Sayalar'da konuştu: Aç kurt gibi saldıranlara direneceğiz
‘Oylarınızı bölmeyin’ çağrısı yapan CHP Silivri Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar, bu akşam Sayalar’da gerçekleştirdiği toplantıda mahalle sakinlerine şöyle seslendi: “Topraklarımızı koruyup zenginlik yaratacağım, çoluk çocuğunuza umut yaratacağım, bu topraklarda iş ekmek yaratacağım, fakirliği yönetmeyip yok edeceğim, ötekileştirmeden yöneteceğim diyen çıkarsa oyunuzu verin ama yoksa oyuna gelmeyin. Umudu siz koruyacaksınız.” dedi.
CHP Silivri Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar, bu akşam CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, İYİ Parti İlçe Başkanı Ozan Ersaraç, meclis üyesi adayları, Muhtar Mustafa Tatar ile birlikte Sayalar Mahallesi’nde halk buluşması gerçekleştirdi. Işıklar, burada yaptığı konuşmada hemşerilerinden sandıkta birleşerek oyları boşa çıkartmamalarını istedi.
“İYİ PARTİ İLE İŞBİRLİĞİ YAPARAK İTTİFAK OLARAK SEÇİME GİRİYORUZ”
Işıklar, şunları söyledi: “Değerli hemşerilerim, bu seçimin en belirleyici unsuruysa partiler arası kurulan ittifaklar oldu. İttifak bazı yerlerde güç birliği oluşturmak demektir. Anlayış birliği olanlar birleşebilir. Ortaklaşmış düşünceniz varsa memleket için bir araya gelmeniz çok kolay. İşte bizde böyle bir düşünceyle iki parti olarak seçime gidiyoruz. CHP İlçe Başkanım Suna Göçengil, İYİ Parti İlçe Başkanımız Ozan Ersaraç, mahalle temsilcilerimiz, ilçe yöneticilerimiz, meclis üyesi adaylarımız aramızda… Ellerinden gelen gayretin daha fazlasını göstererek Türkiye’nin gerçeklerini anlatmaya çalışıyorlar. Onlarla birlikte ‘nerede kalmıştık’ diyerek Silivri’mizi geleceğe taşımak istiyoruz.
“BİZİ VATAN DÜŞMANI OLARAK GÖSTERMELERİ KİMSEYE FAYDA GETİRMEZ”
İçinde bulunduğumuz durumu iyi göstermeye, birbirimizi kandırmaya gerek yok. Sayalar’ı konuşmak istiyorum. Bu güzelim orman köyümüzü nasıl ihya ederiz, nasıl burada refah içinde yaşarız, nasıl birlik beraberliğimizi huzurumuzu koruruz, nasıl üretiriz, nasıl çocuk çocuğumuza gelecek imkanları sağlarız bizim derdimiz bu. Gençlerimiz toprağını terk ederek çiftçilikten, hayvancılıktan uzaklaşıyor. Köyde yaşamayı ve üretimi daha cazip hale getirmek ve gençleri köyde tutmak gerekiyor. Sandıkla siyaseti karıştıran kişilerin anlaması lazım, deizmin, uyuşturucunun en çok hortladığı dönem bu dönem. İlk defa cami minarelerine parti bayrağı asıldı. İlk defa ezan sesiyle insanlar ayrıştırılmaya çalışıldı. Değerli hemşerilerim Allah’tan ahlaka ulaşılmaz, ahlaktan Allah’a ulaşılır. Önce ahlakı yaşayacağız. Bu televizyonlarda bütün gün bizleri vatan düşmanı olarak göstermek hiç kimseye bir fayda getirmez. Korku içinde kalıyoruz. Biz yerel seçimi konuşacağız. Seçilen hükümetin 4,5 sene daha görevi var. Böyle bir sindirmeye gerek yok.
“SURİYELİLERE VERİLEN DESTEĞİN BİRAZCIĞI TARIMA VERİLSE BİBERİN KİLOSU 25 LİRA OLMAZDI”
Biz burada kavga etmek istemiyoruz. Biz buranın üretimini, eğitimini, refahını geliştirmek istiyoruz. Toprağının akıbetini merak ediyoruz. 90 senedir kiracı gibi malını alamayanların sorununu çözdün mü? İşsizlik kol geziyorsa, yoksulluk yüzünden kahveye çıkmaya utanıyorsa insanlar, ‘ekmezsem zarar etmem bari’ diye ekilmeyen topraklar varsa her şey boş. Sayalar köyünde neler üretilmezdi… Ayrı bir pazar yeri vardı. Sütün, peynirin, güvenli gıdanın adresiydi. Bir Sayalar teknolojik tarımı kullanırsa topraklarıyla İstanbul’un dörtte birine bakar. Orman ürünlerinden, sebzeciliğinden, kuru gıdasından, hayvan ürünlerinden ne büyük bir sanayi yaratırsın… Vaha gibi cennete döner buraları. Birazcık destek. Suriyeliye verilen 45 milyar doların onda birini verilseydi bugün tezgahlarda biberin kilosunu 25 liraya görmezdik. Yazıklar olsun ki tarım ilçesinde kuyruklara mahkûm edildik. İki kilo patates alacaksınız o da ithal. Tohum yok. Hayvan ırkı yok. Topraklar boş. Ve tüm bunlara rağmen Silivri’de biz bu toprakları koruyarak gelecek için değer yaratmaya çalışan bir belediyecilik anlayışını icra etmeye çalışıyoruz. Bunu geçtiğimiz akşam ulusal bir kanalda anlattım. İnanılmaz tepkiler aldım. Nasıl böyle bir şeyi bir ilçe yapar da İstanbul farkında olmaz? Küçücük bir destekle bunların yapılabileceğini gerçekten bilmiyorlar.
“BASTONU KOYSAN YEŞERTECEK TOPRAKLARA SAHİBİZ”
10 senelik bir tecrübe var. Gümüşyaka’da Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi kurduk. Değerli hemşerilerim, nasıl ki insanın hafızası var toprağın da hafızası var. Siz unutursunuz belki ama toprak unutmuyor. 1500 çeşit flora var burada. Ne ekseniz bitecek demektir. Bir laf var, bastonu koymuş yeşermiş diye. Öyle topraklarda yokluk içinde oturuyoruz. İşte belediye bunu düşünecek köylerde.
“BORÇLU DEĞİL, DEVLETTEN ALACAKLIYIZ”
13 tane köy teslim aldım. Köylerin 300 dönüme yakın arsalarını belediye olarak satın aldık. Köyün malını belediye satın alır hale geldi. Neden? Biz almasak başka birine çıkarıp satacaklar. Hiç olmazsa düğün yeri, pazar yeri, işyeri yapılır dedik… Bu durumu düşünebiliyor musunuz? Belediyenin bu yokluğunda bunları yaptık. Sonra kalkıp beni belediyenin borcu üzerinden eleştiriyorlar. Belediyenin maliye dışında borcu yok. Onu da mahsuplaşırsak borcumuz zaten kalmıyor. Borcumuz olmadığı gibi devletten alacaklıyız.
“BURALARI PEŞKEŞ ÇEKTİRMEDİK”
“94 yılında buzdolabı yoktu” söylemini hala televizyonlarda duyuyorum. Bırakın 94’ü ben 10 sene öncesini söylüyorum, Silivri’nin bir nikah kıyacak salonu yoktu. İnsanlar ‘beyaz masa’ adı altında dilenci gibi kapılarda bekletiliyordu. Biz bu rezillikleri kaldırdık. 8 tane kapanan belediyeyi teslim aldık. Bir kuruşta almadan. Üstüne sel yaşadık, belediyenin 3 senelik giderini oraya harcadık. Çözeceğiz. Yapmıyorlar mı olsun biz yine inatla ve sabırla burayı koruyacağız. Biz buralarının belli yerlerini imara açtırıp peşkeş çektirseydik bugün bunları konuşmazdık. Bugün burada paralar yağardı ama siz burada mahvolup gidersiniz. Bizim ülkemizden başka gidecek yerimiz yok. Bu topraklarda doğduk bu topraklarda öleceğiz.
“ONLAR DESTEĞİ ESİRGİYORSA BİZ YAPACAĞIZ”
İşte biz belediye olarak buna dertleniyoruz. Bu topraklar korunsun diye tohum üreten Türkiye’de tek belediyeyiz. İlk başladığımda şaka yollu köylerde bana, ‘Tarımla uğraşıyorsun ama bu senin işin mi?’ dediler. Bakın zaman bizi haklı çıkardı. İstanbul’un yanı başındayız, burada ne eksek zenginlik yaratacağız. Bize küçücük bir destek lazım küçücük. Fide istiyorum. Başka hiçbir şey değil. Bu dönem onun da imkanlarını bulduk. Onlar vermiyorsa biz yapacağız. Topraklarımıza ihanet ettirmedik, ettirmeyeceğiz. Cumhurbaşkanından da Bakanından da duydum. Trakya havzasını Silikon Vadisi yapacaklarmış. Bizden aldılar bu projeyi. Ben bunun kanunu da verdim. Belgeli. İşte şimdi geldiler dediğimize. Günaydın! Organize Tarım Bölgelerini kuruyoruz, kanunu çıkarttım. Şehri 10 senedir bedeliyle korumanın nimetlerini şimdi görüyoruz. Bütün herkesin gözü burada.
“İMAR BARIŞI ADALETSİZLİK YARATTI”
Biz köylümüze bir kat verelim diye kıvranıyoruz, kim olduğu belli olmayanlar elinde bir belgeyle İmar Barışı’ndan faydalanıp geliyor karşımıza, onu ruhsatlı sayıyoruz. Çoğu da Suriye’nin zenginleri. Niçin? Para lazım. Böyle bir adalet olur mu? Gelsin de nasıl gelirse gelsin anlayışı olmaz. Bizim yaşam biçimimiz değişecek. Bunu korumaya çalıştık. Bana 10 yıl ne yaptın derseniz işte özeti bu.
“BÜTÜN DERDİ OYLARI BÖLMEK”
Yaşlısının, işsizinin, engellisinin, hastasının, fukarasının yanında olup bir de üstüne bu memleketi koruyup proje üreten duydunuz mu? Bir tanesinin bana küfrederken ağzı yamulacak. Bütün derdi oyları bölüp kaybettirmek. Geçen sefer oynadık, bir kere daha yapalım diye dolaşıyor. Öbüründe de başkan başka, meclis başka bir anlayış var. Anlattıklarına bakın, bir de benim söylediklerime bakın. Parti ismi bile kullanmıyorum.
“OYUNA GELMEYİN”
İlk defa buraları Tarım Sit Alanı ilan ettiren belediye biziz. Bizim 500 kilometre toprağımız var. Neyle uğraşacağım, Silivri’ye avm mi yapacağım gökdelen mi dikeceğim? Hayır. Buradan nasıl zenginleşiriz onun yollarını arayacağım. Okulunu kuracağım, teknoparkını kuracağım. Bizim zenginliğimiz sizlersiniz, toprağımız, cumhuriyet… Topraklarımızı koruyup zenginlik yaratacağım, çoluk çocuğunuza umut yaratacağım, bu topraklarda iş ekmek yaratacağım, fakirliği yönetmeyip yok edeceğim, geleneksel bütün değerlerle ayırmadan, ötekileştirmeden yöneteceğim diyen çıkarsa ona oyunuzu verin ama yoksa oylarınızı bölmeyin, oyunlara da gelmeyin. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu kardeşimle birlikte hayvancılıkta, tarımda, turizmde, ulaşımda, sanayide, eğitimde mega projeler gerçekleştireceğiz. Umudu siz koruyacaksınız. Yağmaya geçit yok. Geleceğimizi korumak zorundayız. Aç kurt gibi buralara saldırmak isteyen anlayışlara karşı direneceğiz.”
Haber : Batuhan GÜÇLÜ
YORUMLAR