Olay iddia: "Silivri Zabıta Müdürü, yüzlerce kaçağa göz yumdu!"
İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Refik Bek, bugün düzenlediği basın toplantısında Silivri Belediyesi’nin Çayırdere Mahallesi’nde kaçakla mücadele kapsamında gerçekleştirdiği yıkım işlemleriyle ilgili konuştu. Bek, “Şu andaki Zabıta Müdürümüz Uğur bey muhtemelen 10 senedir falan kaçak yapıyla ilgili kısımdaydı. O kadar başarılı oldu ki kaçak yapıda Çayırdere’de 1000 tane kaçak yapı yapıldı. Arkadaşımız hiçbir tanesini engellemedi. Şimdi yıkma konusunda çok başarılı, onların başında geliyor. Kaçak Yapı Şefliğinde çok başarılı (!) olduğu için Zabıta Müdürü yaptılar arkadaşı. Kurda kuzuyu teslim ettiler. İnsan, “Uğur bey 3 sene önce burada kaçak yapının başındaydınız, bu binaların hepsi 2018’de yapıldı, 2017’de yapılanlar var, 2015’te yapılanlar var, 2014’te yapılanlar var; bunlar yapılırken kaçak yapının başında olan arkadaş neredeydi acaba? Tatilde miydi?” demez mi?” şeklinde konuştu.
Editör: Yaz Dostum
27 Kasım 2021 - 22:06 - Güncelleme: 28 Kasım 2021 - 00:42
İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Refik Bek, Silivri Belediyesi’nin Çayırdere Mahallesi’nde kaçakla mücadele kapsamında eşine ait evi haksız ve usulsüz bir şekilde yıktığı iddiasını yineledi.
Mevcut Silivri Zabıta Müdürü Uğur Tozlu’nun da Kaçak Yapı Şefliğinde görev yaparken Çayırdere’de yüzlerce kaçak yapıya göz yumduğunu ileri sürdü. Durumu, “Kurda kuzuyu teslim ettiler” ifadeleriyle özetleyen Bek, kaçak yapılaşmayla mücadele konusunda Silivri Belediyesi'nin çifte standartlı tavrından vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.
“1250 PARSEL İLE 1243 PARSELDE ÜZERLERİNDE ÇOK BÜYÜK BASKI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR”
Bek, konuyla ilgili şunları söyledi:
Sağ olsun kaçak yapının başındaydı şimdi Zabıta Müdürü oldu Uğur bey. Bunu 5-6 kişinin içinde söylüyor. Arkadaşımızın şahitleri var. “1250 parsel ile 1243 parselde bizim üzerimizde çok büyük baskı var. Bunları bizim mutlaka halletmemiz, yıkmamız lazım” diyorlar. Neyse o gün gelip yıktılar. Zabıta giderken de, “Bugün çok büyük iş başardık” diyor. Zafer kazanmış edasıyla çıkıyorlar. Çok ilginç.
“KONTEYNIRLARI PARÇALAYARAK YIKIM YAPTILAR”
Ve bazı yerlerde insanlara evlerini sökmesine 1 gün 2 gün müsaade ettiler bize 15 dakika etmediler. Konteynırları parçaladılar. O arkadaşın eline nasıl geçti bilmiyorum ama eğer bizim de elimize geçseydi bizde yürütmeyi durdurma alırdık. Buradaki haksızlık bu. Çifte standart bu.
“VOLKAN YILMAZ’IN SÖYLEMİNİ SAMİMİ BULMUYORUM”
Bazı yerlerde çiti yıkıyorsun, bazı yerlerde yıkmıyorsun. Bazı yerlerde kümesi yıkıyorsun, bazı yerlerde yıkmıyorsun. Yol kenarında 2 katlı villaya izin veriyorsun, öbür tarafta vatandaşın 35 metrelik ağaçlık yerini yıkıyorsun. Devlet herkese eşit davranmalı. Yine söylüyorum Volkan Yılmaz’ın, “Ben kimsenin kartvizitine bakmam, kimin evi kaçak olursa yıkarım” sözüne katılmıyorum. Bu kesinlikle doğru değil.
“ÇAYIRDERE’Yİ BIRAKIN, ÇORLU DURAĞINA BAKIN”
Ben hiç kimsenin yerinin yıkılmasını da istemiyorum. Bırakın Çayırdere’de 25-30 metrelik yerleri, şöyle Çorlu Durağından aşağı inin bakalım kaç tane işletme kaldırıma 3 metre, 5 metre, 10 metre çıkmış, kaldırımı işgal etmiş, dükkanına katmış ve bunlar kim? Ben bugüne kadar siyasetten menfaat elde ederek bir şey yapmadım. 1970’den beri çarşı merkezinde iş yerimiz var. Siyasette de varız, ticarette de varız, Allah’a çok şükür.
“UĞUR TOZLU, KAÇAK YAPILARI GÖRMEZDEN GELDİ”
Şu andaki Zabıta Müdürümüz Uğur bey muhtemelen 10 senedir falan kaçak yapıyla ilgili kısımdaydı. O kadar başarılı oldu ki kaçak yapıda Çayırdere’de 1000 tane kaçak yapı yapıldı. Arkadaşımız hiçbir tanesini engellemedi, müdahil olmadı.
“KURDA KUZUYU TESLİM ETTİLER”
Şimdi yıkma konusunda çok başarılı, onların başında geliyor. Kaçak Yapı Şefliğinde çok başarılı (!) olduğu için Zabıta Müdürü yaptılar arkadaşı. Yani çok ilginç kurda kuzuyu teslim ettiler. İnsan, “Uğur bey 3 sene önce burada kaçak yapının başındaydınız, bu binaların hepsi 2018’de yapıldı, 2017’de yapılanlar var, 2015’te yapılanlar var, 2014’te yapılanlar var; bunlar yapılırken kaçak yapının başında olan arkadaş neredeydi acaba? Tatilde miydi?” demez mi?
“EN AZ 300-400 EV YIKILMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA”
Düne kadar benim evim vardı. Buradaki haksızlıkla ilgili ciddi bir mücadele veremiyordum. Şimdi evim yok. Kimse bana, “Refik Bek kendi evi için uğraşıyor” diyemez. 500-600 ev 2017 öncesi yapıldığı için kurtuldu ama şu anda en az 300-400 ev yıkım tehlikesi ile karşı karşıya. Sokağı olan, doğal gazı, elektriği gelmiş, kapı numarası verilmiş yerler var. Ben bunların yıkılmaması için mücadelemi vereceğim. Orada bir mağduriyet var.
“TARIM ARAZİSİNE FELAN AÇILDIĞI YOK!”
Yolunu yapıp, elektriğini, doğalgazı bağlanıyorsa kusura bakılmasın zaten devlet ya da belediye buraya davetiye çıkarıyor. Gelin buraya ev yapın diyor. Bugün Ahmet yapar, yarın Ahmet yapar bunu engelleme şansın yok. Oraların tarım arazisine açılacağı söylendi, öyle bir şey yok.
“YIKILMAMASI LAZIM”
Burada bir yanlış var. Yıkmak çözüm değil. Bu yapıların hepsi milli servet. Benim evim yıkıldı, komşularımızın evleri yıkıldı ama diğer vatandaşların evlerinin yıkılmaması lazım.
Haber : Hazal BAŞARAN
Mevcut Silivri Zabıta Müdürü Uğur Tozlu’nun da Kaçak Yapı Şefliğinde görev yaparken Çayırdere’de yüzlerce kaçak yapıya göz yumduğunu ileri sürdü. Durumu, “Kurda kuzuyu teslim ettiler” ifadeleriyle özetleyen Bek, kaçak yapılaşmayla mücadele konusunda Silivri Belediyesi'nin çifte standartlı tavrından vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.
“1250 PARSEL İLE 1243 PARSELDE ÜZERLERİNDE ÇOK BÜYÜK BASKI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR”
Bek, konuyla ilgili şunları söyledi:
Sağ olsun kaçak yapının başındaydı şimdi Zabıta Müdürü oldu Uğur bey. Bunu 5-6 kişinin içinde söylüyor. Arkadaşımızın şahitleri var. “1250 parsel ile 1243 parselde bizim üzerimizde çok büyük baskı var. Bunları bizim mutlaka halletmemiz, yıkmamız lazım” diyorlar. Neyse o gün gelip yıktılar. Zabıta giderken de, “Bugün çok büyük iş başardık” diyor. Zafer kazanmış edasıyla çıkıyorlar. Çok ilginç.
“KONTEYNIRLARI PARÇALAYARAK YIKIM YAPTILAR”
Ve bazı yerlerde insanlara evlerini sökmesine 1 gün 2 gün müsaade ettiler bize 15 dakika etmediler. Konteynırları parçaladılar. O arkadaşın eline nasıl geçti bilmiyorum ama eğer bizim de elimize geçseydi bizde yürütmeyi durdurma alırdık. Buradaki haksızlık bu. Çifte standart bu.
“VOLKAN YILMAZ’IN SÖYLEMİNİ SAMİMİ BULMUYORUM”
Bazı yerlerde çiti yıkıyorsun, bazı yerlerde yıkmıyorsun. Bazı yerlerde kümesi yıkıyorsun, bazı yerlerde yıkmıyorsun. Yol kenarında 2 katlı villaya izin veriyorsun, öbür tarafta vatandaşın 35 metrelik ağaçlık yerini yıkıyorsun. Devlet herkese eşit davranmalı. Yine söylüyorum Volkan Yılmaz’ın, “Ben kimsenin kartvizitine bakmam, kimin evi kaçak olursa yıkarım” sözüne katılmıyorum. Bu kesinlikle doğru değil.
“ÇAYIRDERE’Yİ BIRAKIN, ÇORLU DURAĞINA BAKIN”
Ben hiç kimsenin yerinin yıkılmasını da istemiyorum. Bırakın Çayırdere’de 25-30 metrelik yerleri, şöyle Çorlu Durağından aşağı inin bakalım kaç tane işletme kaldırıma 3 metre, 5 metre, 10 metre çıkmış, kaldırımı işgal etmiş, dükkanına katmış ve bunlar kim? Ben bugüne kadar siyasetten menfaat elde ederek bir şey yapmadım. 1970’den beri çarşı merkezinde iş yerimiz var. Siyasette de varız, ticarette de varız, Allah’a çok şükür.
“UĞUR TOZLU, KAÇAK YAPILARI GÖRMEZDEN GELDİ”
Şu andaki Zabıta Müdürümüz Uğur bey muhtemelen 10 senedir falan kaçak yapıyla ilgili kısımdaydı. O kadar başarılı oldu ki kaçak yapıda Çayırdere’de 1000 tane kaçak yapı yapıldı. Arkadaşımız hiçbir tanesini engellemedi, müdahil olmadı.
“KURDA KUZUYU TESLİM ETTİLER”
Şimdi yıkma konusunda çok başarılı, onların başında geliyor. Kaçak Yapı Şefliğinde çok başarılı (!) olduğu için Zabıta Müdürü yaptılar arkadaşı. Yani çok ilginç kurda kuzuyu teslim ettiler. İnsan, “Uğur bey 3 sene önce burada kaçak yapının başındaydınız, bu binaların hepsi 2018’de yapıldı, 2017’de yapılanlar var, 2015’te yapılanlar var, 2014’te yapılanlar var; bunlar yapılırken kaçak yapının başında olan arkadaş neredeydi acaba? Tatilde miydi?” demez mi?
“EN AZ 300-400 EV YIKILMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA”
Düne kadar benim evim vardı. Buradaki haksızlıkla ilgili ciddi bir mücadele veremiyordum. Şimdi evim yok. Kimse bana, “Refik Bek kendi evi için uğraşıyor” diyemez. 500-600 ev 2017 öncesi yapıldığı için kurtuldu ama şu anda en az 300-400 ev yıkım tehlikesi ile karşı karşıya. Sokağı olan, doğal gazı, elektriği gelmiş, kapı numarası verilmiş yerler var. Ben bunların yıkılmaması için mücadelemi vereceğim. Orada bir mağduriyet var.
“TARIM ARAZİSİNE FELAN AÇILDIĞI YOK!”
Yolunu yapıp, elektriğini, doğalgazı bağlanıyorsa kusura bakılmasın zaten devlet ya da belediye buraya davetiye çıkarıyor. Gelin buraya ev yapın diyor. Bugün Ahmet yapar, yarın Ahmet yapar bunu engelleme şansın yok. Oraların tarım arazisine açılacağı söylendi, öyle bir şey yok.
“YIKILMAMASI LAZIM”
Burada bir yanlış var. Yıkmak çözüm değil. Bu yapıların hepsi milli servet. Benim evim yıkıldı, komşularımızın evleri yıkıldı ama diğer vatandaşların evlerinin yıkılmaması lazım.
Haber : Hazal BAŞARAN
YORUMLAR