Kısa süre önce genel kurulunu gerçekleştiren Silivri Kent Konseyi, Başkanlık görevine seçilen Kamil Bilici ve yönetiminin öncülüğünde dün ilk etkinliğini gerçekleştirdi.
Silivri Belediyesi ve Artshop Yayıncılık işbirliğiyle organize edilen söyleşi programında, son dönemin ilgiyle izlenen televizyon dizilerinden Camdaki Kız’da Rafet Koroğlu karakterine hayat veren oyuncu Tamer Levent misafir edildi.
Sürekli araştırma ve öğrenme sürecinde olduğunu, kişisel sorgulama döneminden geçtiğini söyleyen ünlü aktör; sanat kavramını çağın yaşama ve düşünme biçimi olarak tanımladığı söyleşide, vizyon sahibi kişilerin topluma fayda sağladığı gerçeğinden hareketle, “kendindeki sanatı keşfet, problemlere çözüm üret” mesajı verdi. Felsefe eğitimi tadındaki sohbetin oldukça doyurucu olduğunu söyleyebilirim.
Programı takip etmeye giderken neden Tamer Levent diye düşündüm… Söyleşide hayat öyküsü okunduğunda buna cevabımı aldım esasen. Oyunculuğun yanı sanat yönetmeni ve yazar olarak kariyerine sayısız çalışma ve performans sığdıran Levent ile ilgili aklımda bir dönem Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevi yapmış olması, üstelik bu göreve Devlet Tiyatroları tarihinde “seçimle” gelen “ilk ve son isim” olması yer etti…
Daha güzel ve daha anlaşılır bir Türkiye ve dünya için “Sanata Evet” projesini ortaya koyan ve karış karış memleketi dolaşıp meramını anlatan bu değerli ismi yakından tanımaktan memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Dünyanın pek çok ülkesinde drama atölyeleri yöneten Tamer Levent, söyleşiyi sonlandırırken Silivri Kent Konseyi’ne yönelik yaptığı konuşmada;
“Ben Kent Konseylerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kent Konseyleri bünyesinde Sanat Konseyleri’nin de gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Sanat deyince akla Sibel Can’ı çağırmak gelmemeli. (espriyle…) Sanattan kastım, dramacılarla yapılan atölye çalışmaları… Ortak Düşünme Platformları kurmak lazım. Bu platformlar kurulduğu zaman insanlar tiyatro da yapar, resim de yapar, yemek de pişirir…” ifadelerini kaydetti.
Usta oyuncu ve sanat eğitmeni Tamer Levent, başka hayatlara dokunmak üzere Silivri’den bu anlamlı öneri ile ayrıldı.
Bu konuşma bana bir şeyi hatırlattı;
Kongresi sonrası Silivri Kent Konseyi Başkanı Kamil Bilici, Genel Sekreter Murat Koçoğlu, Başkan Yardımcısı Av. Berkay Ergün ve yürütme kurulundan Sema Arcan’la bir sohbet toplantısında buluşmuştuk.
Yeni yönetime hayırlı olsun temennilerimizi iletirken, araya giren pandemi engeli, İstanbul’a olan görece uzaklığımız, maddi kaygılar nedeniyle Silivri sakinlerinin konferans, tiyatro ve benzeri sanat ve kültür faaliyetlerine hasret kaldığını çalışmalarında bilhassa buna ağırlık vermeleri gerektiğini ifade etmiştik.
Ve mutlaka yerel değerlerimizi faaliyetlerine dahil etmelerini, ilçemizde mesleklerini icra etmelerine ve daha geniş kitleler tarafından tanınmalarına öncülük etmeleri gerektiğini belirtmiştik.
Cüneyt Arkın’dan da bahsettik, Türk sanat müziğinin usta isimlerinden merhum Atilla Sema'nın kızı aynı zamanda ilçemizin yerel müzisyenlerinden Sinem Senna’dan da... Sosyal sorumluluk projelerine duyarlı ilçemizin tanınmış simalarından Avukat Mehmet Keleş’in de adını geçirdik, emlak sektörünün tecrübeli ismi Mustafa Altınkök’ün de… Mesleklerinde deyimi yerindeyse rüştünü ispatlamış pek çok kıymetli cevherimiz var şüphesiz...
Hepsiyle bir araya getirilmeliyiz. Birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz olduğuna inanıyoruz. Kent Konseylerinin giderlerinin belediye tarafından karşılandığını, ekonomik bağımsızlığı ve hukuki bir yaptırım gücü olmadığını biliyoruz ancak yapılabilecek çok şey olduğunu da... Herkese görev düşüyor.
İyi bir başlangıç yapıldı, devamının gelmesini ve Silivri Kent Konseyi’nin yeni dönemle birlikte tarihe unutulmayacak izler bırakmasını temenni ediyorum...
YORUMLAR