Karakuş; "Kadın Hak ve Özgürlükleri AK Parti Döneminde Arttı"
Silivri Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Şükriye Akkaya Karakuş, bu sabah gerçekleştirilen Aralık ayı meclis toplantısında geride bıraktığımız 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü münasebetiyle söz aldı. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin Mustafa Kemal Atatürk'ün yıllar önce Türk kadınına duyduğu inanç ve güveni ortaya koyduğunu belirten Karakuş devamında AK Parti'nin kadın haklarının geliştirilmesi, korunması, kullanılması ve kadınların hayatlarını kolaylaştıracak reformları üst üste yaptığını da vurguladı.
Editör: Yaz Dostum
07 Aralık 2020 - 20:26 - Güncelleme: 07 Aralık 2020 - 20:32
Silivri Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Şükriye Akkaya Karakuş, bugün gerçekleştirilen meclis toplantısında 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla bir konuşma gerçekleştirdi. Atatürk’ün kadınlara çok sayıda Avrupa ülkesinden daha önce seçme ve seçilme hakkını tanımasının gurur verdiğini söyleyen Karakuş; AK Parti iktidarı döneminde Türk kadınlarının seçilme hakkının önündeki tüm engellerin ortadan kaldırılarak daha ileri seviyeye taşındığını ve kadınların hayatını kolaylaştıracak önemli düzenlemeler yapıldığını ifade etti.
“SEÇME VE SEÇİLME HAKKI, BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNDEN ÖNCE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK TARAFINDAN ÜLKEMİZDE KADINLARINA VERİLMİŞTİR”
Karakuş’un konuya ilişkin konuşması aynen şöyle: “Sayın Başkanım, Değerli Meclis Üyesi arkadaşlarım, Kıymetli Hazirun; 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü bir başka ifadeyle Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının tanındığı bugün ile alakalı söz almış bulunmaktayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nde 5 Aralık 1934 yılında Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınlara Milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. "Dünyanın gelişmiş demokrasileri" diye ifade edilen çoğu ülkelerden onlarca yıl evvel böyle bir adımın Meclisimizde ve ülkemizde atılmış olması bir gurur vesilesidir.
“KADINLARIN SAYICA VE AKTİF YER ALDIKLARI SİYASİ HAREKET, AK PARTİ”
AK Parti Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 86. yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşmasında, Türkiye’de kadınların hem sayıca en çok, hem de en aktif yer aldıkları partinin AK Parti olduğunu ifade etmiştir. Hiçbir partinin böyle bir özelliğinin olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanımız; “Kadın kollarımızın şu anda geldiği mevcut üye sayısı 5 milyon 200 bini bulmuştur. Kadınıyla, erkeğiyle diğer siyasi partilerde böyle bir durum söz konusu değil iken bu sayı diğer siyasi partilerin toplam üye sayılarının bile üzerindedir. Hükümetlerimiz döneminde kadınlarımızın sadece siyasette değil, hayatın her alanında hak ettikleri seviyeye gelebilmeleri için büyük gayret gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz” diyerek kadınların siyasette olmasının önemine özellikle vurgu yapmıştır.
“KADIN MİLLETVEKİLLERİNİN TEMSİL ORANI ARTTI”
AK Partinin önemli icraatlarından biri de Kadın Milletvekili sayısında açtığı çığırdır. 2002 öncesi TBMM’de Kadın Milletvekili sayısı 22 iken, günümüzde bu sayı 103’e yükselmiştir.
“BİZİM KADINLARIMIZ DÜNYANIN EN FEDAKÂR KADINLARIDIR”
Kadınlarımızın tarihe altın harflerle kazınacak hikâyeleri vardır. Bizim kadınlarımız dünyanın en fedakâr kadınlarıdır. Yeri gelir, Erzurum'da Kara Fatma olur. Balkanlardan, Kafkaslara kadar cephe cephe dolaşır. Yeri gelir Hafız Selman olur. Tüm şehri organize eder cepheye lojistik destek sağlar. Yeri gelir Şerife bacı olur. Bu yolda kendisi de şehadete yürür. Yeri gelir Nene Hatun olur. Yıldız Gürsoy olur, 15 Temmuz'da hain darbecilerin karşısına yiğitçe dikilerek şehadete ulaşır. Bizim kadınlarımızın, bizim annelerimizin, bizim eşlerimizin, bizim kız kardeşlerimizin işte böylesine tarihe altın harflerle kazınacak hikâyeleri vardır. Kadın ve Erkek her mücadelede beraber ve omuz omuzadır.
“YAKIN GEÇMİŞTE YÜZ KIZARTICI ADALETSİZLİKLERE ŞAHİT OLDUK”
Ancak kadınlarımızın önünde tarih boyunca büyük engeller var olagelmiştir. Yakın geçmişte kadınlara yönelik ayrımcı davranışlar kadınlara yönelik yüz kızartıcı adaletsizliklere şahit olduk. Düne kadar ülkemizde eğitim kurumlarından zorla uzaklaştırılan, eğitim ve öğretim hakkı ellerinden alınan kızlarımız vardı. Bu yaşananları unutmak mümkün değildir.
“AK PARTİ MİLLET İRADESİNDEN GÜÇ ALARAK KADIN ODAKLI REFORMLARA İMZA ATTI”
Bunları ortadan kaldırmak için, Millet iradesinden güç alan, AK Parti iktidarı döneminde, gerek anayasal reformlar, gerek yasal reformlar ve idari uygulamalarla bu engelleri bir bir kaldırılmıştır. 1934'te başlayan milletvekili seçilme hakkının ete kemiğe bürünmesi ve kuvvetten fiile dönmesi kolay olmamıştır. Ayrımcılık yüzünden Türkiye’deki kadınlar her ne kadar 1934 yılında seçme-seçilme haklarını elde etmişlerse de, çok uzun süre haklarını gerçek manada alamamışlardır. Türk siyasetinin kapıları uzun dönem ülkemizdeki kadınların kahir ekseriyetine kapalı kalmıştır. Sadece siyasetin değil, üniversiteler başta olmak üzere eğitim-öğretim kurumlarının da kapıları kapalıydı. Kadınlara seçilme hakkı verilmesinden 65 yıl sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında neler yaşadığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Türkiye’nin kendisine ve tarihine asla yakışmayan bu utanç sahnelerine son verebilmesi ancak AK Parti’nin kararlı mücadelesiyle mümkün olmuştur. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği tarih olarak, 5 Aralık 1934'ü anarken, bu hakkın tam anlamıyla tekamül ettiği tarihin Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 31 Ekim 2013 olduğunu bir kez daha burada vurgulamak isterim.
“KADIN KOTASININ EN YÜKSEK OLDUĞU PARTİ AK PARTİDİR”
Günümüzde, vesayet kurumlarının tasfiyesiyle bugün kadınlarımız Mecliste hür, serbest şekilde görevlerini yapabilmektedirler. Yerel seçimlerde diğer siyasi parti dağılımlarının içerisinde kadın kotasının en yüksek olduğu parti AK Partidir. AK Parti bütün dönemlerinde kadın kotasına ve kadın temsiliyetine önem veren parti olarak siyasi tarihinde yerini almıştır.
“TACİZ MAĞDURLARININ DURUMUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Kadın haklarının üzerine bir kara bulut gibi çöken, "Kadın cinayetleri", başta Münevver Karabulut, Emine Bulut, Ayşe Tuba Arslan ve daha dün, tazecik, gencecik ömründe menfur, hain bir cinayetle hayatına son verilen Ceren Özdemir, Özgecan ve ismini anamadığımız hunharca katledilen kadınlarımızdan bazılarıdır. Aile içi şiddete maruz kalmış nice kadın mağdurlarını ve türlü gündem yaratma çabalarıyla ört bas edilmeye çalışılan, her seferinde tek kadın hakları savunucusu rolüne bürünenlerin sustuğu ve görmezden geldiği taciz mağdurlarını da unutmayacağımızı ve durumun takipçisi olacağımızı vurgulamak isterim.
“KADINLARIMIZA DEVLETİN ŞEFKAT ELİ UZANDI”
Kadına karşı şiddeti ortadan kaldıracak, aile içi şiddetin önlenmesine dair birçok yasal düzenlemeler de AK Parti ile gündeme gelmiş, kadınlarımıza kol kanat geren devletin şefkat eli uzanmıştır. İç işleri bakanlığımız başlatmış olduğu KADES uygulaması ile kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddetin önüne geçmek adına önemli bir resmi uygulama geliştirilmiştir.
“KADINLARIMIZ TERÖR ŞİDDETİNİN DE MAĞDURU”
Kadına yönelik şiddeti fiziki, ekonomik, psikolojik gibi türleriyle lanetlerken, şiddetin bir diğer türü haline gelen terör şiddetine de vurgu yapmadan geçemeyeceğim. Kadınlarımız terör şiddetinin de mağdurudurlar. İşte Diyarbakır'da, yüreği yaralı kadınlar, anneler evlatlarını arıyor ve Şu anda PKK terör örgütü tarafından kaçırılan ve terör örgütünün elinde olan 15-22 yaş aralığındaki kızlarımız, evlatlarımız mevcuttur. Ne yazık ki gencecik fidanlar kaçırıldıktan kısa bir süre sonra her türlü istismarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bugüne kadar binden fazla kadın, terör örgütünden kaçarak teslim ve itirafçı oldu; birçok itirafçı, örgütün kirli yüzünü ortaya dökmüştür. Kaçmayı başaramayanlar ise ajan olarak suçlanarak maalesef infaz edilmiştir.
“KADINA ŞİDDETE KARŞI BÜTÜN SİYASİ PARTİ GRUPLARI OLARAK MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”
Yani bugün kadınlara karşı şiddeti konuşurken, terör şiddetini de konuşarak ve bu konuda bütün siyasi parti grupları olarak, samimi bir şekilde şiddetin her türlüsünü lanetlemek, kadına karşı şiddetin her türlüsüne karşı gayret göstermek mücadele etmek zorundayız.
“5 ARALIK, FARKINDALIK GÜNÜDÜR”
Bu anlamlı gün, özellikle kadınların siyasette yer alarak, kadınların sorunlarının gündeme getirilmesi, kadına karşı uygulanan her türlü şiddetin önüne geçilmesi, eşitsizlikler hakkında farkındalığın yaratılması noktasında önemli bir gündür. Bu duygu ve düşüncelerle, emek veren, hakkını savunan, tüm kadınlarımızın 5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününü kutluyorum.”
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
“SEÇME VE SEÇİLME HAKKI, BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNDEN ÖNCE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK TARAFINDAN ÜLKEMİZDE KADINLARINA VERİLMİŞTİR”
Karakuş’un konuya ilişkin konuşması aynen şöyle: “Sayın Başkanım, Değerli Meclis Üyesi arkadaşlarım, Kıymetli Hazirun; 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü bir başka ifadeyle Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının tanındığı bugün ile alakalı söz almış bulunmaktayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nde 5 Aralık 1934 yılında Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınlara Milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. "Dünyanın gelişmiş demokrasileri" diye ifade edilen çoğu ülkelerden onlarca yıl evvel böyle bir adımın Meclisimizde ve ülkemizde atılmış olması bir gurur vesilesidir.
“KADINLARIN SAYICA VE AKTİF YER ALDIKLARI SİYASİ HAREKET, AK PARTİ”
AK Parti Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 86. yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşmasında, Türkiye’de kadınların hem sayıca en çok, hem de en aktif yer aldıkları partinin AK Parti olduğunu ifade etmiştir. Hiçbir partinin böyle bir özelliğinin olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanımız; “Kadın kollarımızın şu anda geldiği mevcut üye sayısı 5 milyon 200 bini bulmuştur. Kadınıyla, erkeğiyle diğer siyasi partilerde böyle bir durum söz konusu değil iken bu sayı diğer siyasi partilerin toplam üye sayılarının bile üzerindedir. Hükümetlerimiz döneminde kadınlarımızın sadece siyasette değil, hayatın her alanında hak ettikleri seviyeye gelebilmeleri için büyük gayret gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz” diyerek kadınların siyasette olmasının önemine özellikle vurgu yapmıştır.
“KADIN MİLLETVEKİLLERİNİN TEMSİL ORANI ARTTI”
AK Partinin önemli icraatlarından biri de Kadın Milletvekili sayısında açtığı çığırdır. 2002 öncesi TBMM’de Kadın Milletvekili sayısı 22 iken, günümüzde bu sayı 103’e yükselmiştir.
“BİZİM KADINLARIMIZ DÜNYANIN EN FEDAKÂR KADINLARIDIR”
Kadınlarımızın tarihe altın harflerle kazınacak hikâyeleri vardır. Bizim kadınlarımız dünyanın en fedakâr kadınlarıdır. Yeri gelir, Erzurum'da Kara Fatma olur. Balkanlardan, Kafkaslara kadar cephe cephe dolaşır. Yeri gelir Hafız Selman olur. Tüm şehri organize eder cepheye lojistik destek sağlar. Yeri gelir Şerife bacı olur. Bu yolda kendisi de şehadete yürür. Yeri gelir Nene Hatun olur. Yıldız Gürsoy olur, 15 Temmuz'da hain darbecilerin karşısına yiğitçe dikilerek şehadete ulaşır. Bizim kadınlarımızın, bizim annelerimizin, bizim eşlerimizin, bizim kız kardeşlerimizin işte böylesine tarihe altın harflerle kazınacak hikâyeleri vardır. Kadın ve Erkek her mücadelede beraber ve omuz omuzadır.
“YAKIN GEÇMİŞTE YÜZ KIZARTICI ADALETSİZLİKLERE ŞAHİT OLDUK”
Ancak kadınlarımızın önünde tarih boyunca büyük engeller var olagelmiştir. Yakın geçmişte kadınlara yönelik ayrımcı davranışlar kadınlara yönelik yüz kızartıcı adaletsizliklere şahit olduk. Düne kadar ülkemizde eğitim kurumlarından zorla uzaklaştırılan, eğitim ve öğretim hakkı ellerinden alınan kızlarımız vardı. Bu yaşananları unutmak mümkün değildir.
“AK PARTİ MİLLET İRADESİNDEN GÜÇ ALARAK KADIN ODAKLI REFORMLARA İMZA ATTI”
Bunları ortadan kaldırmak için, Millet iradesinden güç alan, AK Parti iktidarı döneminde, gerek anayasal reformlar, gerek yasal reformlar ve idari uygulamalarla bu engelleri bir bir kaldırılmıştır. 1934'te başlayan milletvekili seçilme hakkının ete kemiğe bürünmesi ve kuvvetten fiile dönmesi kolay olmamıştır. Ayrımcılık yüzünden Türkiye’deki kadınlar her ne kadar 1934 yılında seçme-seçilme haklarını elde etmişlerse de, çok uzun süre haklarını gerçek manada alamamışlardır. Türk siyasetinin kapıları uzun dönem ülkemizdeki kadınların kahir ekseriyetine kapalı kalmıştır. Sadece siyasetin değil, üniversiteler başta olmak üzere eğitim-öğretim kurumlarının da kapıları kapalıydı. Kadınlara seçilme hakkı verilmesinden 65 yıl sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında neler yaşadığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Türkiye’nin kendisine ve tarihine asla yakışmayan bu utanç sahnelerine son verebilmesi ancak AK Parti’nin kararlı mücadelesiyle mümkün olmuştur. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği tarih olarak, 5 Aralık 1934'ü anarken, bu hakkın tam anlamıyla tekamül ettiği tarihin Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 31 Ekim 2013 olduğunu bir kez daha burada vurgulamak isterim.
“KADIN KOTASININ EN YÜKSEK OLDUĞU PARTİ AK PARTİDİR”
Günümüzde, vesayet kurumlarının tasfiyesiyle bugün kadınlarımız Mecliste hür, serbest şekilde görevlerini yapabilmektedirler. Yerel seçimlerde diğer siyasi parti dağılımlarının içerisinde kadın kotasının en yüksek olduğu parti AK Partidir. AK Parti bütün dönemlerinde kadın kotasına ve kadın temsiliyetine önem veren parti olarak siyasi tarihinde yerini almıştır.
“TACİZ MAĞDURLARININ DURUMUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Kadın haklarının üzerine bir kara bulut gibi çöken, "Kadın cinayetleri", başta Münevver Karabulut, Emine Bulut, Ayşe Tuba Arslan ve daha dün, tazecik, gencecik ömründe menfur, hain bir cinayetle hayatına son verilen Ceren Özdemir, Özgecan ve ismini anamadığımız hunharca katledilen kadınlarımızdan bazılarıdır. Aile içi şiddete maruz kalmış nice kadın mağdurlarını ve türlü gündem yaratma çabalarıyla ört bas edilmeye çalışılan, her seferinde tek kadın hakları savunucusu rolüne bürünenlerin sustuğu ve görmezden geldiği taciz mağdurlarını da unutmayacağımızı ve durumun takipçisi olacağımızı vurgulamak isterim.
“KADINLARIMIZA DEVLETİN ŞEFKAT ELİ UZANDI”
Kadına karşı şiddeti ortadan kaldıracak, aile içi şiddetin önlenmesine dair birçok yasal düzenlemeler de AK Parti ile gündeme gelmiş, kadınlarımıza kol kanat geren devletin şefkat eli uzanmıştır. İç işleri bakanlığımız başlatmış olduğu KADES uygulaması ile kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddetin önüne geçmek adına önemli bir resmi uygulama geliştirilmiştir.
“KADINLARIMIZ TERÖR ŞİDDETİNİN DE MAĞDURU”
Kadına yönelik şiddeti fiziki, ekonomik, psikolojik gibi türleriyle lanetlerken, şiddetin bir diğer türü haline gelen terör şiddetine de vurgu yapmadan geçemeyeceğim. Kadınlarımız terör şiddetinin de mağdurudurlar. İşte Diyarbakır'da, yüreği yaralı kadınlar, anneler evlatlarını arıyor ve Şu anda PKK terör örgütü tarafından kaçırılan ve terör örgütünün elinde olan 15-22 yaş aralığındaki kızlarımız, evlatlarımız mevcuttur. Ne yazık ki gencecik fidanlar kaçırıldıktan kısa bir süre sonra her türlü istismarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bugüne kadar binden fazla kadın, terör örgütünden kaçarak teslim ve itirafçı oldu; birçok itirafçı, örgütün kirli yüzünü ortaya dökmüştür. Kaçmayı başaramayanlar ise ajan olarak suçlanarak maalesef infaz edilmiştir.
“KADINA ŞİDDETE KARŞI BÜTÜN SİYASİ PARTİ GRUPLARI OLARAK MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”
Yani bugün kadınlara karşı şiddeti konuşurken, terör şiddetini de konuşarak ve bu konuda bütün siyasi parti grupları olarak, samimi bir şekilde şiddetin her türlüsünü lanetlemek, kadına karşı şiddetin her türlüsüne karşı gayret göstermek mücadele etmek zorundayız.
“5 ARALIK, FARKINDALIK GÜNÜDÜR”
Bu anlamlı gün, özellikle kadınların siyasette yer alarak, kadınların sorunlarının gündeme getirilmesi, kadına karşı uygulanan her türlü şiddetin önüne geçilmesi, eşitsizlikler hakkında farkındalığın yaratılması noktasında önemli bir gündür. Bu duygu ve düşüncelerle, emek veren, hakkını savunan, tüm kadınlarımızın 5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününü kutluyorum.”
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
YORUMLAR