Karakuş; "Kadına Şiddet Siyaset Üstü Bir Konudur"

 
Silivri Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Avukat Şükriye Akkaya Karakuş, peş peşe yaşanan kadına şiddet ve kadın cinayetlerini meclis gündemine taşıdı.
 
“KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ ŞİDDETİ LANETLİYORUM”

Karakuş, yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Sayın Başkanım, değerli meclis üyesi arkadaşlarım, kıymetli hazirun, sevgili misafirlerimiz; bir kadın ve bir anne olarak, kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri hususunda birkaç kelam etmek üzere söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce, cinayete kurban giden, geride öksüz evlat, gözü yaşlı ana ve babasını, sevdiklerini bırakan, kadınlarımızı rahmetle anıyor, kadına yönelik her türlü şiddeti yüksek sesle lanetlediğimi bir kez daha dile getirmek istiyorum. Ama ne lanetlemekle ne kınamakla sayısız kere dile getirmekle bu vahşetin önüne geçemiyoruz.

“BU HEP BİRLİKTE KARŞISINDA DURMAMIZ GEREKEN BİR KONU”

Kadına karşı şiddet, sadece fiziksel değildir, ekonomik ve psikolojik şiddeti de içermektedir. Ve her gün tanımadığımız ve adını bilmediğimiz birçok kadın, şiddetin türlerine maruz bırakılmaktadır.  Son dönemde Ayşegül AKTÜRK, Miray YILMAZ, Rabia ERGİN Serpil KARATAŞ Pınar Gültekin ve daha nice sessiz çığlıklarını duymadığımız kadın, şiddetin mağduru oldu. Bu siyaset üstü, hep birlikte el ele karşısında dimdik durmamız gerek hassas bir konudur. Gelinen süreçte toplumda her bir bireyin şiddetin önüne geçilmesi noktasında sorumluluk ve görevleri vardır/ olmalıdır da.

“AİLE İÇİ EĞİTİMLE BAŞLANMALI”

Bu bilinç temelde aile içindeki eğitim ile başlamaktadır. Aile içinde kız ve erkek çocuklarının cinsiyet farklılıkları sebebiyle ayrı tarzlarda yetiştirilmesi ne yazık ki ileride ciddi sorunlara zeminler oluşturulmaktadır. Çocuklarımızı yetiştirirken, özellikle erkek çocukları için ERKEKTİR YAPAR, ERKEKLER AĞLAMAZ, ERKEKLER EV İŞİ YAPMAZ, ÇOCUK BAKMAZ, GİBİ CİNSİYETÇİ TUTUMLARDAN VAZGEÇİLEREK; sorunlarını tehdit ve şiddetle çözemeyeceğini söylemeli, yanlış yaptığında özür dilemesi gerektiğini öğretmeli ve kendisini diğer canlılardan üstün görmemesi gerektiğini anlatmalı ve çocuklarımızda bu bilinci yaratmalıyız. 

“KADININ HER ALANDA VARLIĞI GÜÇLENDİRİLMELİ”

Kadının siyasetten ekonomiye, eğitimden sağlığa her alanda varlığını göstermesi ve bu suretle güçlendirilmesi, istihdam alanlarında eşit olanaklardan yararlanmalarının sağlanması; özellikle kadınların siyasette yer alarak, kadınların sorunlarının gündeme getirilmesi, kadına karşı uygulanan her türlü şiddetin önüne geçilmesi, eşitsizlikler hakkında farkındalığın yaratılması, çağdaş, demokratik ve ileri bir toplum için önemli bir husustur. Her kademe ve çalışmada kadınlara yer verilmesi, kadının toplumsal statüsünün ve konumunun yükseltilmesi de bu açıdan oldukça önem arz etmektedir.

“BİR HUKUKÇU OLARAK HÜKÜMETİMİZİN ÇALIŞMALARININ TAKİPÇİSİYİM”

Ülke olarak bugün gelinen noktada, hükümetimizce kadına karşı her türlü şiddetin önüne geçilmesi hususunda hassasiyetle çalışmalar yürütülmektedir. Bir hukukçu olarak çalışmaların takipçisi ve destekçisi olduğumu özellikle belirtmek isterim.
 
“6284 SAYILI YASA KADINLARI KORUYAN BİR YASA”

Yürürlükte bulunan, 6284 Sayılı Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik kanun, şiddete uğrayan veya uğrama riski bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takibe maruz kalan kişilerin korunması ve şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri içermektedir. Kanun fiziksel şiddetin yanı sıra, ekonomik, psikolojik, cinsel şiddet gibi farklı şiddet türlerini de kapsamaktadır. Örnekle anlatmak gerekirse, vekil olarak fiziksel şiddete maruz kalan kadın müvekkil için almış olduğumuz uzaklaştırma tedbiri dışında, aynı zamanda uğranılan ekonomik şiddet sebebiyle aile konutunun kadına tahsisi, elektrik su doğalgaz aboneliklerine ait fatura bedellerin şiddet uygulayan erkek üzerinde bırakılması noktasında da almış olduğumuz koruyucu ve önleyici tedbirler bulunmaktadır. Ayrıca ; şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması,

- müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi,
 
- korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması,
 
- hakkında çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması,
 
- korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması,
 
- korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi,
 
- korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi,
 
- bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahlarını kolluğa teslim etmesi,
 
- silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi,
 
- korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması,
 
- bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması,
 
- çocuklarıyla ilgili velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulmasına dair karar verilmesi,
 
- korunan kişi ve çocukları için tedbir nafakasına hükmedilmesi de 6284 sayılı kanun hükmüyle alınacak tedbirlerdir.

“HÜKÜMETİMİZ KADININ POLİTİK TEMSİL HAKKINA ÖNEM VERİYOR”

Hükümetimizin, kadına vermiş olduğu önem ve değerle birlikte, kadınların siyasetteki varlığı güçlendirilerek, kadın temsilci sayısı artarak devam etmiştir. Görüldüğü üzere, hükümetimiz, biz kadınlara, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve yerel yönetimlerde, kadınları temsil noktasında her zaman öncelikli olarak yer vermiştir. Bugün bu mecliste Cumhur ittifakı olarak şahsım ile birlikte 5 kadın meclis üyesinin olması ve kadın meclis üyesi sayımızın çokluğu, hükümetimizin kadınlara vermiş olduğu önemi açıkça gösteren hususlardan sadece biridir.

“ŞİDDETE DUR DEMEK İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Bundan yüzyıllar evvel Hz. Muhammed Veda Hutbesinde kadın haklarından tarihi anlamda resmi olarak ilk kez bahsetmiş; yine 20. yüzyılın başlarında Ulu Önder Atatürk kadına seçme ve seçilme hakkı dahil birçok hak vererek kadın haklarını kanuni temellere dayandırmış, birçok ülkeye bu hususta öncülük etmiştir. Bizler aynı duyarlılık bilinciyle kadına karşı her türlü şiddete dur demek için, kadının toplumdaki varlığını daha da güçlendirerek bu uğurdaki mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz.”

Haber : Batuhan GÜÇLÜ