Sağlıkçılar Silivri'de Greve Gitti: Emeğimizin Karşılığını İstiyoruz!
İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilciliği ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Silivri Temsilciliği öncülüğünde sağlık çalışanları bugün tüm Türkiye’de olduğu gibi Silivri’de de bir günlük grev eylemi gerçekleştirdi. Devlet Hastanesi acil binası önünde gerçekleştirilen eylemde Dr. Fethi Bozçalı, "Sağlık çalışanları da benzin alıyor, onların da elektrik faturaları var. Ücretler artık yoksulluk sınırının altında. Ücretlerin artırılmasını istiyoruz ama sürekli oyalanıyoruz. Bunlardan bıktık artık. Arkadaşlarımızın bir kısmı emekli oldu. Genç dimağlarımız yurtdışına gidiyor. Arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar. Mücadele ediyoruz ama ne yazık ki dün 236 canımızı kaybettik. 100 bine yakın vaka var. Bunların sorumlusu bizler değiliz, sağlık çalışanları değil" dedi.
Editör: Yaz Dostum
08 Şubat 2022 - 20:27 - Güncelleme: 08 Şubat 2022 - 20:42
Sağlık çalışanları, Silivri Devlet Hastanesi acil binası önünde bugün sağlıkta şiddetin durması ekonomik kayıpların giderilmesi, çalışma koşullarının düzeltilmesi gibi birçok talep için bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Tabip Odası Silivri Temsilcisi Dr. Fethi Bozçalı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen eyleme İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilciliği ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Silivri Temsilciliği destek verdi. CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen ve yönetimi de sağlık çalışanlarını yalnız bırakmadı.
“SAĞLIKTA ŞİDDETİN DURMASINI, EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI, ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZIN DÜZELTİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Burada okunan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Türk Tabipleri Birliği (TTB) ,Türk Diş hekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) başta olmak üzere birçok sağlık iş kolunda örgütlü meslek birliği, sendika ve dernek, ekonomik kayıpların giderilmesi, insanca yaşayacak ücret, sağlıkta şiddetin durdurulması, ağır çalışma koşullarının düzeltilmesi gibi birçok taleple 15 Aralık ta bir günlük uyarı G(ö)REV eylemi yapmıştık.
Hükümetin taleplerimizi görmezden gelen uyarımızı dikkate almayan tavrı nedeniyle TTB öncülüğünde günlerdir nöbet eylemleri yapılmış, 4 Şubat günü TBMM önünde açıklama gerçekleştirilmiş, muhalefet partilerin taleplerimizi destekleyen önergelerine rağmen maalesef hiçbir talebimiz yönetenler tarafından TBMM de kabul görmemiştir. Bu oyalamanın son bulması için bu gün bir kez daha G(ö)REV eylemi yapmak zorunda bırakıldığımızı bildirmek isteriz.
Sağlıkta şiddetin yaşanmadığı tek bir gün geçmemektedir. Güvenli işyerleri ve etkili bir şiddet yasası ise gündemde bile değildir. Yoksulluk sınırı altına düşen ücretler, yoğun ve ağır çalışma koşulları, özlük hakların giderek kısıtlanması, idari baskılar sağlık çalışanlarını yıldırmıştır.
Sağlık çalışanları “artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için defalarca Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimiz kabul edilmemiştir.
Covid pandemisinde kaybettiğimiz canlardan, muayene randevusu alamamaya, cepten ödemelere, sağlık sisteminin sorunlarının sorumlusu hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler, eczacılar, hemşireler, laborantlar yani sağlık alanında görev yapan çalışan sağlık emekçileri değildir. Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, aşırı iş yükü ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler.
NE İSTİYORUZ?
• Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi,
• Kamuya ait binalarda, kamu çalışanlarından oluşan eksiksiz bir ekiple koruyucu hekimliği önceleyen birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi,
• Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile gelişmiş ülkeler ortalamasına çıkarılması, • Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması, fazla mesainin ücretlendirilmesi,
• Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm sağlık emekçilerine uygulanması; üstüne eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi, emekli maaşlarının arttırılması,
• Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi, koruyucu hekimliği ilk bariyeri olan hayvan sağlığı hizmetlerinde üreticilerden alınan tüm ücretlerin devlet tarafından ödenmesi,
• COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması, • Etkin bir yasa ile ‘’sağlıkta şiddet’ ’in önlenmesi Veteriner hekimlerin de sağlıkta şiddet yasasına dâhil edilmesi, işyerlerinde güvenli çalışma koşullarının sağlanması,
• Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi,
• Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesidir.
Ülkeler arasında en az maaşı alıp en fazla şiddete uğrayan sağlık çalışanları olarak 8 Şubat emeğimiz ve haklarımız için yapacağımız son, tek günlük G(ö)REV olduğunu ilan ediyoruz. Başta 14 Mart’a kadar olmak üzere haklarımızı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”
“SAĞLIKTA ŞİDDETİN DURMASINI, EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI, ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZIN DÜZELTİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Burada okunan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Türk Tabipleri Birliği (TTB) ,Türk Diş hekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) başta olmak üzere birçok sağlık iş kolunda örgütlü meslek birliği, sendika ve dernek, ekonomik kayıpların giderilmesi, insanca yaşayacak ücret, sağlıkta şiddetin durdurulması, ağır çalışma koşullarının düzeltilmesi gibi birçok taleple 15 Aralık ta bir günlük uyarı G(ö)REV eylemi yapmıştık.
Hükümetin taleplerimizi görmezden gelen uyarımızı dikkate almayan tavrı nedeniyle TTB öncülüğünde günlerdir nöbet eylemleri yapılmış, 4 Şubat günü TBMM önünde açıklama gerçekleştirilmiş, muhalefet partilerin taleplerimizi destekleyen önergelerine rağmen maalesef hiçbir talebimiz yönetenler tarafından TBMM de kabul görmemiştir. Bu oyalamanın son bulması için bu gün bir kez daha G(ö)REV eylemi yapmak zorunda bırakıldığımızı bildirmek isteriz.
Sağlıkta şiddetin yaşanmadığı tek bir gün geçmemektedir. Güvenli işyerleri ve etkili bir şiddet yasası ise gündemde bile değildir. Yoksulluk sınırı altına düşen ücretler, yoğun ve ağır çalışma koşulları, özlük hakların giderek kısıtlanması, idari baskılar sağlık çalışanlarını yıldırmıştır.
Sağlık çalışanları “artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için defalarca Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimiz kabul edilmemiştir.
Covid pandemisinde kaybettiğimiz canlardan, muayene randevusu alamamaya, cepten ödemelere, sağlık sisteminin sorunlarının sorumlusu hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler, eczacılar, hemşireler, laborantlar yani sağlık alanında görev yapan çalışan sağlık emekçileri değildir. Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, aşırı iş yükü ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler.
NE İSTİYORUZ?
• Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi,
• Kamuya ait binalarda, kamu çalışanlarından oluşan eksiksiz bir ekiple koruyucu hekimliği önceleyen birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi,
• Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile gelişmiş ülkeler ortalamasına çıkarılması, • Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması, fazla mesainin ücretlendirilmesi,
• Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm sağlık emekçilerine uygulanması; üstüne eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi, emekli maaşlarının arttırılması,
• Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi, koruyucu hekimliği ilk bariyeri olan hayvan sağlığı hizmetlerinde üreticilerden alınan tüm ücretlerin devlet tarafından ödenmesi,
• COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması, • Etkin bir yasa ile ‘’sağlıkta şiddet’ ’in önlenmesi Veteriner hekimlerin de sağlıkta şiddet yasasına dâhil edilmesi, işyerlerinde güvenli çalışma koşullarının sağlanması,
• Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi,
• Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesidir.
Ülkeler arasında en az maaşı alıp en fazla şiddete uğrayan sağlık çalışanları olarak 8 Şubat emeğimiz ve haklarımız için yapacağımız son, tek günlük G(ö)REV olduğunu ilan ediyoruz. Başta 14 Mart’a kadar olmak üzere haklarımızı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”
YORUMLAR