"Türkiye'yi, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde Dünyanın En Önde Gelen Ülkeleri Arasına Sokacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Önümüzdeki dönemde her alanda olduğu gibi, bilgi ve iletişim teknolojilerinde de Türkiye’yi dünyanın en önde gelen ülkeleri arasına sokacağız. Yüksek teknolojiye dayalı ürünleri tasarlayan, geliştiren, üreten ve tüm dünyaya satan bir Türkiye için hep birlikte daha çok çalışacağız” dedi.
Editör: Yaz Dostum
11 Şubat 2020 - 23:04
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi açılış törenine katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi yeni binasının hayırlı olmasını dileyerek Güvenli İnternet Günü etkinliğiyle birlikte gerçekleştirilen açılışla Türkiye’nin her türlü siber saldırıya karşı çok daha hazırlıklı hâle geldiğine inandığını söyledi.
Bilgi ve teknolojinin, dünyada en hızlı büyüyen sektör olduğunu, Türkiye’de bu sektörün hacminin 17 yılda 20 milyar dolardan 132 milyar dolara yükseldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sektörün Türkiye’deki yatırımlarının 100 milyar lirayı aştığını, mobil hizmetlerden faydalanan abone sayısının nüfusla aynı rakama, 83 milyona ulaştığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; genişbant internet abonesi sayısının 77 milyonu, sabit genişbant abone sayısının 14 milyonu, fiber abone sayısının 3,2 milyonu, makineler arası iletişim abone sayısının da 6 milyonu geride bıraktığına işaret ederek, bu tabloda mobil tarifelerin fiyatlarındaki düşüşün büyük etkisi bulunduğunu, sürecin devam ettirilebilmesi için de altyapı yatırımlarının en etkin ve verimli şekilde yürütülmesinin şart olduğunu kaydetti.
“5-G'DE DAHA YÜKSEK YERLİLİK ORANLARINA ULAŞMALIYIZ”
Hedeflerinin Türkiye’de haberleşme altyapısının kapsama alanına girmeyen tek karış yer bırakmamak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin ilk yerli ve millî baz istasyonu ULAK’ı bu amaçla ürettik. Bugün ülkemizde yaklaşık 190 bin baz istasyonu bulunuyor. ULAK’ın kullanıldığı baz istasyonu sayısı ise henüz bin civarındadır. Her ne kadar çeşitli operatörlerimizin verdiği 3 bin 400 adetlik bir ULAK siparişi var ise de henüz bu konuda kat etmemiz gereken çok mesafe olduğu ortadadır. Tüm mobil operatörlerimizi ülkemizin yerli ve millî baz istasyonu ULAK’ı daha etkin şekilde kullanmaya davet ediyorum. Bilindiği gibi 2016 yılında 4,5-G ihalesini yaparken, kademeli olarak yüzde 30, yüzde 40 ve yüzde 45 yerlilik şartı getirmiştik. Maalesef, yüzde 23 ile henüz bu yerlilik oranlarının çok uzağındayız. Önümüzde 5-G süreci var. Kritik bir alan olan mobil teknolojide 5-G’de daha yüksek yerlilik oranlarına ulaşmak mecburiyetindeyiz. Endüstride hızlı bir dönüşümü beraberinde getirecek 5-G, akıllı şehirler, akıllı ulaştırma sistemleri, akıllı hastaneler gibi nice alanın temel altyapısı oluşturacak. Bunun için 5-G’nin etkileyeceği tüm sektörlerle ilgili kapsamlı bir çalışmayı da hızla yürütüp, geleceğin teknolojisine bir an önce hazır hâle gelmeliyiz. 5-G konusunda geciktiğimiz her günün ülkemize yıllara sari maliyetinin olacağını aklımızdan çıkarmamalıyız. Yerli 5-G teknolojisi altyapısını kurmadan 5-G’ye geçemeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oluşturulan mobil altyapı sayesinde kamu hizmetlerinin önemli bir bölümünün dijital ortama taşındığını, e-devlet hizmetleriyle vatandaşlara çok hızlı ve kolay bir şekilde hizmetlerin ulaştırılmasını sağladıklarını aktararak, Türkiye’nin bu alanda iki yıl gibi kısa bir sürede dünyada 68’nci sıradan 53’üncü sıraya yükseldiğini, bugün 5 binin üzerinde e-devlet hizmetinden yaklaşık 45 milyon vatandaşın istifade ettiğini söyledi.
“TÜRKİYE, SON DÖNEMDE SİBER SALDIRILARA EN ÇOK HEDEF OLAN ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR”
“Dijital teknolojilerin hızla geliştiği günümüzde, bu dönüşümün güvenlik boyutu, en az ülkelerin fiziki savunması kadar önemli hâle gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknolojiyi üreten ve dünyaya pazarlayan bir ülke hâline gelmesini hedeflediklerini, bunun için de Millî Teknoloji Hamlesini başlattıklarını kaydetti.
Yerli ve millî yenilikçi teknolojilerin, kamu başta olmak üzere ülkedeki tüm kurumları ve bireyleri kucaklayacak şekilde gelişmesi için tüm imkânları seferber ettiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, siber saldırıları dikkati çekerek Türkiye’nin, son dönemde siber saldırılara en çok hedef olan ülkelerin başında geldiğini belirtti.
Türkiye’nin geçen yıl 136 bin siber saldırıya uğradığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse, elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemlidir. Yapay zekâ destekli insansız hava araçları ve robotik sistemler başta olmak üzere her türlü teknolojik ürününün hayatımızda giderek daha çok yer edeceği bir döneme giriyoruz. Bu işin güvenlik boyutuna artık çok daha önem vermeliyiz” dedi.
“GÜNÜMÜZDE VERİ, EN AZ PETROL KADAR ÖNEMLİ HÂLE GELDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, veri güvenliğin önemine işaret ederek, “Günümüzde veri, en az petrol kadar önemli hâle geldi. Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak, sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eşdeğerdir. Bu gerçekten hareketle, veri güvenliği konusundaki yerli ve millî çözüm çalışmalarını hızlandırıyoruz. ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı’ anlayışıyla başlattığımız çalışmalarda, henüz istediğimiz yere gelemediğimiz bir gerçektir. Bunun için kamu ve özel sektöre ait veri merkezlerini mutlaka bir düzene sokmamız şarttır” ifadelerini kullandı.
“Siber saldırılara konvansiyonel yöntemlerle karşı koymaya kalkmak, kurşunu kâğıtla durdurmaya çalışmak gibidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojiye hükmedenin her sisteme ve onu üreten, kullanan, saklayan her unsura nüfuz edebildiği bir döneme girildiğini, bu amaçla Cumhurbaşkanlığı olarak bir Bilgi ve İletişim Güvenliği Genelgesi yayımlayarak kurumlar ve kamu görevlileri için bağlayıcı olan bu genelgenin tüm unsurlarıyla uygulanmasına önem verdiklerine vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin yılın 365 günü, günün 24 saati kesintisiz çalışacağına dikkati çekerek savunmadan iletişime, sağlıktan enerjiye, finanstan eğitime kadar tüm sektörlerdeki kritik kurum ve kuruluşlarla siber olaylara müdahale ekipleri oluşturduklarını ve bu ekiplerin her geçen gün daha da yaygınlaştırarak güçlendirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin 300 kurumda, yaklaşık 4 bin uzmanla siber güvenlik faaliyetleri yürütüldüğünü belirterek siber savunmada yapay zekâ ve makine öğrenmesi tekniklerinin önem kazandığını, bu doğrultuda Kasırga, Avcı ve Azad uygulamalarının geliştirildiğini, bu ekipler ve uygulamalarla, çoğu defa kimsenin haberi olmadan sessiz-sedasız siber saldırıların bertaraf edildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Global Siber Güvenlik Endeksi’nde dünyada 20’nci, Avrupa’da 11’nci sıraya yükseldiğini, Almanya, İtalya, Belçika gibi ülkelerin önünde yer alan Türkiye’yi daha da yukarılara tırmandırmakta kararlı olduklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, siber güvenlik alanında, millî hassasiyetlere sahip nitelikli uzmanlar yetiştirmeyi ihmal etmediklerini, BTK Akademi’yi kurduklarını, siber güvenlik ve 5-G teknoloji başta olmak üzere, sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi.
“İLK YERLİ HABERLEŞME UYDUMUZ TÜRSAT 6-A’NIN TASARIMI TAMAMLANDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uzay faaliyetlerini güçlendirip, derinleştirdiklerini, bu amaçla Türkiye Uzay Ajansını kurduklarını, TÜRSAT 3-A, TÜRKSAT 4-A ve TÜRKSAT 4-B uydularıyla 118 ülkede 3 milyar kişiye yayıncılık hizmeti verilebilmesine imkân sağladıklarını dile getirerek, “Üretimi tamamlanan TÜRKSAT 5-A’yı, inşallah bu yılın sonuna doğru uzaya fırlatıyoruz. TÜRSAT 5-B’yi de önümüzdeki yıl uzaya gönderiyoruz. İlk yerli haberleşme uydumuz olacak TÜRSAT 6-A’nın tasarımı tamamlandı, mühendislik çalışmaları sürüyor, inşallah bunu da 2022 yılında uzaya göndermeyi planlıyoruz” bilgilerini paylaştı.
“GERÇEK HAYATTA SUÇ OLAN HER ŞEYİN İNTERNET ORTAMINDA DA AYNI KARŞILIĞI BULMASI ŞARTTIR”
İnternetin sorunlu değil, sorumlu kullanımının giderek önem kazandığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Teknoloji bağımlılığı, bu tehditlerden sadece biridir. Günümüzde teknoloji bağımlılığı sebebiyle âdeta modern kölelere dönüşen yığınlarla karşı karşıyayız. Önce gençlerde başlayan teknoloji bağımlığının artık her kesimi kuşatıyor olmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Hâlbuki biz çevremize baktığımızda, modern köleler değil, teknolojiyi bilinçli kullanan özgür bireyler görmek istiyoruz. Aynı oda içinde dahi konuşarak değil mesajla iletişim kuran insanların gerçek hayatla bağı giderek zayıflıyor. İnsanlarımızın gerçek hayatla bağlarını güçlendirecek çalışmaları desteklememiz, özendirmemiz gerekiyor. Bir başka önemli sıkıntımız siber zorbalıkların çeşitleniyor ve artıyor olmasıdır. Özellikle sosyal medya, bu bakımdan tam bir çöplük, tam bir başıboş mecra hâline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, linçe tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya asla teslim olmayacağız. Gerçek hayatta suç olan her şeyin internet ortamında da aynı karşılığı bulması şarttır. Ülkemizi, yalan haberin, iftiranın, hakaretin, tehdidin, dolandırıcılığın, provokasyonların âdeta bir çığ gibi toplumumuzun üzerine çöktüğü bu kâbus ikliminden çıkartmakta kararlıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde yaşanılan afetlerde teknolojinin sağladığı imkânlardan da sıkça yararlanıldığına belirterek; yıkıntıların altındaki vatandaşlarla irtibat kurmada cep telefonlarının etkin şeklide kullanıldığını kaydetti.
“TÜRKİYE DİJİTAL DÜNYADA ÇOK ÖNEMLİ BİR YERE GELDİ”
Türkiye Ulusal Mobil Uyarı Sisteminin hayata geçirildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ulusal uyarı sistemiyle, gerektiğinde ülkemizdeki tüm kullanıcıların cep telefonlarına bir saat içinde mesaj gönderebilecek bir altyapı oluşturduk. Elbette bu sistemi sadece belirli bölgelerimize, belirli illerimize, belirli ilçelerimize göre sınırlayarak da kullanabiliyoruz. Afetlerde ve her türlü acil durum hallerinde, bu sistemden göndereceğimiz mesajlarla vatandaşlarımızı ikaz edebilecek, bilgilendirebilecek ve yönlendirebileceğiz. Yakında bu sistemi, ülkemizdeki ilgili kurumların kullanımına açıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dijital dünyada çok önemli bir yere sahip hâle geldiğinin altını çizerek, “İnşallah önümüzdeki dönemde her alanda olduğu gibi, bilgi ve iletişim teknolojilerinde de Türkiye’yi dünyanın en önde gelen ülkeleri arasına sokacağız. Yüksek teknolojiye dayalı ürünleri tasarlayan, geliştiren, üreten ve tüm dünyaya satan bir Türkiye için hep birlikte daha çok çalışacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçenleri kutlayarak konuşmasını tamamladı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi yeni binasının hayırlı olmasını dileyerek Güvenli İnternet Günü etkinliğiyle birlikte gerçekleştirilen açılışla Türkiye’nin her türlü siber saldırıya karşı çok daha hazırlıklı hâle geldiğine inandığını söyledi.
Bilgi ve teknolojinin, dünyada en hızlı büyüyen sektör olduğunu, Türkiye’de bu sektörün hacminin 17 yılda 20 milyar dolardan 132 milyar dolara yükseldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sektörün Türkiye’deki yatırımlarının 100 milyar lirayı aştığını, mobil hizmetlerden faydalanan abone sayısının nüfusla aynı rakama, 83 milyona ulaştığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; genişbant internet abonesi sayısının 77 milyonu, sabit genişbant abone sayısının 14 milyonu, fiber abone sayısının 3,2 milyonu, makineler arası iletişim abone sayısının da 6 milyonu geride bıraktığına işaret ederek, bu tabloda mobil tarifelerin fiyatlarındaki düşüşün büyük etkisi bulunduğunu, sürecin devam ettirilebilmesi için de altyapı yatırımlarının en etkin ve verimli şekilde yürütülmesinin şart olduğunu kaydetti.
“5-G'DE DAHA YÜKSEK YERLİLİK ORANLARINA ULAŞMALIYIZ”
Hedeflerinin Türkiye’de haberleşme altyapısının kapsama alanına girmeyen tek karış yer bırakmamak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin ilk yerli ve millî baz istasyonu ULAK’ı bu amaçla ürettik. Bugün ülkemizde yaklaşık 190 bin baz istasyonu bulunuyor. ULAK’ın kullanıldığı baz istasyonu sayısı ise henüz bin civarındadır. Her ne kadar çeşitli operatörlerimizin verdiği 3 bin 400 adetlik bir ULAK siparişi var ise de henüz bu konuda kat etmemiz gereken çok mesafe olduğu ortadadır. Tüm mobil operatörlerimizi ülkemizin yerli ve millî baz istasyonu ULAK’ı daha etkin şekilde kullanmaya davet ediyorum. Bilindiği gibi 2016 yılında 4,5-G ihalesini yaparken, kademeli olarak yüzde 30, yüzde 40 ve yüzde 45 yerlilik şartı getirmiştik. Maalesef, yüzde 23 ile henüz bu yerlilik oranlarının çok uzağındayız. Önümüzde 5-G süreci var. Kritik bir alan olan mobil teknolojide 5-G’de daha yüksek yerlilik oranlarına ulaşmak mecburiyetindeyiz. Endüstride hızlı bir dönüşümü beraberinde getirecek 5-G, akıllı şehirler, akıllı ulaştırma sistemleri, akıllı hastaneler gibi nice alanın temel altyapısı oluşturacak. Bunun için 5-G’nin etkileyeceği tüm sektörlerle ilgili kapsamlı bir çalışmayı da hızla yürütüp, geleceğin teknolojisine bir an önce hazır hâle gelmeliyiz. 5-G konusunda geciktiğimiz her günün ülkemize yıllara sari maliyetinin olacağını aklımızdan çıkarmamalıyız. Yerli 5-G teknolojisi altyapısını kurmadan 5-G’ye geçemeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oluşturulan mobil altyapı sayesinde kamu hizmetlerinin önemli bir bölümünün dijital ortama taşındığını, e-devlet hizmetleriyle vatandaşlara çok hızlı ve kolay bir şekilde hizmetlerin ulaştırılmasını sağladıklarını aktararak, Türkiye’nin bu alanda iki yıl gibi kısa bir sürede dünyada 68’nci sıradan 53’üncü sıraya yükseldiğini, bugün 5 binin üzerinde e-devlet hizmetinden yaklaşık 45 milyon vatandaşın istifade ettiğini söyledi.
“TÜRKİYE, SON DÖNEMDE SİBER SALDIRILARA EN ÇOK HEDEF OLAN ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR”
“Dijital teknolojilerin hızla geliştiği günümüzde, bu dönüşümün güvenlik boyutu, en az ülkelerin fiziki savunması kadar önemli hâle gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknolojiyi üreten ve dünyaya pazarlayan bir ülke hâline gelmesini hedeflediklerini, bunun için de Millî Teknoloji Hamlesini başlattıklarını kaydetti.
Yerli ve millî yenilikçi teknolojilerin, kamu başta olmak üzere ülkedeki tüm kurumları ve bireyleri kucaklayacak şekilde gelişmesi için tüm imkânları seferber ettiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, siber saldırıları dikkati çekerek Türkiye’nin, son dönemde siber saldırılara en çok hedef olan ülkelerin başında geldiğini belirtti.
Türkiye’nin geçen yıl 136 bin siber saldırıya uğradığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse, elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemlidir. Yapay zekâ destekli insansız hava araçları ve robotik sistemler başta olmak üzere her türlü teknolojik ürününün hayatımızda giderek daha çok yer edeceği bir döneme giriyoruz. Bu işin güvenlik boyutuna artık çok daha önem vermeliyiz” dedi.
“GÜNÜMÜZDE VERİ, EN AZ PETROL KADAR ÖNEMLİ HÂLE GELDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, veri güvenliğin önemine işaret ederek, “Günümüzde veri, en az petrol kadar önemli hâle geldi. Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak, sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eşdeğerdir. Bu gerçekten hareketle, veri güvenliği konusundaki yerli ve millî çözüm çalışmalarını hızlandırıyoruz. ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı’ anlayışıyla başlattığımız çalışmalarda, henüz istediğimiz yere gelemediğimiz bir gerçektir. Bunun için kamu ve özel sektöre ait veri merkezlerini mutlaka bir düzene sokmamız şarttır” ifadelerini kullandı.
“Siber saldırılara konvansiyonel yöntemlerle karşı koymaya kalkmak, kurşunu kâğıtla durdurmaya çalışmak gibidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojiye hükmedenin her sisteme ve onu üreten, kullanan, saklayan her unsura nüfuz edebildiği bir döneme girildiğini, bu amaçla Cumhurbaşkanlığı olarak bir Bilgi ve İletişim Güvenliği Genelgesi yayımlayarak kurumlar ve kamu görevlileri için bağlayıcı olan bu genelgenin tüm unsurlarıyla uygulanmasına önem verdiklerine vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin yılın 365 günü, günün 24 saati kesintisiz çalışacağına dikkati çekerek savunmadan iletişime, sağlıktan enerjiye, finanstan eğitime kadar tüm sektörlerdeki kritik kurum ve kuruluşlarla siber olaylara müdahale ekipleri oluşturduklarını ve bu ekiplerin her geçen gün daha da yaygınlaştırarak güçlendirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin 300 kurumda, yaklaşık 4 bin uzmanla siber güvenlik faaliyetleri yürütüldüğünü belirterek siber savunmada yapay zekâ ve makine öğrenmesi tekniklerinin önem kazandığını, bu doğrultuda Kasırga, Avcı ve Azad uygulamalarının geliştirildiğini, bu ekipler ve uygulamalarla, çoğu defa kimsenin haberi olmadan sessiz-sedasız siber saldırıların bertaraf edildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Global Siber Güvenlik Endeksi’nde dünyada 20’nci, Avrupa’da 11’nci sıraya yükseldiğini, Almanya, İtalya, Belçika gibi ülkelerin önünde yer alan Türkiye’yi daha da yukarılara tırmandırmakta kararlı olduklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, siber güvenlik alanında, millî hassasiyetlere sahip nitelikli uzmanlar yetiştirmeyi ihmal etmediklerini, BTK Akademi’yi kurduklarını, siber güvenlik ve 5-G teknoloji başta olmak üzere, sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi.
“İLK YERLİ HABERLEŞME UYDUMUZ TÜRSAT 6-A’NIN TASARIMI TAMAMLANDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uzay faaliyetlerini güçlendirip, derinleştirdiklerini, bu amaçla Türkiye Uzay Ajansını kurduklarını, TÜRSAT 3-A, TÜRKSAT 4-A ve TÜRKSAT 4-B uydularıyla 118 ülkede 3 milyar kişiye yayıncılık hizmeti verilebilmesine imkân sağladıklarını dile getirerek, “Üretimi tamamlanan TÜRKSAT 5-A’yı, inşallah bu yılın sonuna doğru uzaya fırlatıyoruz. TÜRSAT 5-B’yi de önümüzdeki yıl uzaya gönderiyoruz. İlk yerli haberleşme uydumuz olacak TÜRSAT 6-A’nın tasarımı tamamlandı, mühendislik çalışmaları sürüyor, inşallah bunu da 2022 yılında uzaya göndermeyi planlıyoruz” bilgilerini paylaştı.
“GERÇEK HAYATTA SUÇ OLAN HER ŞEYİN İNTERNET ORTAMINDA DA AYNI KARŞILIĞI BULMASI ŞARTTIR”
İnternetin sorunlu değil, sorumlu kullanımının giderek önem kazandığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Teknoloji bağımlılığı, bu tehditlerden sadece biridir. Günümüzde teknoloji bağımlılığı sebebiyle âdeta modern kölelere dönüşen yığınlarla karşı karşıyayız. Önce gençlerde başlayan teknoloji bağımlığının artık her kesimi kuşatıyor olmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Hâlbuki biz çevremize baktığımızda, modern köleler değil, teknolojiyi bilinçli kullanan özgür bireyler görmek istiyoruz. Aynı oda içinde dahi konuşarak değil mesajla iletişim kuran insanların gerçek hayatla bağı giderek zayıflıyor. İnsanlarımızın gerçek hayatla bağlarını güçlendirecek çalışmaları desteklememiz, özendirmemiz gerekiyor. Bir başka önemli sıkıntımız siber zorbalıkların çeşitleniyor ve artıyor olmasıdır. Özellikle sosyal medya, bu bakımdan tam bir çöplük, tam bir başıboş mecra hâline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, linçe tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya asla teslim olmayacağız. Gerçek hayatta suç olan her şeyin internet ortamında da aynı karşılığı bulması şarttır. Ülkemizi, yalan haberin, iftiranın, hakaretin, tehdidin, dolandırıcılığın, provokasyonların âdeta bir çığ gibi toplumumuzun üzerine çöktüğü bu kâbus ikliminden çıkartmakta kararlıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde yaşanılan afetlerde teknolojinin sağladığı imkânlardan da sıkça yararlanıldığına belirterek; yıkıntıların altındaki vatandaşlarla irtibat kurmada cep telefonlarının etkin şeklide kullanıldığını kaydetti.
“TÜRKİYE DİJİTAL DÜNYADA ÇOK ÖNEMLİ BİR YERE GELDİ”
Türkiye Ulusal Mobil Uyarı Sisteminin hayata geçirildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ulusal uyarı sistemiyle, gerektiğinde ülkemizdeki tüm kullanıcıların cep telefonlarına bir saat içinde mesaj gönderebilecek bir altyapı oluşturduk. Elbette bu sistemi sadece belirli bölgelerimize, belirli illerimize, belirli ilçelerimize göre sınırlayarak da kullanabiliyoruz. Afetlerde ve her türlü acil durum hallerinde, bu sistemden göndereceğimiz mesajlarla vatandaşlarımızı ikaz edebilecek, bilgilendirebilecek ve yönlendirebileceğiz. Yakında bu sistemi, ülkemizdeki ilgili kurumların kullanımına açıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dijital dünyada çok önemli bir yere sahip hâle geldiğinin altını çizerek, “İnşallah önümüzdeki dönemde her alanda olduğu gibi, bilgi ve iletişim teknolojilerinde de Türkiye’yi dünyanın en önde gelen ülkeleri arasına sokacağız. Yüksek teknolojiye dayalı ürünleri tasarlayan, geliştiren, üreten ve tüm dünyaya satan bir Türkiye için hep birlikte daha çok çalışacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçenleri kutlayarak konuşmasını tamamladı.
YORUMLAR