Bütün ayrıntılarıyla haber olarak okurlarımıza yansıttığımız tartışmanın fitili, CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil tarafından ateşlendi. MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın’ın da dediği gibi bu çıkış son derece ‘talihsiz’ oldu.
Göçengil, 29 Ekim dolayısıyla Silivri sokaklarının donatıldığı billboarlardaki görsellerde Atatürk’e yer verilmemesi nedeniyle Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ı ‘popülist davranmakla ve kamu kaynaklarını şahsi reklamını yapmak için kullanmakla’ itham etti.
Daha geçtiğimiz gün (Cuma namazı sonrası) 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları öncesinde ilçe genelindeki tüm camilerde Türk bayrağı dağıtımı yapıldı. Bu anlamlı etkinliğin öncüsü Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’dı…
Yılmaz, şanlı bayrağımızı bağımsızlık mücadelemizin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafının bulunduğu paketlerde kendi elleriyle vatandaşlara hediye etti. Yılmaz’ın milli ve manevi değerlerimize olan saygı ve bağlılığı, bugüne kadar bunlara karşı herhangi bir aktivitenin ya da faaliyetin içinde yer almamasından mütevellit tartışmaya pek açık bir konu değil zaten.
Muhalefet edeyim derken baltayı taşa vurdu anlayacağınız Göçengil… Vatan, millet, bayrak, ezan, Cumhuriyetimizin kurucu lideri; en hassas noktalarımız… Ortada ortak değerlerimize yapılan bir hakaret yokken yapılan sataşma, Başkan Yılmaz destekçilerinin peş peşe yayımladığı kınama mesajlarıyla alaşağı edildi. Her fırsatta ‘uzlaşmacı siyasi anlayışımı koruyacağım’ diyen Yılmaz ise çocuklarının Atatürk baskılı tişört giydiği Türk bayrağı önünde çekilmiş aile fotoğrafını paylaşarak yorumu kamuoyunun takdirine bıraktı. Gerginliği tırmandırmak için rahat bir zemini varken, siyasi nezaketini bozmadı. Öte yandan görüyoruz ki savunmasız kalan CHP mensupları da haliyle pek arkasında duramadı Göçengil’in… Bu acemice tavrı Göçengil’in siyasi tecrübesine yakıştıramadığımı belirtmek isterim.
Söylenen söz, yaydan çıkan ok geri dönmez misali… Olan oldu.
Özcan Işıklar’dan duyup hafızama kazıdığım bir söz var, tam da burada kullanmalık. Söylemeden geçemeyeceğim. Kaşınan keçi çobanın değneğine sürtünürmüş… :)
Muhalefet durduk yere kendi galesine gol attı, Yılmaz’ın ekmeğine de bir güzel yağ sürdü.
Velhasıl bu akşam üzeri baş gösteren Atatürk krizi, muhalefet kanadının toparlanıp kendine çekidüzen vermesi için bir işaret fişeği oldu. Yılmaz’a sallanan parmağın tek iyi yanı bu olsa gerek. Uzun lafın kısası muhalefetin bir an önce silkinip kendine gelmesi gerekiyor; temsil ettiği değerler ve partililer için...
YORUMLAR