Yunus Emre Özden: "Verdiğim Mücadeleye Kimsenin Saygısı Yoktu!"

TV8 ekranlarında yayımlanan Survivor 2020 ünlüler ve gönüllüler yarışmasında büyük bir mücadele örneği sergileyen Silivrililerin yakından tanıdığı Yunus Emre Özden, yarışmadan elendikten sonra YouTube kanalı üzerinden Ertem Şener’in sunduğu Sorgu Odası programına konuk oldu. Yarışmada yaşadığı tüm zorlukları izleyiciler ile paylaşan Özden, mücadeleye çıktığı ilk günden sakatlığını ifade ederek adadaki diğer grup arkadaşlarının kendisini anlayışla karşılamak yerine, zorbalık yaptıklarını söyledi.

Yunus Emre Özden: "Verdiğim Mücadeleye Kimsenin Saygısı Yoktu!"
Editör: Yaz Dostum
16 Ağustos 2020 - 21:42 - Güncelleme: 16 Ağustos 2020 - 23:29
TV8 ekranlarında yayımlanan Survivor 2020 ünlüler ve gönüllüler yarışması Cemal Can’ın şampiyonluğu ile sona erdi. Adanın son yarışmacılarından biri olan Silivrililerin yakından tanıdığı Yunus Emre Özden, yarışmadan elendikten sonra bir YouTube kanalına özel olarak konuştu. Ertem Şener’in sunuculuğunu yaptığı Sorgu Odası programına konuk olan Özden, mücadeleler sırasında yaşadığı tüm zorluklardan bahsederek, sıkıntılarını anlattı.

Mücadelenin ilk gününden sakatlandığını ifade eden Özden, arkadaşlarının kendisinin durumunu bildikleri halde olumsuz tavırlarına maruz kaldığını dile getirdi.

Özden’in, Şener arasındaki diyalog da şunlar kaydedildi:

Ertem Şener: Yunus Emre sinirli biri misin?

Yunus Emre Özden: Hiç değilim.

Ertem Şener: Yunus Emre ismini sana boşuna koymamışlardır. Yunus Emre sakindir. Yunus Emre bir sanat alanıdır. Daha anlayışlıdır. Sende de böyle bir hava var. Ama içinde Terminatör var.

Yunus Emre Özden: Şimdi anlayış görmediğim zaman, anlayışım kalmıyor kimseye.. Hatta bizim kitle görüntüler atıyor. Takım bir yerde toplu olarak konuşuyorlar. Ben mesela, arkalarda dolanıyorum. Öyle olunca tabi insan kendini tutamıyor. Ben mesela hayvanı çok severim. Vegan olacağım neredeyse hayvanları o derece seviyorum ama herkesin bir sınırı var demek ki.. Ben orada çok acı çektim.

Ertem Şener: Ne acısı çektin?

Yunus Emre Özden: Benim testisimde 10 tane dikiş vardı. Berkan ile çıktığım ilk parkurda oyunumu aldım. Sercan'la yarışırken halata ayağım girdi. Diğer ayağımı fazla açmıştım. Hızlıca çıktım oradan tabii ben de anlamadım. Sıcağı sıcağına olunca fazla üstünde de durmadık. Adaya döndüm ben, ilk gece yatacağım zaman gece bir ağrı ile uyandım. İdrarımda kan vardı. Doktorun yanına gittik hemen, baya bir şişmede olmuştu. Teşhis koyamadı. Gece yarısı bir yerede gidemiyoruz. Ceyhun babada yanımda, acı çekiyorum. Yatamıyorum. Canım çok yanıyor! Nedir ne oluyor bana onu da bilmiyorum. Bir korku var. Metin baba ilk gün gördü baktı. Teşhis koydu. ‘Evlat galiba ameliyat gerekecek bunun için biz gereken ortamı hazırlayıp sana haber vereceğiz’ dedi. 2 gün bu acıya dayandım ve hastaneye sevk edildim. Oturup bench’te insanları destekledim. Oyunlara katılamıyordum.

Ertem Şener: Bu olanları herkes gördü öyle değil mi?

Yunus Emre Özden: Evet herkes gördü. Canım burnumda ölüyorum acıdan. Çok büyük bir ağrı vardı. Bu çok farklı bir şeydi.

Ertem Şener: Bir de sen dirençli ve güçlü bir adamsın. Senin yerine başkası olsa, sabaha kadar gözyaşı döker ve bayılırdı.

Yunus Emre Özden: Kesinlikle.. Zaten Türkiye’ye geri dönmüştü ilk uçakla benim yerimde başkası olsaydı. Metin babaya yalvarıp yakarmasaydım yarışmada zaten bulunamayacaktım. Verdiğim mücadeleye kimsenin saygısı yoktu zaten. Herkes ailesi için bir mücadele verdiğini söylüyor orda, bizde ailemizin izin yukarı çıkartmayız. Fazla üstüme gelindiğini düşünüyorum. Sen sinirlisin, sen şöylesin sen böylesin diyerek. Bana bir soru sorulmuştu ‘Emre iyi misin?’ diye bende ‘Çok ağrım var’ diye cevap vermiştim. ‘Bize güzel şeylerden bahset, biz de burada kötüyüz. Seni dinlemek zorunda mıyız?’ şeklinde tepki ile karşılaştım ve şoka girdim. ‘Niye soruyorsun?’ dedim bende o zaman,ben sana nasıl iyi bir şey anlatabilirim. Çok zordu. 2 ay boyunca testislerim belime bağlı gezdim. Bir aparat yardımıyla… O şekilde parkurlara çıktım ben. Buraya kadar gelmişken, böyle saçma sapan bir olayla geri dönmek istemediğim için dişimi sıka sıka kamera arkasında ağlaya ağlaya mücadele ettim.

Ertem Şener: Ağladığın oldu mu?

Yunus Emre Özden: Yorganı kafamı çektikten sonra gece öyle uyuyordum ben. Bayağı bayağı ağlıyordum. O kamp hayatı yok mu? Oradaki sinekler bile benim yeteri kadar sinirlenmeme yeterken, bir sürü konuyla uğraştım.

Ertem Şener: Millet açlığı düşünürken sen can acısıyla uğraşıyorsun.

Yunus Emre Özden: Kesinlikle..

Ertem Şener: Metin baba bu konularda gerçekten bir numaradır. Metin Kuş’a buradan kucak dolusu sevgiler. Çok başka bir adamdır. Onun o dokunuşu ve vermiş olduğu moral seni ayakta tuttu. Bu çok başka bir şey gerçekten bu konuda seni ayakta alkışlıyorum. Çok mu kıskanıldın yakışıklılığından, gücünden? Testislerin beline aparatla bağlı gören olsa ‘Bu adam manyak mı derler?’ Ruh hastasısın ben sana söyleyeyim. İster kız, ister kızma..

Yunus Emre Özden: Trajikomik.

Ertem Şener: Trajikomik değil bu ruh hastalığıdır.

Yunus Emre Özden: Devam etmeseydim karşında olabilir miydim?

Ertem Şener: Olamazdın.

Yunus Emre Özden: Rabbim beni döverek seviyor. Ben böyle düşünüyorum.

Haber : Batuhan Güçlü

YORUMLAR

  • 0 Yorum