"Hükümet, müsilaj felaketi için İBB ile işbirliği yapmaz ise Marmara yok olur gider"
CHP'li İBB Meclis Üyesi ve Silivri Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Bora Balcıoğlu, müsilaj faciasının hükümet ve Marmara Denizine kıyısı olan şehirlerimizin bütün kurum ve kuruluşlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği yapılarak çözülebileceğini söyledi.
Editör: Yaz Dostum
09 Mayıs 2022 - 18:52 - Güncelleme: 09 Mayıs 2022 - 19:34
CHP'li İBB Meclis Üyesi ve Silivri Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Bora Balcıoğlu, bugün yapılan Mayıs ayı meclis toplantısında Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj tehdidiyle ilgili konuştu. Marmara Denizi’nde yaşanan tehdidin yılların birikimi olduğuna dikkat çeken Balcıoğlu, hükümet ve Marmara Denizine kıyısı olan şehirlerimizin bütün kurum ve kuruluşlarının organize işbirliği yaparak hareket etmesinin bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
“DENİZ SALYASI, MARMARA DENİZİNDEKİ YAŞAM İÇİN TEHDİT OLMAYA DEVAM EDİYOR”
Balcıoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Sayın Başkan, sayın meclis üyeleri; Sizlere geçtiğimiz yaz mevsiminde etkisini tüm Marmara’da gösteren deniz salyası ya da diğer adıyla müsilaj konusunda kısaca bilgi vermek ve bazı önerilerde bulunmak istiyorum müsaadenizle.
Özellikle azot ve fosfor kirleticileri yüzünden bitkisel çalılar denen fitoplanktonların normalin üzerinde artış hızı ile çoğalması sonucu, onların salgıladığı ve deniz ekosistemi için ciddi anlamda tehlikeli olan deniz salyaları, geçtiğimiz yaz mevsiminde Marmara’da yoğun biçimde görülmüş ve deniz altı canlılar için tehdit oluşturmuştur.
Nisan ayında yapılan gözlem ve tahliller gösteriyor ki, müsilaj, önümüzdeki yaz mevsiminde de Marmara denizi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
“MÜCADELE EDİLMEZSE MARMARA ÖLÜR”
İvedilikle önlem alınmaz, gerekli düzenleme ve yeterli denetim yapılmazsa zaten her geçen gün gittikçe azalan Marmara Denizi canlı türleri, çok da uzak olmayan bir gelecekte tümden yok olacaktır.
Bu sebeple Bir an önce hükümetimizle, Marmara Denizine kıyısı olan şehirlerimizle ve İstanbul Büyükşehir belediyemiz ile koordineli olarak çalışmalar yapmalı, gerekirse meclisimizi komisyonlar vasıtasıyla harekete geçirmeliyiz.
“MARMARA DENİZİNDE YAŞANAN TEHDİT, YILLARIN BİRİKİMİ”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2021 yılında kurulan Müsilaj Araştırma Komisyonu geçtiğimiz günlerde raporlarını yayımladı. Raporda Marmara Denizi’nin son 40 yıldır çevresel sorunların baskısı altında olduğu; ilk müsilajın 2007 yılında tespit edildiği ve kirlilik kaynaklarında öne çıkan şehirlerin İstanbul, Bursa ve Kocaeli olduğu tespiti yapılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Bunlardan, yerel yönetimlerin doğrudan çalışma yapabilecekleri bazı önerileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
• Önerilerimize geçmeden önce Sayın başkanın nezdinde şu isteğimizi ifade etmek isterim: sıra sayısı 325 olan ve tam adı “BAŞTA MARMARA DENİZİ OLMAK ÜZERE DENİZLERİMİZDEKİ MÜSİLAJ SORUNUNUN SEBEPLERİNİN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA KURULAN MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU RAPORU” olan çalışmanın, belediyemiz ilgili birimlerince ivedilikle incelenmesi, ardından konu ile ilgili değerlendirmeleri ve varsa önerileri hakkında yüce meclise brifing vermeleri, konunun hassasiyeti bakımından uygun olacaktır kanaatindeyiz ?
Grubumuz raporun yayımlanmasından (Nisan 2022) sonra bu meclis toplantımıza kadar yaptığı çalışmalarda ilk etapta şu önerileri sizlerle paylaşmayı uygun bulmuştur:
• İlgili raporun “Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları” başlığını incelemeli, yerel yönetimlerin teknik ve fiili anlamda uygulayabileceği önerilerle ilgili bir an önce çalışmalara başlamalıyız.
• İlgili Komisyon raporunun “Tarımsal Kaynaklı Kirliliğin Önlenmesi” başlığını dikkatlice incelemeli, yerele adapte ederek tarımla uğraşan yurttaşlarımızla paylaşmalı ve bir an önce “iyi tarım” uygulamasına geçilmesini sağlamalıyız.
• Yine aynı şekilde, ilgili komisyon raporunun “Denizcilik Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi” başlığını dikkatlice incelemeli, yerele uyarlayarak balıkçılık ve diğer denizcilik faaliyetleri ile uğraşan yurttaşlarımızla paylaşmalı ve müsilaj oluşumunu önlemede etkili olan düzenleme ve düzeltmelerin yapılmasına katkı sunmalıyız.
• İlgili Raporun muhalefet şerhleri bölümünde de rahatlıkla görebileceğiniz üzre “yapılması planlanan Kanal İstanbul Projesinin, Marmara Denizi havzasının kirliliğine yapacağı negatif katkıya hiçbir şekilde yer verilmemiş olması” oldukça üzücü ve endişe vericidir.
“KANAL İSTANBUL, ÇÖZÜM DEĞİL”
Jeopolitik, siyasi, sosyal ve ekonomik nedenleri hakkındaki görüş beyan haklarımız saklı kalarak; negatif çevresel etkisi nedeniyle de kanal İstanbul Projesinin hayata geçirilmesini hem İBB yönetimince hem de Silivri Belediye Meclis Grubumuzca uygun bulmadığımızı bir kez daha belirtiyor, mevcut ilçe belediye yönetimimizi de bu hususta duyarlı olmaya davet ediyoruz. Müsilaj konusundaki değerlendirmemi teşekkürle bitirmek isterim: Belediyemiz, evsel atıkların ilk noktada ayrıştırılması ile ilgili çeşitli çalışmalar yapıyor; bu çalışmaları destekliyor ve artarak devam etmesini temenni ediyoruz.”
Haber : Hazal BAŞARAN
“DENİZ SALYASI, MARMARA DENİZİNDEKİ YAŞAM İÇİN TEHDİT OLMAYA DEVAM EDİYOR”
Balcıoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Sayın Başkan, sayın meclis üyeleri; Sizlere geçtiğimiz yaz mevsiminde etkisini tüm Marmara’da gösteren deniz salyası ya da diğer adıyla müsilaj konusunda kısaca bilgi vermek ve bazı önerilerde bulunmak istiyorum müsaadenizle.
Özellikle azot ve fosfor kirleticileri yüzünden bitkisel çalılar denen fitoplanktonların normalin üzerinde artış hızı ile çoğalması sonucu, onların salgıladığı ve deniz ekosistemi için ciddi anlamda tehlikeli olan deniz salyaları, geçtiğimiz yaz mevsiminde Marmara’da yoğun biçimde görülmüş ve deniz altı canlılar için tehdit oluşturmuştur.
Nisan ayında yapılan gözlem ve tahliller gösteriyor ki, müsilaj, önümüzdeki yaz mevsiminde de Marmara denizi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
“MÜCADELE EDİLMEZSE MARMARA ÖLÜR”
İvedilikle önlem alınmaz, gerekli düzenleme ve yeterli denetim yapılmazsa zaten her geçen gün gittikçe azalan Marmara Denizi canlı türleri, çok da uzak olmayan bir gelecekte tümden yok olacaktır.
Bu sebeple Bir an önce hükümetimizle, Marmara Denizine kıyısı olan şehirlerimizle ve İstanbul Büyükşehir belediyemiz ile koordineli olarak çalışmalar yapmalı, gerekirse meclisimizi komisyonlar vasıtasıyla harekete geçirmeliyiz.
“MARMARA DENİZİNDE YAŞANAN TEHDİT, YILLARIN BİRİKİMİ”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2021 yılında kurulan Müsilaj Araştırma Komisyonu geçtiğimiz günlerde raporlarını yayımladı. Raporda Marmara Denizi’nin son 40 yıldır çevresel sorunların baskısı altında olduğu; ilk müsilajın 2007 yılında tespit edildiği ve kirlilik kaynaklarında öne çıkan şehirlerin İstanbul, Bursa ve Kocaeli olduğu tespiti yapılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Bunlardan, yerel yönetimlerin doğrudan çalışma yapabilecekleri bazı önerileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
• Önerilerimize geçmeden önce Sayın başkanın nezdinde şu isteğimizi ifade etmek isterim: sıra sayısı 325 olan ve tam adı “BAŞTA MARMARA DENİZİ OLMAK ÜZERE DENİZLERİMİZDEKİ MÜSİLAJ SORUNUNUN SEBEPLERİNİN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA KURULAN MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU RAPORU” olan çalışmanın, belediyemiz ilgili birimlerince ivedilikle incelenmesi, ardından konu ile ilgili değerlendirmeleri ve varsa önerileri hakkında yüce meclise brifing vermeleri, konunun hassasiyeti bakımından uygun olacaktır kanaatindeyiz ?
Grubumuz raporun yayımlanmasından (Nisan 2022) sonra bu meclis toplantımıza kadar yaptığı çalışmalarda ilk etapta şu önerileri sizlerle paylaşmayı uygun bulmuştur:
• İlgili raporun “Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları” başlığını incelemeli, yerel yönetimlerin teknik ve fiili anlamda uygulayabileceği önerilerle ilgili bir an önce çalışmalara başlamalıyız.
• İlgili Komisyon raporunun “Tarımsal Kaynaklı Kirliliğin Önlenmesi” başlığını dikkatlice incelemeli, yerele adapte ederek tarımla uğraşan yurttaşlarımızla paylaşmalı ve bir an önce “iyi tarım” uygulamasına geçilmesini sağlamalıyız.
• Yine aynı şekilde, ilgili komisyon raporunun “Denizcilik Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi” başlığını dikkatlice incelemeli, yerele uyarlayarak balıkçılık ve diğer denizcilik faaliyetleri ile uğraşan yurttaşlarımızla paylaşmalı ve müsilaj oluşumunu önlemede etkili olan düzenleme ve düzeltmelerin yapılmasına katkı sunmalıyız.
• İlgili Raporun muhalefet şerhleri bölümünde de rahatlıkla görebileceğiniz üzre “yapılması planlanan Kanal İstanbul Projesinin, Marmara Denizi havzasının kirliliğine yapacağı negatif katkıya hiçbir şekilde yer verilmemiş olması” oldukça üzücü ve endişe vericidir.
“KANAL İSTANBUL, ÇÖZÜM DEĞİL”
Jeopolitik, siyasi, sosyal ve ekonomik nedenleri hakkındaki görüş beyan haklarımız saklı kalarak; negatif çevresel etkisi nedeniyle de kanal İstanbul Projesinin hayata geçirilmesini hem İBB yönetimince hem de Silivri Belediye Meclis Grubumuzca uygun bulmadığımızı bir kez daha belirtiyor, mevcut ilçe belediye yönetimimizi de bu hususta duyarlı olmaya davet ediyoruz. Müsilaj konusundaki değerlendirmemi teşekkürle bitirmek isterim: Belediyemiz, evsel atıkların ilk noktada ayrıştırılması ile ilgili çeşitli çalışmalar yapıyor; bu çalışmaları destekliyor ve artarak devam etmesini temenni ediyoruz.”
Haber : Hazal BAŞARAN
YORUMLAR