutum sergilediğine dikkat çeken Başkan Esen, “Belediye Başkanı yarın öbür gün belki Silivri’de yaşamayacak. O yüzden bir karar alırken yarınları da düşünmek lazım. Aynı tavsiyem iktidar partisi mevcut İlçe Başkanı için de geçerli. Bizler Silivri’de yaşamaya, yüz yüze bakmaya devam edeceğiz. Ahmet Turgut’tur, Bülent Didinmez’dir bunlar Silivri’de yaşamayacaklar” dedi. Önümüzdeki seçimlerle ilgili ise, “Silivri’yi kesinlikle alacağız. Bununla ilgili en ufak bir şüphemiz yok. Bizim için şu an en önemli seçim, genel seçim” diyerek kararlılığını net ifadelerle ortaya koydu.

CHP'li Berker Esen: Silivri'yi Kesinlikle Geri Alacağız
Editör: Yaz Dostum
11 Aralık 2022 - 18:00 - Güncelleme: 11 Aralık 2022 - 20:18
CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen ile gerçekleştirdiğimiz röportajda kendisine önümüzdeki seçimlerden başlayarak CHP’nin çalışmalarını, İBB’nin hizmetlerini, ilçemizdeki planlama sorunlarını, Volkan Yılmaz’ın yanlışlarını,  Millet Bahçesi yapımı için yıkılan Silivri Stadyumu’nu, iktidar kanadı ile Silivri Belediyesi’nin ayrı ayrı vatandaşa müjdelediği Silivri Marina Projesini, yerelde MHP’nin gücünü, Silivri Belediyesi'nin 2023 bütçesini, Sancak ailesinin sahibi olduğu Maxicells İlaç Sanayi A.Ş'ye tahsis edilen Kavaklı’daki 172 bin metrekarelik arazinin akıbetini ve gündeme dair pek çok konu başlığını sorduk.

Başkan Esen’in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle oldu: 

“CHP’NİN VİZYON BELGESİ, DÜNYAYA BİR MESAJDIR”

Hazal BAŞARAN: Kemal Kılıçdaroğlu, İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşmasında CHP’nin Vizyon Belgesi’ni açıkladı. Seçim sath-ı mailine girdiğimiz süreçte açıklanan belge, topluma umut veriyor mu? Oradaki atmosfer size ne anlattı?

Berker ESEN: Kesinlikle umut vaat ediyor. O salonda bulunduk ve tüyler diken diken oldu. Partimiz iktidar olma kararlılığı ile ayakları yere sağlam basan bir vizyon ortaya koydu. Vatandaş hamasetten, yukarıdaki gerginlikten bıktı artık çözüm bekliyor. Vizyon Belgesi ile biz dünyaya bir mesaj verdik. ‘Ey dünya! Biz senin mülteci kampın olmayacağız. Biz senin çöp depon olmayacağız. Biz senin ucuz işgücüne ev sahipliği yapan bir ülke olmayacağız. Seninle yarışmaya geliyoruz’ dedik. Bugün CHP’nin yapmış olduğu aslında çok kıymetli bir iş.

“TÜRKİYE BU TALİHSİZ DÖNEME LİYAKATSİZ VE BASKICI BİR YÖNETİM ANLAYIŞININ ELİNDE YAKALANDI"

Siyasette işi bilmeyen insanların, liyakat sahibi olmayan kadroların söz sahibi olmaları ve bilimi yok saymalarından kaynaklanan tablodan dolayı bu haldeyiz. Biz CHP olarak ittifak ortaklarımızla bilimi önceleyen, bilimin ışığında hareket eden ve bunun gereğini yapan bir iktidar pozisyonuna bürüneceğiz. Vizyon Belgesi toplantısında sunum yapan uluslararası alanda tanınan ekonomi profesörleri de bunu tasdikliyor. Biz CHP olarak geleceğe umut vaat eden projelerle birlikte ekonomi modelimizi ortaya koyduk. Güven istikrarını sağlayacağız. Toplumdaki en büyük sıkıntı güvenle ilgili. Yargıya olan güven maalesef yok artık. Yatırımcı önünü göremiyor. Yatırımını buradan kaçırıyor. Beşli Çetelerle ballı müteahhitler ihaleleri alıyor, kamu kaynaklarını kullanıyor. Devletimiz köprü yapıyor ama yolcu garantili yapılıyor. Hastane hasta garantili yapılıyor. Havalimanı yolcu garantili yapılıyor. Zafer Havalimanının durumu ortada. Çanakkale Köprüsü’ne günde 45 Bin araç garantisi verildi bayramda bile bu sayıyı tutturamıyoruz. Bunların paraları ödediğimiz vergilerden, hazineden çıkıyor. Bugün kötü ekonomi yönetiminin sorunlarını yaşıyoruz. Kur Korumalı Mevduat dolar 11 TL’ye indiğinde çıkarıldı. Dövizi kontrol altında tutmak için çıkarılmıştı. Bugün Euro 20 TL’ye dayandı, döviz 19 TL oldu. Kur Korumalı Mevduat ne oldu? Hazineye maliyeti 100 Milyar Dolar! Bu para yine senin benim cebimden çıktı, Kur Korumalı Mevduatta hesabı olan zengine gitti. Hangi asgari ücretlinin döviz hesabı var, ben bilmiyorum. Burada zengin, zenginliğine zenginlik katmaya devam ederken diğer kesim yoksullaştı. Yoksulluk da derinleşti.

“İKTİDAR, YOKSULLAR ORDUSU YARATTI”

Genel Başkanımızın toplantıda açıkladığı Aile Destekleri Sigortası projesi bu yüzden çok önemli. Çünkü mevcut iktidar yoksullar ordusu yarattı. İnsanları maalesef bir torba kömüre, bir paket makarnaya, aylık alacağı 400 TL’ye muhtaç hale getirdi. Bugün yoksul kesimin en büyük endişesi yarın öbür gün iktidar değişirse benim bu aylığım kesilir mi diye. Zaten Büyükşehir seçimlerinde de insanlar böyle korkutuldu. ‘Biz Büyükşehir’den gidersek yardımlarınız kesilecek’ algısı oluşturuldu. Kesildi mi? Hayır daha da arttı hem de tüm dünyaya örnek olacak şekilde arttı. Askıda fatura dahiyane bir projedir. Sağ elin verdiğini sol el görmediği şekilde durumu iyi olan vatandaşlar hiç bilmediği bir ailenin faturasını ödedi. Aynı şekilde artan sosyal yardımlar. Tamamen muhtarlar üzerinden gitti. Hiçbir şekilde siyaset gözetilmedi, partizanlık yapılmadı. Dolayısıyla Aile Destekleri Sigortası ile biz vatandaşımıza, ‘Yoksulluk senin kaderin değil’ diyoruz.

“AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI İLE YOKSULLUĞU BİTİRECEĞİZ”

Yoksulluğu çözmek devletin görevidir. Bakanlar çıkıp şu kadar haneye yardımcı olduk diye rakamlar paylaşıyor. Bu devletin ayıbıdır. Devlet dağıttığı yardımın çokluğu ile değil hiç kimsenin yardıma muhtaç olmadığı bir tablo ile övünmeli. AK Parti, İstanbul Valiliğine bağlı Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nı yanına almış ev ev geziyor. Ne yapıyorlar orada? Siyaset yapıyorlar. Yoksul vatandaşımızın devletten beklediği yardımı AK Parti, sırf fotoğraf vermek için algı ile beraber ev ziyaretleri yapıyor. Devletin bir kurumu ile siyasi parti beraber geziyor! Biz bu tabloyu nasıl düzelteceğiz? Bugün nasıl İŞKUR varsa aynı onun gibi Aile Destekleri Sigortası Kurumu kuracağız. Devlet ihtiyaç sahibi aileleri tespit edip o aileleri asgari ücret seviyesinde gelir bağlayacak. Türkiye’de yaşayan her bir hanenin geliri minimum asgari ücrete getirilecek. Her hanede mutlaka bir sigortalı olacak. Devlet o hanede işsiz genç varsa ona iş bulacak. Ve bunların hepsi kadının üzerinden gidecek. Aylık yatacaksa kadının hesabına yatacak. Kimse siyasi partilerin kapılarında beklemeyecek. Biz Aile Destekleri Sigortası ile yoksulluğu bitirmeyi vaat ediyoruz. Devlet tespit edip gereğini yapacak.

“İKTİDAR OLMADAN YAPTIKLARIMIZ, YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATIDIR”

Daha iktidara gelmeden yaptıklarımız ortada. Bugün KYK kredi borçlarının faizleri siliniyorsa, EYT konusu gündeme geliyorsa, emekli dini bayramlarda birer maaş ikramiye alabiliyorsa tüm bunların sebebi CHP muhalefetidir. İktidara gelmeden yaptıklarımız ortada, iktidara gelince yapacaklarımızı da günden güne anlatıyoruz. Ekonomi ile ilgili biz bir vizyon koyduk ortaya. Keşke diğer siyasi partiler de hamaset yapmak yerine böyle bir vizyon projesi açıklasalar. Takdir vatandaşındır. Biz seçmenimizin alacağı her karara saygı duyuyoruz ve bu bakış açısıyla çalışmaya devam ediyoruz.

“BELKİ BİR ENKAZ TESLİM ALACAĞIZ”

Maalesef Hazine’de para yok. Enflasyon giderek artıyor. Şu an iktidarın yaptığı şey tamamen günü kurtarmak. Bizden sonrası tufan gözüyle bakıyorlar. Bizler belki de bir enkaz devralacağız. Bunun bilincindeyiz. Bu enkazı hep beraber ortak akılla kaldıracağız. Genel Başkanımız gerek Amerika’da gerek İngiltere’de yapmış olduğu ziyaretlerde yüzlerce sivil toplum kuruluşunu gezdi, çok değerli bilim insanlarıyla görüştü, yatırımcılarla görüştü. Ülkeye sıcak para, teknolojik yatırımların getirilmesi noktasında önemli adımlara imza attı. Bunları bugün muhalefet olarak yapabiliyor olmak muazzam bir başarı örneğidir. 128 Milyar Dolar nerede diyoruz? 128 Milyar Dolar ülkenin parası, kamunun parası. Hiç edildi. Ama biz iktidarımızda bunların hepsini söke söke onlardan geri alacağız ve tekrar Hazine’ye iade edeceğiz.

“GELİYOR GELMEKTE OLAN”

Durumun kötü olduğunun farkındayız. Vatandaşın da bize karşı beslediği ciddi bir umut var. Tarihi bir sorumluluk var üzerimizde. Bu seçim hayati önem taşıyor. Bugün mesele CHP olmuş, İYİ Parti olmuş, DEVA olmuş, Gelecek olmuş, AK Parti olmuş, MHP olmuş hiç önemli değil. Bugün mesele memleket meselesi. Bizde bu memleket meselelerini konuşmak üzere 6 vatansever liderin önderliğinde bir araya geldik. Farklı dünya görüşlerine sahip olsak da mevzu bahis vatan olduğu için, ülkenin bekası için, geleceğe umutla bakmamız için, çocuklarımızın yarınları için ortak paydada buluşup çalışmalarımızı sürdürüyoruz. GELİYOR GELMEKTE OLAN. Halkımız sandığı bekliyor. Sandık önüne geldiğinde gereğini yapacağından hiçbir kuşkumuz yoktur.

“SİLİVRİ BELEDİYESİ, İKTİDARDAN DA BÜYÜKŞEHİR’DEN DE İSTEDİĞİNİ ALABİLİYOR”

Hazal BAŞARAN: İBB’nin, MHP’li Silivri Belediyesi ile olan diyaloğunu nasıl buluyorsunuz?

Berker ESEN: Şunu bir kere söylemek lazım; gerek iktidar desteği gerek Büyükşehir’deki ortak işbirliği bir Belediye Başkanının şansıdır. Hiçbir dirayetle karşılaşmıyor. İktidardan da Büyükşehir’den de istediğini alabiliyor. Yerel yönetim hizmetlerini yaparken bunun sıkıntısını yaşamıyor. Doğru olan da budur zaten. Keşke yerel yönetimler siyasete hiç gebe olmasa. Ama biz maalesef CHP olarak yerel iktidarımızda, Büyükşehir’le, iktidarla işbirliği şansına erişemedik. Bırakın işbirliğini, diyalog kapısı dahi bize aralanmadı. Bugün gelinen noktada her iki kurum gayet olumlu bir şekilde işbirliğine imza atabiliyorlar. Bu bir kez çok kıymetli bir şeydir.



BAŞARILIYMIŞ GİBİ GÖRÜNTÜ SERGİLEYEN VOLKAN BEYİN NE KADAR YANLIŞ İŞLER YAPTIĞINI, TOPLUMSAL MUHALEFET GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAYA BAŞLADI”

Hazal BAŞARAN: Bu uyumlu ve işbirliği içinde çalışmanın avantajı ile Volkan Yılmaz, kendisini halk nezdinde bir adım öteye taşıyabildi mi sizce?

Berker ESEN: Bugüne kadar Volkan beyin en büyük şansı kendisine toplumsal bir muhalefetin olmamış olması idi. Bugüne kadar muhalefet hep bizlerle sınırlı kaldı. İş insanları, yöre dernekleri, sivil toplum kuruluşları ile vatandaş noktasında toplumun çeşitli kesimlerinde bir serzeniş vardı fakat bu çok fazla dile getirilemiyordu. Ama bugün baktığınız zaman Silivrispor ile başlayan süreçte artık toplumsal muhalefet gün yüzüne çıktı ve her geçen gün de bu toplumsal muhalefet eleştiri dozunu daha da artırarak Belediye Başkanının karşısına çıkacak. Belediye Başkanının bugüne kadarki süreçlerde bu diyaloğu iyi götürdüğü de oldu, götüremediği de. Ama bugüne kadar toplumsal muhalefetle karşılaşmadığı için sanki başarılıymış gibi görüntü sergilendi. Halbuki artık toplumsal muhalefetin artması, eleştirilerin yükselmesi ile birlikte ne kadar yanlış işler yapıldığı da gün yüzüne çıkmaya başladı.

“BİZİM 10 YILDA NELER YAŞADIĞIMIZI BİLEMEZ”

Hazal BAŞARAN: MHP’li Silivri Belediyesi’nin plan yapım işini, dışarıya ihale etmesi nedeniyle bilgiye erişim noktasında şeffaflık sorunu yaşıyor musunuz?

Berker ESEN: Volkan Yılmaz’ın en büyük seçim vaatleri arasında ‘Planlı Silivri’ yer aldı. Belediye Meclis Üyemiz bu noktada yaşanan sorunları ve beklentileri geçtiğimiz Aralık ayı meclis toplantısında gündeme taşıdı. Belediye Başkanı ise geçmiş 10 yılı hedef alarak planlarla ilgili konuştu. Volkan Yılmaz hiç 7 tane belediye devralmadı. Volkan Yılmaz döneminde hiç 13 tane köy kapanıp ilçe belediyesine bağlanmadı.  Hani bizim neler yaşadığımızı, bizim Silivri’de neler yaptığımızı bilemez. İktidar destekliyor, Büyükşehir destekliyor, her istediği oluyor. Planlarla ilgili zorluk çıkarılmıyor. Bunun keyfini sürmesi gerekirken hala geçmiş dönemi eleştiriyor. Biz 7 tane belediyeden tek bir belediye çıkardık. Hiçbir envanter yokken bunları devralıp sağlıklı bir sistem haline dönüştürdük. Sorunsuz bir geçiş sağladık. Daha göreve gelir gelmez bir sel felaketi geçirdik. Dolayısıyla bizim geçmişte nelerle mücadele ettiğimizi, neler yaptığımızı vatandaş biliyor. Bunlar kolay süreç değildi.

“PLANLARLA İLGİLİ NE MECLİSİN NE DE VATANDAŞIN BİLGİSİ VAR”

Biz geçmiş dönemde planları yaparken dışarıya ihale etmeden kendi imkanlarımızla yaptık. Bugün Silivri Belediyesi planları dışarıya ihale ediyor. Planlar Silivri Belediye Meclisine gelmeden direk Büyükşehir’e gönderiliyor. Vatandaşın bilgisi yok, Meclis’in bilgisi yok. Ne gibi değişiklikler yapıldı bilmiyoruz. Bunları sormak bizim hakkımız.

“SİLİVRİ’NİN PLANLARINI AHMET TURGUT’UN BİRİNCİ DERECE YAKINI YAPIYOR”

Son örgüt toplantımızda bir video paylaştık. Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel, tek MHP’li Büyükşehir Belediye Başkanlığından bir örnek verdi. Orada planları yapan kimdi? Ahmet Turgut. Şimdi baktığımız zaman Ahmet Turgut’un birinci derece yakınının Silivri planlarını yaptığını görüyoruz. Bizim dönemimizde planlar belediye bünyesi içinde kendi imkanları ile yapılıyordu. Şimdi ise dışarıya ihale edildiği için Meclis’in bilgisi yok. Planlar yapılıp gönderiliyor. O gün örgüt toplantısında ‘Ahmet Turgut’un çalıştığı diğer belediyelerde olduğu gibi planlarla ilgili Silivri’nin de sonu aynı şekilde olmasın, dileğimizdir’ demiştim. ‘Ben yaptım oldu’ modeli diye bir yaklaşım olamaz.

“İBB’NİN SELİMPAŞA KAVŞAĞI PROJESİNE ÇOK HAKSIZLIK EDİLİYOR”

Hazal BAŞARAN: Selimpaşa’da yıllardır şikayet edilen yol bağlantı sorununu çözmek İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na nasip oluyor. Selimpaşa Kavşağı tartışmaları için ne yorumda bulunursunuz?

Berker ESEN: Selimpaşa Kavşağı projesine çok haksızlık ediliyor. 2007 yılından beri gündemde olan bir projeden bahsediyoruz. 2007 yılında hükümet AK Parti, Silivri Belediyesi AK Parti, Büyükşehir Belediyesi AK Parti. Yapılmaması için engel ne? Bir projeyi çizmek, onu yapmak anlamına gelmez ki. Bende yüzlerce proje çizip belediyeye teslim ederim.

“YILLARIN SORUNUNU ÇÖZÜYOR, D-100 KARAYOLUNU KESİNTİSİZ HALE GETİRİYORUZ”

Önemli olan çizmek değil, önemli olan projelere başlayabilmek ve tamamlayabilmek. Bazı muhalefette olan belediyedeki arkadaşlar diyor ki… AK Parti tabi muhalefet mi, iktidar mı bilmiyoruz!? ‘Selimpaşa Kavşağa biz başladık, biz yaptık’ diyorlar. El insaf! Neye başladınız, neyi yaptınız? Tamamen bizim dönemimizde başlandı ve bugün İstanbul’da en maliyetli projelerden birisi, Selimpaşa Kavşağı projesi. Biz D-100 karayolunu kesintisiz hale getiriyoruz ve kangren haline gelmiş bir sorunu çözüyoruz.

“MÜJDELERLE DUYURULAN SİLİVRİ’NİN İKİ YAKASINI BİRLEŞTİRME PROJESİ, BİZİM PROJEMİZ”

Hazal BAŞARAN: Başkan Volkan Yılmaz’ın gayretleri neticesinde hükümetin devreye girmesiyle ilçenin iki yakasını bir araya getirecek olan Viyadükle Geçiş Ve Otogar Düzenlemesi Projesi, 2022 yılı yatırım programına dahil edildi. Yıllardır geniş bir kesimin Silivri'nin en büyük problemi olarak tariflediği ulaşım problemi nihayet ortadan kalkıyor diyebilir miyiz?

Berker ESEN: ‘Silivri’mize Müjde’ diye D-100 devlet yolu yapım işini paylaşıyorlar. Ömürleri yetmeyecek. Onu yapmak da tamamlamak da bize nasip olacak. Ama aynı arkadaşlar, ‘Bu projeyi biz yaptık, siz başladınız’ diyecek. Halbuki proje de bizim projemiz. Bizim dönemimizde 4 farklı alternatif çizdik. Viyadük, Dalçık ve E-5’in dışarıya alınmasını önerdik. Bir de kot farkının yükseltilerek Silivri’nin iki yakasının bir araya gelmesiyle ilgili öneride bulunduk. Yani bugün sunulan proje, bizim dönemimizde çizilen proje. Eğer proje çizmek mesele ise o proje de bizim projemiz.

“ÖMÜRLERİ YETMEYECEK”

Ama başlanacaktı daha başlanmadı, başlansa ömürleri yetecek mi yetmeyecek, tamamlamak da bize nasip olacak.



“SİLİVRİ STADYUMU İLE ŞEHRİMİZİN HAFIZASI YIKILDI”

Hazal BAŞARAN: Silivri Stadyumu'nun bulunduğu alana yapılan Milet Bahçesi hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum... 

Berker ESEN: Silivri, bir Bağcılar ya da Esenyurt değil ki. Metrekare başına düşen en geniş yeşil alan bize ait. Elbette ki Millet Bahçesi projesi kıymetlidir, yapılması gerekir ama hiç kimseyle konuşmayıp Silivri’nin Şehir Stadyumu’nu yıkarak değil. Bu şehrin hafızasıdır orası. Çocukluğumuzdur, coşkulu milli bayramların kutlandığı, en unutulmaz anlara ev sahipliği yapan Silivri Stadyumu’ndan bahsediyoruz. Silivri Stadyumu geçmişte yapıldığında şehrin dışında kalıyordu. Stadyumlar şehre mesafeli olmalı, bunu destekliyoruz. Silivri Stadyumu şu an şehrin göbeğinde kaldı fakat siz orayı yıkıyorsunuz yerine yenisini koymuyorsunuz.

“İBB MÜJDAT GÜRSU STADI OLMASAYDI NE OLACAKTI?”

‘Müjdat Gürsu Stadı’na proje çizdik yaptırdık’ diyorsunuz. Müjdat Gürsu’ya yatırım yapılmasaydı maçlar nerede oynanacaktı? Yani İBB’nin yenilediği Müjdat Gürsu Stadı’na güvenilerek mi Silivri Stadyumu yıkıldı? Bugün her amatör kulüp maçlarını, hazırlıklarını orada yapıyor. Silivrispor haklı olarak kullanmak istiyor ama sadece onlara ait değil. Büyükşehir’e ait bir kamu kurumu orası. Vatandaşa da açık. Yetmiyor. Bugün en büyük sıkıntı o. Antrenman saatleri çakışıyor.

“YERİNE YENİ BİR STADYUM YAPILMAMASI YANLIŞ”

Silivri Stadyumu’nu yıkıp yerine yenisini koymuyorlar, çok ciddi yatırımlarla İBB'nin yenilediği Müjdat Gürsu Stadı’nı eleştiriyorlar. ‘Biz yaptık’ diyorlar. Yapılan ortada. Müjdat Gürsu Spor Tesisi de yapılıyor. Ocak ayında hizmete açılacak. Açık tenis kortu, stüdyo salon ve fitness salonu, soyunma odaları ile yakında spor kulüplerimiz ve Silivrililerin rahatlıkla kullanabileceği çok modern bir spor tesisi daha kazandıracağız. Ama siz bir şehrin hafızasını ortadan kaldırıyorsunuz yerine yenisini koymuyorsunuz. Bunlar yanlışlardı. Bunları hep eleştirdik, eleştirmeye de devam edeceğiz.

“AK PARTİ, DEVLETİN YAPMASI GEREKENLERİ GÖREV OLMAKTAN UZAKLAŞTIRIP, LÜTUFA DÖNÜŞTÜRÜYOR”

Hazal BAŞARAN: AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu’nun, ‘Ben Silivri’de Büyükşehir tarafından yapılan bir icraat görmüyorum’ değerlendirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Berker ESEN: Sizin Mutlu beyle yaptığınız röportajınızda kendisi ilçeye Emniyet Binası, Jandarma Binası yaptıklarını ifade etmiş. Klasik. Bunlar zaten devletin görevi, yapmak zorunda. Bunları yapmayacaksınız da ne yapacaksınız? Ya bugün Emniyet Binası yaptık, Jandarma Binası yaptık diye övünebilir mi bir insan, bir parti? Bunlar lütuf değil ki. Hastane yapmak devletin görevi. Bunları lütuf olarak sunamazsınız.



“İMAMOĞLU, BU ŞEHRİN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN HER ALANDA SEFERBERLİK İLAN ETTİ”

Bugün Büyükşehir kreş yapıyor kreş! Bedava süt dağıtıyor. Üreticimize besi yemi dağıtıyor. Hayvancılık bitmiş artık. Bir kilo süt, bir kilo yemi karşılamıyor. Peynir fiyatı, et fiyatını aşmış. Mazot dağıtıldı, baharda bir daha dağıtılacak. Yetmez. 100 litre mazotla o çiftçi belki 33 dekar yer ekecek ama bu bir can suyudur, bu bir niyettir, bir göstergedir. Büyükşehir Ayçiçek tohumu dağıtıyor. Silivri’deki tarlaların yarısından fazlası Büyükşehir’in vermiş olduğu Ayçiçek tohumuyla ekildi. Yeni buğday dağıttık. Şimdi ekilen buğdayların tamamına yakını Büyükşehir’in vermiş olduğu buğday. Büyükşehir, ‘Halk Ekmek’in 10 Bin Ton buğday ihtiyacı var. Ben bu buğday ihtiyacını Silivri’den, Çatalca’dan karşılayacağım’ diyor. 6 Bin Tonunu Silivri’den alıyor. Ve bunun ötesinde piyasayı regüle ediyor. Toprak Mahsulleri Ofisi, hububat alımlarında prim destekleriyle beraber 7 Bin TL fiyat açıklıyor. Büyükşehir, ‘Ben 7 Bin 40 liraya alacağım’ diyor. Ofis bunun üzerine fiyatı 7 Bin 40’a çıkarmak zorunda kalıyor. Çiftçi, Büyükşehir’in yapmış olduğu hamle sayesinde buğdayını Büyükşehir’e vermemesine rağmen kazanıyor. Değirmenköy’de düzenlediğimiz Çiftçi Buluşmasında Ekrem Başkanımız bir müjde daha verdi. Silivri’ye 100 Bin Tonluk Silo kurulacak. Büyükşehir’in yapmış olduğu atağı, seferberliği düşünebiliyor musunuz? Ayrıca Kuzu besi yemi, Manda süt yemi, İnek sütü yemi desteği veriyor. Balıkçılara Tekne Bakım ve Koruyucu Malzeme desteği veriyor.

“SİLİVRİ’DE 40 YILDIR ASFALT YÜZÜ GÖRMEYEN YOLLARA BÜYÜKŞEHİR ELİ DEĞDİ”

Hazal BAŞARAN: Büyükşehir demişken Silivri’de önemli güzergahlardaki yol bakım ve onarım çalışmaları son tahlilde ne durumda bilgilendirebilir misiniz?

Berker ESEN: İlçede 40 yıldır asfalt yüzü görmeyen yollar var. Uğur Bıçaker Caddesi, Karasinan Mevkii özellikle Fener-Kurfallı yolu arasından başlayan ve Gazitepe Mezarlığa kadar giden bir yol var. Orada ‘Beton Yol’ uygulaması yapıldı. Akören’de 12 kilometrelik yol bitmek üzere. Silivri gişelerden Akören’e kadar tamamen ‘Beton Yol’ uygulaması yol yapıldı. ‘Beton Yol’ ya da ‘Beyaz Yol’ diye adlandırdığımız uygulama son derece tasarruf sağlayan bir uygulama. Kadıköy ile Akören arası biraz daha beklenseydi orayı da biz ‘Beton Yol’ uygulaması ile yapmak istiyorduk fakat İlçe Belediyesi, Bakanlıktan destek alarak oraya Valilik asfalt çalışması yaptı. Ama asfaltın kullanım ömrü 8 yıl, beton yolun kullanım ömrü 25 yıl. Biz hizmet yaparken bunlar vatandaşın parası ile yapıldığı için uzun vadeli düşünmek zorundayız. Büyükşehir’in yapmış olduğumuz yatırımlar 25 yılı kapsayan uzun vadeli yatırımlar.

“ÇOK CİDDİ BİR DERE ISLAHI YAPILDI”

Hazal BAŞARAN: Hazır Büyükşehir’den bahsediyorken Volkan Yılmaz, zaman zaman yetersiz dere ıslahı çalışmalarına vurgu yapıyor. Haklılık payı görüyor musunuz?

Berker ESEN: İlçe Belediye Başkanı, ‘Silivri’de hiç dere ıslahı yapılmıyor’ diyor. Gidip görmedi herhalde. Büyükşehir Belediyesi, Kavaklı’da çok ciddi bir dere ıslah çalışması gerçekleştirdi.

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, İLÇEMİZİN DÖRT BİR YANINDA ŞANTİYE GİBİ ÇALIŞIYOR”

Hazal BAŞARAN: Büyükşehir’in özellikle Seymen’deki yatırımları yakın zamanda dikkat çeken çalışmalardan oldu…

Berker ESEN: Enerji Üretim Tesisi tamamen bizim dönemimizde faaliyete geçirildi. Geçtiğimiz haftalarda Çöp Sızıntı Suyu Arıtma Tesisini açtık. KİPTAŞ 4’ü bitirdik. KİPTAŞ 4 ile beraber söz verilip yapılmayan Söğütlü Parkı’nı hayata geçirdik. Boğluca Yaşam Vadisi, 4 etaplı bir projeydi. 2 etabını Büyükşehir Belediyesi, 2 etabını İlçe Belediyesi yaptı. Yani saymadığımız ve atladığımız onlarca yatırım var… Bunlar çok kıymetli. Selimpaşa-Kavaklı, Selimpaşa-Ortaköy arası asfaltlama çalışmaları yaptık. Şimdi alt yapı çalışmalarına da başlıyoruz. Kreşlerimizi açtık. Yani Silivri’nin dört bir yanında şantiye gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışıyor.

“VOLKAN YILMAZ VATANDAŞI AZARLADI, HEMŞERİMİZİN İMDADINA BÜYÜKŞEHİR KOŞTU”

Bugün baktığımız zaman Silivri’de Büyükşehir yatırımları hissediliyor. En basiti bir sel oldu. Belediye Başkanı (Volkan Yılmaz) Şerif Sokak’a gitti. Vatandaş kendisine dert yandı. Vatandaşı ‘153’ü ara’ diye azarladı. Vatandaş 153’ü aradı, Büyükşehir gereğini yaptı. Şerif Sokak’ın, 1 Kasım Caddesi’nin, Erkin Balaban Caddesi’nin, Dr. Sadık Ahmet Caddesi’nin, Müjdat Gürsu Caddesi’nin tamamının alt yapısını yeniledi, yağmur su hatlarını yaptı. Ve geçtiğimi hafta bir yağış oldu. Hiçbir yerden şikayet almadık. Bunlar bizim görevimiz, hizmetimiz değil.

“BALIKÇI İŞLETMELERİNİ YIKMAYA KALKAN KENDİSİ DEĞİLMİŞ GİBİ YİNE ESNAFIN HABERİ OLMADAN PANKART ASTIRIP KENDİSİNE TEŞEKKÜR ETMİŞ”

Hazal BAŞARAN: Yerel iktidarın anlayışına ve eleştirilerine karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ilçemizde hayata geçirdiği hizmetleri vatandaşa anlatabildiğini düşünüyor musunuz?

Berker ESEN: Ben geçen gün balıkçı esnafımızı ziyaret ettim. Bir pankart! Alışılagelmiş. Volkan bey bunu yapmayı çok seviyor. Belediye personeli geliyor bir pankart asıyor esnafın adına ama esnafın haberi yok. Daha önce bunu biz taksicilerde de gördük. Taksicilerin adına pankart asılıyor, taksi duraklarını geziyoruz esnafın pankarttan haberi yok! Kim astı? Belediye. İşte merkezde İSKİ alt yapısını yaptı, atık su hattını yeniledi, içme suyu hattını yeniledi, asbestli boruları yeniledi, asfaltını attı, çizgilerini çizdi. Belediye aydınlatmasını yaptı, iki tretuvar düzenlemesi yaptı. Sokaklar ‘Belediye Başkanımız Sayın Volkan Yılmaz’a teşekkür ederiz’ pankartlarıyla donatıldı. İSKİ ne oldu, Büyükşehir ne oldu? Yok. Biz alıştık buna. İşte son örneğini de balıkçılarda gördük. Kardeşim siz insanların ucuz balık yeme hakkına bile göz diktiniz! Oraları yıkmaya kalktınız! Tepki gördünüz, geri adım attınız.



“YANGINDA ÇIKAN HAFRİYATI TOPLAMAKTAN DAHİ İMTİNA ETTİ”

Balıkçı barınağında yangın çıktı. Yangında çıkan o hafriyatı toplamadınız. İBB’ye bağlı İSTAÇ geldi temizlik yaptı. Şimdi yapıyorlar, geç de olsa harekete geçtiler.

“ESNAFI ŞİMDİDEN CANINDAN BEZDİREN SAHİL GÜVENLİK İÇİN KİMSEYE DANIŞILMADI”

Onu da Sahil Güvenlik’ten dolayı yapıyorlar, balıkçı esnafı istedi diye yapmıyorlar. Sahil Güvenlik daha gelmeden oradaki esnafı canından bezdirmiş. FES Cafe’de oturanlara, Kooperatif Başkanına GBT yapıyor. Yani daha gelmeden sanki bir sıkı yönetim varmış gibi o hava hissettirildi. Burası yazlık bir kent. İnsanlar buraya gelip hava almak, balık yemek, çay içmek istiyor. Oraya Sahil Güvenlik yapılmasını da hiç kimseye danışmadılar.

“BALIKÇI ESNAFININ YANINDA OLAN BİZİZ, KENDİNE PAY ÇIKARAN VOLKAN BEY”

Büyükşehir, balıkçılara tekne bakım malzemesi dağıtıyor. Müjde olarak söylemeyeyim henüz konuşuluyor ama balıkçı esnaflarımızın teknesinin mazotunu da Büyükşehir Belediyesi koyacak. Böyle bir çalışmamız var. Biz balıkçı esnaflarımızı düşündük, onları dinledik, desteklerimizle de yanlarındayız ama işe bakın ‘Teşekkürler Volkan Yılmaz’ diye pankart asılıyor. Yanlış bir şey. Olmaması gerekir.

“İKİ FARKLI MARİNA PROJESİ VAR, BAŞLAYAN BİR ŞEY YOK”

Hazal BAŞARAN: AK Parti Silivri Belediyesi Grup Sözcüsü Sami Barlas’ın, ‘Silivri Marina Projesinde süreci baltalayan CHP'li İBB yönetimidir’ çıkışına istinaden bu konuya bir açıklık getirmek ister misiniz?

Berker ESEN: Biz bunlara alıştık. İktidar farklı bir marina projesi, Belediye Başkanı farklı bir marina projesi ortaya koydu. Aynı gün Ankara’ya gittiler, aynı gün açıklama yaptılar. ‘Hayırlı olsun’ dediler. Daha başlayan bir şey yok.

“BÜYÜKŞEHİR’İN KURUM GÖRÜŞÜ BAHANENİZ OLAMAZ”

Son meclis oturumlarından birinde AKP’nin Grup Başkanvekili (Sami Barlas) çıkmış, ‘Büyükşehir engelledi’ diyor. Yani buna kim inanır? Her türlü devlet imkanını kullanıp Büyükşehir’i bypass geçiyorlar ama marina projesinde Büyükşehir’e takıldı arkadaşlar. Büyükşehir’e kurum görüşü sorulmuş. Büyükşehir, sakıncalarını dile getirmiş. O da falezlerle alakalı. Biliyorsunuz Boşnak Bahçe mevkiindeki falezlerin güvenliğini de Büyükşehir sağladı. Toprak kayması nedeniyle orada vatandaşın canını tehlikeye atan biz durum söz konusu olduğu için ilçe belediyesi talep etti, Büyükşehir’de yarlara çelik ağlarla germe yaptı ve falezlerin güvenliğini sağladı. Marina projesinde de Büyükşehir’den kurum görüşü alınmış. Büyükşehir, sakıncasını dile getirmiş. Buna uyarsınız, uymazsınız sizin bileceğiniz iş. Ret vermek değil bu. ‘Engellediniz’ demek son derece yanlış bir şey. Biz elbette ki şehrin selameti açısından muhalefet olarak itirazlarımızı dile getireceğiz.

“KAVAKLI’NIN EN DEĞERLİ ARAZİSİNİ SANCAK AİLESİNE VERDİNİZ”

Alelacele Kavaklı Mahallesi’ndeki koca arazi Maxicells’e verildi. Hiç konuşmadık. Hiç tartışmadık. ÇED olmadı. ‘ÇED’e gerek yoktur’ dendi. O zaman bizlere ‘istemezük zihniyeti’ dediler. Ne oldu? Haklı çıktık. Siz Silivri’nin en değerli arazisini bir aileye teslim ettiniz. Sancak ailesine. Ne oldu? Ortaklık bozuldu, arazi orada öyle duruyor. Kim alacak o araziyi şimdi? Koyunlar nerede otlayacak? Köyün merasıydı orası.

“HAKLILIĞIMIZI İSPATLADIK”

1 yıldır devam edilecek deniyor artık betonlar çürüyecek. Ben oranın size ne olacağını söyleyeyim. Orası planlarda üniversite alanı olarak işlenmişti. İktidarımızda orayı üniversite yapacağız. Bu kadar basit. Gelinen noktada haklılığımızı ispatladık. Biz yatırıma itiraz etmedik. Biz yatırımın yerine itiraz ettik.

“ŞEHİR EMİNİ OLARAK VOLKAN YILMAZ’I SORGULARIM”

Herhangi başka bir hazine arazisine yapılabilirdi. Ama sırf kupon arazi gözüyle bakıldı, orası tespit edildi, orası istendi. Belediye Başkanı (Volkan Yılmaz) karşı çıkmasına rağmen Cumhurbaşkanı açıklama yaptıktan sonra onay verdi. İşte ben burada Şehir Emini olarak kendisini sorgularım. Burada da haklılığımı ortaya çıktı.



“SİLİVRİ’NİN BÜTÇESİ ENFLASYONLA ORANLI ŞEKİLDE BÜYÜYOR”

Hazal BAŞARAN: Silivri Belediyesinin 2023 yılı mali bütçesi, 1 milyar 348 milyon TL olarak oy birliğiyle kabul edildi. Bu gidişat nasıl bir gidişat sizce?

Berker ESEN: Biz hep Silivri’nin bütçesi büyümeli diyoruz. Bugün Silivri Belediyesinin bütçesi, 1 milyarı aştı. Biz bu büyümeyi kendimize bir başarı olarak addetmeyelim. Bu büyüme enflasyonla oranlı bir büyüme. Bu ne demek? Benim geçen sene 440 Milyon TL’ye yaptığım işi, ben artık 1 Milyarı aşan bir fiyata yapabiliyorum demek. Bu aslında enflasyonun bir itirafıdır.

“BELEDİYE BAŞKANI MAALESEF SİLİVRİ’YE BİR VİZYON KOYAMIYOR”

Yani Silivri’ye bir marka değer katarak büyümedik ki. Silivri’ye bir üniversite mi geldi? Bir marina mı yapıldı? Marina yapılmasını hizmet sektörlerinin gelişmesi açısından önemsiyorum. İstihdam alanları açılacak. Şehrin bütçesine olumlu katkıları olacak. Edirne bir üniversite kenti. Öğrencilerin getirmiş olduğu bir potansiyel var ve şehrin bütçesine olumlu katkılar sağlıyor. Silivri’nin bütçesini büyütürken bu gibi durumları gözeterek büyütmemiz lazım. Çok değerli bir ilçedeyiz. 500 kilometrekareye yakın birinci sınıf tarım alanımız var. 42 kilometre uzunluğunda sahile sahibiz. Potansiyellerini çok iyi değerlendirmek lazım. Silivri’ye bir kimlik koymak lazım. Komşu ilçelerimiz de, Büyükşehir Belediyesi de Vizyon 2050’yi ortaya koydu. Büyükşehir’in 2050 yatırımlarını konuşuyorlar bugün. Büyükşehir, '5 yıl sonra seçilmeyebilirim. Ben niye 2050’yi planlıyorum?’ demiyor. Ya da Büyükçekmece. Ama bu vizyon meselesidir. Şehre bir kimlik kazandırmak anlamında bir niyet ortaya koyarsın ve o niyet doğrultusunda hareket edersin. Biz maalesef Silivri Belediye Başkanının da o vizyonu göremiyoruz. Şehrin bir kimliği yok şu an. Ne tutarsa kardır mantığı. Böyle bir yaklaşım olmaz.

“HER GEÇEN GÜN HAKLILIĞIMIZ ORTAYA ÇIKIYOR”

Belediye hizmet kurumudur, hizmet üretir. Şirket yönetir mantığıyla belediye yönetemezsiniz. Yani bizim muhalefet olarak haklılığımız gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Biz kuru muhalefet etmiyoruz. Proje öneriyoruz, çözüm önerisi getiriyoruz. Bunların hepsi şehrin selameti içindir. Ortak paydada buluşulmalı. Silivri’nin yararına olan her işin altına ima atarız. Biz bugün Büyükşehir Belediyesi’nin, Silivri Belediyesi ile işbirliği yapıyor olmasından niye rahatsız olalım? Sonuç itibariyle gelen yatırım Büyükşehir’in yatırımı. Silivri halkı bundan faydalanıyor. Biz üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyoruz.

“KAVAKLI’YLA İLGİLİ VERİLEN SÖZLERİN HİÇBİRİ DAHA TUTULMADI”

Hazal BAŞARAN: Volkan Yılmaz, katı atık depolama merkezi nedeniyle İBB’nin Silivri’ye daha fazla yatırım yapması gerektiğini her fırsatta dile getiriyor. Keza benzer şekilde 172 bin metrekarelik alanın tahsis edildiği Plazma Fabrikası’nın temel atma töreninde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Maxicells Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Kazancı’ya bilhassa mesaj vererek, ‘Kavaklı Mahallesi mağdur edilmesin’ sözleri ile yüklenici firmadan yatırım talebinde bulunmuştu. Fakat İBB’de olduğu gibi aynı ısrarlı tutumu sergileyemiyor sanki? 

Berker ESEN: Plazma Ürünleri Elde Edilmesi Projesi olarak adlandırılan yerin temel atma töreninde gerçekleştirilen konuşmalar ve vaatler vardı. Belediye Başkanına (Volkan Yılmaz) Kavaklı ile ilgili soru sorduğumuzda, ‘Bunu bana niye soruyorsunuz? Gidin parlamentoya sorun’ diyerek TBMM’yi hedef gösteriyor. Kendisini, ‘Hükümetin yaptığı güzel işler sizin, kötü işler devletin mi yani?’ diyerek eleştirmiştim. Başkan da böyle bir alışkanlık var. Güzel olan her şeyi kendine yazıyor ama kötü olan her şeyden de çok güzel, ‘Biz hükümet ortağı değiliz, ittifak ortağıyız’ diye sıyrılıyor. Kavaklı’yla alakalı verilen sözlerin hiçbiri hayata geçirilmedi. Geçirilmesi ile ilgili şu ana kadar gelinen tablo da bir umut da vaat etmiyor.

“KONUYU TBMM’YE TAŞIYACAĞIZ”

Ama biz bu konunun takipçisiyiz. Kendisinin ifade ettiği gibi biz bu konuyu parlamentoya da taşıyacağız. Bütçe görüşmeleri varken bilerek gündeme getirdik, önümüzdeki günlerde bu konuyu gündeme taşıyacağız ve ilgili Bakanlıklara, Bürokratlara bunun takipçisi olduğumuzu ve yapılması gereken görevleri kendilerine hatırlatacağız.

“FEN İŞLERİ MÜDÜRÜ GİBİ AYNI YERLERİ GEZİP FOTOĞRAF PAYLAŞIYOR”

Hazal BAŞARAN: Sizce Volkan Yılmaz’ın üslubu ve çizgisinin zaafları neler?

Berker ESEN: Volkan Yılmaz’ı bir güç zehirlenmesine kapılmış gibi görüyorum ben. Yapmış olduğu ziyaretlerde de tek başına. Fen İşleri Müdürü gibi her gün aynı yerleri gezip fotoğraf paylaşıyor. Hep yalnız bir görüntü veriyor. Hep aynı kişiler yanında. Bir grup var. Çıkıyorlar geziyorlar. Başka bir anlam ifade etmiyor. Sadece AK Parti Grubu ile değil, MHP Grubu ile alakalı da bu eleştirimi getirebilirim. Yalnız görüyorum.

 “GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞIYOR”

Açıkçası çok duyumlar alıyoruz. Sahada kendisine bir soru ile gelen vatandaşı azarlıyor, tersliyor. Eleştiri kabul etmeyen bir yapıya sahip. Kendisine yöneltilen eleştiriyi olumlu olarak almıyor, hemen bir saldırganlığa geçiyor, bazen kontrolü de kaybediyor. Bunu Belediye Meclisi’nde çok yaşıyoruz. Meclis’te bazen ağza alınmayacak kelimelerde bulunuyor. Meclisin yapısına uygun olmayan hal ve tavırlarda bulunuyor. Bir güç zehirlenmesine kapılmış.

“MECLİS ÜYELERİNİN SESİNİ KISAMAZ”

Hazal BAŞARAN: CHP İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Melih Yıldız’a, ‘Meclisi ben yönetiyorum’ diyerek cevap hakkı vermedi mesela…

Berker ESEN: Dediğim gibi eleştiriye son derece kapalı olduğunu gösteriyor bunlar. Eleştiriye açık olmak zorunda. Meclisi yönetiyor olabilirsiniz ama hiçbir meclis üyesinin de sesini kısamazsınız. Böyle bir hakka sahip değilsiniz.

“SİLİVRİ HALKINI İLGİLENDİREN KONULAR MECLİS’TE GÜMBÜRTÜYE GİDİYOR”

Hazal BAŞARAN: Silivri Belediye Meclisi’nde Başkan Volkan Yılmaz ve partilerin Grup Başkanvekilleri konuşmalarında ‘önemli gün ve haftalar ile aramızdan ayrılan önemli şahsiyetlere’ geniş bir pasaj açıyor. Bir hayli zaman alıyor bu konuşmalar. Silivri’nin asıl gündemlerine yeterli zaman ayrıldığını düşünüyor musunuz?

Berker ESEN: Daha önceki dönemlerde şahit olmadığımız bir durum. İlk defa bu dönem ortaya çıktı. Belediye Başkanı çıkıp özel günlerden, önemli şahsiyetlerden bahsetmeye başlayınca sonraki mecliste Grup Başkanvekillerinde de böyle bir hazırlık gelişti. Herkes söz alıp bunları söylemeye başladı ama bu yanlış bir durum. Önemli anları, önemli günleri, önemli şahsiyetleri zaten sosyal medyalarımızda yayımlıyoruz. Doğru bulmuyorum. 45 dakikası meclisin öyle geçiyor. Gümbürtüye gidiyor. Silivri halkını ilgilendiren konular konuşulmamış oluyor. Buna vakit kalmamış oluyor.

“YATIP KALKIP GEÇMİŞ 10 YILLIK CHP DÖNEMİ İLE EKREM İMAMOĞLU’NU HEDEF ALIYOR”

Hazal BAŞARAN: Volkan Yılmaz, Ekrem İmamoğlu’nu ve geçmiş 10 yıllık CHP dönemini tabiri caizse dilinden düşürmüyor. Siyasi stratejisi bunun üzerine mi kurulu acaba?

Berker ESEN: Çünkü hala aşamadı onu. Üzerine bir şey koyamadığı için. Yatıp kalkıp geçmiş 10 yılı, İmamoğlu’nu hedef alıyor. Bu hala onu aşamadığını ve içinden atamadığını gösteriyor. Çünkü biz Silivri’ye bir vizyon koyduk. Bugün bunun geliştiriliyor olması kıymetlidir.

“BİZ TÜRKİYE GÜNDEMİNDE YOKKEN SİLİVRİ’YE BİR VİZYON ÇİZDİK”

Şunu örnek vermem gerekirse; Türkiye’de artık tarımla uğraşmayan belediye yok. Kadıköy Belediyesi’nin bile bugün Tarım Şefliği var ve ‘topraksız tarım’ yöntemi üzerine çalışmalar yapıyor. 2009’da Türkiye’nin gündeminde tarım yokken, tarımla yerel yönetimleri yan yana koyduğun insanların anlam veremediği bir tabloda, Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'ni kurduk. Türkiye’deki ilk Tarım Lisesi’ni kurduk. Vizyon budur. Bunu öngörebilmektir. Türkiye’de hiçbir belediyenin gündeminde tarım yokken, bunu yapabilmektir.

“SİLİVRİ BELEDİYESİ’NİN TAKLİT EDİLECEK BİR DURUMU YOK”

Hazal BAŞARAN: Tarımsal çalışmalar konusunda Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, ‘İBB ve Ankara Büyükşehir Belediyesi, Silivri Belediyesi’nin yaptıklarını kes – kopyala - yapıştır yapıyorlar” diyor…

Berker ESEN: İlçe Belediyesi mazot, buğday tohumu, Ayçiçek tohumu, fide dağıtıyor mu? Hayır. Taklit edilen ne burada? İlçe Belediyesi arpa ile saman dağıtıyor burada. Bu da çiftçinin can suyudur. Belediye üzerine düşeni yapıyor kendi kararınca. Büyükşehir de kendi kararınca yapıyor. Burada taklit edilecek bir şey yok.

“BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ’NİN BAŞLATTIĞI 'BESLENME SAATİ' PROJESİNİN SİLİVRİ BELEDİYESİ TARAFINDAN DEVAM ETTİRİLMESİ GÜZEL BİR ŞEY”

Gelgelelim bugün Beylikdüzü Belediyesi, Türkiye’de ilk kez her çocuğun eşit şartlarda ve sağlıklı beslenebilmesi için 'Beslenme Saati' projesini uygulayan belediye. Şimdi Silivri Belediyesi de bunu yapıyor. Taklit ediyor diyebilir miyiz? Hayır. Yapılsın, güzel bir şey. Beslenme zamanı kimisi yemek yiyemiyor, kimisi son derece sağlıklı besleniyor. Bunun Bir standardı olması gerekmez mi? Umarım bu uygulama yaygınlaşır ve devlet projesi haline gelir. Gıdaya erişim eşitsizliğinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesindeki 68 Milyar, başka bir bakanlık bütçesine aktarılıyor. Niye aktarıyorsunuz? Yapınsana bütün Türkiye’de okullara Beslenme Saati Uygulaması. Zengin fakir ayrımını ortadan kaldırsanıza. Bunu da belediye mi yapmak zorunda. İşte ama hükümetin bıraktığı bu eksikliği, belediyeler gidermek zorunda kalıyor.



“MHP, SİLİVRİ BELEDİYESİ İLE VARLIK GÖSTEREN BİR SİYASİ PARTİ”

Hazal BAŞARAN: Yerelde MHP’nin gücü, kurumsal yapısı, toplumdaki karşılığı ve geleceği hakkında ne söylersiniz?

Berker ESEN: Şu an tamamen belediye üzerinden yürüyen, belediye ile var olmaya çalışan bir siyasi parti görüntüsü veriyor. Bu yapıdan belediyeyi aldığımız zaman, teşkilat anlamında geleceğe dair bir varlık gösterebileceklerini düşünmüyorum.

“SAHADA EN AKTİF PARTİ CHP”

Biz CHP olarak bugün baktığınız zaman muhalefetteyiz ama bu konuda mütevazi olmayacağım, sahada da en aktif çalışan siyasi partiyiz. Bizim muhalefette oluşumuz burada direncimizi kırmadı aksine bizi daha da teşviklendirdi.

“İKTİDARI ALACAĞIZ”

Çünkü kazanma irademiz var. Önce genelde devamında yerelde iktidar olacağız. Faaliyetlerimizi de bu bilinçle yapıyoruz. Bugün röportajı yaptığımız saat sınırları içinde şu an Kadın Kollarımız, Yeni Mahalle’de ev ziyaretleri yapıyor. Kapı kapı dolaşarak Aile Destekleri Sigortası’nı anlatıyor. Gençlik Kollarımız, ilk kez oy kullanacak gençleri evlerinde ziyaret edip Genel Başkanımızın kendilerine mektuplarını iletiyorlar. İlk kez oy kullanacak genç sayısı şu an 10 Bini bulmuş durumda. Düşünün seçim Silivri’de 2 Bin oy ile kaybedildi ya da kazanıldı. Geldiğimiz noktada ilk kez sandığa gidecek gençlerin sayısı sadece 10 Bin. Ve biz biliyoruz ki Z Kuşağı olarak adlandırdığımız bu kitle CHP’ye bir sempati besliyor ve bize bir ilgi alaka gösteriyor. Dolayısıyla biz bunun bilincinde olarak gençlerimizi ziyaret ediyoruz. İlçe Örgütü olarak komisyonlarımız çalışıyor.

“BU PAZAR SEÇİM OLSA HAZIRIZ”

Sandıklarımızı hazır hale getirdik. Silivri’de diğer partiler ne durumdadır bilemem ama kendi partim adıma konuşacak olsam iddia ediyorum; Pazar günü seçim olsa bizim sandıklarımız hazır. Her okula en az bir avukatımız görevli. Asil, yedek, müşahit, kat sorumlusu, okul sorumlusu hepsi hazır. En son 2019 seçimlerinde 45 okulda sandık kuruldu, bu sayı muhtemelen bu seçimde 50’yi bulacak. Şu an yeni okullar daha belli olmamasına rağmen biz o okulların bile sandıklarını hazırladık çünkü öngördük. Kimse bize, ‘burada sandık açılacak’ demeden KİPTAŞ 3, KİPTAŞ 4 ile birlikte Oğuz Aral Okulunda da sandık kurulacağını öngörerek biz şimdiden orada sandıklarımızı hazırladık mesela. Dernekleri geziyoruz, pazarları geziyoruz, esnaf ziyaretlerini sıklaştırdık. Öbek çalışmamız var. Hane taramasını bitirdik.

“HİÇBİR HAYALİ SEÇMENE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Seçmen listeleri henüz güncellenmedi. Silivri’deki son seçmen sayımız 136 Bindi. Yeni seçmen listeleri geldikten sonra seçmen taramaları yapacağız. ‘Evdeki Yabancı’ konusu çok önemli. Bazı vatandaşlarımızın evlerinde yabancı seçmenler tespit ediliyor. Bu anlamda e-Devlet’e girip bunu kontrol etmeleri son derece önemli. Bizler de bunu takip edeceğiz. Mimarsinan Ortaçeşme’de kapısını çaldığımız 3 haneden birisinde Suriyeli vatandaşlar karşımızı çıkıyor. Çanta Çağdaşkent’te ziyaretler yaptığımızda yine aynı şekilde. Bu vatandaşların seçmen olup olmadığı konusunu son derece yakından takip ediyoruz. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Bu anlamda hiçbir kaçak oya, hiçbir hayali seçmene müsaade etmeyeceğiz. Tamamını kontrol edeceğiz.

“SİLİVRİ’Yİ GERİ ALACAĞIMIZLA İLGİLİ EN UFAK ŞÜPHEMİZ YOK”

Hazal BAŞARAN: 2024 yılında yapılması beklenen yerel seçimleri kazanabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Berker ESEN: Silivri’yi kesinlikle alacağız. Bununla ilgili en ufak bir şüphemiz yok. Bizim için şu an en önemli seçim, genel seçim. Biz bütün moral motivasyon ve enerjimizi genel seçime ayırmış durumdayız. İlçe Başkanı olarak yapmış olduğumuz toplantılarda arkadaşlarıma hep; ‘Bizim önümüzde bir yerel seçim yok, bizim önümüzde bir genel seçim var. Biz önce genelde iktidar olmak zorundayız’ dedim. Çünkü ben şunun farkındayım; ilk defa bir seçimde, genel seçim yerel seçimi etkileyecek.

“BİZ ÖNCE İKTİDAR OLMAK ZORUNDAYIZ”

Silivri dinamik anlamında yerelle yatıp kalkan bir ilçe. Bizim böyle bir kültürümüz var. Maalesef ben İlçe Başkanı olarak bunun sancısını çok yaşıyorum. Örgütü bir türlü genel seçime kanalize edemiyorsun. Hep kafada yerel seçim ve adayın kim olacağı var. Bizim partimizle alakalı değil; Silivri’nin genel yapısı bu, yerele merak var. Çünkü şunu biliyoruz ki yerelde olası bir iktidar değişikliğinde yerelde bambaşka bir senaryoyla karşılaşacağız. Muhtemel rakiplerimiz belki aday çıkaramayacak hale gelecek çünkü AK Parti, iktidarla var olmuş bir parti. Aradan 3,5 yıl geçmesine rağmen Büyükşehir’in kaybını hala üzerlerinden atamadılar, hala Büyükşehir’e saldırıyorlar. Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı davanın duruşması 14 Aralık’ta görülecek. Yine Kartal'daki Anadolu Adliyesi’ne gideceğiz. Bu bir siyasi sopadır. Biz önce genelde iktidar olmak zorundayız. Genel seçimde iktidar değişikliğinde, iktidarımızda bambaşka bir yerel tablo ile karşılaşacağız. Aynı şekilde tabi biz bunun olacağına inanmıyoruz ama tabi seçmenin takdiridir; mevcut iktidarın devamında da bambaşka bir senaryoyla karşılaşacağız. Belki bu seferler bizler aday bulamayacak duruma geleceğiz çünkü mevcut iktidar; hak, hukuk, adalet tanımadığı için önümüzdeki seçimlerde kazansak dahi belki kayyumlarla, müfettiş baskılarıyla, soruşturmalarla mobbing uygulayarak bizim Belediye Başkanlarımız icraattan el çekecektir. O yüzden bizim için önceliğimiz genel seçim, önceliğimiz ülke, önceliğimiz bu kötü tabloyu düzeltmek.

“EN DOĞRU ADAYLA SEÇİME GİDECEĞİZ”

Ondan sonra zaten elbette ki yerelde bir adayımız olacak ve biz en doğru adayla seçime gideceğiz. Ve her zaman söylüyorum bir emanet olarak görüyorum Silivri Belediyesi’ni. Emanetimizi de geri alacağız!

“VOLKAN YILMAZ, GÜVEN VERMİYOR”

Hazal BAŞARAN: Başkan Volkan Yılmaz’ın yönetim anlayışında bulduğunuz zayıf yönler neler? 

Berker ESEN: Şehir Emini olarak güven vermiyor. Kavaklı konusu olsun, Marina konusu olsun, Balıkçılar Çarşısı’nın yıkılma konusu olsun, Silivri Stadyumu’nun yıkılması konusu olsun bunların hepsi çok önemli konular. Burada kendisi artık ‘Yıkan Başkan’ olarak anılmaya başlandı. Vatandaşlarımız sürekli yıkan ama yerine de yenisini koymayan bir görüş olarak belirtiyorlar.



“DEMEK Kİ KAPILARINDA MÜTEAHHİTLER YATMIYORMUŞ”

Hazal BAŞARAN: Silivri’nin herkes için daha yaşanabilir fiziksel ve sosyal bir çevreye sahip olması adına ivedilikle hayata geçirilmesini düşündüğünüz çalışmalar var mı?

Berker ESEN: New Center bir kez kesinlikle ortadan kaldırılmalı. Yerine güzel bir meydan kazandırılmalı Silivri’ye. Denizle çarşı buluşturulmalı. Tiyatro Salonumuz, Sergi Salonumuz var ama bugün için artık yeterli değil. Daha da geniş kapsamlı etkinlik mekanları yapmak lazım. Bizim dönemimizde bunlar yapılmış. Her dönem üstüne koymak gerekir. Silivri’nin bir Kültür Merkezi’ne ihtiyacı var. Bu konuda bizde üzerimize düşeni yapmak isteriz, çalışmalarımızı yapıyoruz. Maalesef Silivri belki sineması olmayan tek ilçe. Silivri Alışveriş Merkezi’nin yeni sahipleriyle birlikte belki oradaki o ihtiyaç da kapatılacak. Gençlik Merkezi’nden bahsediliyor. 4 kez ihaleye çıktı, 4 kez ihaleye giren olmadı. Hani kapıda müteahhitler yatıyordu. Demek ki öyle olmuyormuş bu işler. Meydan kültürü biraz daha artırılmalı. Otopark diyoruz ama kentsel dönüşümle ilgili yıkılan yerlere cep otoparkları yapıyoruz. Bu sorunu çözmüyor nihayetinde. Sadece geçici çözümler oluyor. Gelgelelim bana kalırsa Silivri’nin bir otopark sorunu yok, ulaşım sorunu var. Silivri’nin en büyük sorunu ulaşım. Silivri’nin ulaşım sorununu çözmediğimiz sürece otopark sorunu da baş göstermeye devam edecek. Hele ki şimdi bir de iki yakanın bir araya gelmesiyle birlikte D100 karayolundaki o çalışma başlarsa vay Silivri’nin haline! Umarım bunları düşünüp planlamışlardır. Biz bunları düşünüyoruz.

“BİNALAR YIKILIYOR ANCAK YERLERİNE YENİSİ KONULAMIYOR”

Kentsel dönüşüm noktasında Varnalı Konutları yapıldı. Orada da yine müteahhit firmanın taşın altına elini koymasıyla yapılan bir süreç var. Binalar yıkılıyor, yerlerine yenisi konulamıyor. Planlarla ilgili sıkıntılar var. Vatandaşların canı yanmış. Planlar güven vermiyor.

“İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ”

Silivri’nin bir devlet üniversitesine ihtiyacı var. Dediğim gibi bütçenin büyümesi gerekiyorsa bu şekilde büyümesi lazım. Bunları eksik olarak görüyorum ve bizimde üzerimize düşen bir şey varsa da her zaman işbirliğine açığız. Bizden talep edildiği takdirde beraberde bu çalışmaları yapabiliriz. Sonuçta gelen yatırım Silivri’ye geliyor. Burada hizmetin yarışı elbette ki olacak. Elbette ki hizmet yarışına gireceğiz. Burada kazanan Silivri halkı olacaktır. 

“KASADA PARA TUTULARAK SİLİVRİ HALKININ HAYRINA BİR İŞ YAPILMIYOR”

Hazal BAŞARAN: Gençlik Merkezi, Volkan Yılmaz’ın mali politika açısından övünç kaynağı olarak ifade ettiği ‘belediyenin kasasındaki para’ ile yapılamaz mı? Bu kadar beklenmesi doğru mu?

Berker ESEN: Kasada para olması güzel gibi görünebilir ama maalesef Türk Lirası her gün değer kaybediyor, enflasyona yenik düşüyor. Kasada tutulan para ile bu yatırım 2 sene önce yapılmış olsaydı kazanan Silivri halkı olacaktı. O para kasada tutularak aslında zarar ettirildi. Kasada para tutarak hayırlı bir iş yaptığını düşünmüyorum ben. Belediyeler kar amacı gütmeyen kuruluşlardır, hizmet kurumlarıdır. Bu anlamda borca da girebilir; önemli olan borçları uzun vadede ödeyebilmeli, ayağa yere sağlam basan bir metot geliştirmeli. Dolayısıyla Türk Lirası her gün enflasyona yenik düşerken o paranın kasada durmuş olması bir anlam ifade etmiyor keşke o parayı yatırıma dökseydi.

“BÜYÜKŞEHİR’İN AYNI ANDA 4 KREŞ YAPTIĞI TEK İLÇE SİLİVRİ”

Hazal BAŞARAN: Büyükşehir Belediyesi de Gümüşyaka kreşi nedeniyle eleştirilerin hedefinde. Ne zaman faaliyete açılacak?

Berker ESEN: Volkan Yılmaz, “İlçe Belediyesi olarak İBB’ye 4 tane kreş yeri vermemize rağmen hiç yapmadı’ diye sürekli eleştiriyor. El insaf! Bugün Büyükşehir Belediyesi’nin aynı anda 4 kreş yaptığı tek ilçe Silivri. Yeni Mahalle ve Selimpaşa kreşleri tamamlandı. KİPTAŞ 4 Konutlarındaki kreşimiz de faaliyete alındı. Tabi Başkan, kendisinin tahsis ettiği alanları sadece kreş olarak görüyor. KİPTAŞ’ı kreşten saymıyor halbuki bu bizim söz verdiğimiz kreşlerden birisi.

“GÜMÜŞYAKA KREŞİNİN ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR”

Gümüşyaka’nın da temel betonu atıldı. Kısa bir sürede orasını da hizmete açacağız Allah’ın izniyle. Yani biz Silivrili hemşerilerimize 4 kreş yeri sözü verdik. 3’ünü tamamladık faaliyete aldık şu an hizmet veriyor. Dördüncüsünün de çalışması devam ediyor. Onu da önümüzdeki eğitim öğretim yılında hizmete alarak vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz.

“VOLKAN YILMAZ’IN DA KREŞ VAADİ VARDI”

Kendisinin her mahalleye kreş vaadi vardı. İlçe Belediyesi de bağışçı marifetiyle bir kreş yaptı. Bunları bağışçı marifetiyle olur, belediye imkanları ile olur sayısını artırması gerekir. Bunlar sonuçta vatandaş için önemli hizmetlerdir.

“İBB MECLİS KÜRSÜSÜNDEN HAMASET YAPIYOR”

Hazal BAŞARAN: Volkan Yılmaz, İBB MHP Grup Başkanvekili olarak sizce meclis kürsüsünü Silivri’nin ve İstanbul’un gelecek beklentilerini gündeme taşıma açısından verimli kullanabiliyor mu?

Berker ESEN: Samimi değil. Büyükşehir kürsüsünden yapmış olduğu eleştirilerin hepsinin altı boş. Büyükşehir ve Büyükşehir bürokratları, zaten kendisine bilgi veriyor, kendisi de bilgi alıyor. Biz süreci yakından takip ediyoruz. Buraya gelen bürokratlar bizimle görüştüğü gibi Belediye Başkanı ile de görüşüyor. Ama muhalefet yapmak için, kendisine verilen görevi yerine getirmek için hamaset yapıyor.

“ECRİMİSİL VE RAYİÇ BEDELLERİNİN FAHİŞ ŞEKİLDE ARTIRILMASI, HEMŞERİLERİMİZE YAPILABİLECEK EN BÜYÜK KÖTÜLÜK OLDU”

Hazal BAŞARAN: Volkan Yılmaz’ın ‘sosyal belediyecilik’ söylemi ile pratikte yaptıklarına bakarak uyuşmayan kararlara imza attığını düşündüğünüz uygulamalar oldu mu?

Berker ESEN: Pandemi gibi bir krizden geçtik. İnsanların belinin büküldüğü, esnafın iş yapamadığı, vatandaşların dert yandığı bir tabloda Belediye Başkanı hükümetle yarışır şekilde ecrimis bedellerini artırdı. Rayiç bedellerde %700’e varan artırımlar yaptı. Yani bu pandemi gibi zor bir süreçten çıkmış bir halka yapılabilecek en büyük kötülük. Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının (GSMH) yüzde 3’ü Silivri’de üretiliyor. Siz şimdi burada yatırımcıyı teşvik etmek yerine yatırımcıyı canından bezdirirseniz o insanlar yatırımlarını Silivri’den kaçırır. Bu sefer kaybeden biz oluruz. Pandemi gibi bir süreçte insanlara son derece antidemokratik uygulamalarla adeta gırtlağına basmak son derece yanlış bir tutum. Bizim burada yatırımcıyı daha çok el üstünde tutmamız lazım.



“BUGÜN İŞ İNSANLARI, STK’LAR, SİLİVRİSPOR, DERNEKLER İSYAN EDİYOR”

Hazal BAŞARAN: Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Hakan Kocabaş, ‘Türkiye’nin hiçbir belediyesinde uygulanmayan bir harç uygulanıyor Silivri Belediyesi’nde. İnşaat maliyeti üzerinden %2 bir harç alınıyor. Bunun değeri de milyonlara varıyor. Sanayici şimdi nasıl gelir de Silivri’de yatırım yapar? Ben yaptım oldu anlayışı, Silivri’ye yapılan kötülüktür’ diyerek tepkisini ortaya koymuştu…

Berker ESEN: Bu bir isyandır. Bu isyana kulak asmamak son derece yanlış bir şey. ‘Ben yaptım oldu’ modeli ile olmaz. Ki Hakan bey hiçbir şekilde siyasi tartışmaya girmeyen, her zaman devletin yanında olduğunu ifade eden son derece saygın bir beyefendi. Hakan bey dahi tartışmaya giriyor ve haklı bir isyanı dile getiriyorsa, burada bir düşünmek lazım.
Konuşmamın en başına dönecek olursam işte toplumsal muhalefet bu. Bugün iş insanları isyan ediyor, bugün Silivri’nin en büyük sivil toplum kuruluşu Silivrispor isyan ediyor, bugün dernekler isyan ediyor.

“BİZ BİRLİKTE YAŞAMANIN EN GÜZEL ÖRNEĞİNİ SERGİLEMİŞTİK”

Silivri, 81 ilden vatandaşımızın yaşadığı ilçemiz ve biz bizim dönemimizde diyalog kapısını yöre dernek başkanlarına, yöneticilerine, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine hep açık tutarak birlikte yaşamanın en güzel örneğini sergiledik. Biz Silivri’de Anadolu ve Rumeli Kültür Festivali'ni yaptık. Yöre dernekleri, Bu konuda yol açıcı ve kolaylaştırıcı olmak istiyoruz. Her yöre derneği geldi, kendi kültürünü tanıttı. Bu konuda yol açıcı ve kolaylaştırıcı olduk. Belediye o dönem herkesi kardeşlik şemsiyesi altında topladı, yardımcı oldu.

“DERNEKLER KENDİNİ YALNIZ HİSSETTİ”

Ama şimdi geldiğimiz nokta da Silivri’de İl Dernekler Birliği kuruldu. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu bu dönemde? İşte bunun sebeplerini tartışmak lazım. Demek ki dernekler kendini yalnız hissetti ve böyle bir birlik kurmak durumunda kaldı. Bunların hepsini konuşmak lazım.

“BELEDİYE BAŞKANI YARIN ÖBÜR GÜN BELKİ SİLİVRİ’DE YAŞAMAYACAK AMA BİZLER SİLİVRİ’DE YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Belediye Başkanı yarın öbür gün belki Silivri’de yaşamayacak ama bizler Silivri’de yaşamaya devam edeceğiz. O yüzden bir karar alırken yarınları da düşünmek lazım. Benim aynı tavsiyem iktidar partisi mevcut İlçe Başkanı için de geçerli. Yarın öbür gün bizler Silivri’de yaşamaya, yüz yüze bakmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla bazı adımlar atarken, kararlar alırken bu gibi dengeleri de gözetmek lazım. Ahmet Turgut’tur, Bülent Didinmez’dir bunlar Silivri’de yaşamayacaklar, gidecekler ama bizler burada yaşayamaya devam edeceğiz…







 

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • beşiktaşlı
    1 yıl önce
    silivride yaşamayan belediye başkanı derken neyi kastedmiş berker esen