Karataş: "30 Ağustos, kısıtlanamaz ve yasaklanamaz!"
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Silivri Şube Başkanı Av. Nilgün Karataş, bugün Zafer Bayramı münasebetiyle Atatürk Anıtı’nda gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, “30 Ağustos ve şanlı tarihimiz halkımızın güvencesindedir. Milli zaferlerimizi ve Atatürk Devrimlerini unutturmaya çalışanlar; Türk Milleti’ni çağdaş dünyaya taşıyan Cumhuriyet Devrimi’nin aydınlığına yenilmeye mahkûmdur” ifadelerini kullandı.
Editör: Yaz Dostum
30 Ağustos 2020 - 22:57 - Güncelleme: 30 Ağustos 2020 - 23:02
Atatürkçü Düşünce Derneği Silivri Şubesi bugün saat 16.00’da tüm ADD şubeleriyle eş zamanlı olarak 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Türk bayrakları ile Atatürk Anıtı’nda toplanan Atatürk sevdalıları, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına getirilen yasaklamayı eleştirdi.
“30 AĞUSTOS BU COĞRAFYANIN EN KUTSAL ZAFERİDİR”
ADD Silivri Şube Başkanı Av. Nilgün Karataş, tarafından okunan basın bildirisinde şu ifadeler yer aldı: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, yoktan var edilen şanlı ordumuzun kazandığı, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı, 98. yıldönümünde bir kez daha gururla kutluyoruz… Ülkemizin ve milletimizin varlığı söz konusu olunca, 30 Ağustos, bu coğrafyanın en haklı, en onurlu, en kutsal savaşı ve zaferidir. Bu nedenle, kısıtlanamaz ve yasaklanamaz… Atatürk, 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zaferi, 1924 yılında Dumlupınar’da konuşmasında şöyle anlatmaktadır: “Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, Cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos’tan Lozan'a uzanan süreci özetlerken de: "Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zaferdir." İfadeleriyle, 30 Ağustos Zaferi’nin siyasi sonucu olarak, Lozan Barış Antlaşması’nı işaret etmiştir. Bu yönüyle, 30 Ağustos, kazanılan herhangi bir savaşın çok ötesinde bir değere ve öneme sahiptir…
“30 AĞUSTOS, TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BAŞLANGICIDIR”
30 Ağustos, kazanılacak siyasi zaferlerin ve tüm dünyaya örnek olacak devrimin temelini oluşturmuştur. Büyük Zafer sonrası, Atatürk: "Asıl savaş bundan sonra başlıyor. En büyük savaş cehalete karşı yapılan savaştır. Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür." sözleriyle, gerçekleştireceği büyük kültür devrimini de müjdelemekteydi. Özümüze dönüş ve özden yola çıkarak, çağdaşlaşmayı öngören bu kültür, aynı zamanda toplumu bir arada tutan, çağa taşıyan, bizi millet yapan Cumhuriyet Devrimidir… Cumhuriyet kültürüne savaş açan; yerine cemaatleri, tarikatları koyarak Türkiye’yi çağdışına sürükleyen siyasi iktidara uyarılarımızı yinelemekteyiz: 30 Ağustos, sadece Türk Milleti’ni yok olmaktan kurtaran bir zafer değildir. Yarattığı sonuçla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde; millet egemenliğine dayalı tam bağımsız, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin de kuruluş süreci ve başlangıç tarihidir.
“UYDURMA TARİH YAZANLARI UYARIYORUZ!”
Büyük Atatürk: "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan, yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır." demektedir. Tarihimizi saptıranları, yerine uydurma tarih yazmaya çalışanları da, tekrar tekrar uyarıyoruz. Başaramayacaksınız… 30 Ağustos ve şanlı tarihimiz halkımızın güvencesindedir. Milli zaferlerimizi ve Atatürk Devrimlerini unutturmaya çalışanlar; Türk Milleti’ni çağdaş dünyaya taşıyan Cumhuriyet Devrimi’nin aydınlığına yenilmeye mahkûmdur.
“BÜYÜK DEVRİMCİ ATATÜRK, YOL ARKADAŞLARI VE ŞEHİTLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ”
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yaratıcısı Başkomutan ve Büyük Devrimci Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah ve yol arkadaşlarını, vatan savunmasında canlarını feda eden şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz… Atatürkçü Düşünce Derneği; Kurucu Genel Başkanı, Devrim ve Demokrasi Şehidi Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ve kurucu kadrolarımızın çizdiği yolda milli mücadeleyi,Büyük Atatürk’ün manevi liderliğinde sürdürmeye ant içmiştir…”
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
“30 AĞUSTOS BU COĞRAFYANIN EN KUTSAL ZAFERİDİR”
ADD Silivri Şube Başkanı Av. Nilgün Karataş, tarafından okunan basın bildirisinde şu ifadeler yer aldı: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, yoktan var edilen şanlı ordumuzun kazandığı, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı, 98. yıldönümünde bir kez daha gururla kutluyoruz… Ülkemizin ve milletimizin varlığı söz konusu olunca, 30 Ağustos, bu coğrafyanın en haklı, en onurlu, en kutsal savaşı ve zaferidir. Bu nedenle, kısıtlanamaz ve yasaklanamaz… Atatürk, 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zaferi, 1924 yılında Dumlupınar’da konuşmasında şöyle anlatmaktadır: “Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, Cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos’tan Lozan'a uzanan süreci özetlerken de: "Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zaferdir." İfadeleriyle, 30 Ağustos Zaferi’nin siyasi sonucu olarak, Lozan Barış Antlaşması’nı işaret etmiştir. Bu yönüyle, 30 Ağustos, kazanılan herhangi bir savaşın çok ötesinde bir değere ve öneme sahiptir…
“30 AĞUSTOS, TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BAŞLANGICIDIR”
30 Ağustos, kazanılacak siyasi zaferlerin ve tüm dünyaya örnek olacak devrimin temelini oluşturmuştur. Büyük Zafer sonrası, Atatürk: "Asıl savaş bundan sonra başlıyor. En büyük savaş cehalete karşı yapılan savaştır. Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür." sözleriyle, gerçekleştireceği büyük kültür devrimini de müjdelemekteydi. Özümüze dönüş ve özden yola çıkarak, çağdaşlaşmayı öngören bu kültür, aynı zamanda toplumu bir arada tutan, çağa taşıyan, bizi millet yapan Cumhuriyet Devrimidir… Cumhuriyet kültürüne savaş açan; yerine cemaatleri, tarikatları koyarak Türkiye’yi çağdışına sürükleyen siyasi iktidara uyarılarımızı yinelemekteyiz: 30 Ağustos, sadece Türk Milleti’ni yok olmaktan kurtaran bir zafer değildir. Yarattığı sonuçla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde; millet egemenliğine dayalı tam bağımsız, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin de kuruluş süreci ve başlangıç tarihidir.
“UYDURMA TARİH YAZANLARI UYARIYORUZ!”
Büyük Atatürk: "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan, yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır." demektedir. Tarihimizi saptıranları, yerine uydurma tarih yazmaya çalışanları da, tekrar tekrar uyarıyoruz. Başaramayacaksınız… 30 Ağustos ve şanlı tarihimiz halkımızın güvencesindedir. Milli zaferlerimizi ve Atatürk Devrimlerini unutturmaya çalışanlar; Türk Milleti’ni çağdaş dünyaya taşıyan Cumhuriyet Devrimi’nin aydınlığına yenilmeye mahkûmdur.
“BÜYÜK DEVRİMCİ ATATÜRK, YOL ARKADAŞLARI VE ŞEHİTLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ”
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yaratıcısı Başkomutan ve Büyük Devrimci Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah ve yol arkadaşlarını, vatan savunmasında canlarını feda eden şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz… Atatürkçü Düşünce Derneği; Kurucu Genel Başkanı, Devrim ve Demokrasi Şehidi Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ve kurucu kadrolarımızın çizdiği yolda milli mücadeleyi,Büyük Atatürk’ün manevi liderliğinde sürdürmeye ant içmiştir…”
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
YORUMLAR