CHP Sözcüsü Kırkıcı: 'Silivri Çiftçisine Bir Anda %133'e Yakın Fiyat Artışının Yansıtılmasını Doğru Bulmuyoruz'
CHP Grubu, Aralık Ayı Meclis Toplantısı’nın 2. Birleşiminde görüşülen Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’ndeki (TÜRAM) distilasyon ünitesi ücret tarifesinin belirlenmesi ile ilgili Plan ve Bütçe Komisyonu raporuna ret oyu verdi. CHP Grup Sözcüsü Süheyl Kırkıcı yaptığı açıklamada, “TÜRAM Türkiye’nin uzaklaştırıldığı ya da uzaklaştığı tarım sahasına yeniden dönülmesi, insanların tarımdan geçimini sağlayabileceği, istihdamını oluşturabileceği, üretebileceği ve kendimize yetebilecek bir seviye yakalanması hedefiyle kuruldu. Emekleme sürecinde olan projenin maliyetini yükseltecek, çiftçimize ilave bir yük getirecek yaklaşımın doğru olmayacağını düşünüyoruz. Hele ki %133'e yakın fiyat artışının bir anda Silivri çiftçisine yansıtmamızın doğru olmayacağını ve destekleme, teşvik etme amacımıza aykırı olacağını düşündüğümüz için bu öneriye sıcak bakmıyoruz” dedi.
Aralık Ayı Meclis Toplantısı’nın 2. Birleşiminde görüşülen Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’ndeki (TÜRAM) distilasyon ünitesi ücret tarifesinin belirlenmesi ile ilgili Plan ve Bütçe Komisyonu raporu, CHP Grubu’nun ret oyuna karşılık oy çokluğu ile geçti. Oturumda söz alan CHP Grup Sözcüsü Süheyl Kırkıcı, yapılmak istenen fiyat artışını fahiş bulduklarını ve TÜRAM’ın kuruluş amacına ters düştüğünü belirten bir konuşma gerçekleştirdi. Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ise üreticiye külfet getirecek hiçbir yaklaşımda olmadıklarını aksine desteklemek adına her türlü girişimi yaptıklarını savundu.
KIRKICI: BU YAKLAŞIM, ÇİFTÇİMİZE İLAVE BİR YÜK GETİRİYOR
Kırkıcı, şunları söyledi: “Tarım bu ülkede uzun yıllardır ihmal edilmiş ve artık gelir getirici istihdam alanı olan ve Türkiye’ye yeten bir konumdan uzaklaştırılmış durumda. Bu tesadüfen veya kendiliğinden oluşmadı. Hükümetlerin uzun yıllardan bugüne izledikleri yanlış politikalar bu sonucu doğurmuştur maalesef. Hiçbir çiftçinin kendine yeten nitelikte bir araziyi işleyerek evini geçindirecek bir seviyeye gelmediğini görüyoruz. O seviyenin içindeyiz şu anda. Tüm bu durumu gören Silivri Belediye’miz 2010 yılında TÜRAM dediğimiz Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’ni kurmak suretiyle Türkiye’ye bir proje sundu aslında. Elbette muhtelif yerlerde benzer projeler olabilir ama burada Türkiye’nin uzaklaştırıldığı ya da uzaklaştığı tarım sahası ile yeniden buluşması, insanların tarımdan geçimini sağlayabileceği, istihdamını oluşturabileceği, yeniden üretebileceği ve kendimize yetebilecek bir seviye yakalanması hedeflendi. Tüm bu süreç devam ederken belediyemiz bir işaret fişeği ile “Tarım hepimize yeter, yeter ki bu toprakları kullanabilelim, üretime dönüştürebilelim” dedi. Biz küçücük bir belediye halimizle bir laboratuvar kurduk. Çok para kazandırmayan üretim modellerinden sıyrılarak katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitkilerin oluşturulması ve bunların Silivri çiftçisiyle buluşturulması hedefi konuldu. Sayın Başkanım, bu proje henüz emekleme sürecinde. Emekleme sürecinde olan bir projenin maliyetini yükseltecek, çiftçimize ilave bir yük getirecek bir yaklaşımın doğru olmayacağını düşünüyoruz. Hele ki %133'e yakın fiyat artışını bir anda Silivri çiftçisine yansıtmamızın doğru olmayacağını, destekleme ve teşvik etme amacımıza aykırı olacağını düşündüğümüz için bu öneriye sıcak bakmıyoruz.
“BU ALANIN YEŞERMESİ ADINA BELEDİYE OLARAK ZARAR ETMEYİ GÖZE ALMALIYIZ”
Bir yandan maliyetler sürekli artmakta, doğrudur. Belediyemiz buradan zarar mı etmeli diye düşünebilirsiniz. Evet, belediyemiz bu teşviki Silivri çiftçimize verirken biraz zarar etsin. Zaten sübvansiyonun amacı budur. Devlet de zaman zaman sübvanse ederek üretim dallarına desteklemeler yapar ve o alanın yeşermesini ister. Bizde buradan bu alanın yeşermesi adına zarar etmeyi göze almalıyız hatta daha fazla çiftçimizi nasıl katma değeri yüksek bitkilerle buluşturabilirizi düşünmemiz lazım. Çiftimizi daha çok kar yaptığı, çocuklarını istihdam edeceği bir sisteme nasıl kavuşturabilirizi düşünmemiz lazım. Belki bir süre sonra paketlemeyi, depolama yapmayı tartışacağız. Tarım Lisesi de bunun için kurulmadı mı? ‘Türkiye'nin bir ufkudur' diyerek kurmadık mı liseyi? O yüzden özel lise olduğu halde öğrencilerimizden para almadan eğitim vermeye devam ediyoruz. Maliyet sıfır mı? Hayır. Oranın da bir maliyeti var ama bu alana verdiğimiz önemin bir göstergesi olsun, iyice hissedilsin diye bunu yapıyoruz.
“BU ÖNERİYİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRELİM”
O yüzden size şöyle bir önerimiz var Sayın Başkan. Bir anda %133 zam yaparak devam etmeyelim, dilerseniz bu öneriyi komisyonda bekletelim, tekrar gözden geçirerek önümüzdeki yıllara yayarak kademeli bir geçiş sağlayalım. Hem de çiftçimize buradan desteğimizin devam ettiği mesajını vermiş olalım.”
YILMAZ: TÜRAM VE TARIM LİSESİ DOĞRU BİR PROJE AMA NEDENİ BİLİNMEZ BİR ŞEKİLDE KADERİNE TERK EDİLMİŞ BİÇİMDE KUCAĞIMIZDA BULDUK
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın cevabı aynen şöyle oldu: “Öncelikle ben her platformda Silivri Belediyesi’ne, Silivri halkına, taş üstüne taş koyan herkese, her siyasetçiye teşekkür ettim. Seçim meydanlarında da ettim, bugün de etmeye devam ediyorum. Silivri Belediyesi’ne ait olan Tarım Lisesi’ni ve Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’ni önemsiyorum. Lavanta Hasanta Şenliği’nde hep beraberdik. Orada benden önceki belediye başkanının ismini zikrederek kürsüden Özcan Işıklar beyefendiye TÜRAM’la ilgili teşekkür ettim. TÜRAM ve Tarım Lisesi doğru açıdan yakalanmış bir proje ama nedeni bilinmez bir şekilde kendi kaderine terk edilmiş biçimde kucağımızda bulduk bu bahsettiğimiz yerleri. Seraların içerisi ürünle bitkiyle dolması gerekirken kazma kürek saplarıyla dolmuş. Üzülerek her seferinde söylüyorum, protokol kapımızın önüne bu bahsettiğimiz bitkiyi ekecek fideyi bulamayıp biberiye ektik.
“BUGÜNE KADAR BELEDİYENİN EKİLMEYEN 300 DÖNÜMLÜK ARAZİSİNE ARPA EKTİK”
Şunu ifade etmek istiyorum. Tabi ki tarımı destekleyeceğiz. Bugüne kadar belediyenin ekilmeyen, kaderine terk edilen 300 dönüm arazisine biz arpa tohumu ektik. Bunu yaparken traktörü kiralar mazotunu koyar tohum parasını da ödeyip geçebilirdim ama ne yaptık? Bu şehrin paydaşlarına madem üreticiyi destekleyeceğiz herkes elini taşın altına koysun dedik. Her birimizin farkındalıkla el ele tutuşarak, gönül gönüle vererek, Silivri’nin problemleri, sorunları etrafında Silivri ruhu ile çözüm oluşturacağız demiştik. Daha sonra kendilerini bir lansmanla onurlandıracağım bu üretici paydaşlar, İYİ Partili, AK Partili, CHP’li, MHP’li olmaksızın her partiden olan ve içerisinde meclis üyesi olan arkadaşlarımız da var bu projemize destek verdiler. Sıfır maliyetle 300 dönümlük araziye sertifikalı yerli arpa tohumu ektik.
“ELDE EDİLEN SERTİFİKALI YERLİ ARPA TOHUMUNU VE ÇIKAN SAMANI HAYVANCILIK YAPAN ÇİFTÇİMİZE ‘BEDELSİZ’ OLARAK VERECEĞİZ”
Tohum üreten arkadaşımız Silivrili olmamasına rağmen Muratlı’daki fabrikasına gittim kendisine Türk tarımına ve Silivri’deki üreticiye destek vermesi gerektiğini söyledim. Yaklaşık 20 bin TL değerindeki sertifikalı yerli arpa tohumunu bize bedelsiz verdiler. Hiçbir harcama yapılmadan başlattığımız projemizde, elde edilen arpamızı ‘Sertifikalı Yerli Arpa Tohumu’ olarak, ayrıca çıkan samanı da hayvancılık yapan çiftçimize ‘bedelsiz’ olarak vereceğiz.
“ÜRETİCİYE YAKLAŞIK 2,5 MİLYON TL’LİK BİR KATKI SUNACAĞIZ”
O güzel paydaşlarımızla Silivri Belediyesi olarak bu yaptığımız organizasyonun tam hesabını yapmadım ama 2-2,5 milyon TL Silivri’deki üreticiye, çiftçiye bir katkı sunmuş olacağız. Bunu bu şekilde düşünen bir yapının ‘zam’ diye nitelendirdiğiniz uygulamayı yapması mümkün değil.
“SIKIM İŞLEMİ MALİYETİYLE İLGİLİ HİÇBİR HESAP YAPILMAMIŞ”
Bakın ben bir önceki yönetime teşekkür etmekle birlikte hiçbir maliyet hesabı yapılmaksızın burada lavanta ve diğer bitkilerin sıkım işlemlerinin yapıldığını tespit ettik. 200 liraya bunu sıkıyorsunuz ama bunun maliyeti ne diye sorduğumda kimse tarafından bilinmediğini ve bir rapor halinde belediyeye sunulmadığını fark ettim.
“TARIM BAKANLIĞININ MİSYONUNA MI SOYUNALIM?”
Biz Silivri’deki üreticiye bunu maliyetine yapalım diyoruz. Tarımı destekleyeceksiniz peki Adapazarı’nda, Gökçeada’da, Edirne’de, Safranbolu’da lavanta ekenlerin lavantasını sıktığımızda Silivrili çiftçimizle aynı tarife mi uygulanmalı? Tarım Bakanlığının misyonuna mı soyunmalıyız biz? O kadar kaynağımız var mı? Kıt kaynaklarla bunu yapabilir miyiz? Silivri’nin halkı yarın bunu bize sorduğunda cevabını verebilir miyiz? Kaç dönüm lavanta ekili şu an Silivri’de biliyor musunuz? Kaç kişiyi savunuyorsunuz? Bu yapacağımız uygulama kaç kişiye hitap edecek? Bunun bir fayda analizi olması lazım.”
KIRKICI: TEŞVİKLER DEVAM EDERSE ÜRETİCİ ARTAR
Süheyl Kırkıcı söze girerek, “Sayın Başkanım, sorun kişi meselesi değil. Bugün 4 kişi ekiyorsa bu teşvikler, cesaretlendirici yaklaşımlar devam ederse yarın 40 kişiye çıkar bu” şeklinde konuştu.
YILMAZ: TÜRAM’I YILLIK 1 MİLYON FİDE EKEBİLEN BİR MERKEZE DÖNÜŞTÜRMEYİ HEDEFLİYORUZ
Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Bakın 40 kişinin ekebilmesi için sıkım ücretine değil, fide ve çeliklemeye destek vermeniz lazım. Olmayan bir fideyi nasıl ekecek, nasıl sıkacak? Ürünü bir kere ortaya çıkarmanız lazım. Siz ekimde dikimde destek verseniz sesim çıkmayacak ama burada tamamen hesap kitap yapılmadan bir uygulama yapılmış. Ben böyle görüyorum. Şu an 30 bine yakın lavanta fidesi ekilmiş durumda. Biz TÜRAM’ı 5 yıl içerisinde yıllık 1 milyon fide ekebilen bir merkeze dönüştürmeye çalışıyoruz.
“SİLİVRİ’DE LAVANTA EKİM DİKİMİ YAPAN 24 ÜRETİCİ VAR”
Silivri’de Silivri Belediyesi’ne ait maalesef ki 4 dönümlük lavanta bahçemiz var. 24 kişi Silivri’de lavanta üreticiliğiyle uğraşıyor. 150 dönüm civarında da bu çiftçimizin ektiği lavanta var. 150 dönüm 24 kişi.
“HASILATINI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE ÇİFTÇİYE KÜLFET OLACAK BİR DURUM GÖRMÜYORUM”
1 dönüm lavanta bir sıkımlık işlemden geçiyor. Silivri’de 150 adet sıkım yapılıyor çıkan üründen. 150 adet sıkımın maliyeti çiftçimize 200 liradan hesap edersek bir de 500 liradan hesap edersek 45 bin lira gibi belediyemiz zarar ediyor veya sizin deyiminizle bunu çiftçisine sübvanse ediyor. Bu 45 bin lirayı sübvanse ettiğimiz çiftçi bir dönümden 400-500 kilo lavanta alıp 8-10 kilo arasında bir ürün elde ediyor. 6 bin lira gibi bir hasılat elde ediyor. Bir dönümden 6 bin lira hasılat elde eden çiftçinin, Silivri Belediyesi’nin yalnızca maliyeti olan 500 TL’yi ödemesi bence onun çok girdi maliyetlerini veya hasılatını etkileyecek bir durum değil.
“İNDİRİMLİ SU TEKLİFİNE ‘ŞERH’ DÜŞÜP BUNA ‘GÜNCELLEME’ DİYEMEZSİNİZ”
Burada popülizm yaparsak yapalım. Siz ‘hayır’ deyin biz ‘evet’ diyelim ama ben burada realist bir şekilde bu fiyatın belirlenmesi taraftarıyım. Türkiye’nin her bölgesinden Kastamonu’dan, Zonguldak’tan bile buraya lavanta gelip sıkılıyorsa Silivri Belediyesi’ne zarar ettirilmesi doğru olmaz Biz Tarım Bakanlığı değiliz. Oradaki lavanta ekimini bizim sübvanse etme gibi bir görevimiz yok. Burada bir ihmal, bir sorumsuzluk var. Bizim teklifimiz neticesinde İstanbul’da 33 köy indirimli tarifeden su kullanmaya devam edecek. Bunlara ‘şerh’ düşer buna ‘güncelleme’ derseniz buradakine de %133 zam diyemezsiniz. Kusura bakmayın. Bizim işe bakmamız lazım. Konunun tekrar komisyonda görüşülmesine gerek görmüyorum. Bu boşa çekilecek kürek olur veya popülist yaklaşımların masa etrafında polemik konusu olacağı gündemler yaratacağını düşünüyorum.”
KIRKICI: BAHSETTİĞİNİZ HESAPSIZLIĞIN ADI DESTEKTİR!
Bunun üzerine Süheyl Kırkıcı, şunları söyledi: “Kişilerle, sayılarla çok oynuyorsunuz. Biz burada bir anlayışı, kültürü hakim kılmaya çalışıyoruz. Destekleyici yaklaşımda maliyetleri artırıcı değil azaltıcı bir destek olarak yansıtılması esastır. Bunun popülizmle ne alakası var? Bir çiftçiyi geleneksel tarımdan koparıp katma değeri yüksel tarıma yöneltmek ne kadar zor bunu yaşayarak göreceksiniz. 10 yıldır uğraşılıyor. Yaptığınız çabalarınızı görüyoruz ama bizim bu desteğin devam etmesine yönelik çabamız var. Bir de bugüne kadar hesap yapılmamış olabilir bu hesapsızlığın adı tamamıyla destektir. Biz burada maliyet hesabına girmiyoruz yeter ki çiftçimiz bu alana girsin, bu kültürle buluşsun diye düşünüyoruz.
“FİYATIN %133’E KADAR ARTIRILMASINI ADİL BULMUYORUZ”
Yarın siz belediye belediye zarar ediyor diye öğrencilere de bedel koymayı düşünebilirsiniz. Her şey para değil ki. Biz yeni bir şey koymaya çalışıyoruz. Vizyon dediğimiz de bu işte. Bu fiyatın bir anda %133’e kadar artırılmasını çok adil bulmadığımızı söylemek istiyorum.”
YILMAZ: RAKAMLARLA OYNAMIYORUM
Volkan Yılmaz, “Ben rakamlarla oynamıyorum. Rakamlar objektif kavramlardır. 24 tane Silivri’deki üretici arkadaşımıza bir yılda kişi başı 1200-1300 ek maliyet getirecek ama onların karlılığı noktasında bu maliyet…” diye konuşmasını sürdürürken Kırkıcı söze girdi.
‘BAKIŞ ÇOK ÖNEMLİ’ POLEMİĞİ
Süheyl Kırkıcı, ‘Bakış çok önemli Başkanım’ dedi.
YILMAZ: HAKKI HUKUKU SAVUNURSUNUZ AMA EMEKLİ İŞÇİNİN TAZMİNATINI ÖDEMEZSİNİZ
Volkan Yılmaz, bunun üzerine şunları söyledi: “Bakış çok önemli tabi. Bir yıl önce emekli olan işçinizin tazminatını ödeyemezsiniz. Bu da bir bakış açısı. İşçiyi, hakkı, hukuku savunursunuz, bir yıl önce belediyeden emekli olan işçimizin tazminatını ödeyemeyiz. Niye? İşte hesap kitap yapmazsanız, rakamları değil popülist uygulamaları öne koyarsanız denge tazminatlarını, ikramiyeleri bir yıl boyunca bu işçiye ödeyemezsiniz.
“TASARRUF ETMEK DURUMUNDAYIZ”
Süheyl bey benim görevim burasını şeffaf, denetlenebilir aynı zamanda denk bütçeyle idare edebilen bir belediye haline getirmek. Bu yönetim anlayışı ile belediyelerin denizin gittiği, karanın göründüğü bu ortamda sürdürülebilirlikleri yok. Tasarruf etmek durumundayız. Üreticinin distilasyon ücretini başa baş noktaya getirip ne belediyeye yük, ne onlardan bir kar anlayışıyla yaptığım uygulama da onlara büyük bir destektir aynı zamanda Silivri Belediyesi'nin bütçesine de yapılan doğru bir uygulamadır.”
Gündem maddesi yapılan uzun tartışmalar sonucunda oy çokluğu ile meclisten geçti.
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
YORUMLAR