Orhan Çalışkan, Metehan Metal Geri Dönüşüm'ü anlattı
Metehan Metal Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda AK Parti Silivri Belediye Meclis Üyesi Orhan Çalışkan ile Esenyurt Isıso Sanayi Sitesi’ndeki fabrikasında kurşun sektörü üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Orhan Çalışkan, sorularımız doğrultusunda 2017’den beri faaliyet gösteren Metehan Metal Geri Dönüşüm’ü ve Türkiye'de çok da bilinmeyen kurşun sektörünü detaylıca anlattı. “Kurşun deyince insanların aklına direk -mermi- geliyor ama bizim hiçbir alakamız yok” diyen Orhan Çalışkan, “Biz akü ve tadilat görmesi gereken cami kubbelerinden çıkan hurdaları geri dönüşüme kazandırıyoruz. Türkiye’nin her yerine hizmet veriyoruz. Zaten işimizin %90’lık kısmını camilerin kubbeleri, %10’luk kısmını da hastanelerin radyasyonu önlemek adına kurşunla çevrilmesi gereken röntgen odaları oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Editör: Yaz Dostum
15 Aralık 2020 - 19:07 - Güncelleme: 15 Aralık 2020 - 20:52
Metehan Metal Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda AK Parti Silivri Belediye Meclis Üyesi Orhan Çalışkan ile Esenyurt Isıso Sanayi Sitesi’nde bulunan geri kazanım tesisinde hakkında pek fazla bilgiye sahip olmadığımız kurşun sektörü üzerine bir röportaj yaptık. Orhan Çalışkan’a Metehan Metal Geri Dönüşüm fabrikasının üretim faaliyetlerini ve hizmet alanını, çalışma işleyişlerini, normal piyasa koşullarındaki arz-talep yapısını ve COVID-19 salgınının kurşun sektörü üzerindeki etkilerini sorduk. Kendisi tüm sorularımıza aydınlatıcı açıklamalarla cevap getirdi.
Röportajı aynen bilgilerinize sunuyoruz;
“AKÜ VE AKÜ VE CAMİ KUBBELERİNDEN ÇIKAN HURDALARI GERİ DÖNÜŞÜME KAZANDIRIYORUZ”
Hazal BAŞARAN: Metehan Metal Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti. ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Orhan ÇALIŞKAN: Geri dönüşüm sektörünün bir parçasıyız. Biz akü ve tadilat görmesi gereken cami kubbelerinden çıkan hurdaları burada geri dönüşüme kazandırıyoruz. Üretimdeki pota dediğimiz kazanda eriterek kalıplara döküyoruz. 4 saati bulan bir erime süreci var. Bu sürecin ardından potalardan kalıba aktarıyoruz, kalıplardan da silindir makinemizde levhaya çeviriyoruz akabinde kesim makinesinde standart ölçüler dahilinde kesip rulo halinde piyasaya sunuyoruz. Cami ustaları ve restorasyoncular üzerinden pazarlama yapıyoruz.
“İÇ PİYASAYA YÖNELİK ÇALIŞIYORUZ”
Hazal BAŞARAN: Tamamen iç pazar odaklı mı çalışıyorsunuz yoksa ihracat da yapıyor musunuz?
Orhan ÇALIŞKAN: Yurtdışı pazarımız yok çünkü hammadde de dışa bağımlıyız. Dışa bağımlı olunan bir ürünü alıp da yurtdışına pazarlama imkanın yok. Kendi iç piyasamıza çalışıyoruz. Bizim hammaddemiz değerli metal sınıfında yer alan kurşun. Toprakta 60’tan fazla element var, bunlardan biri de kurşundur. Kurşunda dışa bağımlıyız. Büyük firmalar üzerinden ülkemize ithal ediliyor. Kurşun iç piyasamızda tedarik açısından sadece camilerde, restorasyon işi yapan müşterilerimizin üzerinden fabrikamıza getiriliyor ve eritme işleminin ardından geri dönüştürme imalathanemizden levha olarak yeniden iç piyasaya sunuluyor.
“TÜRKİYE’NİN HER YERİNE HİZMET VERİYORUZ”
Hazal BAŞARAN: İç piyasada nerelere hizmet veriyorsunuz?
Orhan ÇALIŞKAN: Kars’tan Edirne’ye Türkiye’nin 81 vilayetine hizmet veriyoruz. Zaten işimizin %90’lık kısmını camilerin kubbeleri oluşturuyor. Normalde camilerin kubbeleri 20 yılda bir deforme oluyor. Kurşunun yalıtım özelliği 20 yıl sonra azalıyor. Bu da kubbenin su almasına ve çeşitli sıkıntılarla tahrip olmasına sebep oluyor. O yüzden cami kubbelerinin 20 yılda bir tadilat görmesi gerekiyor.
“CAMİ KUBBELERİNİN EN ÖNEMLİ KORUYUCUSU KURŞUNDUR”
Niçin 50 yıl değil de 20 yıl diye soruluyor haklı olarak. Bir de şöyle örnek vermek isterim; Selimiye Camisi için konuşmak gerekirse şu anki teknoloji o zaman olmadığı için kurşunlar cami kubbesinin tepesinde kazanda kaynatılıyormuş ve sıvılaştırılan kurşun direk kubbeye dökülüyormuş. Tokmakçılar inceltmeye çalışsa da rahat 4-5 cm kurşun kalınlığı oluyormuş ama bizim uyguladığımız kalınlık şu anda 1.2 milimle 2.2 milim arasındaki standart ölçüdür. Arada böyle bir fark var. Uygulayan vatandaş tabi ki işin ekonomik tarafına bakıyor ama kurşunun haricinde O kubbeyi ve yalıtımı koruyacak bir madde yok. Yine de en sağlıklısı bu. O yüzden arz-talep fazla olması buradan kaynaklanıyor. Maliyet olarak fazla geliyor ama kurşun, cami kubbelerinin en önemli koruyucusu. Bundan dolayı tercih ediliyor.
“RÖNTGEN ODALARINI RADYASYONU ÖNLEMEK AMACYLA KURŞUNLA ÇEVİRİYORUZ”
Hazal BAŞARAN: İşinizin %90’lık kısmını camilerin kubbelerinin oluşturduğunu söylediniz. Peki %10’luk kısımda hangi alanlara hitap ediyorsunuz?
Orhan ÇALIŞKAN: Sağlık sektöründe hastanelerin genelde röntgen odalarının yeri ve tavanları radyasyonu önlemek amacıyla kurşunla çevrilir. İşimizin %10’luk kısmını da bu oluşturuyor. Kurşun deyince insanların aklına “mermi” geliyor bizim hiçbir alakamız yok. Sektörü bilmeyen direk “mermi mi yapıyorsunuz?” diye soruyor ama dediğim gibi bizim işimizin uzaktan yakından alakası yok. Hurda kurşunun eritilip geri kazandırılması uğraşımızın özüdür.
“SEKTÖRLE TANIŞMAM ARKADAŞIM VESİLESİ İLE OLDU”
Hazal BAŞARAN: Kurşun sektörüne girişiniz nasıl oldu?
Orhan ÇALIŞKAN: Yaklaşık 15 yıldır tanıdığım bir arkadaşım zaten bu sektörün içindeydi. Kulaktan dolma bilgim vardı, hiçbir zaman bu işi yerinde görmüşlüğüm yoktu. 2016’nın sonlarında kendisiyle bir görüşmemiz oldu. Bu sektörde olmam gerektiğini, yapabileceğimi söylüyor ve bu anlamda beni teşvik ediyordu. Tabi ben bir anda kararını vermedim.
“CESARETİMİ TOPLAYIP TİCARETE ATILDIM”
Birkaç ay geri planda durarak düşündüm çünkü bu işin finans ayağı biraz külfetliydi. Riskleri, oluşabilecek maddi kayıpları göze aldım ve ben bu işi yaparım dedim. Cesaretli bir insanımdır. Hatta arkadaşımın bir lafı vardır, “İstanbul boğazı satılsa Orhan müşteri olur” der, ki 20 yıl öncesinde böyle bir çıkarımı olmuştur benimle ilgili. Yapımda gözü karalık var, bunu ifade etmek istedim.
“BU İŞ KIYAMETE KADAR GİDER”
Zaten her zaman içimde üretim ayağı olan bir sektörün içinde bulunma isteği vardı. Bitmeyecek bir iş. Önü açık. Veliahtların kim olursa olsun yürüttükten sonra bu iş kıyamete kadar gider. Arz talep olan bir sektör nihayetinde. Tabi nasip kısmettir her şey. İşi öğrenmek için şehir dışlarına gittim. Aceleye getirmedim. En son 3 sene önce bu işe girdim. Emeklerimin kazanca dönüştüğünü gördüm. Kurşunu bir ayda bir sefer al-sat yaparken, iki sefer al-sat yaptım. Döner sermaye sistemini kısa süre içinde hayata geçirdim.
“DEVLETİMİZİN DESTEĞİ İLE ÜRETİME DEVAM ETTİK”
Hazal BAŞARAN: Pandemi süreci kurşun sektörünü nasıl etkiledi?
Orhan ÇALIŞKAN: Hiçbir etkilenme olmadı. Fabrikamız sürekli çalıştı. Devletimiz zaten üretim yapan fabrikalara, işletmelere müsaade etti. Biz kapımıza hiç kilit vurmadık. Sokağa çıkma yasağı dolayısıyla izin belgelerimizi oluşturduk, üretimimizi yaptık. Maddi açıdan bir sıkıntı yaşamadık sadece pazarımızda olan kişilere pandemiyle alakalı geç ödenek çıkması bizi biraz sıkıntıya soktu. Misal 100 ton kurşun al-sat yaparken bu 50 tona düştü. Ödeneklerden kaynaklandı bu. Fabrika üretiminde sıkıntı yoktu çünkü biz fason iş yapıyoruz.
“RESTORASYONCULAR VE CAMİ İŞÇİLİĞİ YAPANLARLA PARALEL ÇALIŞIYORUZ”
Hazal BAŞARAN: Cami kubbeleri ve hastanelerin röntgen odaları için uygulama ekibiniz bulunmakta mıdır?
Orhan ÇALIŞKAN: Kendi teknik ekibimiz var haricinde ise piyasada bu işi yapan restorasyoncular ve cami işçiliği yapanlar var. Onlarla paralel çalışıyoruz.
“AYDA ORTALAMA 250-300 CAMİNİN KUBBESİ TADİLAT GÖRÜYOR”
Hazal BAŞARAN: Şu anda işinizle alakalı arz-talep yapısı nedir?
Orhan ÇALIŞKAN: Türkiye’de yaklaşık 90 bin tane cami var. 20 yılda bir kubbeleri tadilat görüyor. Senede 4500 cami, ayda ise 375 cami yapar. Bir ayda ortalama 250-300 cami kubbesi tadilat görüyor. Muazzam bir pazar olduğu aşikar.
“EKONOMİYE DEĞER KATMAYA VE İSTİHDAM OLUŞTURMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Hazal BAŞARAN: Metehan Metal Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti.’de kaç kişi istihdam ediliyor?
Orhan ÇALIŞKAN: Ortalama 15 kişiye istihdam sağlıyorum. Metehan Metal Geri Dönüşüm olarak yaptığımız yatırımlarla kurşun sektörünü güçlendirmek ve büyümeyi sürdürülebilir kılmak için kararlılıkla çalışıyoruz.
Röportajı aynen bilgilerinize sunuyoruz;
“AKÜ VE AKÜ VE CAMİ KUBBELERİNDEN ÇIKAN HURDALARI GERİ DÖNÜŞÜME KAZANDIRIYORUZ”
Hazal BAŞARAN: Metehan Metal Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti. ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Orhan ÇALIŞKAN: Geri dönüşüm sektörünün bir parçasıyız. Biz akü ve tadilat görmesi gereken cami kubbelerinden çıkan hurdaları burada geri dönüşüme kazandırıyoruz. Üretimdeki pota dediğimiz kazanda eriterek kalıplara döküyoruz. 4 saati bulan bir erime süreci var. Bu sürecin ardından potalardan kalıba aktarıyoruz, kalıplardan da silindir makinemizde levhaya çeviriyoruz akabinde kesim makinesinde standart ölçüler dahilinde kesip rulo halinde piyasaya sunuyoruz. Cami ustaları ve restorasyoncular üzerinden pazarlama yapıyoruz.
“İÇ PİYASAYA YÖNELİK ÇALIŞIYORUZ”
Hazal BAŞARAN: Tamamen iç pazar odaklı mı çalışıyorsunuz yoksa ihracat da yapıyor musunuz?
Orhan ÇALIŞKAN: Yurtdışı pazarımız yok çünkü hammadde de dışa bağımlıyız. Dışa bağımlı olunan bir ürünü alıp da yurtdışına pazarlama imkanın yok. Kendi iç piyasamıza çalışıyoruz. Bizim hammaddemiz değerli metal sınıfında yer alan kurşun. Toprakta 60’tan fazla element var, bunlardan biri de kurşundur. Kurşunda dışa bağımlıyız. Büyük firmalar üzerinden ülkemize ithal ediliyor. Kurşun iç piyasamızda tedarik açısından sadece camilerde, restorasyon işi yapan müşterilerimizin üzerinden fabrikamıza getiriliyor ve eritme işleminin ardından geri dönüştürme imalathanemizden levha olarak yeniden iç piyasaya sunuluyor.
“TÜRKİYE’NİN HER YERİNE HİZMET VERİYORUZ”
Hazal BAŞARAN: İç piyasada nerelere hizmet veriyorsunuz?
Orhan ÇALIŞKAN: Kars’tan Edirne’ye Türkiye’nin 81 vilayetine hizmet veriyoruz. Zaten işimizin %90’lık kısmını camilerin kubbeleri oluşturuyor. Normalde camilerin kubbeleri 20 yılda bir deforme oluyor. Kurşunun yalıtım özelliği 20 yıl sonra azalıyor. Bu da kubbenin su almasına ve çeşitli sıkıntılarla tahrip olmasına sebep oluyor. O yüzden cami kubbelerinin 20 yılda bir tadilat görmesi gerekiyor.
“CAMİ KUBBELERİNİN EN ÖNEMLİ KORUYUCUSU KURŞUNDUR”
Niçin 50 yıl değil de 20 yıl diye soruluyor haklı olarak. Bir de şöyle örnek vermek isterim; Selimiye Camisi için konuşmak gerekirse şu anki teknoloji o zaman olmadığı için kurşunlar cami kubbesinin tepesinde kazanda kaynatılıyormuş ve sıvılaştırılan kurşun direk kubbeye dökülüyormuş. Tokmakçılar inceltmeye çalışsa da rahat 4-5 cm kurşun kalınlığı oluyormuş ama bizim uyguladığımız kalınlık şu anda 1.2 milimle 2.2 milim arasındaki standart ölçüdür. Arada böyle bir fark var. Uygulayan vatandaş tabi ki işin ekonomik tarafına bakıyor ama kurşunun haricinde O kubbeyi ve yalıtımı koruyacak bir madde yok. Yine de en sağlıklısı bu. O yüzden arz-talep fazla olması buradan kaynaklanıyor. Maliyet olarak fazla geliyor ama kurşun, cami kubbelerinin en önemli koruyucusu. Bundan dolayı tercih ediliyor.
“RÖNTGEN ODALARINI RADYASYONU ÖNLEMEK AMACYLA KURŞUNLA ÇEVİRİYORUZ”
Hazal BAŞARAN: İşinizin %90’lık kısmını camilerin kubbelerinin oluşturduğunu söylediniz. Peki %10’luk kısımda hangi alanlara hitap ediyorsunuz?
Orhan ÇALIŞKAN: Sağlık sektöründe hastanelerin genelde röntgen odalarının yeri ve tavanları radyasyonu önlemek amacıyla kurşunla çevrilir. İşimizin %10’luk kısmını da bu oluşturuyor. Kurşun deyince insanların aklına “mermi” geliyor bizim hiçbir alakamız yok. Sektörü bilmeyen direk “mermi mi yapıyorsunuz?” diye soruyor ama dediğim gibi bizim işimizin uzaktan yakından alakası yok. Hurda kurşunun eritilip geri kazandırılması uğraşımızın özüdür.
“SEKTÖRLE TANIŞMAM ARKADAŞIM VESİLESİ İLE OLDU”
Hazal BAŞARAN: Kurşun sektörüne girişiniz nasıl oldu?
Orhan ÇALIŞKAN: Yaklaşık 15 yıldır tanıdığım bir arkadaşım zaten bu sektörün içindeydi. Kulaktan dolma bilgim vardı, hiçbir zaman bu işi yerinde görmüşlüğüm yoktu. 2016’nın sonlarında kendisiyle bir görüşmemiz oldu. Bu sektörde olmam gerektiğini, yapabileceğimi söylüyor ve bu anlamda beni teşvik ediyordu. Tabi ben bir anda kararını vermedim.
“CESARETİMİ TOPLAYIP TİCARETE ATILDIM”
Birkaç ay geri planda durarak düşündüm çünkü bu işin finans ayağı biraz külfetliydi. Riskleri, oluşabilecek maddi kayıpları göze aldım ve ben bu işi yaparım dedim. Cesaretli bir insanımdır. Hatta arkadaşımın bir lafı vardır, “İstanbul boğazı satılsa Orhan müşteri olur” der, ki 20 yıl öncesinde böyle bir çıkarımı olmuştur benimle ilgili. Yapımda gözü karalık var, bunu ifade etmek istedim.
“BU İŞ KIYAMETE KADAR GİDER”
Zaten her zaman içimde üretim ayağı olan bir sektörün içinde bulunma isteği vardı. Bitmeyecek bir iş. Önü açık. Veliahtların kim olursa olsun yürüttükten sonra bu iş kıyamete kadar gider. Arz talep olan bir sektör nihayetinde. Tabi nasip kısmettir her şey. İşi öğrenmek için şehir dışlarına gittim. Aceleye getirmedim. En son 3 sene önce bu işe girdim. Emeklerimin kazanca dönüştüğünü gördüm. Kurşunu bir ayda bir sefer al-sat yaparken, iki sefer al-sat yaptım. Döner sermaye sistemini kısa süre içinde hayata geçirdim.
“DEVLETİMİZİN DESTEĞİ İLE ÜRETİME DEVAM ETTİK”
Hazal BAŞARAN: Pandemi süreci kurşun sektörünü nasıl etkiledi?
Orhan ÇALIŞKAN: Hiçbir etkilenme olmadı. Fabrikamız sürekli çalıştı. Devletimiz zaten üretim yapan fabrikalara, işletmelere müsaade etti. Biz kapımıza hiç kilit vurmadık. Sokağa çıkma yasağı dolayısıyla izin belgelerimizi oluşturduk, üretimimizi yaptık. Maddi açıdan bir sıkıntı yaşamadık sadece pazarımızda olan kişilere pandemiyle alakalı geç ödenek çıkması bizi biraz sıkıntıya soktu. Misal 100 ton kurşun al-sat yaparken bu 50 tona düştü. Ödeneklerden kaynaklandı bu. Fabrika üretiminde sıkıntı yoktu çünkü biz fason iş yapıyoruz.
“RESTORASYONCULAR VE CAMİ İŞÇİLİĞİ YAPANLARLA PARALEL ÇALIŞIYORUZ”
Hazal BAŞARAN: Cami kubbeleri ve hastanelerin röntgen odaları için uygulama ekibiniz bulunmakta mıdır?
Orhan ÇALIŞKAN: Kendi teknik ekibimiz var haricinde ise piyasada bu işi yapan restorasyoncular ve cami işçiliği yapanlar var. Onlarla paralel çalışıyoruz.
“AYDA ORTALAMA 250-300 CAMİNİN KUBBESİ TADİLAT GÖRÜYOR”
Hazal BAŞARAN: Şu anda işinizle alakalı arz-talep yapısı nedir?
Orhan ÇALIŞKAN: Türkiye’de yaklaşık 90 bin tane cami var. 20 yılda bir kubbeleri tadilat görüyor. Senede 4500 cami, ayda ise 375 cami yapar. Bir ayda ortalama 250-300 cami kubbesi tadilat görüyor. Muazzam bir pazar olduğu aşikar.
“EKONOMİYE DEĞER KATMAYA VE İSTİHDAM OLUŞTURMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Hazal BAŞARAN: Metehan Metal Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti.’de kaç kişi istihdam ediliyor?
Orhan ÇALIŞKAN: Ortalama 15 kişiye istihdam sağlıyorum. Metehan Metal Geri Dönüşüm olarak yaptığımız yatırımlarla kurşun sektörünü güçlendirmek ve büyümeyi sürdürülebilir kılmak için kararlılıkla çalışıyoruz.
YORUMLAR